.e & . Nahas Paşa dün toplantıyo Cenevre, 26 (Hususi) — Milletler Cemiyetinin fevkalâde Asamblesi bu Babah saat 11 de toplanmış, Mısırın Cemiyete âza olarak kabulüne ittifakla karar vermiştir. Öğleden sonraki toplantıda bu karar resmen ilân edilmiş ve Mısir Başve - kili Nahas paşa topalntıya iştirâk etmiştir. Bundan sonra, Asamble reisliği için intihabat yapılmış ve Türkiye Harici- ye Vekili Rüştü Aras müttefikan reis seçilmiştir. _Harı:e:li tezahürat ve alkışlar arasında riyaset ki tü Aras, şahsında Türkiyeye karşı gösterilen teveecüh ve Asambleye teşekkür beyan ettikten sonra demiştir ki: Bu toplantıya Türk deledesinin riyaseti keyfiyetinin ehemmiyeti, araların- da sarsılmaz biy kardeşlik mevcud olan Türk ve Mısır milletlerinin nazarın- dan kaçamıyacaktır. Gelecek celsemizde bu makamdan Mısırımızın aramıza kabulünü bildirmekle büyük sevinç duymak vesilesini bana verdiğinizden dolayı hepinize teşekkür ederim, î' Türkiye Hariciye Vekili Dr. Aras gerek Asamle reisi gerekse Türk delege- &İ sılatile delegelere hoş geldiniz demiş ve Mısır'ın Akdenizde bir müvazene Ve statükonün muhafazası unsuru olabileceği ümidini izhar eylemiştir. Mısır Başvekili Nahas pâşa Mısır'ın dünya sulh teşkilâtina yardim etmek k l_rıııeundu bulunduğunu, Milletler Cemiyetinde bütün mes'uliyetlerini müd- Tik olarak müessir bir teşriki mesal azmiyle yer alacağını ve yalnız sulh da - Vasına hizmet etmekle kalmayıp sulhun bir hakikat olmasına çalışacağını söy- ). Nazilli Fabrikası . Şahtın Paristeki Faaliyette İzmir, 26 (Hususi) — İnce desenli Temasları kumaşlar, renkli basmalar ve emiprime- Paris, 26 (A.A.) — B. Şaht, dün ak- Şam kendi şerefine Almanya sefaret - ler imal etmek üzere kurulan Nazilli mensucat fabrikasında inşaat işleri inesinde verilen bir ziyafete riyaset miş, makinelerin montajları yapı ü işgal eden Rüş- emniyelten dolayı €imiş ve bu ziyafette B. Blum ile Aüri- O, Bastid Moutet ve B. Labeyrle hazır | beyanatı unmuşlardır. asalatından sonra mat - sillerini kabul etmiş olan 'ansız - Alman mukare- &mek üzere akdeyle- ek üzere Fransa'ya gelmiş olduğuna dair olan tekzib etmiş ve şun- ları 'e etmişt *Bütün hüsnü niy hibi olan mil- ktlerle olduğu gibi nle de teşriki Mesaide bulunmağa amadeyiz. Ve emi- him ki Fransa hükümeti, bu hususta “zim beslemekte olduğumuz hissiyatın Aynını beslemektedir. Arnavut asilerinin Şefi öldürüldü Tiran, 26 (ALA.) — Sabık Dahiliye lazırı, son isyanlar şefi Etem Toto, ün akşam Kuveleşi civarında jandar- TMalar ile son âsiler ar: bir çarpışmada öl YENİ TEFRİ Müdürün dakti- siyah saçlı Tevkelâde — güzel Özlü bir genç kız. Sanın — gözleri- tâ içine bakı- İYor. Ve bu bakış- T — karşısında İm olsa gözünü kırık_ kapa- ihtiyacını Hüyüyor. — Muım, o da T billür parçası Kızın bakır rengindeki saçları ku- larının arkasına doğru — dalgalanı- Yor. Sonra ensesinden taşıyor. Ve el- inin üzerinde köpürüyor. Kaşlar: İncecik. Dudaklarının inceliği; gözle- Tihin bir hayal gibi berrak tatlı mavi- Zaloğlu - |miri Büyük tarih ve kahramanlıklar romanı Bir kaç güne kadar başlıyoruz makinelerin tecrübeleri bugün Nazi de yapılarak müsbet netice alınmışt Bu akşam Ankaradan gelen Süme: Bank Direktörü Nurullah Esad yarın sabah Nazilliye gidecektir. Fabrikanın tecrübelerini tetkik edecek ve cumaya tekrar İzmire dönecektir. Fabrika İzmir Fuarında teşhiş edil- mek üzere ilk kumaşlarını önümüzdeki