Hergün İsmet İnönünün ? Atina ziyareti —— Yozan: Muhittin Birgen Avnıpda büyük bir siyasi lâmelif çizdikten sonra bu sabah İstan- bula gelmiş bulunacak olan Başvekili - mizin son merhalesi Atina idi. İsmet İn- önüne çok büyük bir dostlukla hararetli bir kabul göstermiş olan bu Atina mer - halesi üzerinde biz de biraz durabiliriz. * Haris politikacıların şahsi mücadelele- rinden kurtulup sükünet ile çalışma dev- rine girmiş ve bu yolda günden güne kuvvetlenmekte olduğunu gördüğümüz Yunanistanın Başvekilimize karşı gös - terdiği alâka, hürmet ve muhabbet, Tür- kiyede çok memnuniyet verici akisler u- yandırmıştır. İsmet İnönünün şahsında Türkiyeye teveccüh eden bu hararetlh ve samimi dostluk tezahürleri, het iki taraf için de hayırlı olan bir iş ve elbirliği si « yasetinin yeni bir alâmetidir. Bn dostluk nümayişinin derin manasını pek iyi an- hyacak ve onu lâyık olduğu ehemmiyet- le takdir edecek derecede inkişaf etmiş bulunan Türk efkârı, Yunanistanla mem- Jeketimiz arasındaki bağların günden gü- be kuvvetlendiğini görmekle cidden se - vinç duymaktadır. Şarki Akdenizin ve Balkanların sulh ve emniyetini muha - faza bakımından bu iki memleket, de - nizde birbirlerinin mütekabilen piştar ve dümdarları olduğu gibi karada birbirle- rini tamamlıyan iki kuvvet teşkil eder - ler. Birinin emniyeti, ötekinin emniyeti ve selâmeti demektir. Avrupada herke- sin hürmetini kazanmış bir diplamat ©- lan Politis, Montreux'de Boğazlar muka- velesinin imzalandığı gün irat ettiği bir nutukta «bu suretle Türkiyenin kuvvet- Jenmiş olmasından dolayı en çok sevi - nen Yunanistandır; çünkü Türkiyenin kuvveti demek, Yunanistanın kuvveli de- mektir!» dediği zaman, söylediği sözle - rin samimiyeti, bütün çehresinde görü- nüyordu. Bilmukabele, biz Türkler de diyebiliriz ki: «Bugün derin bir sükünet içinde çalışmakla ve kuvvetlenmekle meşgul olan Yunanistanmın günden güne kuvvetlendiğini görmek bize ferah ve se- vinç veriyor; çünkü, Yunanistanın kuv- vetlenmesi ve yükselmesi demek, Türki- yenin kuvvetlenmesi ve yükselmesi de - mektir.> Bu sözlerin samimiliğine de Yu- tanlı dostlarımızın emin olacakları mu- hakkaktır. x 'Türkiye ile Yunanistan arasındaki bu dostluk, gene bu devletlerle diğer Bal - kan devletleri arasında mevcut olan de- rece derece kuvvetli dostluklar, hep sul- hun, statükonun ve müşterek bir emni- yet ve selâmet davasının en sağlam te - minatıdır. Zamanların değiştiğini, insan- ların ve milletlerin yeni yeni fikirlerle yeni bir âlem içiride, yeni bir istikbale doğru gittiklerini görmek için, Türkiye Nle Yunanistan arasşındaki bugünkü koyu ve derin dostluğa bakmak kâfidir. Türk milteti, Osmanlı İmparatorluğunun em - peryalist kafasından kurtulduğu ve Yu- nan milleti de, büyük devletlerin, küçük- leri alet olarak kullanan maruf siyaset- Jerinin tesirine boyun eğmemek lüzumu- nu anladığı tarihten itibaren, dünkü a - mansız düşmanlardan bugünün en mü- kemroel dostları çıkı vermiştir. Bu ha!, ya- kın şarkın milletler arası siyaseti bakı - mından fevkalâde büyük bir inkilâp ma- hiyetini haizdir. Ayni zamanda Balkan sulhunun, Bal- kan birliğinin temel taşımı teşkil etmiş olan bu inkilâp, sade bu iki memleket için değil, belki de bütün Balkanlar ve dolayısile