Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
i li | ()' » Ti Tei gi : M K O ü m ' Üdemiz b ç O S n Eîfğğ*:m A, | ! Ezler Ük Sem, Mü T%Vesin #:.lı:;"“iu'e ây q%îeap et n%lerîn Igzlı sğ)!ıen iyor. Ca * Ü gidi gidi : Kip_ P gelmi d tez hazırl yan veırkçılık mevzuunu tetkik ; ş olan İzmirli doktor Necati düşüncele: ini anlatıyor Tühabirimiz - İk Züunu konu- Yan Merkez - Alman İnil!l y İ_Vaş ya- ği Oğr enmek 1 'ln"l bî_ıkınun_ Ll(:ap]an da Doktor Necati Kip İzmir muhabirimizle görüşürken “|sında hayalleşen gözlerini önüne eğ - İ mişti. Bu mevzuun, Sıhhat Vekâleti için hazırladığı bir rapora esas olaca - ğını bildiğim için bu nokta üzerinde te- vakkufu faydalı buluyordum. Başını kaldırdı: — Irkçılık nazariyesi ve siyaseti, menşelerini Avrupanın sömürge siyase tinden ve emperyalist yayılmalarından alır. İktisadi emperyalizmden önce da- hi bir çok cihan istilâları olmuştu. O zaman ırk nazariyeleri ilmi bir kıya - ' |fete malik değildi. Emperyalist istilâ - a- | lardan sonra, bu islilâları ve müstem - i dele, politika 3SiT Ve saire- € eler; ir 2, eti T busünkü âYni mahi - h 'ç d Ç ba öt ll lekelerde yapılan gayri insani bazı ci - 'İnâyetleri mazur göstermek için ırk na- zariyesi imdada yetişti. Müstevliler ilk zamanlarda «Âvru - ASamamiıştır.| Palır olmakla kendilerine bir nevi im - tiyaz ve hak iddia ederlerdi. En çok müstemleke sahibi olan Anglo-Sakson- lar 'bir ilâhi ırk olarak tanınmıya baş- ladı. Sonradan yetişen ve müstemleke taksiminde geç kalan bütün milletler, .|her biri kendi ırklarını nim ilâhi şe - kilde göstermiye çalıştılar. İlmin bu sahada iki yüzü vardır: A) Mutlak ve mücerret ilim ki böyle bir muallâkfta ilmin tasavvuru güçtür. B) Mensup olduğu heyeti içtimaiye- nin bütün mef'ullerile müvazi giden .| İlim.. Pek tabit olarak emperîaıistîer ve sömürgeciler de ilimden istifade edi- yorlarîh.ı Doktor burada 1rk nazariyesinin .| mutlak ilim nazarında hakikt Trengini izah eden sağlam bir esası izaha başla- mıştı. Doktaorun tezi, ırk nazariyesinin bir -Klima Geografya- meselesi olduğu ve güneşin, hayvanın, suyun basit bir renk oyunuyla önümüze bir ırk naza - riyesi halinde çıktığını ortaya koöyüyor- du. Doktor sözüne şöyle devam etti. — «Her hangi bir maddeyi renklere “İbovamakla onun esas bünyesinin ve kıymetinin tahavvülüne kani olmak nasıl gülünç olursa, bugün insanların rendine bakarak onların kıymetleri hakkında bir tasnif yapmak ta o kadar “İsayri ilmidir. Meselâ her siyah renkli insan zenci ünvanı altında en aşağı ta- bakaya atılmıya mahküm bir zavallı telâkki edilir, buna mukabil her beyaz insan da ilâhi bir varlık telâkki edilir.| Halbuki siyah' devililer içinde bizim | tıbbi ve rüuhu beşer tasnifatının her türlüsü mevcutlur. İnsan eti yiyen vahşi Hotanto, geniş ahnlı, zeki, ta - hayyül kabiliyeti yüksek bünyeyi ru - hiyeye malik, mütekâmil bir insan ti- pidir. (Nesç ve arsitektoni itibarile).. Demek ki renk bir boyadır. İnsan ikliminin ve coğrafyasının bir ptodüksiyonudur. AÂvustralya - insamı iptidaidir. Fakat nebatatı da iptidaidir. Hayvanları da iptidaidir.» Doktor burada mühim bir mevzua temas ediyordu: — «Ben, diyordu, ilk nazarda garip görünecek bir davanın peşindeyim. Bugün — ormeanlarında — mütekâmil maymun - Goril, şampanze, oranggo- tan - bulunan kıt'alâar eski insan nesli- (Devamı 12 inci sı'ı'yfııdı) ilik ederdi. q— Ç a  S ö Eski bir sinema | yıldızı açlıktan öldü Marie Prevost bir zamanlar perestişkârlarına cevap yaz- mak için 72 tane kâtip kullanıyordu 