Tan Ziraat Bahisleri: Ziraat Bankası kanunu Bu kanunla Ziraat Bankası yıllardır özlediğimiz şeklini almış olacaktır Ziraat Bankası Üzerinde üç yıldanberi durmaksızın ça- hışılan (Ziraat Bankası kanunu) nun bu yakınlarda meclis heyeti umumiyesine arzedildiğini öğrenmekle büyük bir in - şirah hissediyoruz. Yıllardanberi deve mi, devekuşu mu olduğunu kestiremedi- Bimiz Ziraat Barkası da artık bir devlet müessesesi haline geçerek esaslanmanın arifesindedir. Ziraat Bankamın , bugünkü 30 milyon liralık mevcudiyeti, bir zamanlar ön mil- yon köylünün ödediği âşar vergisine mun- zam hisseden meydana geldiğine göre, şimdiki bankanın bütün varlığı tama - men köylünün demektir. Fakat 10 mil « yon köylünün büyük fedakârlıklarla ya - rattığı bu banka, ne sahiplerinin zirai kredi ihtiyacını gerektiği kadar karşılı - yabildi, ne de ziraat siyasetimizin ana işlerine arzulandığı kadar karışabildi. «Hattâ onu vakit vakit bir Ziraat Ban - kasından ziyade bir ticaret bankası ha - linde görüyurduk ve gariptir ki bu sa - hadaki faaliyetine dahi geniş bir mik - yas veremiyordu. Çünkü, anonim, bir şir- ket olan bankanın aksiyonları, kazaların hükmi şahsiyetlerine tevdi edilmiştir. Ve bu itibarla hepsi muayyen birer serma- yeyi haiz bulundukları için, o muhitte vaziyeti iktısadiyenin icap ettirdiği ka - dar iş görmeğe imkân bulunamıyordu. (Son Posta - 29 haziran 1934 - Çiftçi) Ziraat Bankası kooperatifler işi ile köy- Jüye, diğer usullerile tüccara ve bir ta - raftan da buğday mübayaası gibi ehem - miyetli işlerle devlet siyasetine yardım etmek yükü altında cidden ne olduğunu şaşırmıştır, onu her geyden önce sahip- Jendirmek, vazife ve salâhiyetini tesbit ie devletin ziraat siyasetine uygun bir şekle sokmak gerekti, İşte böyle bir za - raretin mahsulü olarak meydana geti - rilen bu defaki (Ziraat Bankası kanunu) bütün bu pürüzleri temizliyerek ortaya çıkmış bulunmaktadır. Mecliste alâkalı münakaşalerla konu - şulmakta olan bu kanunla yıllardanberi özlediğimiz bir şekli alacak olan Ziraat m - —ggem GÖNÜL İŞLERİ! Okuyucularıma Cevaplarım Bandırmada Bay «İbrahim: e: Bana gelen her mektup Üzerinde sahibi tarafından işaret edilsin veya edilmesin mutlaka mahremdir, sadece benim tarafımdan okunduktan sonra yırtılır, hattâ muhteviyatı dahi unu - fulur, Binaeneleyh istediğiniz adres bende yoktur, farzımahal olsa da ve- remezdim. Fakat gazete vasıtasile bir ilân koyarak sahibinden müsaade is- tiyeceğim, verirse size bildiririm, bir müddet sonra bana hatırlatınız. * Gireson'da Bayan «G3 ye: Düşünceleriniz! takdir eden bir er- kek evli olup olmadığımızı merak et - mektedir. Evli olmadığınız takdirde kendisini zeveliğe kabul etmeniz ri - casındadır. İşte size beklemediğiniz bir haber. * Yalovada: Bay A. B. C. ye: Dava meseleyi halletmez, uzatır, #- umum! merkezi Bankasının, köylüye gerektiği kadar fay- dalı olduğunu göreceğimiz günler artık pek yaklaşmıştır. Kanunun ilk maddesi- ni buraya kaydetmekle, okuyucularımı- za en özlü kısmını sunacağımızı sanıyo - TUZ, Birinci madde şöyle diyor: «Türk çift- çilerinin zirai istihsallerine; ziraat mah- sullerinin sürüm ve satışına; ziraatin, zi- ral san'atların ve bunlarla ilgili her türlü teşebbüslerin milli ekonomi prensiple - Tine göre yürümesine; lüzumlu ve elve- rişli kredilerin tanzim, tedvir ve tevzi edilmesi ve bu gâyelerin elde edilmesini güden