-- Vat G car aP M SE , EEN Beğendiğiniz kadın ve erkek tipleri hangileridir? Üi -. 605 n —s08— - İdeal erkek: Eşine mütehakkim İradeli ve idareli bir erkek kadın isterim! Hayalimde yaşattığım — kadın sarışın, mavi gözlü, balık etinde, aşkına sadık, bülbül sesli; şen ve şatır bir genç kızdır.. Bir ev kadını için orta tahsil kâfidir. Ye- ter ki jiradeli ve idareli olsun. Filyos Cumhuriyet kahvesi M. Nedim -) — İdeal erkek: Klark Geble Benim idealim olan erkek, Klark Gable benzesin. Onun gibi haşin ve sert olsun. Kalbinde de şefkat eksik olmasın. Çok zengin erkek istemem. Yüksek ticaret mektebi mezunu olsun. Değişik karakteri olmıyan, yalniz gönlü gönlüme denk bir İstediğim erkek: Boyu bosu, endamı, rengi ve güzelliği ile tabiatin erkek ola- rak yarattığı bir tip . İçtimal vaziyeti yüksek, ahlâk ve na- mus mefhumlar. üzerinde titiz, erkeklik haysiyet ve şerefini daima muhafaza et- miş, tam manasile erkek ruhu taşıyan - bir erkek. Karısını ihmal edecek kadar zengin de- ğil Mali vaziyeti kanaatkâr bir kadını — Mmes'ud ve müreffeh yaşatacak kadar ge- “niş olsun kâfidir. Öyle bir erkek ki eşine karşı mütehakkim, fakat eşinin ruhunu Tencide etmiyecek kadar da düşünceli. Karısını dalma ümidden hayale, ha - “galden hakikate sövkeden, severken mi | erkek.. seviyor, yoksa incitirken mi? diye müp- Ankara: M. B. hem bir aşk taşiyan ve eşini mütereddid (Sarih adres vte isminin neşrini iste- — bırakan bir erkek olmalıdır. memiştir.) CİLDİN GIDASI BULUNDU Her şey gibi cild de büyük bir tekâmül devresi geçirir. Her genç kız ve kadının kendisine mühsus parlak bir devri vardır, Bu zâmanlarda cild gayet parlak, çok düzgün, cazip bir hal alır. Cilde bütün bu güzelliği veren cildin ikinci tabaka - sında bulunan höceyrelerin bünyeden al- dıkları gıda ile mümkündür. Bünye bu gıdayı zamanla veremez olur. Cildde bu- ruşuklar, lekeler ve buna mümasil ârı- zalar görülür. Cild bütün güzelliğini kay- Adapazarı Arifiye istasyonu Semine Tüklây — 506 — Kadının gözleri hülyalı ve yeşil - olmalıdır! Beğendiğim kız: Kumral, dalgalı saçlı, hülyalı yeşil gözlü, penbe beyaz tenli, boy orta ve mü- — tenasib, tahsili orta, asil bir aileden, na- zik, sevimli.. işte beğendiğim kız. Babaeski: B. (Sarik adres ve isminin neşrini iste - memiştir.) — S07 — beder. Gaip olan kuvveti iade etmek an- s."h“k ve S.İİ'.C* cak bünyenin höceyrelere verdiği gıda ni ile mümkündür. erkek h" Büyük kabiliyetli eller bunun da çare- sini bulmuşlardır. Yarım yağlı Hasan ge- ce kremi, yağsız Hasan kar kremi, cil - din ihtiyacı olan bu gıdanın tamamını ve özünü ihtiva eder. Her bayan gece yatarken yarım yağlı Hasan gece kremini ve gündüzleri yağ - sız Hasan kar kremini, yüzlerine büyük bir itina ile sürerek cildin güzelliğini ka- zanırlar. Buruşuklar, lekeler tamamile zall olur, bu kremler artık her bayanın tabil bir ihtiyacı haline girmiştir. Cildin güzelliği bu kremlerle temadi eder. Çün- kü esas olan höceyreleri bu kremler bes- lemektedir. Cildinizi