.v . ğgendiğini erkek tipleri İdeal erkek: Parası ve şöhreti çok erkek Beğendiğim erkek tipi parası çok, aklı za, daha doğrusu parası ve şöhreti çok olan erkektir. Çünkü böyle bir erkek muhakkak ki, diğerlerinden faik bir ya- Tatılış ve ahlâktadir. böyle erkeğe her Havva kızı, daima tatlı dili, izü sayesinde, kadınlığının sihirli elile, erkek ne kadar hırçın olursa olsun, onu avutabilir. Kendisini sevdirip mef- tun burakabilir. Bütün gün hayat mücadelesinden yor- gun düşen bir erkek bitap bir halde eve geldiği zaman, elbette üstelik bir de evin hanımını eğlendirecek, güldürecek — de- Bildir? Bu vazife bittabi kadına aittir. O anda kadın tabiatin mücadeleye mahküm ettiği bu bedbaht erkeğe bütün nüvazişini Göstermeli, şefkat kucağını açmalıdır, İşte Teyzeciğim, size hem erkek, hem gde kadın tipleri... Tuzla Aysel Arda (Sarih adresinin neşrini istememiştir) — d — Erkek bir fen adamı olmal! Beğendiğim erkek tipi şudur: Esmer, uzün boylu, geniş omuzlu, mu- tavassıt kiloda, ince belli, siyah — saçlı, siyah gözlü, ufak ağızlı, yuvarlak çeneli, keskin bâkışlı. Tabiati: Zamanında şen ve zamanında ciddi, anlayışlı, az söyleyip az dinliyen, idaresini, allesini candan seven istikba- lini düşünen, temiz kalpli, cesur, çalış- madan yılmıyan ve hisleri ile değil, ka- fası ile hareket eden bir erkek. Tahsili: Yüksek tahsilini bitirmiş bir fen adamı olmalı. Ankara Muammer (Sarih adresinin neşrini istememişlir) e A0 e İdeal kadın: Çalışan kadın Tipi: Uzun boy, balık eti vücut, müte- nasip endam, harici görünüşü &portmen, beyaz ten ve sarışın. Tabiati; Uysal ve muti. Erkeğinin ar- kadaşı, yoldaşı, neşesinin, kederinin, yu- kadın ve hangileridir? — 402 — Kadında aranacak güzellik tabiat güzelliğidir Beğendiğim kadın: Orta boylu, balık etinde, noksansız a- zaya sahip, muhitini idare edebilecek bil- giye malik olmalıdır. Yalnız bence bir kadında aranacak güzellik tabiat güzelli- ğidir. 'Tabiati güzel olan bir kadın, hepsine tercih edilir. Çünkü 20 inci asırda kadın, sun'! güzel- lik ile yaşıyor ve bu suretle geçiniyor. Ceyhan M. Sedat (Sarih adreşinin neşrini istememiştir) Sarışın kadınlardan vefa beklenmez! Beğendiğim kadin tipi: , 1 — Beyaz ve yahut esmer güzeli, ba- hk etinde, ağzı ve burnu ufak, hilâl kaşlı, kumral saçlı, uzun kirpikli, elâ gözlü v malı, Boyu 1,60 1 geçmemeli. (Esmerleri niçin tercih ettiğime gelince, sarışın ka- dınlar kindar ve anut olurlar. Sarışın ka- dınlardan vefa beklenmez.) 2 — Yüksek terbiyeye malik, idareli, evine, çoluk çocuğuna bağlı olmalıdır. 3 — Bir kadın en az orta tahsi! meli. Kadının bilgisi erkeğin bilgisinden fazla olmamalıdır. Ankara: V. Y. (Sarih adres ve isminin neşrini istememiştir) gör- İstanbuldan Tahrana (Baş tarafı 9 uncu sahifede) kıvrılarak akan bir dağ nehrini gözleri- niz kavrar. Bu sarp kayalıklarının yanından bü - küle büküle laha yukarılara doğru u- zanan yol sizi bütün halkı yirmi evi geçmiyen Peskaleye götürür. Lâkin bu- raya ulaşmak için de, bizim Hünkârsu - yundaki gibi kadife semerli ahu gözlü merkepçiklerden istifade etmek lâzımdır. İbrahim Hoyi Tashih ve itizar Bundan evvelki yazımın son kısmı bir satırın düşmesile manasız bir şekle gir- vasının orlağı, ekonomik, kendine hâkim, harici tezahürata kendisini kaptırmıyan, bütün düşüncesini yuvasına veten, saa- detin anahtarı, eşinin yüklerini hafifle- tecek kabiliyette olmalıdır. Ancak