Doğu .q. Bitlis kalesi (Hususi) — Şarkın bugünkü bü- "'G.!erı ynl mekteb, sıhhat işleri A inde düğümleniyor. Bu bahislere ildiğim kadar temas ederek ih Vüş'atli derecesini, «Son Posta» da, alâkadar makamların na - "'“'llleı.ne arzettim. Bunlardan ar- NH._ bakılmıya mühtaç işler de bazı 'ı Sıtma, bir çok yerlerde temiz- (“Ğuudn * ve hemen hepsinde N Yekküllerdir. Bir de, bilhassa, Nhfhd"“ yeni gelenler ve gelip ge - v N.uyar...r Doğu illerinde mev - N.:*' : İlkbahar, sonbahar, kış!. İk - & 1 tanımaz. «İlik> denecek bir Gderecesile güneş, mayısın başın - qun SONU' k'lntıl.c nma kadar kimsenin al - ve belkemiğini ka - '*% geçer. Mevsim farklarım bir N.,_ '*- 4Sabalı» a erken ve geç başla- , sakşam> larin erken ve geç ’*_"“'-nnu,n anlarız. «Ağustoss, <har Kiş AD o kadar farksızdır ki takvimi” qqu tmiş bir adama, haziranda isek inde bulunduğumuzu kabul et- ?:—— n b“mloıulur uzatmaktan kasdım, rençber, * Marar "goz, yapıcı esnafının ve işi teceklerin çektiği zorluğu te- t *ttirebilmektir. her sınıf halkı oön İki aylık Mükabilini taş çatlasa beş aylık İr Çalısma mevsimi içinde bu- TMMiya mocburdur. Aynı ıztırabi K"*iu da aynı teessür derecesile ki devlet bütcesi büyük mocli- taziran ayında çıkar, Bundan arına ayrılan tahsisat hixse- Nîk Tmuamelâtının tabil cereyani- 'ü.,:%d temmuz sonlarında veya ağus- tem, YOllanabilir, uzak vilâyetlerin uz sonunda gelır TŞaat Umaşları Av - N diye sürmek.. Bey.. Bitliste hayat illerinde mevsim dört değiîî üçtür: İlkbahar, Sönbahar, Kış..! Bu iklimde yaşayanlar Yaz'ı hiçbir zaman tınımımışlırdır değildir. Domatesin kızar- | » Sahtekârlığının önü - he geçiliyormuş — Hasan pılacaktır. Bunların da tahsisat temin e- dilmeden yapılmaları menolunmuştur, Sonra, artırma, eksiltme kanununa göre yirmi gün müddetle münakasaya kona - caktır. Talib çıkmazsa daha on gün uza- tılacaktır. Gene talib çıkmazsa bir ay müddetle, pazarlıkla ihale edilmek üze- re ikinci bir temdid yapılacaktır. Bu müddet bitinceye kadar da talib buluna- mazsa emanet kararı verilecek, komis - yon kurulacak ve işe başlanacaktır. Oldu eylülün sonu, ve inşaat mevsimi geçmiş- tir artık.. İlkbaharda ise çalışma mevsimi mayıs başlangıcında hülül edeceği, tah- sisatın mayıstan sonraki aylara nakli, bus günkü mevzuata göre, mümkün olmadı- ği için bu devrede de esaslı bir şey yap- mak imkân haricine çıkar. Harap, perişan ve yıkılmıya mail bulu- nan vilâyet hükümet konağının tamir ve termimi için devlet merkzinden, Allah razı olsun, bol tahsisat verilmiştir. Fakat tesbit ettiğim bu hallerden dolayı para- nın çok az kışmı sonbaharda, bir mikdarı da ilkbaharda sarfedilebildi, Üüst tarafı, tamire mühtaç aksamla birlikte kaldı. Şimdi yeniden para ve sarfına mezun! -« yet alınacak, yeniden işe başlanacak. Eski devrin, bugünün eşkâli mesaiye uymıyan, batıl eserleri cumhuriyetin fe- yizli ldrâk ve kararı önünde sönüp eri - miş, sökülüp atılmıştır. İlgili makamların bu çapraşık kanun vaziyetini de düzelte- rek iş başında bulunanları ivicaçsız bir faaliyet saharına götürmekte geç kalmı- yıcıbııı Ümid ediyoruz. 'I'ok Akhisar Halk evindeki müsamere Akhisar Halkevi — başkanlığa"dan: gazetenizin 10/6/937 tarihli nüshasının 5 in- «t sayfasında Şiküyet ve Dilekler başlığı al- tında Halkevimizde —münevverlere — çalışma imkânı verilmediğir.den, 15 ay evvel açılan temsil şubesinin paralı bir müzamere verdi- Binden bâhiş yazının aydınlatılmasına mec- buriyet görülmüştür: 1 — Halkevinde çalışmak istiyea her mü- nevver orada datma geniş bir çalışma sahası bulmuş ve bulmaktadır. Nitekim; — muhitin bütün Aydın gençleri Halkevi çatısı altında şuurlu bir çalışma balindedirler 2 — Halzevimizin temsil kolu 15 ay evvel Açılmış değildir. 