bu kremlerden mah rum etmeyiniz, sayın bayanlar. g « Son Posta » sın telrikam t Endülüs %Şövalyesi Abdurrahman Benim hayat arkadaşı olarak intihab — edeceğim erkek yüksek tahsilli, derin dü- Şünceli ve derin görüşlü olmalıdır. Asabt ve bilgisine mağrur olmamalıdır. Öyle ki olgun karakteri ile karşılıklı sevgi saye- ginde hayalımızın sonunu getirelim, — Benim eşi e çok çirkin, ne de çok Bgüzel olsun. Herkesin sayabileceği, be - ,him de sevebileceğim bir erkek, haya - limde yaşattığım erkektir. Ankara: C. B. (Sarih adres ve isminin neşrini iste- Mmemiştir.) Yaznı AL R. Bilâkis, pek çok şey biliyordu. Perili | muvaffakiyetle girişilmişti. O gün tam mağarada toplanan Berberi - komitesi-| öğle ezanları okunurketi; Berberi ma- — nin en mühim erkânından obiri de, biz-| hallesinden sessiz sadasız hareket eden Zat kendisi idi. üçer, beşer kişilik Berberi grupları; Komitenin, son içtimaında, Abdurrah | şehrin başlıca karakolları civarında manın teklifi üzerine, şöyle bir karar| gizlenmişler.. Ve tam ikindi ezanları — verilmişti: okunurken; birdenbire karakollara hü- Lihtilâ) için, her şey hazırdır. Yalnız, İcum ederek, Suriyeli zabıta - efradını prtada bir bahane yoktur. Bu bahaneyi | tevkif etmişlerdi. de biz icat ederiz. İçimizden bazı mü-| —Aynı zamanda, Berberi mahallesin - him kimseler hakkında hükümete sah-|den kalabalık bir kafile de hareket et- te ihbarnameler göndeririz. Hükümet | miş; şehrin büyük meydanına doğru i- bunları tevkif ve tazyik eder. Hepsi.|lerlemişti. Üç bine yakın silâhlı Ber - masumiyetlerini isbat ederler; kendi-|beriden mürekkeb olan bu kafilenin lerini kurtarırlar. Yalniz içlerinder | önünde, (Abdurrahman) bulunmakta biri, esrarengiz bir mahiyet alır. Hü-|idi. kümet te bunu tevkifte devam ederek| — Abdurrahmanın elinde, bir mızrak söyletmiye çalışır... O zaman biz; hâak; | yükseliyordu. Bu mızrağın ucunda da, — BIZ yere hemşerilerimize zulüm edili |kanlı bir gömlek göze çarpıyordu... Bu yor; diye ortaya atılırız. İsyan bayrağı-|kanlı gömlek, İspanyanın hükümet — Mi açarız.) merkezini teşkil eden bu şehir, ilk zap- Bu karar kabul edildikten sonra: — |tedilirken; şehir kapısından ilk defa gi- — Bu fedakârlığı kim ihtiyar ede-|ren; fakat orada son defa olarak pusu cek?.. tutan İspanyollar tarafından feci bir Denilmişti... Hepsinden evyel, ihti- şekilde şehid edilen (Hammi) isminde- — yar Ebu Sait artayn atılmış: ki bir Berberinin sırtından çıkarılmış.. — Ben!... Berberiler arasında mukaddes bir eş- Demişti. ya gibi saklanmıştı. Ve şimdi de, Suri- Onun bü fedakârlığı, büyük bir| yeli hükümetcilerin haksızlıklarına kar- memnuniyetle kabul edilmişti. şı, bir isyan bayrağı şeklinde kullanıl- * mıişti. İhtilâl plânının tatbikine, çok büyük| Ellerinde. yalın kılıçlar, keskin uçlu İzmit kasapları grev yaptılar İzmit 18 (1 — İzmitteki kasaplar grev ilân etmişlerdir. Greve sebep: Be- lediye tarafından getirilen et nakil oto- mobil ve ücretidir. Evvelce nakil masrafı olarak