Yurdda Anadil Maarif bütçesinin | müzakeresi hararetli oldu (Baş tarafı I inci sayfada) Ne başlamış ise de vaktin gecikmesi ü- derine tamamlıyamamıştır. Lisan meselesi Maarif bütcesi görüşülürken bir çok Meb'uslar söz alarak maarif işleri hak- kl'_lıi;ı mütalealarını söylemişlerdir. İstemat Zihni (Eskişehir) mekteble- timizde yabancı lisana kuvvet veril - Mesi lâzım geldiğini söylemiştir. Muhtelit tedirsat Berç Türker, memleket içinde mek- seb ve muallimlerin az olduğunu, bazı Çocukların kitab bulamadığın; ileri Sürerek muhtelit tedrisa; s#leyhinde Mütalcada bulunarak ilâve etmiştir: — Mekteblerimizin adedi çoğaldıkca gocuklarımız kendilerine mahsus Mekteblerde okutulsun ,yalnız Üniver- Sitede muhtelit tedrisata devam edil - tin, $ Ana terbiyesi — Bundan sonra Berç Türker çocukları- Mızın bir kısmının ana terbiyesi gör - Teden mektebe girdiğine, bunlarda sos- Yal terbiyenin eksik olduğuna İşaret e- Gerek ilkmekteblerde bir mürebbiyeler mün kurulmasının çok faydalı Olacağını söylemiştir. * Ana dilin yurdumuzda her ferd tara- konuşulması için ne gibi ted - birler alındığını soran Türker, bil - İstanbula gelen bir eenebinin Türk şehrine mi, yoksa eski Babil şeh- fine benzer bir yere mi geldiğini bir fürlü anlıyamadığını işaret ederek ana Gili öğrenmek ihtiyacını yaratmalıyız, | iştir. Köylünün vaziyeti İsmail Oğuz (Sivas) — Köylünün ürsüzlükten kurlulması için ted - itler alınmasını istemiştir. Musiki ve çocukların muaşeret bilgileri Osman Uludağ (Konya) — Müusiki /— Sphesinden Cumhuriyete lâyık bir ve- €lde edilemediğine işarot — etmiştir. dlika Ulaş (Samsun) Çocuklarımızın Tungeret bilgilerinin eksikliğinden bah- sederek mektep programlarına muaşeret bilgisinin ders olarak ilâvesini istemiştir. İlk ve orta tahsil meeburiyeti Kâzım Nami (Manisa) — İlk mektep tahsilinin Türk mekteplerinde yapılması Mecburiyetinin orta mekteplere de teş- Milini lüzumlu göstermiş ve Berç Türke- “Tin bir sözüne şiddetle muteriz olduğunu Tek: Berç Türker'e cevab — Muhtelit mekteplerin kaldırılması- Di istediler. Niçin Kamalist Türkiyede erkek beraber okumasın. Bütün T erkek kadın hepsi birdir. Fark Yoktur. Türkerin itirazını şiddetle pro- Hakkı Kılıcoğlu (Muş), uzun beya- Batta bulunarak birçok meselelere temas Etmiştir; İleriye sürdüğü fikirler arasın- da erkek İise talebelerinin hez tatilden /— fönra mektebe dönünce bir sıhhi muaye- Ü UN bi “Ünlatarak, “Böye tâbi tutulmalarını, kız — talebelere Şi dans öğretilmesi gibi husu- #iyet arzedenleri vardır. Erkek kız farkı * Tekrar söz alan Berç Türker Kâzım ."Uni» tenkidlerine cevap vermiş, ken- Gisince erkek ve kiz farkı olduğunda 18- | Tar etmiş, demiştir ki: —— Çocukların dimağları körpe - ikin kumanda eden bir tabiat vardır. j kapilırlar. Ben on, on iki yaşındaki Tektep çocuklarına korte gibi bır şeyler Yaptıklarını biliyorum. (Gülüşmeler). —Onün için diyorum ki bu çağdaki ço- Suklar ayrı aycı okusunlar. <Âkil baliğ. zaman birleşsinler. O zaman rn'ı yoktur. Çünkü kendi kendileri- kumanda edebilirler. İstanbul Hukuk Fakülteleri din (Yozgat), İstanbul Üniversitesi- © İmtihanlarını mevzuu bahsetmiş ve :—n Hukuk Fakültesile Ankara Hu- eek Fakültesi arasındaki nisbetsizlikleri İstanbulda tatbik edilen çetin L".