1924 - 28 seneleri arasında sessiz filmin büyük san'atkârlarından birisi olan Marie Prevost, Ronald Kolman'a partonörlük ettikten sonra, unutul- muştu. Sesli sinemanın tahtından de- virdiği san'at hükümdarlarının içinde Marie Prevost da vardı. Bir zamanlar bütün gençlerin kal- bini çelen bu kadın yalnız prestişkâr- larının mektuplarına cevap vermek i- çin 12 tane kâtip kullanırken, son gün lerinde ölürken yanında kendisine bir bardak su verecek bir insan bile bu- lunduramamıştı. Ve eğer açlıktan ö- lüm derecesinde bulunan köpeğin hav- lamaları olmasaydı Holivudun küçü- cük bir apartımanında sefalet içinde ölen bu kadının âkibetini kimse araş- tırmıyacaktı. Polisler eve girdiler, ve hir zaman- lar tenasübü ve endamının güzelliğile şöhret bulmuş olan Marie Prevaost'u yatağında yüzü koyun cansız yatarken buldular. Evvelâ işi bir cinayet zannettiler, ortada bir iskemle devrilmiş, bir lâm- Marie Prevost ba kırılmıştı. Lâkin cesedin muayene- si bu ihtimali bertaraf etti. Ve doktor Marie'nin tabit ecelile öldüğünü ve bir taraftan gıdasızlığın diğer taraftan da fazla alkolün bu ne- ticeyi tevlit ettiğini söyledi. Marie sokak kapısina bir kâğıt as- 'mıştı. Bu kâğıtta şöyle diyordu: «Ka- pıyı bir kereden fazla vurmayınız, kö- peğimin ürkmesine ve havlamasına se bep oluyor, sağır olmadığım için, bir 'kere vurmakla da duyarım.» İki gün kapıyi hiç kimse çalmadı. Esasen Mariyi alacaklılardan başka- sı da ziyaret etmiyordu. Kendisine Con Kravford ara sıra nakdi yardım- larda bulunuyordu. Bir zamanlar yüzünün şekli, kıya- feti dünyanın bütün kadınları tarafın- dan taklit edilen Marie 38 yaşma gel- mişti. Eski endammı şişmanlıyarak ta- mamile kaybetmiş bulunuyordu. Son günlerde zayıflayarak, stüdyo- larda ikinci derecede rollerde tekrar çalışmağa niyetlendi. Fakat giriştiği perhiz kalbini zayıflatmaktan başka bir işe yaramadı. Mari Prevost deniz banyoları kra- liçesi idi ve bilfiil yüzerek de model- * Eemmiyeti gittikçe büyüyen bir kaza: Palo Kazanın 13 köyür Bevlerin tapulu toprağı, köylü toprak kanununu dört gözle bekliyor Palo — (Hususi) — Palo - Elâziz Bingöl yolu üzerinde bir kaza merke- zidir. Palonun belli olan tarihi Yavuz- dan sonra başlar. Yavuz burayı Cim- şit adında bir adamın elile zaptetmiş ve bu havaliyi Cimşidin eline vermiş- tir. 1282 yılında erazinin üçte ikisi hü- kümet tarafından alınarak halka da- ğıtılmışsa da gene bir kısmı kurnaz de- rebeyleri elinde kalmıştır. Kazanın 29 köyü evlâdiyete meşrut vakıftır. 13 köyü beylerin tapulu toprağıdır. Bu muhitte toprak işlerinin düzeltilmesi toprak kanunu ile halledilecek ve an- cak o vakit köylünün yüzü gülecek- tir. Kazada eski eserlerden bir kale vardır. Kalenin Murad vadisine doğru açılan manzarası çok azametlidir. Ka- le içinde bir kilise ile çivi yazısını ta- şıyan bazı eski eserlerin bakiyesi hâlâ göze çarpmaktadır. Şimaldeki dağların arasında açılmış olan bir geçitten isti- fade ederek Murad vadisine inen bir yol ırmak boyunca Muşa doğru giden cadde ile kasaba önünde kavuştuğun- dan Palao mevkice ehemmiyet kazan- mıştır. Etraf bağlıktır. Toprakları mün bit ve sulaktır. Ovanın Merat - kıyısı Kangalda telefon Tesisatı yapılıyor Kangal (Hurusi) — Kaymakam Salih Gün'ün re- isliği altında — ve bütün nahiye mü- dürlerinin iştirâ- kile — teşekkül e« den bir komisyon Kangalın köy ve nahiyelerini tele- fonla — birbirine bağlamaya karar vermiştir. Kararın derhal tatbikine başlan-angal kayımakamı Salih mış, jandarma komutanı Sabri bu