mezlek ve sanat sahibi kadımı diğerlerine tercih ederim. Bir erkek ev- Jenceği kadınla her hususta ya aynı ev- safı haiz olmalı, yahüt ta kadından bir derece yüksek olmalıdır. Atitalya: Orhan Göknil (Adresi mahfuzdur) — - Son Posta'nın Tefrikası: 46 Uzun yolculuklar, yabancı bir şeyi in Ssana kendi tanıdıklarını, sevdiklerini|li gizli gülüşmeler... Birbirlerinden hiç | miştir. Tashih ve itizar ederken o kısmı düzgün şekilde tekrarlıyorum: — Erz mişeved ki (arzolunur ki...) diye devam ediyor. En tatlı hatıram.. Her gü- nün bitişile geriye, geçmişe bıraktığımız Pehlevi devrinin, tecellisini gördüğünüz ,ve gördüğüm her inkılâp hamlesi en tatlı hatıramdır. Gazetecilik hayatımın en tatlı hatırası da yüksek ve asil şefiniz «Hazreti Atatürkle» Ala hazreti Hüma- jyun Şehinşah Pehlevinin birbirlerine mü- Tâki oldukları andır. Atatürkü yakından gördüğüm ve mazharı il ti olduğum dakikaları da asla unutamam. «İTLENBİKo Yazan: Kemal Ragıd halı Hep birden oraya bakarken giz- çok aratıyor... Fakat ne de olsa geçmiş(ayrılmıyan gözler... Uzaktan uzağa ka- günlerden kalan üzüntülerin pek çoğu da yavaş yavaş azalıyor, gittikce dağı- hyor, sonra birdenbire unutulup gidi - yorl. Zaten yeryüzünde unutulmıyan fe var ki... Turhan da gözlerini karşı- daki o kadından ayırmadan gazetesini açarken İstanbulu da, İstanbuldakileri de bir an içinde unutmuş gibiydi... * Lebibe ile Turhanın ilk tanıştıkları otelde bu akşam gene bir balo vardı. İs- çamak bakışlar... Böylelikle başlıyan, sonra vakit ilerledikce, sabaha karşı bütün korkuyu, saygıyı unutanlar... İçkiden, yorgunluktan, helecandan kı- zarmış yüzler; şaşı bakan gözler... Bir paâlmiye arkasında sanki herkesten sak- lanmış, herkesin gözünden kaçmış, kur- tulmuş gibi bütün dünyayı unutanlar... Dansederken birbirinin göğsüne yas'a- nan, başbaşa, saçları birbirine karışa- cak, yüzlerinin ateşi birbirini yakacak bugünkü Program 27 - Mayıs - 937 - Perşembe İSTANBUL Öğle neşriyatı: 12.30: Plâkla Türk musikisi. 1250 Hava - dis. 13:Mtuhtelif plâk neşriyatı Akşam neşriyatı: 18,30: Plâkla dans musll 19,380: Spor muzsahabeleri: Eşref Şefik, 20,00: — Rifat ve arkadaşları tarafından Türk m hâlk şarkıları, 20,30: Ömer Riza 20445: Safiye 'Türk musikisi ve halx şarkıları| (s0at âyarı), 2115: Orkestra, 22,15 Ajana ve borsa haberleri, 22,30: Plâkla sololar, o- pera ve operet parçları, 23.00: Son, BÜKREŞ IT: Hafif müzik, 19,20: Kafe konsı Halk könseri, 22,15: Operet plül Haberler. 2020 d, 2246 BUDAPEŞTE 15: Plük neşriyatı, 16,445; Çigan orkestrası, 18: Konaer, 19,10: Plâk neşriyatı, 21 den 2230 a kadar tiyatro, 22,445: — Orkastra, 2M4: Cazbant havaları. VİYANA 19: Hafif müzik, 21,95: Muhtelif havalar, 22: Orkestra, 2330: Dans havaları, 2255 : Haberler. VARŞOVA 15.50: Orkestra, 16.30: Müsahabe, 17415: Örkestra, 10,10: Plâk neşriyatı, 2040: Or - keştra (Muhtelif haralar), 22; Dans musi- kisi, 22,30: Şarkılar, 28,20: Dans musikisi, Yarınki Program 28 - Mayıs - 937 - Cama İSTANBUL Öğle neşriyatı: 1230: Plâkla Türk musikisi. 