ân Ankarada tatbik edilmediğini te- ettirmiş: Ç Onlar da, bunlar da — evlâtlarımız- Ş İstanbuldaki usul doğru ise bunu An- 'Ada neden tatbik etmiyoruz diye sor- TMuştur, Ana terbiyesinden maksad yerek Berç Türkerin mektebe başlıyan talebeden bir kısmının ana terbiyesi yok- tur, sözü üzerinde durmuştur: Bunda, şüphe yok, maküs bir maksudu yoktur. Fakat bunu izah etsinler, bu lâzumdır demiştir. Berç Türker, fikrini izah etmiş, sözle- rinde Milli namusa dokunacak bir söz olmadığını iddia eylemiştir. Bekir Kaleli, tekrar kürsüye gele - rek gürültüyü davet eden beyanatta bulunmuştur: Demiştir ki: — Bu kürsü kelime tasarrufu isteyen ü , Her kelimenin şümulü - nün di mesi ve her noktaya dik- kat edilmesi lâzımdır. Sırrı (Yozgad) — (Yerinden bağı miştır) — Bu kürsü hak:kat kürsüsü - dür. Mazhar Müfit (Denizli) — (Bekir Kaleliye cevab vererek) — Bu kürsüde tahdidat yoktur. Her meb'us istediğini söyleyebilir, Hiç birimizin diğer bir ar- kadaşımızı — vatanseverlik noktasında tenkide hak ve salâhiyeti yoktur. Hepi- miz bu vatanın kölesiyiz, Bir sual Mazhar Müfit kürsüden inmeden Vekilden şu suali sormuştur: İşidiyoruz ki mekteblerde ders se neleri artacakmış. Ders senelerini art- tırmaktansa, acaba bir sene içinde kaç gün tatil vardır, talebe kaç gün ders o- kuyor. Bunu tetkik etmek daha doğru olmaz mı:? (Gülüşmeler). Hatiplerden sonra kürsüye çıkan Kültür Bakanı Saffet Arıkan her me- seleye ayrı ayrı cevablar vermiş ve ma- arif programımızın ana hatlarını anlat- mıştır. Bakan bu seneki maarif bütçesinin geçen senelere nisbetle 2 milyon 300 bin İiralık bir fazlalık arzettiğini| tebarüz ettirmiş, bütçenin her sene arta- cağını söylemiştir. Saffet Arıkan geçen sene 680 bin olan talebe mevcudunun bu sene 730 bine çık- tığını, bu sene yeniden kadroya girecek muallimler için nç bin lira tahsis edi!- diğini anlatmıştır. Bakan ,yüksek tedrisattan bahsederken Üniversite mevcudunun üç binden beş ae ——— İstanbul Tramvay Şirketi 21 ikinci kânun 1911 tarihli şartnamenin 14 üncü maddesine göre İLÂN 1937 yılının 1 Hazirandan ve yeni ilâna kadar pazardan başka günlerde Bidiş - geliş cedveli Kontenjan kalkıyor Pa ğ ' c b > du Ricte C6Ğ — Sayfa - 5 İktısat Vekili dün Mecliste mühim beyanatta bulundu, 3 ithalât rejiminden, petrol, Ankara, 26 (Telefonla) — İktısat İlk — Son No, Yollar kalkış kalkış | Vekâleti bütcesinin müzakeresinde söz ouııı - Tünel 540 2340|alan meb'uslardan Fuad Edirne, Berç Tünel - Şişli 600 2M400|Türker, Şemseddin (Sivas). Emin (Es- W_îm kişehir) muhtelif iktısadi işlere temaz Beyazıt - Şişli 102 M00 | etmişlerdir. 725 Z —x ğ Beyazıt - Maçka T00 2405 B “A İN (depo) Eminönü 610 665 Va 16 Eminönü - Maçka GA0 20.60 — L Meeka - Rminönü 105 20.20 D 7oıııı - Sirkeci 628 2000 9200? Birkeci - Şişli 655 2030 Âttecayekoy - Bamönü 66 1845 L7 Eminönü - Meeidiyeköy — 74T [ Bebek - Eminönü Kminönü - Bebek BEŞİKTAŞ ŞEBEKESİ ” Birkeci - Topkapi 612 2100 < |e Topkapı - Aksaray — 2435 X Aksaray - Yedikule 5380 — 2 i#ekg3 Yedikule - Birkeci sAS 2036 g| Sirkeci - Yedikule G1T 2405 E Yedikule - Aksaray — M40 < Aksaray - Edirnekapı 525 — E .ıııırn.