hafta imale başlıyacaktır, Fabrikayı ağustos ayının son hafta- sında Başvekil bir nutukla açacaktır. Sümer k Müdürü Nurullah Esad pazara İstanbula dönecek ve oradan Karabük'e gidecektir. Sıvas hattında seller Ankara, 26 (Hususi) — Sivas civa- rındaki demiryolu köprüsünü seller tahrib ettiğinden, tamirat dolayısile, trenler gelmemektedir. Köprünün ta- birkaç güne kadar ikma! edile - cektir. keseeeseReE AA GELAAAAA KALARIMIZ TUZAK Mevsimin en güzel edebi eseri liği ana bambaş- ka bir güzellik veriyor. Süheylâ evle- necek ve artık ça- İşmıyacak, — Bü- tün — hazırlıklar yapılmış, — evlen- mesine bir gün kalmış. Fakat ku- Tulmuş bir tuzak var. Bu tuzak ne- dir? — Muallânın bsunda rolü var mı? İşte roman böyle başlıyor. Eser temiz ve güzel bir lisanla yazıl- mışlır. Her tefrikada artan bir heyecan havası vardır. Şahsiyetler iyi bir gö- rüşle görülmüş ve tetkik edilmiştir. Tuzak mevsimin en güzel edebi eseri olacaktır. Rüstem Reisliğine ittifakla seçildi Mısır Milletler Cemiyetine âza oldu ve Başvekil iştirak etti vadeasen ea sanen ee sanasename Başvekilin Başbakan İsmet İnönü Güneysu va- purunda vaki olan beyanatında de - Mişlerdir ki: — « Memlekete hasret ve memnu- niyetle dönüyorum. Seyahatimde her tarafta siyaset adamları ile temas et- mek fırsatı hasıl oldu. Görüşmelej daima umumi mevzular ve münase - betler üzerinde kalmıştır. Umumiyet itibarile yurda Türkiye siyaseti için Müsbet intibalar alarak dönüyorum. Dost ve müttefik Yunanistanı idare €den yüksek şahsiyetlerle teması mes'ut bir hadise telâkki ediyorum. t Memleket dışındaki temaslarımızın üzerimizdeki uyandırıcı ve — yaratıcı olan tesiri milletimizin itibarına iti- madimızı takviye etmesi ve çalışmak üzmimizi yeniden canlandırmasıdır. Takip ettiğimiz programların tahak- kuk etmesi Türk milletinin refah ve şevketini az zamanda daha yüksek mevkie çıkaracağına inancım her ze- tmandan daha sağlam ,bir - haldedir. Bu sözlerim vatandaşlarıma selâm ve sevgi sözleri ve memlekete sevinç ve itimatla avdetimin ifadesidir » Başbakanın seyahat ve avdetine ait hâberler birineci ve onuncu sayfaları- ' mızdadır. avzada Atatürk günü Havza 26 (A.A.) — 19 mayısta Sanısu- na çıkıp 25 mayısta Havzaya gelen ve kaldığı yirmi gün içinde inkılâbın ilk fili hareketlerine başlıyan Büyük Atamızın Havzayı şereflendirdikleri günün yıldö- nümü olan 25 mayısı dün binlerce Hav- zalı coşkun tezahüratla kutlamıştır. Ka- saba baştanbaşa donatılmıştır. Gece de| fener alayları ve muhtelif eğlenceler ya- | pılmıştir. . .. .. .. e. Gazi köprüsünün . . Projesi vec ıi * . Değiştirilmiyor Gazi köprüsünün esas projesi üu!în.' de geçen hafladanberi devam eden tet- kikler bitmiş ve Nafla Vekâleti Yol Şu- besi Mü: Kemal dün Ankaraya dön- müştür. Kazıklar Üzerinde yapılan tec- rübeler müsbet netice vermiş, inşaata elde mevcud projeye göre devam olun- masında hiç bir mahzur almadığı anla- | şılmıştır. Hesab ve proje üzerindeki tetkikler esnasında Unkapanında yapılacak is nad tesisatt yüzünden fiala yüzdi nisbetinde bir kısım ilâve edileceği rafındaki hâberler asılsızdır. Yeniden | hiç bir münakasa — yapılmıyacağından | inşaata devam olunacak, köprü iki se- neden az bir müddet zarfında ikmal e- dilmiş olacaktır. Belediye, Gazi köprü- | sünün inşası için hiç bir şekilde heyeti vekileye müracaat edip yeni bir karar | alacak değildir. | Piânı yapan Pijo bir kaç gün daha