12.50: Hava- dis. 13/05: Muhtelif plâk meşriyatı Akşam neşriyatı: 18.30: Plükla dans müusikisi, 19 nik komedi, (Kadın ksterse) ,20. Ti 20,30: Ömer Rıza tarafından Arap- ça söylev, 2046: Vedia Rıza ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Baat ayarı), 21.15: Orkestra, 22,15: Ajans ve borsa haberleri, 22,30: Plâkla şolölar ve operet parçaları, Amasyada evlenenler Amasya - (Husus) — Kanunu medeninin neşrinden bu ayın birine kadar Anıasyada 970 evlenme müuamelesi yapılmıştır. Pir Doktorun Günlük Notlarından Tansyonun Düşüklüğü Damarların tazyikini gösteren ve tans- yon diye her tarafta söylenilen şeyin ürt- ması gibi düşüklüğü de ihmal edilmeme- lidir. Tansyon düşüklüğü kalbin kuvvetinin inhitatını gösterir. İlerilemiş kalb has - talıklarında, umuml zafiyc' bilhas- ga veremde ve vereme müslalt larda tansyon düşük olur. Tansyon yüksekliğine tedbir koşulürken düşüklüğünü de giderecek yükseltecek çareler aranmalıdır. — Sebeb ne ise ona göre hareket edilir. Herhalde çok iyi beslenmek, kilo almak düşük tansyonlulara çok İyi gelir. Bir çok kilo alan zayif ve hastaların tansyonlarının yükseldiği görülmüştür. Perşembe €) almağa MELİPDÜ ŞU N T 7 A Bit eei Tüccarlar serbest | idhal Umumi İahalât rejiminin serbestisi için esasları hazırlanan — kara nda malümat gelmektedi. a . ada mühim ve Inkişaflı bir devte leşkil edecek olan serbest fdhalüt kararnamesinin haziranın başında ilân edilerek on beşinden itibaren tatbik olunması çok muhtemeldir. Altı aylık kararnamenin — kırk gün evvel Sporun valanında Neler gördüm ( Baştarafı 8 inci sayfad ) Haftaym olduğu zaman Prestonun bü- tün kuvvetini harcamış olduğunu hiç san- mamıştım. İki takım soyunma odasında son kırk beş dakika için elbette bir şeyler konuş- muş olacaklar ki sahaya dipdiri çıktılar. Yedinci dakikada Sunderland merkexz muhaciminin attığı gol oyunun en mü- him sayısı idi, Bu gol Sunderlandı âdeta büyük bir felâketten kurtardı. Sunderlandın sol içi topu merkez mu- hacime vermesile topun kuvvetli bir ka- fa vuruşile ağlâara takılması bir oldu. Bu sayı kaleden on beş yarda bir mesafeden yapılmıştı. Oyun Preston kalesi üzerine yükler- meğe başladığı sıralarda Sunderlandın galibiyetini ilân eden gol on sekizinci da- kikada geriden gelen bir pasla oldu. Preston müdafsası tamamile açık bir vaziyette idi. Sağ iç Karter bir an içinde bu iyetlen istifade ederek ikinci golü yaptı. Beş dakika sonra Sunderland üçüncü sayı ile kupayı kazanmıştı. Açıkların çok sür'atli oyunu karşısın- da bocalıyan Prestan takımı sol taraftan üç korneri üstüste atlatıncıya kadar akla karayı seçti. Gittikçe korkumç şekil almağa başlıyan .| oyun da bu suretle sona erdi. Hakemin kral kupası finalini kazanan takımın galibiyetini ilân eden son düdü- Bü Vembley stadında çalınırken halk bü- yük tezahürata başlamış, iki takım da birbirini tebrike koşmuşlardı. Kral kupası galibi Sunderland . oyun- guları kralın bi duğu locada kupayı kraliçeden, ma: rı da kraldan ala- rak staddan çıkarlarken galip takımın kaptanı Karter kupa elinde arkadaşları- nın omuzları üzerinde soyunma odasına kadar taşındı. Urfada yeni hükümet konağı Urfa (Hususi) — Şehir yatı okulu binası hükümet dairesi olacaktır. Bu - nun için, tamirine başlanmışlır. Tami- takında bitecektir. İki aya kadar, hükümet daireleri buraya taşmacaktır. Yıllardanberi harap ve küçük bir bi- Ha içerisinde çalışan ortamektep de, hükümet binasına geçecektir. Ortamek- (* Bu notları kesip saklayınız, yahut bir albüme yapıştırıp kolleksiyon yapınız. Bıkıntı zamanınızda bu notlar bir doktor gibi Umdadınıza yetişebilir. — Kâmiranın kocasına bak, ayol... Doğrusu ya, böylesi de az bulunur!. — Ne yapsın adamcağız, kanıksamış artık!.. Rahatını bozmamak için hepsi- ne göz