sa- hada büyük başarılar göatermiştir. Karamanda ekmek ve yakacak fiatları Karaman (Hususi) — Kış yüzün- den çıkan odun, kömür buhranı kar- belediye bazı tedbirler almış- şısında ye Reisi Ahmet Öktem de- tır. Beledi ı_iî ki: — Odun, kömür buhramı karşısın- mıştır. İlk iş olarak diğer şehirlerdeki odun ve kömür fiatlarını tahkik ettik. diden sonra odun ve kömür üzerinde ihtikâr yapılmıyacaktır.» Belediye Reisi ekmek meselesine de temas ederek: maldir.» demiştir. Karamancla aile toplanlıları kahvelerde toplanmak — suretile vakit geçiriliyordu. Fakat son günlerde müd deiumumi Fevzi Balkır'ın teşvikile her hafta cumartesi akşamları halk partisinde aile toplantıları yapılmakta, ve Halkevi müzik kolunun verdiği konserlerle hoş vakit geçirilmektedir. & Taşköprüde spor 'Taşköprü (Hususi) — Yeni teşkil edilen 6 Ok spor klübü kış sporları hazırlıklarına başlamıştır. Avcılık ko- hu her hafta muntazaman av tertip et- mektedir. Kapalı yerlerde de voleybol oynanma.ktachx. da belediye lâzım gelen tedbirleri al- Bunlardan bir kısmı şehrimizdeki fi- atlardan yüksektir. Binaenaleyh şim- u— Ekmek fiatları bugün için nor- Karaman (Hususi) — Memleke- timizde sinema ve tiyatro yoktur. Bu yüzden şimdiye kadar geceleri ancak sıtmalıdır. Ara sıra trahom ve frengi- ye rastgelinmektedir. Bir hükümet doktoru ve sıhhat memuru bu hasta- İlıklarla mücadele etmektedir. Kaymakam Halil Demirbağ kazada evvelce bir damla su yok iken on beş kilometre uzaktan su getirtmiş, . ve Merat üzerinde 70 metre uzunluğun- da ahşap bir köprü yaptırmıştır. Hü- kümet konağı önünde de bir ÂAtatürk büstü dikilmiştir. Kaza merkezinin şimdiki yere ye- di kilometre uzaklıktaki — Kovancılar mevkiine nakledilmesi düşünülmekte- dir. Bu takdirde yeni kaza merkezin- de hbir belediye, hükümet ve mektep binaları yapılacak ve kaza oraya nak- ledilecektir. Karaçor nahiyesinde modern bir mektep binası yaptırılmıştır. Ağaç di- kimi devrelerinde de kaza: ve havali- sinde 200 bine yakın meyva ve söğüt ağaçları dikilmiştir. 40 kilometrelik Palo - Karaçor yolu yaptırılmış ve iki nahiyeye telefon hattı ulaştırılmıştır. Ova kısmındaki bütün köylere otomo- bil yolu yaptırılmaktadır. Kazanın Me- rat kıyısında çok iyi ve bol pirinç ye- tişmektedir. Pamuk ziraati de günden güne ilerlemektedir. Kütahya Çinicileri | İktısat Vekâletine müracaat ederek yardım istediler Kütahyada yapdan çınî vazolar : .Kütahya (Husust) — Kütahyada Çini san'atkârları, Kütahyada ya- pılmakta olan — çinilerin in- celikleri — ve dayanıklıkları eski kalma- d!ğl .bu' radaki Yeşilcami çinilerini tamir ettirs mek üzere İrana çini sipariş — etmek fikrinde olduğunu gazetelerde oku- muşlar ve 14 imzalı bir dilekçe ile E- konomi Bakanlığına kendilerine temi- nat mukabili yardım edilmesini ve bu cihetle — hükümetimizin takdirde yapılacak çinilerin her suret- le İran çinilerine faik bir şekilde ola- cağını bildirmişlerdir. Lüleburgazda göçmenlere yardım Lüleburgaz (Hususi) — Buradaki göçmenlere geçen sene verilen tek Ö- küzlerin yanına birer tane daha öküz verilerek göçmenler müşkül vaziyet- ten kurtarılmışlardır. Pulluk vesair h- tiyaçlarını da temin eden göçmenler tam müstahsil bir hale gelmişlerdir. Taşköprüde köy kalkınması (Hususi) — Köylerde beş yıllık kalkınma programınin tat- bikine başlanılmıştır. Köylü bu alâka- yı sevinçle karşılamıştır. Taşköprü Nevşehir Komiserliği Nevşehir (Hususi) — Kazamız po- lis komiserliğine İsmail Hakkı Kuter tayin edilmiş, gelmiş, vazifesine baş- lamıştır,