*Banya bir ecnebi ıshlîlsının arifesinde haı t isi sövled'ği bir nutukta umumi P tehlikesine işaret ediyor Hükümet tayyareleri faaliyette Salamanka 22 (A.A.) — Hükü- $lanan bir nutuk 'metçilerin iki tayyaresi, İspanyol Fa- !ı_l sında kâin Ceuta'yı bombardıman et- md—' irki: — İmişlerdir. 39 kişi telef olmuştur. Bun- mhuriyeti müda- |ların ekserisi sivil ahalidendir. ı'"'m muddct;v: Şimal cephesinde iş'ara değer bir :::l bür ecme- |şey yoktur. Kü Yab unuyor. Frankonun donanmaya yeni bir emri _i"“' ordular| — Salamanka 22 (A.A.) — Reguete bir harp teh-|radya istasyonu, General Frankonun da M « bilir.» umumi karargâhı tarafından «beyaz» Azana şunları |donanmaya İspanyol sulatında — sefer “'Yı 4 için d eden bütün gemileri durdurmak ve a u 'aima bir endişe |raştırmak erarinin verilmiş olduğunu bildirmektedir. Şimdiden hükümetçi- henıı yedi büyük gemisi zaptedilmiş- Fakat İspanyanın | Vazgeçeceğini ae Sinopta fırtına ve kasırga Bir çok evlerin bacaları Tü bı, Ürk neşriyatı uçtu, ağaçlar devrildi "'“_'ınnunıyetle l yor Sinop 20 ÇALA.) — Dün — ak$am batı rüzgürile başlıyan fırtına gece ya- rısı bir kasırga halini almış ve sabaha kadar devam etmiştir. Fırtınanın şid- Pdetinden. bir. çok evlerin bacalari üç muş sıvaları dökülmüş ve büyük ağaç- lar devrilmiştir. Civar iskelelerde bu- launan vapurlar limana iltica etmiçler- dir. İstanbula doğru hareket eden Var tan vapuru yoluna devam edemiyerek limanımıza dönmüştür. Ki İyat Surıud'r bü R ““mı de Başları Maj eli S g. 'nğ“;h—ın yazılarından biş yekârınım Türk neş ĞU hakpı Tüniyetle takip | )'*&rş:ılz buraya ga - meğe başlar Ş baams| Yunan Başvekil Muavini İstifa etti Atina, 22 (Hususi) — Başvekil _V[z— ”efn—i Yorlar taksas saraya giderek Krala Başveki )—DM dö Vind| Ptavi ni ve Maliye Nazırr 7aî.ıçvang- sün istifasını bıldınrı—,. T Atina, 22 (Hususi) — H vekil muavini ve M hi ghvali dolayısile istifa e h’“““ İstanbula '&rler tamamen al ,::“d'r mahafilde C;'L : -P Nî:'““"m Nisanda | ş'&ı _nh’“ Tmekte- ve| edi büyük bir say- zetelere Zavil Ğ_“ lâve eyle - essif ol E A v hala ve tüh> Türk işçisi için ğ fiye | Fabrikalarda mesleki k "îı ı,, Motaksas ga: tifasına müte- hakkmda Kurslar açılacak 'tarın Ankara, 22 (Hususi muhabirimiz 'Türk işçisini ni arttırmak için hükümet bir kanım hazırla: 'ıv.uladr Bu lâyihaya g Kayserıf’e kadınlara parasız sinema gösterildi a:, Sörüşülecek | Kayseri, 22 (AA.) — Halkevimiz, &ler hizmet | şimdiye kadar sinema güörmemiş veya sinemaya gilmek için mali gücü olm- yan kadınlarımıza 15 günde bir parasız sinema göstermeğe haşlamıştır, İlk pat kafileye parâsız sinemâ iştir. Bu münasebetle Halke> m kadınlara bir de konferans list len HEm, KA a Habeşislanda Tenkil harekâtı Londra 22 (Hususi) — Habeşis: tandaki İtalyan kuvvetlerinin tenkil hareketi devam etmektedir. Habeş muhariplerini idare 'T"'nle tes;e!; S? şehri işleri eden | “îkast "Pleıâ“ reisi | firarileri takip etmektedirler. ir. Tenkil ve takip