yumuyor!.. — Bu kadarı da olmaz ki... Birpar» ça başını çevirip önüne arkasına baksa ya... Herkes ne söylüyor, biraz da on - ları duysa ya... — Baksa da, duysa da ne olacak, san- ki?.. Kâmiran gene bildiğini yapacak maz!.. — Neye dayanmasın?.. Katılarınım yüzünden kendilerini her yerde aratan insanlar az mı?.. Kendi işlerini bozma- mak için, daha çok kazanmak, daha zi- yade tanıdık edinmek için onların açı: lıp saçılmasını kendileri isteyen, kendi tanbulun bütün göze çarpan, her yer-|kadar kendilerinden geçenler... Her za- | ellerile onları öteye beriye gölüren kaç de adı geçen insanları, kadın erkek hep-(manki gibi, bunların hepsi burada da|tane koca istersin?.. Nihad da onlar - si burada idi. Bütün bu insanlar,bir a-|vardı. raya toplandığı zaman neler olursa, ne-| Birinden ötekine atlıyan, her dakika ler görülür, neler duyulursa hig birisi |bir başkasının hayatı ile, ırzı ile, şerefi eksik değildi: Gene her zamank!i dedi|ile oynıyan, har kim bilir Kodular, her zamanki fısıltılar... Her-|kimleri mahküm eden dedikodular ara- Kesin göz ucile birbirine gösterdiği lev- |sında insan neler duyar, neler öğrenebi- dan biri işte.. Bütün mevkilerini, bü- tün saltanatlarını hep karılarına borç- hu olanlardan... Araştırsan ben öylele- rini bilirim ki... — Bak ama, Allahaşkına, şu Kâmi- mektedir. A — Canım, meşhur bir müteahhit iş- te... Üç beş sene içinde milyonlarca ka- Zzandı., — Tevekkeli değil... Ben de bu yaşlı, başlı adama Kâmiran neden bu kadar sokuluyör, diye şaşıyorum!. — Merak etme, gençleri de kaçır - maz.. hepsinin ayrı ayrı yeri var - dır!. — Genç dedin de aklıma geldi: Ha- niya geçen sene Turhan diye bir ço - cukla yaşıyorlardı, o ne oldu?.. Bir za- manlarda bu çocuk Citlenbikle nişan- lanacak diye duymuştuk!.. Ha, sahi... Demindenberi sana onu soracaktım, Lebibe ile kardeşi nerelerde?.. Geçen sene tam o gürültü arasında ben Mı- sıra gitmiştim, şimdi de hiç birisi orta- lar da yok... — Ayol bilmiyor musun, neler oldu, neler?.. Lebibe ile Turhanın arasını bozan gene Kâmiran... — Onu biliyorum. Sonra Kâmiran 'Turhandan neye ayrıldı?.. — Orası pek iyi anlaşılamadı ama uzun zamanlar, beraber yaşadılar, Bu çocuk da galiba dldukça zenginmiş... Kâmiranın kocası ile beraber ortak ol- ranın haline bak... Kim bu yanındaki?. A dular, diye duyduk (Arkası var) rejimine hazırlanıyorlar ilânı Jeab ederken ve bu müddet de gelmi$ bulunduğu halde mezkür kararnamenin ÂN edilmemesine göre tüccar, serbest rejim Kâ- rarnamesinin tatbik edileceğine kanazt r. Bu sebeble ticaret sahasında hâsil olun tereddüdler azalmağa başlamıştır. Tüccarlar, bu yeni rejime göre daha şimi- diden sipariş ödecekleri maddeleri — tesbil etmeğe başlamışlardır. İzmir sergisi komitesi toplantısı İzmir Beynelmilel Sergisi komitesi, dü Ticaret Odasında Hik toplanlısını yapmıştir. İzmir sergisine, İstanbul mıntakasının n0 suretle iştirâk edeceği hakkında bazı esaslaf tesbit olunmuştur. Sergiye iştirâk edenlere her türlü kolaylık gösterilecektir. ıstanbul Borsası kapanış fiatları 26 - 5 > 1937 1 İsveç kuronu 1 Törk altım 1 Banknot Os. B ÇEKLER İtlihat ve Değir. Şark Değirmeni 'Terkos Ticaret ve Zahire Bersasi 26/5/937 K. * 6 * 4 4 15 10 y0 106 58 23 a Buğday yumuşak Buğday sert Arpa Çavdar Yulat Susam Kuşyemi Tiftik Mmal TTİftik deri Yapağı Peynir beyaz SÖRKU ”w FESZ of ASA - a FKAFŞ ..? -Har, KB f L £ FA KELEEŞİLERİ: 4 ELLİ F