bütün Avrupa için hayırlı bir hâdise oldu. Bunun için, mevcut dostlu- ğun günden güne kuvvetlendiğini gör- mek bize sevinç veriyor ve iki memle - ketin de, müşterek menfaatlerini iyi ve doğru anlamak bakımından gösterdik - leri şuur inkişafı, gözümüzün — önünde, istikbal için en kuvvetli bir sulhü selâ- met garantisi olarak canlanıyor. * Balkan birliği ve bütün Balkan dev - letleri arasında tam bir elbirliği, Balkan milletlerinin serbestçe yaşamaları ve kendi menfaatlerinin — bütün menfaatlere takaddümü için en büyük ve en esaslı bir vasıtadır. Türkiye bu haki- kati bütün kuvvetile anlıyor. Yunanis - tandan da ayni sesler geldiğini duymak ve Yunanisltanın da Türkiyeye gittikçe daha kuvvetli dostluk gösterdiğini gör- mek bizim için cidden neşat ve ferah ve- ren bir hâdisedir. Muhittin Birgen Resimli Makale: Garp âlimleri tarihten evvelki devirlerde yaşıyan insan- ların vücut itibarile bugünkü insanlardan daha mukavim oldukları fikrinde müttefiktirler, o zaman insan mağarada yaşıyordu, soğuğa alışkındı, vahşi hayvanlara karşı ken - . Adaleleri sertliğini iktisap etmişti. Sonraları insan vücudu rehavete alıştı, eski mukavemet kabiliyetini kaybetti, vasati ömrü azaldı, bugün ise tarihten evvelki zamanların mukavemet disini kol kuvvetile müdafaa ediyordu. kuvvetini yeniden bulma yolundadır, Her işi Gözü kapalı Olarak yapan adam Amerikada Mister Brown otuz yaşla- rındadır. Gözlerine istenildiği kadar sargı sardırmakta, mühürletmekte ba- şına da bağlar bağlatmakta, bundan son- ra hiç güçlük çekmeden her hangi bir mektubu okumakta, gösterilen iskam- bil kâğıtlarını tanımakta, taş tahtaya çizilen her şekli aynen kopye etmekte- dir. Aynı halde, sokakta bisiklete bin - mekte, yavaş yavaş gitmekle beraber bisikleti maharetle kullanmaktadır. Buna da sebeb, şimdilik ancak 314 met- re ilerisini görebilmekte olduğunu söy- lemektedir. Klübte gene gözleri bağlı olduğu hal- de ping-pong, bilârdo oynamaktadır. Kendisinin rivayetine nazaran gözlerin- den röntgen şuaı gibi hususi bir şua çıkıyormuş, Sing - Sing hapishanesi cellâtlığına ta- yin olunmak merakma — tutulmuş. Bu hapishanede ölüm cezası elektrik cere- yanile infaz edildiğinden gayreti net vermemiş, lât olursa göstereceğini si ret ve mehareti hakkındaki safdilâne sözleri herkesin kendisile alay etmesi- ne sebep olmuş. Con'un bu boşbağazlığı nihayet ge- çen hafta mahkemeye düşmesini mu- !cıp olmuş. Müstakbel cellâdın karısı kocasının ılpnlâ derecesinde cellâtlığa heves et - mesini beğenmemiş, herkesin kendile- İrile alay ettiklerinden bahsederek ko- cası aleyhine boşanma davası uçmişti Con mahkeme huzurunda da kendisin- den geçerek cellâtlığı methetmeği lamış ve tayin edildiği takdirde göste- receği meharetleri anlat le hâkimin kanaatini tak hâkim boşanma kararını ver yabancı ! İSTER İNAN Dün çıkan İstanbul gazetelerinden biri dilenecilerin top- iatılacağına, diğeri de tasmasız görülen köpeklerin öldür - tüleceğine dalr iki haber verdi. Biz bu Cellâtliğa meraklı bir adam|* Leos Ancelosta küçük bir irad sahibi |, bulünan Con Fidley isminde birisi| - - H SON POSTÂ ise ihti: azami DE Eski insan, yeni insan $8 İnsanı tarihten evvelki devirlerde kuvvetli ve dayanıklı yapan şey mecburi hareket, mecburf spordu, bugün