kuzudan 2, koyundan 3, sığırdan 10, mandadan 10 kuruüş alınıtken, şimdi 4, 6, 15, 20 küruş alınmağa başlanmıştır. Bu vaziyet üze- rine et fiatları da 45, 55 kuruşa kadar fır- lamıştır. Kasapların iddiasına göre belediye ta - rafından konulan fiat kendilerini zarara sokmuştur. Kasaplar mezbahadaki kesim parası - nın kendileri .tarafından verilmesini ve nakil parasının belediye tarafından ö - denmesini istemektedirler. Belediye ise et naklinin inhisar altın - da olmadığını, kasapların da ayni sıhhi Şeralte riayet etmek şartile ve bu şekil - de tesisalı ihtiva eden kamyonlarla et- lerini taşıyabileceklerini ileri sürmek - tedir. Maamafih kasaplar yarından ( baren işe başlamak kararı vermişli Bu kararda habersizce birlik olup et kesmemek suretile emrl vaki yapmış ol- duklarından dolayı haklarında takibata başlanılmak üzere harekete geçilişin de Bugünkü program 19 - Haziran « 927 - Cumaârtesi İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.90: Plâkla Türk musikisi, 1250: Hava- dis. 1305: Mubtelif plâk neşriyatı. Akşam neşriyatı: 17; Ankara Gençler Birliği - Güneş mi : Taksim sta: Nakil, t musikisi, 19,30: Konferi Doktor İbrahim 20: Fasıl saz hey'eti, 2030: Arapça söylev: Ömer Rıza tarafın - dan, 2046: Fasıl saz hey'eti (Saat âyarı), 21,15: Orkestra, 22,15: Ajans ve borsa ha - berleri, 22,20: Plâkla sololar, opera ve öpe- ret parçaları. YARINKİ PROGRAM 20 Haziran 937 Pazar İSTANBUL Öğle neşriyalı: 12.30: Plâkla Türk musikisl 1250: Hava« diz. 13: Beyoğlu Halkevi gösterir kolu tara- fından bir temsil. Akşam neşriyatı Vi: Ankara Gençler birliği - Galatasaray maçı Taksln stadiından naklen., 18,30: Plük- la dans müsikisi. 19,90: Konfel Ordu saylavı Sellm Si Tarcan — tarafından (Folklar), 20: Müzayyen ve arkadaşları ta- rafından Türk musikisi ve halk — şarkıları. 2030: Ömer Rıza tarafından arapça söylev. Muzaffer ve arkadaşları - tarafından musltkisi ve halk şarkıları, (snat ayarmı. 21,15: Örkestra. 22.15: Ajans ve borsa berleri 22,30: Plâkla sololar, opera ve ope- ret parçaları. muazzam Berberi kafilesinin önünde, Abdurrahman ük bir vakar ve cid- diyetle ilerliyor.. elindeki kanlı bayrak, manzaraya heybet veriyordi Berberi kafilesi, şehrin danına gelir gelmez; Hicazlı ve Necidli Arabların mahallelerinde de büyük bir hateket başgöstermişti. İhtilâlden vak- tile haberdar edilen bu mahallelerin halkı da silâhlarını kapmışlar; Berberi- lere iltihak etmişlerdi. Abdurrahman; burada atının üzerin- de dimdik durarak ihtilâlcilere hita - ben kısa bir nutuk söylemişti. Ve so - nunda: — Bu toprakların hakiki fatihleri biziz. Bunun isbatı da, işte şu elimdeki kanlı gömlektir.., Halbuki Suriyeliier, bizim hakkımız olan bu topraklar üze- rinde haksız yere saltanat sürüyorla bunu da kâfi görmiyerek bize., bizim lar... Haksızlığa karşı isyan edenler.. sarayın zindanlarında — inl: zavallı kamdan gelsinler. çevirmişti. Plükla düns zavallı ihtiyarlarımıza zulüm ediyor - Ebu Salidi kurtarmak isteyenler.. ar - Diye bağırdıktan sonra; atının başı- nı, valinin ikamet ettiği saraya doğru Abdurrahmanın bu nutkunu, kor - Antepte ikinci bir fıstık fidanlığı açıldı Gazi Antep (Hususi) — Gabi Antep fıstık mahsulünden senede vasatl bir hesapla bir milyon lira almaktadır. Eski İdare bu kiy- metli mahsulle hiç alâkadar olmamıştır. Antep fıstığı İhracatın Suriye yolile yapıl- masından adımı değiştirmiş ve hariç piya- salarda Şum fistiğı ismile tanınmıştır. Hal- buki Şamda bir tek fıstık ağacı dahi yoktur. Hükümetimiz bu kıymetli mahsule lâyık ol. duğu Mmerki! vermiştir. Profesör ve müte- hassıslar göndererek tetkikat yaplırmış, bu- rada bir fidanlık açmış ve enslilünün hazır- lıklarını yapmış, ikinci bir fıstık — tidanlığı daha vücuda getirtmiştir. Vilâyet fidanlığından geçen yıl ork bin fidan temin olunmuş ve bunlar kısmen pa- rasız kısmen de ufak bir bedelle memlekete dağıtıumıştır. Buğday fiatları düşüyor Dün piyasaya 29 vayon buğday, 2 vagon arpa, 8 vagon çavdar gelmiştir. Bu hafta buğday fiatları geçen haftaya nazaran 20 - 30 para düşüklür. Yumuşak buğday 4.25, sert |buğday 435 paradan muamoale görmüştür. Karstan da 300 bin ton buğday piyasaya | tenlilen Kars buğdayları bugün 6 zürüş üze- rinden de müşteri bulamamaktadır. Buğday fintlarının düşmesi üzerine ek - mek narkanın da indirileceği tabli görülmek- tedir, ( İ İ Demir - fiatları artıyor Hurda demir fiatlarmın tonu 12 İlraya çıkmıştır. Mühim bir parti malın Romanya- ya ihraç edilcceği piyasada şayı olmuştur. Ancak ihrücat, hey'eti vekile kararile mete- dilmiş olduğuzdan bunun ne dereceye ka. dar döğrü olacağı anlaşılamamıştır. Patateslerin kontrolü başlıyor Patatesler, boylarına göre sınıflara ay - Jrilmaştı. Bir gazete kontrolden vazgeçildi. - #ini yazmışsa da doğru değildir. Kontrole temmuzdan itibaren başlanacaktır. Daha ev- vel başlanamamasının sebebi mahsulün sar fında, yani henüz kabuğunun inco olmasın- dan ileri gelmektedir. Yumurta ihracı da başladı Yumurta ihracatında görülen durgunluk teklif odilmişlir. 15 gün evvel 6,19 kurüş is- | Felemenk 1lâle, sünbülsoğanı alıyor Felemenk, — memleketimizden — külliyetli mikdarda lâle ve sümbül soğanı almıştır. Bü soğanlar Konya ve Adana civarında yetişen aşısız mahsullerdir. Malümdur ki, Felemenk, lâle yetiştirmek hususunda — birinel — gelen memlekettir. Felemengin bu soğanlar üze- rinde tetkikler yaparak yeni iâle nümund- leri çıkaracağı anlaşılmaktadır. İstanbul Borsası kapanış fiatları 18 -6 - 1937 ÇEKLER zall olmuştur. İtalya ve diğer memleketlere ihracat başlamıştır. İhracat sandığı 14-15 Uiradan yapılmaktadır. Avcılar hüviyet varakalarını değiştirecekler Mali yılbaşından itibaren hükmü kalmıyan av tezkerelerinin yenilerile değiştirilmesi için İstanbul Avcılar Ce- miyetinin âzalarına verdiği hüviyet cüzdanlarının tebdiline lüzum görül - mektedir. Âzalar çarşamba ve cüma günü sa- at 15 den 18 e kadar Kurumun Eminö- nündeki Hüscyin efendi hanındaki mer kezine uğrayarak hüviyet cüzdanlarını