2-3 ay evvet açılmış olan bu şubede, orta ve ilk okullarımızın. değerli | öğretmenleri başta olduğu halde münevver bir gençlik hararetile bir çalışma ve hazır- Tanma vaziyetindedir. 3 — 26 Mayıs 937 günü verildiği yazılan müsümere, evimiz temsil şubesi tarafından tertip edilmiş olmayıp, ayrı bir teşekkül ha- linde çalışan «Akhisar Gençler Birliğl, tara- fından verilmiştir. Sporcu gençler, kendile- rini halkevi himayesinde saydıklarından tertip ettikleri müsamereye ait davet Kâğıt- | larını gözetenizde çıkan şekilde hazırlamış ve bastırmışlarsa da başkanlık, bu şekilde davetiye kullanamıyacaklarını — kendilerine bildirmiş olduğundan gençler, birlikleri na- mina davetlye ve reklâmı afişleri yaşarak kullanmışlardır. Karamanda arazi tahriri Karaman, (Hususi) — Kaza merke- zinde ve mülhakatta arazi tahrir işine k bir gayretle devam edilmekte- dir, Köylülerin tasarruflarında bulu- han ve şimdiye kadar tapuva raptedil- memiş olan pek çok arazi tapuya bağ- lanmaktadır. Tahrirde arazi kıymet- Hf yacİleri eski tahrire nisbelle çok fazladır. Hasan Bey — Bi LEKE'T' Sayın ypara kanlılarımız düşünsün.. SON POSTA hızla İzmitte Atatürk günü kutlulandı İzmit 18 (Hususi) — Büyük Şef Ata - türkün bundan 16 yıl önce, İzmite ilk şe- ref verdikleri gü dönüm yılı Körfez bucaklarında dalgalı bir heyecan seli ha- linde kutlulanmıştır, Halkevinin tertip ettiği programa gö - re, sabah bütün resmi daire, hususi bi - nalar ve şehir bayraklarla süslenmişti. Saat 17,30 da Atatürkün İzmite llk gel - dikleri ve oturdukları hükümet bahçe - sinde 120 kişilik bir ziyafet verildi. Me - rasime askeri ve Halkevi bandolarının is- ulklıl marşını çalması ile başlandı. Bilâ- eski Halkevi reisi Rifak Yüce Bü- yük Önderin İzmite geldiği ilk günün ha- tıralarını anlattı. Orta okul öğretmen - lerinden Nuri Doğan da Atatürkün İz - mitte söylemiş oldukları nutuklarını o - kudu. Halka buzlu şerbetler ikram edildi, şiir ler okundu. Atatürk ve cumhuriyet marşları bütün halkın İştiraki ile söy - lendi. Bilâhare Ulugazi ilk okulunda açılan «Okullar sergi» sine girildi. Vali Hâmit Oskay kısa bit nutukla kordelâyı kesti. Halk engin bit tezahürat ve neşe için- de ul(ı.ld.ım.ıl'!.'ıdır Ineyülde orman kaçnkçılırı bir memuru yaraladılar İnegöl (Hususi) — Ormanlarda ka- çak ağaç kesmekte olan Koziuca köy - lü Hasan oğlu Seyid Ali ile Hasan oğ- la Mustafa kendilerini menetmek is - teyen orman muhafaza memuru Meh- met Torunu yaralamışlar, tüfeğini al - |maşlar, kaçak ağaçların bir kısmını da alarak kaçmışlardır. Bu cür'etkâr — suçlular sekiz saat sonra yakalanmışlardır. Yaralı memur memleket hastanesinde tedâvi altına alınmıştır. 36 inek boğuldu | Memlekette k lt Kadirtinin dağ mıntakasına yağan şürekli yağmur neticesinde Savrun #uyu Ani olarak taşmış ve Toprun mecrası civarında otlamak- ta olan kaşaba halkına Ait 36 inep ve öküz | seylâptan — boğulmuşlardır. İnsanca zaylat İ yoktur. azı deli - — Niye Hasan Bey? Hasan Bey — Yerli ma- Hnı Avrupa malı diye gi - yiyor ve bununla da övü- nüyorlardı. faaliyeti inkişaf ediyor Kaş ilk Nazilli (Hususi) — Memlekette tahsil sevgi ve isteği gittikce artmaktadır. Ka- sabalarda idarei hususiyeler mütemadi- yen yeni ilk okul binaları yaptırarak ih- tiyacı karşılamağa çalışırken bütün köy- lerde de halk kendi kudretleri