insana © kuvvetliliği ve dayanıklılığı tekrar vermiye başlıyan şey ri ve bilgiden doğma arzu ile yapılan Zira bugün biliyoruz ki, açık havayı, bol güneşi, her gün yıkanmayı, mümkün olduğu kadar fazla spor yapmayı ihmal eden insan vücudunu bütün mikroplara karşı açık bırakmış, hastalığa mukavemet kuvveti smıfıra inmiş — bir insan demektir. Sporu hem sevmeli, hem de yapmıya mec- | miş olmasına nazaran bununla bu spordur. bur olduğumuzu düşünmeliyiz. | HER GON BİR FIKRA Hakikat mı, tehdit mi? Tanınmış avukatlardan biri mück- kilinin müdafaasını yapıyordu. İki buçuk saat hiç durmadan söz söyle- di, Hâkim nihayet kendini tutama - di — Müdafaanız daha ne kadar süre- cek? Diye sordu. Avukat bir an durala - dı. Hâkime baktı. Önündeki kâğıtlara baktı. — Sağın hâkim, dedi, henüz dafaamın yarısına gelmedim. Üç saat daha söyliyeceğim, Hâkim sordu: — Bu dediğiniz hakikat mi, yoksa mahkemeyi tehdit mi ediyorsunuz? * Bütün eşyası Puldan Yapılan ev Eski bir cambaz olan Şafer isminde bir Amerikalı 33 sene çahşarak, evinin bütün eşyasını, duvarlarındaki resim - leri puldan imal etmiştir. Görenleri hayrete düşüren bu kolleks'yon, bütün güzelliğine rağmen zavallı adama hiç İde uğur getirmemiş, Şafer evvelâ karı- sını, sonra oğlunu kaybetmiş e de YTele gelerek bu nâdide kollek- onun orlasında tek başına hasta o * rak kalmışlır, Şafer kolleksiyonu u - cuz pahalı elden çıkarmağa karar ver- miüştir. Uykusuzluk rekoru Lehistanda bar artistleri arasında bi uykusuzluğa dayanma müsabakası ya - pılmiş ve bu müsabakaya iştirâk eden 1000 artist arasında Madam Evating üç ay hiç uyumadan durabildiği için bırin- kazanmıştır. Evating üç ay Zzarfın- da 14 kilo zayıfladığı gibi üsabı da bo- zulmuş ve mükâfatı kazandıktan sozra nakledildiği sanatoryomda iki aylık bir tedaviden sonra ölmüştür. İkinciliği kazanan Nitva isminde bir kadındır ve bu da iki ay 17 gün dayan - mağa muvaffak olmuş fakat delirenek sabaka harici kalmıştır. *ü- bu da on beş gün dayanabilmiş, kan ku- .İsarak verem olmuştur. Dördüncü on, beşinci 9, altı: dayanmağa muvaffak olmuşlardı! iki haberden ikisini Üçüncü Smitz isminde bir adamdır ve | Elli bin Dolara sigorta Ettirilen saçlar Resmini gördüğünüz Amerikalı kızın saçları o kadar âhenkli ve güzelmiş ki, her gören elinde olmıyarak cazibesine tutuluyor ve peşinden sürükleniyor - muş. Bunu düşünen genç kız, nazar değmesin diye saçlarını 50 bin dolara sigortaya koymuştur. Tristan Bernarın sakalı Fransız müelliflerinden Tristan Ber- narın bir türlü kesmediği ve hattâ kırp madığı bir sakalı vardır. Bir çok kimse- ler onun bu sakalını niçin bu kadar sev i sorarlar, nihayet meraklıları tat- min etmek için Tristan Bernar şu ceva>. bı vermiştir: «Ben general Boulanger'nin harbi- hazırı olduğu zaman askerdim. Bü- askerlerin sakal koyuvermeleri hak kında bir emir verilmiş ve biz de sakal koyuvermiştik. O tarihtenberi sakalımı kesmedim ve alıştığım sakalı eski bir e- ser şeklinde muhafaza ediyarum.» Ruzveltin balık merakı Amerika Reisicumhuru Ruzvelt meş hur bir balık avcısıdır. Boş vakitlerin- de daima balık avına çıkar. Son günlerde oğlu ile birlikte yap- tığı bir motör gezintisinde gene balık avlarken, ağına 100 kilo ağırlığında bü ük bir balık takılmış ve