teşekküllerin korunması ve bu hu- suslar için kurulmuş ve kurulacak te - şekkül ve yapılmış ve yapılacak teşeb - büslere lüzum halinde İştirak etmek ana gayesile ve faaliyetini zirai sahada tek- sif etmekle beraber bu kanuna müste - niden yapılacak statüye uygun diğer her nevi banka muamelelerin! de yapabilmek üzere(Türkiye cumhuriyeti Ziraat Ban- kası) adile bir banka tesis olunmuştur, Merkezi Ankarada olup Türkiyenin için- de ve dışında gereği kadar şube ve ajan açabilir. Banka bu kanün ve hususi hu - kukun hükümlerine tâbi her türlü taah- büt ve tasarrufa ehfl « hükmi şahsiyeti haiz ve bu kanun hükümleri dairesinde selâhiyetli uzuvlarının idare ve müra - kabesine tâbi muhtar bir devlet müesse- sesidir.» Böyle başlıyan ve aşağıda daha pek çok esasları ihtiva eden kanunun, biz muvaffakiyetine inanıyor ve ileriden çok şey umuyoruz. Tarımman Hususi adresime mektup o yazarak ve imzasını atmayan okuyucuma: Doğrusu sorduğunuz şeyleri iyice an- ıyamadım. Lütfen daha açık yazınız. Ve Adınızı adresinizi de bildiriniz ki size ce- vep yazabileyim. Tr. Müşküllerinizi bize yazınız. Size cevap vereyim, m an zanızdaki soğukluğu da artırır. Bana kalırsa muhakemesine ve ahlâkına gü- vendiğiniz bir kadın bulunuz. Muta - vassıt olarak gileye yollayınız, zemini yumuşattıktan sonra ilerisini bizzat görünüz, tatlı dile menfaat ilâve edi- lecek olursa halledilmiyecek ihtilâf yoktur, aksi halde mesele kızın reşid olup olmadığına kalır. Eğer reşid ise vaziyeti hâkime anlatınız. İstediğinizi makul bulursa #izi nikâh beyanname- lerinizin tâliki mecburiyetinden va « reste tutabilir. Akdinizi derhal tescil ettirirsiniz, fakat bu, sonuncu çaredir, * Şişlide Bomonti caddesinde Bayan «P. Ns ye: Bir erkeğin aynı zamanda iki kadı- nı sevmesi mümkün olamaz, İnanma- yınız, ya ikisini de eğlence için oyun- cak halinde idare etmektedir, yahud da birisine sevgi, ikincisine fazla men- faatle bağlıdır. RÂDİSELER KARSISINDA Tramvay kapıları kilitleniyor Tramvay durdu. Binmek istiyen biri *“apıyı yokladı. Kapı kilitliydi.. Kapının | yanında durana sordu: | — Bu kapı açılmaz mı? | — Açılmaz. — Anahları nerede? — Kondüktörde, — Köondüktör nerede? — Bilet kesiyor. Tramvay hareket etti. Tramvaya hir mek istiyen ortada kaldı. Aklıma, çocukken oynadığımız açıl ki- Mit, açıl oyunu geldi. Oyunu biliyor > sunuz; çocuğun biri gelir: — Açıl kilit açıl! Der, öteki cevap vrir: “— Açılmaz. — Anahtarı nerede? ; — Suya düştü, - Su nerede? — İnek içti, — İnek nerede? — Dağa kaçtı. — Dağ nerede? — Yandı kül oldu. — Vay benim köse sakalım, Tramvaya binemiyene baktım. Elile çenesini tutmuştu. Her halde o da için « den: — Vay, benim köse sakalım) Diyordu. * İki sevgili duran tramvayın kilitli ka- pısı önüne geldiler: Erkek bir şey söyle- miye hazırlandı, Ben onun: «Açılsın demir kapı, açılsın demir Hapı.» «Yâr seninle benim için, yâr seninle benim için.» Şarkısını söyliyeceğini ve o anda kapı- nın açılacağını tahmin etmiştim. Fakat erkek bu şarkıyı söyliyeceği yerde hı - şımla bağırdı: — Kondöktör gözün görmüyor mu? Şu kapıyı aç. Kondöktör görmemezliğe geldi ve kapı açılmadı. nın çaresini buldum. — Nasıl? — Tramvaya binelim diyorum. O ön- den yürüyor. Ben arkada kalıyorum. O bindikten sonra ben biraz yavaş davra- mıyorum, Bu arada kondöktör kapıyı ki- * — Sokakta karımın yanından kaçma- Hitliyor. Ben kalıyorum, o