İs- tanbulda kalarak Köprü üzerinde meş- gul olacaktır. Projede değişiklik ya_uıl—' mıyacaktır. Iki çocuğu araba çiğnedi Beşiktaşta Vişnezade Cabi sokağında iında oturan 3 yaşında Jüfel ile Valde çeşmesinde oturan Şener oynarlarken | Hambarsumun idaresindeki yük arabası| altında kalmış, ağır surette yaralanmış - Tardır, lera dairelerinde devir €. Müddeiumumiliğinden: Mali so - nenin hülülü- dolayısile hesabat dev - redileceğinden mayısın 31 ve haziranın 1, 2, ve 3 üncü günleri İstanbul İcra Muhasehesinde tahsilât ve tediyat mu- amelesi yapılmıyacaktır. | »| Meselesi Rüştü Aras Milletler Cemiyeti ameesarecenence | lspnyakı' Gönüllüler Londra 26 — Gönüllülerin geri çekil- mesi hakkında mütehassıslar - komitesi tarafından tanzim edilmiş olan rapor, İn- Biliz, Fransız, Alman, Rus, İtalyan mu- gahhas heyetleri tarafından kendi hükü- metlerine gönderilmiştir. Bu plânin tatbik sahasına asgari 2 ilâ 3 ay zarfında geçileceği tahmin edilmek- tedir. Plânın tatbiki 1.100.000 liradan faz- Ja bir paraya malolacaktır. Alman tayyarecinin âkıbeti Bilbao 26 (A.A.) — Almanyalı genç pi- lot Hans Joackim Wandel, dün akşam halk mahkemesi tarafından idama mah- küm edilmiştir. İspanyacan 8 mülteci geliyor Madrid'de sefarethanemize iltica e- den İspanyolları Valânsiya limanın « dan alan Karadeniz vapüuru yarın lima- nımıza gelecektir. Karadeniz vapuru uğramış olduğu Sicilya adasına içinde bulunan 730 mülteciyi çıkarmıştır. Yal- nız B kişi Türkiyeye gelmek istedi « ğinden vapur bunları getirmektedir. Çakal köyünde 2 insan ve 100 ev yandı Kastamonu 26 (AA.) — Bu gece Tos- yanın Çakal köyünde çıkan yangında | yüz ev yanmış, iki Insan, birçok hayvan telef olmuştur. Halk açıktadır. Kastamo- nu merkezinden un ve gaire gönderildi. Gerekli yardımı temin ve tetkikat icra etmek üzere ilbay Avni Doğan bu sabsh felâket mahalline gitmiştir. Kızılayın yardımı Ankara, 26 (A.A.) — Tosyanın Ça- kal köyünde evleri yanan yurddaşla - rın iskânları için Kızılay Cemiyetince mahalline yüz mahruti çadır gönderil- miş ve en mübrem ihtiyaçlarını karşı- lamak üzere de 300 lira yardım yapıl - T Her tıırafta Bir çeşit ekmek Ankara, 26 (Hususi) — Sıhhiye Ve- kâleti ekmek çeşidlerinin yurdun hor tarafında birleştirilmesini temin mak- sadile vilâyetlerden malümat istemiş, muhtelif sualli bir anket açmıştır. Almanyada Naziler Aleyhinde çalışan Bir radyo stasyonu Londra, 26 (Hususi) — Bir müddetten beri Almanyada Nazi rejimi aleyhine propaganda neşriyatı yapan gizli bir rad- yo istasyonu nihayet meydana çıkarıl - mıştır. Bir orman içinde, arabada sıklı olan bu istasyon, Almanyanın Fransa hudu - duna yakın bir köyde meydana çıkarıl - muştır. Neşriyatı yapan bir Alman mu- haciri yakalanmıştır. e İspanyada mütareke tesis edilmek istenirken Yazan: Selim Ragıp Emeç n spanyada cereyan eden kardeş harbi- ne bir nihayet vermek maksadile ve İngilterenin teşebbüsile şimdilik bir mü- tareke akdi temin edilmek isteniyor. Dö- vüşe fasıla verdikten sonra mücadeleyi sona erdirmek için açılacak olan müzake- re safhasından pek çok istifade lemin o- lunabilir. Mütareke teklifini ileri süren- ler, esas teşebbüslerinde muvaffak ola- mamaları ihtimaliledir ki asıl maksadlerı olan harbi durdurmak tasavyurlarını bir- denbire ortaya atmadilar ve bunda son derece isabet ettiler. Çünkü bu derece karışık bir vaziyette hedefe yavaş yavaş gitmek, her şeyi kaybetmekten