oğlunun yar- dimile hayvanı motörüne almaya mu- fak olmuş. Bu muvaffakiyetinden 1 balıkçılar cemiyeti kendisine Tİ reislik payesini vermeği kararlaş- İSTER İNANMA! ğumuzu hatırlıyarak emrin o vakittenberi hakkile tatbik edilememiş olacağına inanıyoruz, fakat ey okuyucu sen: İSTER İNAN İSTER İNANMA! Sözün Kısası Yazı Çok Olduğu için Bugün Konamadı aaaear e aemeeaaeaeaeeAA Eski O manlı Şehzadeleri Filistin Hükümeti aleyhine Dava açtılar (Baştarafı 1 inci sayfada) Londranın en büyük avukatlarını bü işin müdafaasına memur etmiştir. BU" na mukabil eski şehzadenin varisli de Beyrut'un en mühim avukatları 18" rafından temsil edilmektedir, Falestifi hükümetinin iddiasına nazaran, Ab * dülhamidin bu nevi emlâki inkılâbll_’ sonra genç Türkler tarafından kendi* sinden alınarak Osmanlı devletine edilmiş ve Sevres (Sevr) muahedesilt de bu nevi lâk v üzerindef |Osmanlı devleti; kkı nez'olun * muştur. Varisler, bu muahedenin mü* teber bir akid olmadığını iddia ediyor * lar. Buna karşı mahalli hükümet d' imuâhedenin usulü dahilinde imza edil meselelerin halledilmiş olduğu fil müdafa, eylemektedirler. — Bakalıflk muhakemenin neticesi ne olacak? Eğef Falestin hükümetinin iddiası hak kazâ” nacak olursa, talihin bir cilvesi ol Sevres muahedesinin imzalanmış ol “ masından dolayı yegâne zarar görecek” ler, bu muahede sayesinde taç ve taht” larını kurtarmak isteyen Osman rı olacaktır. Çünkü, şimdiye kadar Sev” res muahedesi ölü dağmuş bir vesikö halinde kalmış, hiç bir maddesi tatbik edilmiş değildi. Bu muahede, bir hu * kuk vesikası olarak, ilk defa bu mest” lede bahse mevzu teşkil etmektedir. 936 senedenberi İngiliz hazinesinden Para alan eşek (Baştarafı 1 inci sayfada) 1000 senesinde İngiltereyi kasıp Kâ' vurmakta olan Terör devri nihay€ bulmuş gibi idi. İngilizlerce Northmen tesmiye edil€f Danimarkalı akıncılar sık sık İngili topraklarına baskırflar verirlerdi. BU baskınlardan İngilizler pek ürkerlöf * di. 1.001 senesinde — Danimarkalılafi Exeter civarında bulunan Pinhoe rine ansızın hücum ettiler. İngilizl! kralı Ethelred askerlerinin ba: kahramanca dövüşmekte iken, harb $4 hasında bulunan Pinhoe başpiskopss” askerlerin oklarının tükendiğini göf dü. Piskopos hemen eşeğine lıî-.ur:l"ı Exeter'e gitti. Eşeğine ok yükledi V” Pinhoe'ye avdet etti. İngilizler, yeni aldıkları bu mühifü mat sayesinde Danimarkalıların nını defettiler. Bunun üzerine kral helred, saltanatını ve memleketini k:; tarmış olan eşek için her sene tahsi verilmesini irade etti. İngiltere hükümeti; 936 senedenlffî |bu iradeyi yerine getirmektedir” G€ çenlerde, Lordlar Kamarasında bir ol atarihi eşeğin hâlâ yaşamakta olup " madığını» öğrenmek istemiş ve bu hi susta hükümete bir takrir vermiştir Hükümet, bu takrire pek ya lâzım gelen cevabı verecektir. p Biliyor musunuz ? — ——— 1 — Akbabanın uzunluğu ne kadâ Ühangi kıt'alarda yaşar? 4 2 — Ascension adası nerededir? N© dar insan yaşar? 3 — Şimdiki İngiliz kral huıı*di": v Londradaki ikametgâhı olan Buckir har sarayını kim yapmıştır? Yarın) (Cevapları yapti * Dünkü Suallerin Cevapları: 1 — Avrupadan Amerikaya ilk V4 118 yıl evvel, yani 1819 tarihinde B” SA yoz3 y 2 — Ankara 13 ilk teşrin ı.#"" W idevlet merkezi olmuştur. 8 — Danimarkanın nüfusu 4 .