nisbetin- de mekteb binsları yaparak hükümetten köyleri Iiçin öğretmen gönderilmesini te- mine savaşıyorlar, Orta okul ihtiyaca kâfi gelmemektedir. Nazillide ayrıca bir kız orta okuluna bü- yük ihtiyaç vardır. Bugünkü orta okul binasının dar ve küçük oluşu, çarşı içinde bulunuşu son öğretim ve ekitim kanunlarına aykırı düşmektedir. Yüzlerce talebeyi istiap ede- okul mezımları miyen mektep iki parçaya ayrılarak bir| Hacı İsmail köyü ilkmektep mezunları kısım talebe başka bir evde barındırıl! - maktadır. Yen! orta okul direktörü bay Fehmi Canerin teşebbüsüle bu yıl yeni ve modern bit okul binası yaptırılmak gayesile Nazillide bir Çorta okul inşaat komisyonu) kurulmuştur. Komisyonun davetile bu hafta Halkevinde bütün köy murahhaslarından mürekkep bir kon - gre aktedilmiştir. Halkevinin verdiği çay ziyafetinden sonra kongrede (70) bin li taya çıkacak olan okul hi na karşılık'olmak üzere yetiştirdiği mabsul üzerinden (2 iahe ve toburrüal kaydine ve inşaatın iki yıl- da bitirilmes'ne karar verilmiştir. Bu hayırlı teşebbüsün takip ve intacı için çalışacak faal heyete koöngre tarafın- dan (Orta okul direktörü Fehmi Caner, avukat Ömer, ziraat bankası direktörü İhsan, tarim di kooperatifi direktörü Rifat, Meyankökü fabrikası yar direktö- |rü Hakkı) secilmişlerdir. Burdurda da bir mektep binasına ihtiyaç var Burdur (Hususi) — İlkmekteplerde ha- ziranın onunda dersler kesilmiştir. Be - şinci sınıf imtihanları ayın 29 unda bite- cektir. Orta mektebin imtihanları da 19 haziranda bitmektedir. Bu yıl orta mek- tep kadı yardımcı müallimle dol- durulmuş olduğu halde albınan neticeler geçen senelerden daha mucibi memnu - niyettir. 60 mevcudlu bir sınıftan vasati olarak 20 talebe doğrudan doğruya geçmiş, 40 1 sözlü imtihana kalmıştır. Önümüzdeki ders senesinde de örta - mektebe 200 talebenin daha iltihak ede- ceği anlaşılmaktadır ki, bunlarla, mek - tep mevcudu 475 i bulacaktır. Şimdiki bi- na bu kadar talebeyi istiaba kâfi gelmi- yeceği için şimdiden tedbirler alınması zarureti hasil olmaktadır. Geçen sene u—l meli atılan ortamektep binasının ders se- nesine kadar bitirilip buraya taşınılması temenni olunmaktadır. Bu binanın keşif bedeli 30.000 liradır, Bu para, her yıl hu- susi muhasebe bütcesine 2000 lira konu- larak ödenecektir. Samsunun Hacı İsmail köyü mektebi Samsunun Hacı İsmail köyündeki ilk- mektebin üçükcü &hifında ökuyan yavru lar mekteplerini muvaffakiyetli lerdir.. Bu mekteb öğretir çalışmakta, talebelerini tıpkı bir şehir mektebi talebeleri gibi muntazam giydir- mekte, onlarla bir baba gibi meşgul ol - maktadır. Bu yıl mektebi bitiren yavru- lardan beşi merkezdeki tam devreli mek- tebe gönderileceklerdir. Kastamonu İisesinde resim sergisi Kastamonu (Hususi) — Lise binasının üçüncü katırda tahsis edilen bir odada açılan Kastamonu İisesi resim sergisi ka- panmıştır. Sergiyi gezenler, duvarlara i- tina ve Intizamla asılmış ölan sulu ve yağlı boyalarla ve kara kalemle yapılmış emd. ıkil'lcrln dakika - Bilhassa bunlar Aıdxındakı Atatürkün, Namık Kemalir Abdülhak Hâmidin, şarap ile mehtapta B peşinde, gölde <kşam ve s:ılnr tabloları, Kösem sultanın Jevhaları, eski mahalle mektebinde falaka tablosu, son sınıf ta- lebesinden Dilâverin Kastamonu kalesi, ve Nasrullah ki sü tabloları seyirciler tarafından pek beğenilmiştir. Masalar üzerine serili ipekli üzerine yapılma mehtab, göl ve yeldeğirmeni, gül vesaire gibi sulu boyalar da ev kadınları- nı bayli celb ve cezbederek üzerlerinde meşgul olmıya sevketmişlerdir.