AA " k ? e SON POSTA -di 7 Oniki kurağa, bir e— | köy halkını yerlerinden, Eski - Yeni yurtlandan ettiler ! On gsene evvelki Mâl: : — Yeni hizmetçi-| Yakalanmaları çok güç olan bu kurbağalar günün ’ USU yirmi dört saatinde ötmekte, sesleri 12 kilometre — Kendisinden memnunuz. mesafeden duyulmaktadır Ve Bugünkü IAf: Macarlar sessiz adamlardır. Neşelen- 'Y İ hi :. | dükleri zaman bile, meselâ Fransızlar gi- p — Pai Biamsi ç yi ö nataci ölmaslir, Ammıha Dikisar Bur- aiz nasıl? bağaları, efendilerinin aksine fazla vak- — Bizden mem-|yakacı görünmektedirler. İngilterenin nun! sakin köylerirden birini istilâ eden 12 e Macar kurbağası 350 kişilik bir köyü © Dedikodu — | ae ae etmiş, günün 2A saatinde İüç — Şt mahallemize| durmamacasına öyle ötmüşler ki, halk yeni taşınanlar yok | kaçmak için çareler aramaya başlamıştır. |D < Büri istifade e mu. Mahalle için bir| Bu Macar kurbağaları İngilteredeki & i hemcinslerinden dört defa büyüktür. Ve y sıkıntı.. İ M hançereleri gayet muazzamdır. Gündüz- 4| i“'l'iiği tarafa gh S A — Jleri ötmeleri yetmiyormuş gibi, geceleri $İ a Gide gide kay — Dedikodu yapı- | 4, erenadlarına devam - etmekledirler. ip 5* mezarına — Teyzezadeniz ne kadar güzelleşmiş, kendisine buntu söylemek isterim. Tabilecek bir tarafları| Köylüler, pencerelerine, kendi kulakla- K KM mi? — Zahmet etmiş olursuruz.. O da sizin düşündüğünüz gibi düşünüyor. yöok! rına pamuk tıkadıkları halde, gene kur- 4 Ai o a aa bağaların vakvakalarını duymaktadırlar. aA s| S Zarar 'oı Küre üzerinde insanların müstemleke Bir kurbağa su 'eltnde dadlüği Erkek karısını bekliyordu. Kadın ber- siyasetini kendi âlemlerinde de uv.b_ik at ile birlü ” mutat gene geç geldi. Geç geldiği için de A? eder gibi görünen bu 12 kurbağa, nehir- bağalar çok çabuk üzedi indon sayıla- TER GAS bir mazeret icad etti: | — Sana söz verdiğim saati unutmuş- tum. Erkek kızmadı: — Zarar yok, dedi, olur ya insanlık bu bana söz verdiğin günü, yahut ayı da u- nutabilirdin! * Hesap Hasis berbere girdi: — Saçımı dibinden keserseniz size kaç para vereceğim? — Yirmi beş kuruş. — Benim saçlarımı şimdikinin ancak beşte biri kadar kısaltacaksınız. Onun a a * S-Bana vazır mısınız. Gerçi ben zen- — Çok zeki bir kadın. Vi değilim amma, babam çok zen- Pinrlir, — Hiç te değil, zeki olsa şemun bu- nun kusurunu görür; ve hepimize : qt Glâ, bobanıza varırım. için beş kuruş vereseğim. söylerdi. A D ) Meth Neye yaptın? % b a Polis komiserinin | ; h.'m:_e E karşısma bir adam | e İııl- öü çıkardılar. Onm, po- y .. m etelimin lisler sokakta bir e« t ©Şi yoktur. Müş- vin camlarına taş a- Ş Shu imin istirahat- tar, camları kırarken Ü öimiz için hör yakalamışlardı; — ko- : #i y Meselâ İ miser sordu: . her kome- — Neye böyle şey- ) « & de bir şi- ler yaptın? | a t boku ilici var- — Çalışma aşkilel p — Tahtakuruların- — Çalışma — aşkile ? Tahatsız olup u- — ötemmobi aldınız mı? — Sakın vurma, boyu fazla uzun; A (ğ. — Hayır atobüs karnesi aldım. O da derisi bizim odaya büyük gelir, iş- — — Evet, ben cam- © işi görüyor. mize yaramaz. Rakkamın uğuru Hâükim, sahte çek yapmak maznununa sordu: — Sen niçin 777 lira T7 kuruşluk bir sahte çek tanzim ettin? — 7 rakamı bana uğur getirir de