hareketine tayyare- Tçr de igtirâk etmektedir. gne kimse La_ş'_nl teknik kahiliye- Ras Desta, şimdi Kenya hududüna %nu sabak befe- İdoğru kaçmaktadır. Dört İtalyam koler SON POSTA EGRAF HABERLERİ İskenderunda petrol bulunmuş Kudüs 22 (A.A.) — Alman a- jansı bildiriyor: Beruttan bildirildiğine göre, İs- kenderun Sancağında Irak - İngiliz petrol şirketile ortak olan Fransız şirketine bir petrol imtiyazı veril- miştir. Yapılan tecrübeler netice- sinde İskenderun Sancağında zen- gin petrol madenleri bulunduğu sabit olmuştur. Fransız müstemlekecileri Cenap hududumuzda Tahrikâta başladılar (Baştarafı 1 inci sayfada) müphem bazı hareketler yapıldığı ta - hakkuk etmektedir. Asker göndermek, Türkten ri eşhasa silâh dağıtmak, aşiretleri ih etmek ve çeteler teşkil tmek gibi hâdiseler gitlikçe nazarı e)bedecek bir hal almaktadır. dan nazarı celbedenle - ı a birer fazla| r. Maksat Türkler aley- cak çetelere iltihak edecek silâhlondırmaktır. ansızların ve mahalli hükümet memurlarının Sancak haricinde birta- kım Arapları celp ve teslih ederek Türk mıntakalarına birer tehdit unsu- im olarak salverdiği tesbit edilmiştir. Reyhaniyeyi basacaklarmış Halep ve civarında 1500 Arabın tes- Hh edildiği ve bunların Reyhaniyeyi bi için emre âmade aldukları mu hakkaktır. Ermeniler gizlice silâhlandırılıyorlar Halepteki Ermeniler Fransız'ar tara fından çok gizli olarak silâhlandırı! - maktadır. Hatşy davasma karşı koymak mak- K Suriyenin muhtelif mıntakaların tarafından gönüllü çete Hudutlarımı ansızlar tı yapılmaktadır rı addetlikleri ve Teri eşhasa ve bu meyanda Aneze nşı- İyetine de dört gündenberi stlâh dağıt maktadırlar. Ermenl çetesi Kırıkhanda Tasnak Ermenilerinden Ador Teonyan kumandasında 300 3 Jlâh bir Ermeni çetesi teşkil e- dildiği ve bu kadronun ihtiyaca göre genişletileceği haberini m. Fil | genişletilmesine teşebbüs edilmiştir.> ——M—TETm—: Leninin ölümünün 13 üncü yıldönümü Moskova, 22 (A-A.) — Tenin'in ölü- münün on üçüncü yıldönümü münase- betivle Moskovadaki büyük tiyatroda 21 Kânunusande bir tnplantı yapılmış ve tonlantıda Stalin, Molotof, Kagano- ç, Voroşilof. Kalinin, Orconikidze, Andreef, Mikoyan ve Krupskaya hazır bulunmuştur. Wusolini tekrar Göring jile görüşüyor Roma, 22 (A.A.) — Bugün Romaya dönen Mussolini Göring ile görüşeci tir. ——— Paris sergisine iştirak edecek miyiz? Ankara, 22 (Hususi) — Refik Şev- ket İnce bugün Meclise bir sual takriri yererek Paris sergisine iştirak edip et- miyeceğimizi İltısat Vekilinden sor - müştür. Meclis müzakereleri Ankara 22 — Mecliste asker? ve mülkt tekaüt kanımunun GÜ macı mad- desinin bir fikrasının — değiştirilmesi hakkındıkı kanun lâyihasının ilk mü- Hzakeresinde Encümence geri verilmiş elan bir maeddesinin tadil şekline ait Encümen mazbatası tasvip edilmiştir. Kamutay pazartesi günü — toplana- caktır. - | hârrirler bile fikirlerinin, sözlerinin ya kika kadronun | Konuşma: Yazı kalkarsa... Narullah Ataç Bilmem farkında