ıııoı » Birkeci 545 2SA5 Birkecl - Edirnekapı 614 2420 Edirnekapı - Aksaray — 'MASŞ ağır bir ceza vermekle tereddüd et - bine çıktığını söyledikten sonra yüksek tahsil görmüş muallim adedinin artırıla- cağını bildirmiştir. Saffet Arıkan dil ve tarih kurumları- nın faaliyetlerinden geçen sene aktedi- len kongreden hararetle bahsetmiş — ve önümüzdeki eylülde bir tarih kongresi- nin toplanacağını ilâve etmiştir. Sat'at mektepleri Sanat mekteplerinden bahseden bakan bunların 10 zümreye ayrılmış oldukiart- nı 1935, 1936 tedrisat yılında bu mektep- lerde (1865) talebe ve 189 öğretmen ol- duğu halde bu yıl talebe mikdarmın 2126 ya çıktığını bildirmiştir. Bu sene Adana ve Kadıköyde açılan iki kız enstitüsile bu enstitülerin mikda- rının yediye iblâğ edildiğini söyliyen ve- kil bu mekteplerde bu yıl okuyan kızları- mızin sayısının 826 dan (1460) a çıktığını ilâve etmiştir. Vekil orta tedrisatın üç esasa, yani bi- na, muallim ve program ile kitapların tanzimi esasına dair söylerken Meclisten «para> sesleri de yükselmiştir. Saffet Arıkan yeni tahsisatla veremli muallim ve talebenin tedavisi İstanbulda inşa edilmekte olan sanatoryomun cum- huriyetin en güzel bir eseri olacağını te- barüz ettirmiştir. Vekil Türk dili hakkındaki cevaben demiştir ki: Türk dilinin ana dil olması için Kül- tür Bakanlığı ne düşünüyor ve ne yapı- yor? Arkadaşlar, mektep bir vasıtadır. Tabil dil millet için en mühim anahtar ve en büyük bir âmildir. Fakat en mü- him mesele insanın kendisini Türk duy- masıdır. (Ne mutlu Türküm) diyebilme- sidir. (Bravo sesleri, şiddetli alkışlar). Mekteplerde not meselesi etrafın - daki bazı mütalealara cevab veren Ba- kan şunları söylemiştir: Meb'us çocuğu olduğu için tam nu- mara verilmemiş, öyle zannediyorum ki, bu bir lâtifedir. Fakat bir lâtifeyi de kürsüye kadar getirmek bilmem ki na- sıl olur. Benim elimde bir teftiş vasıtası var- suallere ;_:&ır Kaleli (Antep), Ufak bir nokta- |dır. 'Teftiş edip de sonunda böyle bir favzihi için kürsüye çıktığını söyli-İşey görürsem sizi temin ederim ki, en tt mem. Bundan sonra Saffet Arıkan hususi liselerin şahadetnamelerinin sikiı bir teftişe tabi tutulduğuna dair de mec - lise teminat vermiştir. Aynı zamanda azlık ve ecnebi mekteblerinin de daha sıkı bir teftişe tabi tutulacaklarını söy- lemiştir. Son olarak muhtelit tedrisat hakkın- da Berç Türkere cevab veren Bakan dedi ki: Son olarak Türker Arkadaşımız, kız ve erkekleri bir yerde okutmayıp ayır- mamızı söylediler. Arkadaşlar, bu bir inkılâb prensibidir ki; münakaşaya de- ğil, cevab vermeğe bile değmez. Maarif bütcesinden sonra Nafia büt- cesinin müzakeresine geçilmiş ve kür- süye çıkan Bakan Ali Çetinkaya bazı hatiblerin mütalealarına cevab vere - rek Vekâletin işleri hakkında müdellel izahat vermiştir. Vekil demiryolu in- şaatı siyasetine devam edilmekte oldu- gunu, Sivas - Erzurum hatt.na bu sene 12 milyon lira sarfedileceğini ilâve et- miştir. B. Ali Çetinkaya bu sene de yol in- atına hararetle devam - edileceğini, î;ıanhın * Edime asfalt yolile İran transit yolunun ikmal edileceğini söy- Jemiştir. Vekil bundan sonra diğer nafia işle- rimizden bahsederek bunlara ayrılan tahsisatları anlatmıştır. Ankara Yüksek Rektörlüğünden: Şemseddin (Sivas), hayat pahalılığı işine bilhassa temas etmiş ve pahalılıkla mücadele ve tedbir alınabilmesi için İktısat Vekâlgline salâhiyet verilmesi- ni, vilâyetlerde teşkilât yapılmasını İs- temiştir. İktısat Vekili Celâj Bayar gerek ile- riye sürülen mütalealar, gerekse mem- leketin başlıca ekonamik işleri hakkın- da uzun izahat vermiştir. Her kısmı büyük alâka uyandıran bu izahat ara- sında- bilhassa yeni ithal rejimi hak - kında Vekâletin tasavvur ve hazırlık « lârı vardır. Bu izahata göre kontenjan usulü kal- dırılacaktır. Bu karar