onun için böyle yaptım. * Zenginler arasında — Yeni bir otomobil almışsın.. — Ne yapayım, mecbur kaldım, — Bir yore telefan etmek lüzim gel- mişti. Otomobil satan bir mağazaya gi- Tip telelen ettim. Telefon için para al- madılar. Ben de tek oolara karşı borçlu waziyetle kalmamak için bir otomobil aldım. ;"*mıynm bu i- ;&ıi,a.zıü;ımocbon ha- — Beni tekmeyle kapı dışarı attiğı- nız iyi oldu, size katmak istediğim < xc“ll mu benziyorum? | x_wen.;yorıun da.. eai î"'ün Benç kız, esmer genç kizi gördü. n.lü. ü < Calrlur, < Bonjur. ngzliee nişanlanmışsın öyle mı? ;“'74 Bgizlice olsun, nişanlımın da Var, W e l q,_:bkm parkta oturmuşlardı. — Bir | ).&_ü'-ye yanında ufak bir çocuk par - Siyeye Kadın çocuğa, erkek te müreb- —Ç baktı. Her ikisi de: Mükemmel bir dişçi tanıyorum. — Senin sözüne inanmam, —- Yemin ederim. Benim altmış ta- me dişimi çekti. Hiç acı duymadım, eşya sokağa yayıldı. İçlerinde belki bir beğendiğiniz vardır bir bakıverin! Hatırlamak Kadın,trene binmiş seyahate çıkmıştı. Gene trene bindi kocasının yanına dön- dü. Kocası sordu: — Beni hep hatırladın mı? — Hatırlamaz olur muyum; kocacığım. Ne vakit trene binsem sen aklıma geli- yardun. — Üç ay kaldın, arada trene bindin mi? — Binmez olur muyum? Giderken bi- nip gitmişltim ya. Gelirken de gene bin- dim geldim? lerden, bendlerden geçerek civar köyle- pe de uzanmakta, kendilerine yeni yeni müstemlekeler kurmaktadırlar. er tabiatin bu serazad varlıkla- Yım yakalamak için gönüllü alayı kur- müşlar, toplantılar yapmışlar amma., na- file,. Asileri ele geçirememişlerdir. * Bu derd bundan ikl sene evvel bir ku- raklık dolayısile başlamıştı. Nehirler ku- rumuş ve bütün balıklar da ölmüştü. Bu- nu bir isinek istilâsı takib etmişti. Adetâ parmak büyüklüğündeki - sivri- sinekler köyün yaşayışını değiştirecek derecede ehemmiyet kesbetmişi Canı yananlardan, eski bir tacir ve pi- yes muharriri, bu belâyı ancak Macar kurbağalarınır. temizliyeceğini duyun - ca, iki ayağını bir pabuça sokarak Lon- draya koşmuş, ve hayvanat bahçesinden 12 tane cins Macar kurbağası satın ala-| rak köye getirmiş ve bahçsindeki havuza| atmış, Filhakika, kurbağalar da vazifele- rini ciddiyetl'e yapmışlar ve sivrisinek- leri temizlemişler... Her güzelin bir ku- suru olur derlor.. Onun gibi, bu kurbağa- Tarın şarkı xöylemekteki meharetlerini hiç hatır ve hayalinden geçirmiyen eski | tacir, yavaş yavaş ayağı Süya ererek, hayvanların ne kadar müz'iç bir şekilde| gece gündüz öttüklerini görmüş, karısı sinir nöbetleri geçirmiş. Kendisi de uyu-| yamaz olmuş. Kurbağalar, çiftleşme za-| manları gelince, otuna otura biktikları havuzlu yuvalarından çıkarak, tüccarın bağından akan nehre ulaşmışlar ve © za- Tüan bu zamandır, civar köylere de uzan- maya başlamışlardır. Çiftleşme mevsiminde daha aşk ve gevkle öten kurbağalar işi o kadar azdır- mışlar ki, ilkönceleri vaziyeti bilmiyen köylüler, civardan İnen tilkilerin kürmes-| lerindeki bütün tavukları boğazlmakta olduğunu sanmışlar. Kadının biri rı gayet kısa bir zamanda binleri aşmış- tır, Böyle bir felâkete kendisinin sebeb ol- duğunu söyliyen biçare tüccar, bunları öldürmek için her çareye baş vurmakta, icab ederse Bosnada olduğu gibi bir kur bağa