mısınız? ihtiy: âleminde bir inkılâp oldu: eski ihtiya İlar: «Zamanede âr, namus, edeb, ter- biye kalmadı!» diye bağırırlardı, şim- dikiler ise: «Hürriyet sevgisi kalmadı! diye sızlanıp duruyorlar. — Acadömie française âzasından meşhur ihtiyar ve romancı Monsieur Georges Duhamel, bu «kalmadılar» a bir tane daha ilâve ett: «Yazıya itibar kalmadı!» On beş | günde bir çıkan fransızca Mercure de France mecmuasının her sayısında dö vünüyor: resim, sinema, radio gibi za- mane icadları halkı kitaptan soğ yor, aptallaştırıyor, barbarla: Geçen gün yine coşm nilen mübarek nesnenin böyle tehlike- İ ye maruz kaldığı bir zamanda muhar rirlerin, şairlerin zümre münahaşaları- nı unulup Müşterek düşmanlara karşı birleşmelerini vazediyordu. Böyle kara günlerde mecmualar yi lnız bir cereya- mın malı olamazmış, bütün şairlere, mu harrirlere açık olmalı imiş; genç şalr- ler, muharrirler de bu lüzumu anla- mayıp Mercure de France'a koşuşmahı, eserlerini M. Georges Dühamel'in «en- zarı pederance sine arzetmeli f Bu s: ın elbette hayırlı bir m:tıı:csı olur, düşmanlar <ankari b-kahr-ü-ted- mir» edilirmiş. İhtiyarların telâşma kulak asmayın: dünya yüzünde yazının azaldığı yok; bilâkis, günden güne çoğalıyor. Azal- s8, büsbütün kalksa da ne çıkar?... Bel ki insanlar için daha iyi olur. (!auîlâk gözü yorar, bozar; kitaba pek düşkün olanlar nihayet gözlük takmağa, yani çirkinleşmeğe mecbur olur... Ama ki- tabın kalvması, ilmin, edebiyatın da muhakkak kalkması demek - değildir. Yaradılışında tecessüs bulunan insan oğlu, gözü ile öğrenemeyince, kulakları ile öğrenir; şiiri, hikâyeyi okuyamayın n dinler. lILnı de kulnLLırı bn ! yorümas, seste insanın hassaları bir şey yoktur. (Zavallı mu leri gibi gözînk akması hep o nota de- nilen yazının dendir). Hem yazı hayli kötü bir â En büyük mu- zılmca başka bir mâna aldığını, şahsı ifade edemediğini söylerler. Sö- zün Öözü kelimelerde değil, ağızdan çı karken büründüğü edada, âhenktedi Yazıda © hararet var mmdır? Müsiki; naslar da notanın kötü bir vasıta oldu- ğunu söylerler; asıl simaf şnaneye iti- | bar*ede: Bir eseri sadece notadan öğrenip çalmak ancak bir sinterprsta- tion», yani çalanın kendine göre bir taf âri, yeniden hir icadı olurmu .orıgmıl besteyi notadan tamamile an ak ka- bil olmazmış. Fonograf ile radio, daha flerleyip de sesi hiç bozmadan, olduğu gibi zapta, nakle müsait bir vasta ol- dakları gün musikt notadan kurtula- cak, ondan çok üstün bir vasıta elde et- rmiş olacak. Yine o âletler sözü de yazıdan kur- tarıp insandan insana, memleketten | mernlekete, asırdan asra sesi ile, hara- | reti ile götürecek. Şiiri yeyi hikây zü insanın indan çıktığı gibi duya- (Dcvıı-l 11 İnti ııyfııdı) için fena, bıktı- rıcı bir mevsimdi rupada işini yoluna koymuş yüz bin. anbuj limanında direkleri Ye- İktisak Vekâleti «Turist» Taesasının için dünyayı dolaşmağa, para yeme- Fakat Avrupa- nicami minarelerile boy ölçüşen d gözle bekledikleri insanlar