bugünlerde Vekil- ler Heyetine bildirilecektir. Kat'i şeklini aldıktan sonra kararname ilân edilecek ve ilân tarihinden 40 gün sonra mer'iyete girecektir. Celâl Bayar bu vaziyeti ve verilecek olan kararı şöyle izah etmiştir: — Kontenjan sistemi icab ettiği sıra- larda alınmış ve kullanılmıştır. Sıkın- tıya yol açan bir sistemdir, Hele güm - rüklerde hududsuz müşkülâta vesile olmuştur. Yeni sistem kabul edilirse memlekete girmiyecek eşya kalmıya - caktır. Bugünkü memnu listede (500) den fazla madde vardır. Topyekün hep- sini kaldıracağız. * Bugünkü gümrük tarifeleri dairesin- de her şey serbest olursa netice ne ola- bilir? Gibi bir endişe başgösterebilirse de meydan boş kalınca eski ithalât faz- lasına dönülmesi tehlikesinin mevcud olduğunu elbette nazarı dikkale aldık. Vatandaşların menfaatleri Soanra istikbale emniyet ederek endüs- tri kuran vatandaşların hali ne olacak- tır. Bunlara cevap olarak diyebilirim ki bu vatandaşların menfaatleri müstekli- kin meniaatlerini gümrük tarifesi vası- tasile telif edeceğiz. Bazı — maddelerin gümrüğü olduğu gibi kalacaktır. Bazıla- rı artacaktır. Kontenjan kalkmakla bera ber takip ettiğimiz sistem, tevazün siste- mi olacaktır: Malımızı alanın malını alırız. Malımı- zın satılması için ve döviz bakımından ih- tiyat tedbirleri alacağız. Bir kısım mem- leketlerle karşılıklı klering münascbetler vardır. Bu memleketler bize yüzde yirm! ilâ yüzde 35 bir pay ayırıyorlar, Bu pay ma- Hyemizin emrinde bir döviz kaynağı olu- yor, Bunu muhtelif memleketlere zahmet le kabul ettirdik. Foda edemeyiz. Karşılıklı olan münasebetlerimizde bu farkı temin ettiği takdirde gelen eşya gümrük resmini ödiyerek serbestçe mem- lekete girebilir. Diğer bazı memleketler- den yüz alırız, yüz satarız. Aramızda ba- z listeler var. Bunu geniş ölçüde halle- deriz. Bunlar da bize döviz payı verir- lerse kendilerine kapılarımızı açarız. Çok satan, az alan memleketler var. Esefle söylerim ki bunlardan en çok ip- tidai maddo alıyoruz. Takip edilecek ü- ,sulde gelen malın bedelinin Merkez Ban- kasına yatması ve paranın mal - olarak memleketten çıkması yolundadır. Bizden çok alan, az satan memleketler / maden işlerinden bahsetti Vekiller heyeti kabul ederse yeni site temi beş öon güne kadar ilân edeceğiz» Mürakabe şekilleri Celâl Bayar, diğer işler hakkında iza- — hata devam ederek ezcümle demiştir kiz «Ticari ve sınai müesseselerimizin mü- rakabe şekillerinde — ittirat — olmadığı söylendi. Doğrudur. Buna sebep işlerin tekâmül devresinde oluşudur. Devlet sermayesile kurulan mali müesseseler âle vanın murakabesine tâbi olmalı mı? Bu dava bütün dünyanın bir davasıdır. İke- tisat Vekili sıfatile muhtar müessesele. — rin murakabesini herkesten çok ben iş. — terim, Çalışanlar yanlış yaparlMırsa me«: sul benim, Fakat istediğim murakali — devlet bünyesindeki dar, sıkı, teşebbüli kudretini kıracak murakabe değildir. Müesseselerin kendi bünyesindeki telğe nik murakabedir. İnsanlık - devletçiliğe doğru gidiyor. Âmme işlerinin bu sahıa da muvaffakiyetle görülmesi için bünye — ve kuruluştaki teknik murakabe ile ilie — tifa edilmesine lüzum vardır. Petrol arama işleri Petrol arama işleri şu haldedir: Mars dinde ilk sondajda bazı umumi emarelere tesadüfle kaldık. Aynı civarda sondajda 500 metreye vardık. Küllt mile. ikinci — darda havagazı çıktı. Petrol ile meşbu İzi tabakalara tesadüf ettik. 