tebdil edeceklerdir. file, önüne geçilmesine imkân olmıyân müthiş bir deniz dalgası haline gelmiş- ti. Abdurrahman; saraydaki muhafaza kuvvetlerinin, esaslı müdafaa tertiba- tı almasma meydan - biırakmamak için, başımıarkasına çevirerek: — Süvariler!. İleri... Diy& bağırmış.. atını şiddetle mah - muzlamıştı... Yollarda bir toz bulutu kalkmıştı. Bu bulutun üzerinden, o kan- h gömlek uçmiya başlamıştı. Aradan on dakika geçmeden, beş yüz süvariden mürekkeb olan bu kuvvet; sarayın büyük kapısına dayanmıştı. Fakat o anda, sarayı ihata eden yük- sek duvarların üzerinden, bir ok yağ - muru başlamıştı. Sarayın etrafı, yüksek duvarlarla.. ve bu duvarlar da, içi su dolu bir hen- «|dekle çevrilmişti. Bu hendeğin üstün - den aşan ve sarayın büyük kapısına da- yanan asma köprü kaklırılmıştı. Saraya girebilmek için, artık hiç bir geçid kal- mamıştı. Abdurrahman, vaziyeti dikkatle göz- den geçirmişti. Duvarların üzerinden atılan oklarla, arkadaşlarının beyhude yere telefat vermemeleri için, onları ok menzili haricine çekmişti. Sonra.. atından inmiş.. elindeki kanlı Küşyemi Nobut kaba Fasülye horoz Fasulye çalı Fasulye ince İç fımdik Yapağı Yalova 8£ SöyevEzğü ” EBS88cuncuma F C e e e |harbeler ve mızraklar parlıdayan bu lindeki kılıç kayışına astıktan sonra; hiç düşünmeden, hiç tereddüd etme - den, hendekteki bulanık suların içine atılmıştı. Demindenberi Abdurrahmanın ne yapacağını merak ile seyzedenler; şini- di onun bu cür'etkârâne hareketi karşt- sında, hayret ve dehşetten dona kalmiş* lar: — Eyvah.. zavallı delikanlı, mahvol- €u. Kendisini, göre göre ölüme atıyor. Diye mırıldanmışlardı. Ve bunlar, aldanmıyorlardı. - Ölüm, muhakkaktı. Çünkü, Abdurrahmaün hendekteki suya atılır atılmaz, duvarın üstündeki okcular, onun Üzerine ok yağ dırmıya başlamışlardı. Oklar, vızır vızir işliyerek suya sap" lanıyor, Abdurrahmanın etrafında kü* çük fiskiyeler gibi sular yükseliyordu. Genç Berberi, bunlara ehemmiyet bile vermiyordu. Büyük bir pervasızlıklâ: hendeğin, öteki kenarına doğru yüzü * yordu. Hendek, on arşından fazla değildi. Bu mesafeyi geçmek için, Abdurrahma- nın on kere kulaç atması kâfi gelmiş” ti. Cesur delikanlı, bir hamlede, hende- ğin kenarına sıçramıştı. Oradaki kunç gürültüler ve silâh şakırtıları, ta-|ihtilâl bayrağını, arkadaşlarına teslim | p: duyarı tırmanarak çıktıklan sonrâ, kib etmişti. Her taraftan: etmişti. e ş — Saraya.. saraya, ikam... Daha sonra: kapıya doğru koşmıya başlamıştı. ü Feryadları yükselmişti... Suriyelile-| — Bana kuvyetli bir balta verin. Kale _duvırmuı Üzerinden g rin (caka ve tahakküm) lerinden bizar| - Demişti. yen bağrışmalar, tehdidler, küfürler olan halk ve esnaflar da, derhal ihti - lâlcilere iltihak etmişlerdi. Artık Ab - 'durrahmanın sürüklediği o korkunç ka- Çevik bir hareketle, ağır bornozunu | Karma karışık sesler yükseliyardu. O çıkarmış, atmıştı. Kılıcını çekerek diş-|radan oraya koşan zabıta nazırmın: lerinin arasına almıştı. Baltayı da be- (Arkası var)