gidiyor. * Eskiden kondüktör, diye çağırılırdı. kadarcık söz de söylemesin mi, diye- Şimdi, bay kondüktör diye çağırılıyor.. |ceksiniz. Söylensin, bizim buna diyece- Bu iltifata sebep şu: Eğer kızar da, ka- pıyı açmazsa insan mahalle mahalle do- Jaşmak mecburiyetinde kalacaktır. * Hapishaneden yeni çıkan tramvaya bindi. — 'Tabit, dedi, bizim hapishane gibi: Gardiyan kapıyı açmazsa dışarı çıkıl - ii mıyor. İMSET İmiştir. İstanbulda bu yıl yeni mektepler inşa edilecek Maarif Vekâletinden dün gelen bir emre göre İstanbulda bu sene yeniden iki orta mektep inşa olunacak, Nişan- taş kız orta mektebinin geçen sene baş- layan inşaatı da ikmal edilecektir. İn-|den yapılırsa fenadır, çirkindir, ayıp -| pilerken bileyi taşının kolu SÜ. 1.0 önü kız orta mektebi büyütülecek, Per-|tr. Ve bilhassa kasdı garezle ve mak -|tulmuş, çenesinden yara'an a çi tevniyal lisesine bir paviyon ilâve olu-İsadı mahsüsla yapıldığı hissini verdiği nacaktı” Şamda lisan birdenbire değişi Vataniler Hataydaf| bahsetmez oldular | ; Emir Şekip Aslan, Cenevre kararlarına muhale e. ısrar etmenin mantıki olmadığını bile söyledi. » mali itilâflar Vatanilerin aralarını açtı za (Baş tarafı 1 inci sayfada) kümeti nezdinde müsait şartis” ğu söylenmeğe' bile başlandı. muşsa da, Suriye hükümetile < Şimdi, Suriyenin gözleri Trablusa | nuşmalarını müsbet bir netice€ döndü Trablusun Suriyeye ilhak edil-|ıyamamıştı. Çürkü tam o $i mesi meselesi etrafında şiddetli bir ha-|nunu çıkmış ve başta şehi şi reket başladı. «Sancağı kaybettik, bujüzere Suriye nasyonalistleri $15* vie muhakkaktır. Onun katırasını kalble- rimizde taşıyacağız; fakat, buna mu - kabil, Paristeki hey'etimız Fransadan yeni bazı şeyler koparmalıdır: Trablus, peirol ve banka işlerinde obazı nafi şartlar, Şimdi bütün fikir hareketi ve neşriyat bu meseleler üzerinde tekâ - süf etmiştir, Hattâ, Suriye ile Fransa arasında aktedilmiş olan ittifak mua * sİbedesinin Suriye lehinde bazı şartlar- la tadilini istemekten bahseden kuv - vetli bir fikir hareketi daha baş gös- terdi. İstemekten ve mesele çıkarmak. tan başka bir şey düşünmiyen bura va- tenperverlerinin bugünlerde başka şey den bahsettikleri yoktur. Gazetelerde Hatay'a dair yapılan neşriyat, orada Türklerin mütemadi - yen Araplara hücum ettiklerine ve kâ- dın ve çocukların bile bu hücumlardan masun kalamadıklarına dairdir, Bu neş riyata bakılırsa orada hergün bir kaç Arabın Türkler tarafından öldürüldük- lerine inanmak lâzım geliyor. Halbuki Hataydaki komiserlik mümessili Bay Duriecux (Düriö) bü fikirde değildir. Berut gazetelerine yaptığı beyanatta Şam gazetelerinin bu havadislerde çok fazla mübalâga yapmakta olduklarını açıktan açığa söylemiştir. Cebeli Lübnan Cumhur Yeisinin Türkiyeden geçerken gördüğü dostane muâmele Şamı kızdırmış, Berutu da memnun etmiştir. Gazete:er, burada, Lübnan Cumhur Reisine karşı Türki - yede gösterilen dostane ve hürmetkâ- râane muâmeleden kıskanç bir üslüp ile bahsetmekte ve buna mukabil Berut gazeteleri de Türkiyenin gösterdiği bu dostluğa ait haberleri büyük harflerle neşretmektedirler. Halep, 18 (Hususi) — Suriye ve Bü yük Lübnan Emisyon bankasının im - tiyaz müddeti yakında hitama erecek- ir. Yeni imtiyazname tanzimi müza - kerelerine başlamak üzere bu bankayı teşkil etmiş olan sermayedar ogrupu Berari göndermişti. Berar Lübnan hü- Sporumuz Ne halde? (Baş