bun- Svğyıh geliyor, demek para geli: ğe çıkmış insan demektir. ( Sabahtan Sabaha | hlar için yeni yılın ilk ayları neşe ve lerce insan uzak, yakın bir seyahate da transatlantikler göreceğiz. İşle Tica- yor demektir. Çünkü seyyah Lk—dı Fakat beynelmilei akçe işlerinin Bu mevsim bi hareket meysimi sayılır. Şm'lı Av- çıkmak için hazırlanıyorlar, Yakın- ret Odası seyyah işleri bürosunun, ğim gibi işini yoluna koymuş, keyif Hai A Va © İngili: Dr ve askerlik sistemi e Sancak meselesi ve Türkün sabrı e© Çinde değişen bir şeğyğ yok Yazan: Selim Ragıp & ngilizler, ordu ve donanma, l kuvvetlendirmek lüzumunu duy |makla beraber askerlik sisteminde hiç bir ce;:';ık.ık yapmaya yanaşmıyan tek . Evvelce olduğu rıb İngiliz girmek islteyenler, gönüllü o- naktadır. İngilizleri bu su- mreket etmeye icbar eden iki se- beptir: | — Umumiyetle İngilizlerin mecbu- ri hizmet esasını hoş görmemeleri. 2 — Kalabalık bir ordu yerine, mes- leğinde ihtisas peyda etmiş, nisbeten r orduyu müreccah görmeleri. h bu, demek değildir ki ica- bında İngilizler de diğer milletler gibi mecburi hizmet sistemine başvurmıya caklardır, Bilâkis. Eğer böyle bir zaru- ret hâsıl olursa gibi ve umum? harpte yaptıkları misil- lü mecburi hizmet esasını kabul etmek ten başka birşey yapmayacaklardır. Umumi harten #ldıkları ders üzerine, İngilizler, böyle bir milli seferberliği çok daha çabuk ve çok daha tesirli bir şekilde vapac:ıkl rıni kanaatindedirler. tahrikâtına rağ- eti, ordunun asli ülüne halel getirme- mekte ısrar ediyor. * Sancak meselesi etrafında Cenevre- de cereyan eden müzakerelerin parça parça gelen akis- lerinden anlaşı'ı- yor. ki Fransız dostlarımız bu va dide oyalamaca si yaselını bir türlü elden bırakmak iste- miyorlar. Hattâ Cenevre üzerinde mü- essir olabilmek ümidiyle Suriyeden en- tari ve takkeli sürü sürü insanları Ce nevre sokaklarına yayıp türlü kıyafet resmi geçidi yaptırmayı dahi faydalı Türkün sabrı .| görüyorlar. Kendileri için bir emperya lizm davası olan Sancak meselesinin, biz Türklerin nazarında mukaddes bir hak ifadesi olduğunu anlamak istemi- yorlar. Lâftan anlamayana lâf anlat- maya çalışmanın hakikâten güç bir iş olduğunu Hatay davası bir defa daht lsîm: etmiştir. Fakat sulha olan bağlı- Dğımızın büyük bir imtihan geçirdiği şu sırada |âf anlatmaya çalışmakla duy umuz ıstırap ve azabın derecesini r de Allah bilir, dersek mü- balâğa urılmıma.ıdır * Çinde cereyan eden son hâdiselerder sonra Uzak Şarkın bu muamma âlüt inde değişer bir şey yok. | £. daha ilân edi yor: (Devamı 7 inci sahfada) ai eait v K ka _—____. Seyyak!. artması adına (seyyah) denen bu ti- tiz mahlüku sinirlendirdiği için dün- ya )uıundc mikdarı g—.ıxkç-— azal- yum gibi gittikçe artmış' ır Buna rağmen bizim «Turi kllnumııın dört gözle seyy: Si maksadı. an davet ediyor misinin bek e- amıyorum. filosol, ne d: E..nı Çs'chı Eıb ka- lender değildir. Keyfine, zevkine, rahatına meclüp, hodgâm bir wah- lüktur. Bürhan Cahit