1000 metreye Ka« dar ineceğiz. k Müreftede altı kuyu açtık. Yedine kuyuyu da açtıktan sonra burada sonda- ja devam edip etmiyeceğimizi kararlaş tıracağız.» «Meçhul bir kahraman» 4 İktisat Vekili bundan sonra Çoruhta Guersan bakır madenini yağmadan ve harabiden kurtaran cesur bir teğmenin hikâyesini anlattı. Bu zevatın hüviyetini anlamağı çok istiyen Celâl Bayar izini bulamadığını söyledi. Maden bir aya ka- dar işlemeğe başlıyacaktır. Buradan se- nede 5 ilâ 10 bin ton bakır çıkacaktır, Meclis meçhul kahramanı şiddetle alkış. lamıştır. Kurom istihsalinde tekorun bizde alduğunu söyliyen Celâl Bayar, Kütah- yada, linyit araştırmalarını bir muvaf fakiyet eseri olarak zikretli. 15 yerine 20, 22 senelik şileblerin a- hmabilmesi hakkında Türk şilebcileri- # nin arzusunu şahsan kabul etmeğe mü- — heyya olduğunu söyledi, Liman yok » suzluğundan acı acı şikâyet etti. Fiat mürakabesi işinin güçlüğünü anlatarak dedi ki: Toptan fiatlarda muvaffak olduk. Perakendede olamadık. Bunda salâhi « yetim olsa dahi işi başarmak çok zor- dur. Şimdiki teşkilâtın üç misline ihti- yaç vardır. Harpte divanıharbli fiat mürakabele- Ti bile neticesiz kalmıştır. Bu işlerde cebir ve kanundan ziyade ekonomik tedbir lâzımdir. e Zarar görenlere yardım İktısat Vekili izahatını tamamlarken «cnebi paralarının düşmesinden zarar görenlere yardım meselesinin uzun mu- amelelere ihtiyaç gösterdiğini işaret ete miş, bu hafta içinde bu muamelenin ta- mamlanacağını söylemiştir. Almanya ile ticaret Almanya ile olan ticari vaziyetimize dair uzun izahât vererek son aylarda ihracatta tevazüne doğru gittiğimizi söylemiş ve yakında murahhas heyeti- te onlar da istifade ederler. Bu gibi mem-|ederek ilâve etmiştir: leketlerle döviz almak ve vermek şek- linde münasebata devam edeceğiz. Yeni «Almanlara bir - teklifte bulunduk, Maksadımız münasebetlerimizin nor « gistem sayesinde kırtasi müşküller kal-|maj seyrine mani olabilecek hâdisele- kacak, memlekete daha çok mal girecek, fakat muvazene daima göz önünde tu- tulacaktır. Ziraat Enstitüs 1 — Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünün 585 talebesi ile 140 müstahdeminin Haziran 937 iptidasından Mayıs 998 sonuna kadar bir senelik sabah, öğle ve ak- şam yemekleri kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuştur. 2 — 5/Haziran/937 tarihine rasthyan lacaktır. cumartesi günü saat 11 de ihalesi yapı- 3—1.'ıkbenlnbıhedldnuveıiıkhdunhlnhdııiiçln”kum|ihüük iaşe bedeli tahmin edilmiştir. 4 — Muvakkat teminatı tutarı olan 6666 liralık Banka mektubu veya vezne makbuzlarile tekliflerini muhtevi zarflarının ihaleden bir saat evveline kadar Komisyon Reisliğine vermeleri ve ihale saatinde kamisyonda hazır bulunmaları. 5 — Fazla izahat ve parasız şartnamesini almak isteyenlerin Yüksek Enstitü Daire Müdürlüğün Jı!tıeııuın'ıllndnıııı. x1280> «2806> rin bertaraf edilmeisni temindir. Tek- lifimizi kabul ederlerse memnun ola - cağız, etmezlerse tedbirlerimiz alınmış- tır. İhracatımızın hızı artmıştır. Eski « den yalnız mal satmak isteyenler, bu « gün sadece almağı düşünüyorlar. Bu gidiş iptidai maddelerimizin lehine « dir.e Meclis yarın toplanacaklır. Galatasaraylıların Ankarada bir toplantısı Ankara, 26 (Hususi) — Galatasaray futbolcularinin şehrimize gelmesi mü- nasebelile buradaki Galatasaraylılar yyarın akşam şehir lokantasında bir aile — sofrası halinde toplanacaklardır.