clbette ki daha muvafıktır. Fakat son derece insani olan bu teşebbüsün muvaffak olamıyaca- ğını gösteren bazı deliller vardır. Bun- lar, ecnebi gönüllülerin geri çekilmeleri meselesidir. Malüm olduğu üzere, her iki taraf nezdinde birçok gönüllü asker bu- -4 lunduğu iddia olunuyor. Madrit ve Vüalensiyalıların beraberle rinde Fransiz ve Rus gönüllüleri bulun- duğu kadar Franko kuvvetlerinin yanıne da da Alman ve İtalyan gönüllüler var- dır. İki tarafı kendi davalarile karşı kar- şıyıvebışbı;ıbuıkmıklçlnıwıllbu gönüllülerin İspanyadan ayrılmaları İ$- teniyor. Fakat bu güç iş nasıl yapılabile- cektir? Hangi kontrol altında? Sonra, işin içinde Faslı müslümanlar vardır. Ba- zı devletler ve Madrit hükümeti bunla- rın da yabancı gönüllü sayılmasını ve bu sıfatla İspanyadaki mücadele sahasından uzaklaştırılmalarını — istiyorlar. Fakat böyle bir şeye imkân olamıyacağı bedi- hidir. Bu adamlar eğer İspanyol tebaası iseler, İspanyayı alâkadar eden her da- ,vyada müşlerek sayılmaları zaruridir. Yok eğer İspanyol sayılmıyor iseler, bu takdirde memleketleri üzerinde mevcut İspanyol işgalinin ref'i lâzım gelir ki bu- nun da, bugünkü şartlar içinde yapıla- mıyacağı bedihidir. Şu halde ne olacak- tır? Dava bizzarur bir çıkmaza girecek ve başlangıcı pek güzel görünen bu te- şebbüs, pek çokları gibi muvaffakiyetsiz- ikle neticelenip gidecektir. Nitekim, mü- zakerelerin şekli, işin o yola dökülmet istidadında bulunduğunu gösteriyor. Selim Ragıp Emeç Beynelmilel mesai bürosunda Türk murahhası Cenevre, 26 (ALA.) — Anadolu A « jansının hususi muhabirinden: 'Türkiye'nin Milletler Cemiyeti nez- dindeki daimi murahhası Necmettin Sadık, 3 haziranda toplanacak olan bey- nelmilel mesai bürosunun senelik içti- ma devresinde Türkiye'yi temsil ede - cektir. l SABAHTAN SABAHA: Saz çalan mahküm Bütçe müzakereleri sırasında meb'uslardan Bay Keresteciyanın garip bir tenkidi zeki Adliye Vekilimize zarif bir nükte ilham etti. Bay Keresteciyan demiş ki: Saracoğlunun cevabı pek hoştur: doğmuş olacak. — Sazın memnu silâhlardan olduğunu zannetmiyorum. Tuh terbiyesindeki tesirini kim inkâr eder? Bütçe müzakerelerinde akademik münakaşalar hoş olur. Her ciddi mev « zuun ağırlığını giderecek fantazik sohbetlere ihtiyaç vardır. Bay Kereste- ciyanın İmralı adasındaki çilelinin sazına takılması da bu ruhi ihtiyaçtan çF FO CD SORRRRN GUKD VS INN S REARSER d 2 e KP NNU ÇU ZĞ YAERER — İmrealı adasında bir mahkümun elinde sazla resmi çıkmıştır. Bir mah « kümun saz çalıp gönül eğlendirmesi doğru mudur? Hem musikinin Fakat Adliye Vekilimizin dediği gibi hapishanelerin sert nizamlarına göre kurulmuş bir makine gibi çalışan, Cünya ile alâkası kesilmiş bir adanın yal- çın kayalıkları arasında martiler gibi yaşıyan bu kaza ve kader kurbanla - rından birinin istirahat zamarımnda küskün yüreğinin acılarını kırık sazının tellerine bırakması niçin günah oluyor, ben de anlıyamadım. Her ihsanın mes'ut olmak için seıbestçe yaşadıkları bir devirde kahrına uğrayıp on sekiz yıl deniz ortasındaki bir taş yığınında çile doldur « mağa mahküm bedbahtın saz çalması nasıl günah olur ki dünyanın hiç bir devrinde en zalim, müstebit ve en çetin vazıı kanun ruhun hürriyetine, di- mağın bürriyetine zincir vuramamışlardır. Asil Türk cumhuriyeti bunu nasıl düşünebilir? feleğin Bürhan Cahit y 4 b yt ranbabllikü. "i lit d Adad | Ö GÜ n Si SAĞ zi at AĞA KS Bi z