konservesi fabrikası açmaya hatir- lanmaktadır. Londradaki hayvanat bahçesinden akıl istiyen tüccara, yapılacak bir iş olma- dığını, ancak çiftleşme mevsiminde, er- |kek kurbağaların suyun sathında bulun- dukları sırada yakalanabilecekleri bildi- rilmiştir. # Macar kurbağaları cidden yakışıklı ve & lımlıdırlar. Sırtları küf rengi yeşildir, siv ri burunları vardır. Gözleri iridir. Vı sinir keseleri de çıkik çıkıktar. Daima su yun dibinde yaşamakla ve ancak akşamı doğru, ortalık serinleyince, sazların, ka muşların arasında görünmektedirler. Birisi nehre yaklaşır yaklaşmaz, han lamaktadırlar. Anlaşılan meşhur Yunan- h âlim Aristofanes Macar kurbağalarını Pek iyi bilmekte idi. Zira daha o zaman yani milâttar. 485 sene evvel mneşhur «Kurbağalar» şarkısını yaztnıştı. * Her ne bahasına olursa olsun kurba- Baları yakalamak için uğraşan bir kağle, mayolarını giyerek nehre dalmışlar, iç- Terinden birisi, bir saatlik bir didinme- den sonra bir tanesini eline geçirebilmiş. Bu esirin 20 santim uzunluğunda ayak- ları varmış. Bir tel örgü içinde saklanan i gün sonra kederinden ölmüş. Dişi kurbağalar, erkek kurbağalardan daha büyük ve daha çeviktirler. Macar kurbağalarının sesini 12 — külo- metre mesafeden duyanlar olmuştur. Ha- de bir|kikaten basu sesli antistleri andıran bu çocuğun boğulmakta olduğunu zannot-|hayvanlar, asrımızın asri belâlarından miş ve elrafı velvoleye vermiş. Bu kur-' birini teşkil etmektedir. G —e aa ? Çocuklu bir Annenin dilekleri Kayseride TTutak mahallesinde Asma - H sokak 8 numarada oturan okuyucula- — * ramazdan — Gürüde Gökhan'dan aldığımız şu mektubu kiymelli Sıhhat Bakamımız Refik Soydam'ın dikkat nazarı önüne ko- yuyoruz: —7 çöcuk anasiyım. Kanunun bu gidi enmelere vadettiği ikramiye için bütün muamelesini tekemmül ettirerek istida ilo Kayseri Sıhhat Müdürlüğüne mürnenat ettim. «İstlönlar birleşecek ve Bıilhat Ve- kiletine gönderilecek; getdiğinde biz sizi arar, buluruz!» dediler. Ba muamele ve müracantim 4-5 sene evvel oldu. Aradan gok zaman geçti (D çocuk anneri daha aldum, (7) nci çocuğum da 3- yaşına gel di, el'an beni arayıp bulacakları Evvelki istidamm numarasını kaşybet. tim. İstidamdan umun müddet bir netice alamndığımdan istidemın da zayi olduğu- na hükmederek tekrar muamele yaptır- dim ve tekammül — ettirerek — istidami Kayseri Bıhhat Müdürlüğüne — verdim Sıhhat Müdürlüğünden 19.1.937 tarih ve ——7 534 numaralı yazı İle Sıhhat Vekâletine gönderildi. Arada sırada yokluyorum; gene evvelki gibi: «— Biz #eni arar buluruz!» diyor - la Umumi hıfassıhha kanunile b İkrami- ye bize vadedilmiştir. Kanun bükinünün &nfazı Tüzım 180 alâkadar makam niçin bu işi sâründürüyor? Zaten aefaletimiz son haddine vanmışlır. Sayın Sılihat Bakam- nın naereri dikkatini selbetmenizi #aygi- larımla dilerim.> * Okuyucularımızdan Selim Güvenle: — Bu bir telâkki meselesidir. Maama - fih bir çok akleler bu bususu nazarı dik- kate alarak çocuklarını iştrükten manet- miş bulummtaktadırlar, Nihayet bu telâk- kiler üzerinde fazla durmanın Jüzumau: olduğunu sanıyoruz. * Kirikkalede H. Çelikten'e: — Hakkınızı tedim ederiz. Ancak 7tf - kadar makamların bu bususta hnasasiyet gösterip suçluyu cezalandıracaklarını ü-