tarafı 1 inci sahifede) suiistimal diyorlar amma biz bu işe su- itesadüf diyelim ve meselenin aslına gelelim, Bir federasyon reisi federasyon he- sabına yaptığı seyahatlerde yevmiye â lırsa bunu niçin çok görmeli? Bundan evvelki federasyon reisleri de ayni pa- Yayı almadılar mı? Olirepiyadiar, Bal- kan oyunları ovediğer seyahatlerin det etmek üzere bulunuyorlard” Vatani blokun hükümeti, yaBİ” dem kabinesi, Berara karşı bir © tan eski mukavele şartlarında? iğ 5 ağır şartlar koşmakla berabef by raftan müzakerelerin mevsimsiz. yiğ ğunu ihsas etmişti. Çünkü kendi Edl pularitesini reddeyleyecek ve 4 nasyonalistlerine ise demagojik' vasıtaları verecek bir hareket€ mek istemiyor, bilâkis Emisyon ©» sı müzakerecisini açıkça atis nasyonalist bir hükümet olduğ” | latmak istiyordu. ii Berarın uğradığı âkibet &li &9 lik mahfillerini bir hayli sine miştir. Aldığım omelümata göre” Suriye hükümeti isrardan VE $i her iki taraf ta mutabık kalmıs y# ni sermâyedarların teklit ettiği # içinde Emisyon bankasının ta:€P iy bul olunacaktır. : Şartlar o kadar ağırdır ki hs) sında duyulması bile Suriyenin w , ranını arttırmağa kâfi gelecektir”. Gizliliğine çok ehemmiyet £ ie. bu mali müzakerelere ait Be - sızmaması için Suriye gazete” y para dağıtıldığı öğrenilmiştir. Petrol meselesi oil Şam 18 (Hususi) — Suriy€ £ imtiyazını alan İrak Petroleui 74 Dirzorda idarehane açmış v8 lar tayin etmiştir. l N i .ğ am #. Hama 16 (Hususi) — Suriy€, yon bankası ve petrol meselesi d parti erkânı arasında şiddetli ip ei ra vesile olmuştur. Bu iki meli 9 leden hükümet erkânı takbil maktadır, Sebep de şudur: mi i Vatanilere göre hükümet İ ç ra mukabil hiç olmazsa İşsiZ ie ve Vatani memurlarına is ve tar'para temin edebilirdi. Bunu | mamıştır. Hükümet ne memur” yi | NR de Vatani gençleri himaye et dir. Resimli müsaba#” | Dün neticelendi. | (Baş tarafı 1 inci sahijede) ö | Resimde de gördüğünüz sg İ noterlikten gönderilen bir meyi zaretinde bütün albümler bi ayni vi Bılmış, gözleri örtülü mini ri yavru bunlar arasından kaza yırmıştır, Tasnif (o ameliye$i Poslâ> ile ve mensuplarile k yakından alâkası bulunan ok yi” rın cevaplarının Bulunmamaslfi # hassa dikkat edilmiştir. : Möülddülünada Hediye ki acun gi masraflarını kendileri mi ödediler? Ha); ei mi ai m ii yır, değil mi? baamıza müracaat ederek het Canım efendim, iş böyledir ve bü iş-| alabilirler. Taşrada bulunan OK de yapılacak tenkid haksızdır amma bu)ların hediyeleri de o gündeR peyderpey gönderilecektir. yek ; Müsabakanın büyük he dl ğimiz yok. Fakat bakalım siz aşağıda e a, makam rü Söyliyeceklerimize diyecek söz bula -İ, “1... irmelerini KEİ bilecek misiniz? e e e Atletizm federasyonu reisi Vildan| Bütün hediye kazananlarıR pi l Âşir İstanbula gelmiştir. Fakat: da hüviyetlerini ispat I — 75 lira yevmiye almamıştır. |lundurmaları şertür. 2 — Atletlere kamp aramamıştır. , 3 — Federasyon hesabına gelme - , kampa geliyorlar w.. - Ankara konservatuvsr! içinde p : pera bölümü tom 5 tepede kampa gelec: a Bir bileyici yaral” ir Küçükpazarda Keserci rl de 42 numaranı dükkânda de” vr P i sinin çırağı Hasan dülkünde R Atletizm federasyonu reisi ayni za- manda muallimdir. Maarif Vekâletinin memurudur. Bu seyahati Vekâlet he > sabına yapmıştır. "Tenkid iyidir, doğrudur, lüzumlu - dur, Ancak böyle anlamadan, dinleme- ralı Cerrahpaşa hastanesin& zaman. mıştır.