İttihad ve Terakkide on sene vuncu — kısım ——— No. 17 HARBİN &azan: —e İKTISADİ Eski Tanin Ba şmuharriri Muhittin Birgen SON POSTA VAZİYETİ | J Yazım, iade edeceği buğdayların içme 0/0 40 toprak karıştırmıştı eiçi ad.. ) Söre daşlar! A:kve a Yapılıyo ı;';'i—sîne_;;hsus bir görüş sahibi olan Hamdi baba merhum: adaşlar! Bütün bu fenalıklar bizim namımıza, l , bunları millet deftere hep bizim hesabımıza kaydediyor. Gün İttihat ve Terakki gelecek, bunlar hep başımıza yıkılacak. ,, demişti. "'Hılu l"hyeı"dcıı Vaz 1 Paşanın bu bir fikir ' elimden ""î:“”limı: n heye ite lııanl:ıî]ulnp;: & id md, tutmak — için | Hikâye Henri, usta ve kurnaz bir hırsızdı. Şimdiye kadar kat'iyyen izini belli et- memiş ve yakayı bir defacık bile ele vermemişti. Onun prensibi — şuydu: (Tek başına çalışmak). Zira biliyordu ki iki kişi arasındaki bir sırrı mutlaka bir üçüncüsü, bir dördüncüsü.. ilh. öğ- renir.. Gireceği evleri haftalarca telkik e der, ev sahiplerinin bütün itiyatlarını | » öğrenirdi ve tam zamanında işini be - cerirdi. * Bir haftadır Louvre sokağındaki bü- yük apartımanın üçüncü katını taras - sut ediyordu. Bu apartımanın sahiple- ri, zengin kılıklı, kapılarında şık bir o- tomobil duran bir karı kocaydı. Onla- rın evde bulunmadığı bir gece, Henri âletlerini, maymuncuklarını alarak so luğu dpar'.ıman;nı'içüncii katında aldı. Fakat içeri girince bütün ümitleri su- ya düştü. Ev mo- dern bir şekilde döşenmişti.. Öy - Yarınki nushamızda : BABA.. Çeviren: Faik Bercmen lırdı. Öyleyken şerserilik hayatına ldı. Ve gitgide hırsızlığa kadar tü. Eski temiz, ve müreffeh hayalım dü- şününce irkildi, Bir an acı bir pişman” lık duydu.. Ba: annesinindi. Delikanlı her iki fotoğrafı yanyana önüne koydu; ve güzel çocuk- başladı. Şimd kapanmalıydı? Geçmişleri u - e kendisini affetmesini mi Yeniden, temiz bir haya- ta atılmak fikri aklı Evet bunu yapsa ne iyi olaca Fakat, ön yedi yıllık kirli maziy ? Ne cürümler işleme « işti ğ kanma ka- rışmıştı. ÂArtık başka bir çatı altında te- mâz bir hava teneffüs edemezdi.. Aile yuvası onu boğardı.. Hem bundan baş- ka, babası onu bu halde görünce koğ - maz mıydı? Henri bir müd- det böyle dü - eti . Bo İyaç Pa Hi Günün bi- ğ _rıbixe arttığı şünceli bir halde kaldı. Sonra aya- Ba kalkarak aldı- B1 eşyaları yer - le gümüş takır ları ve sair anti - ka eşyadan eser yoktu. — Yaptığı Kıskançlık Yazan: Romains Coolus Çeviren: Nurullah Ataç me baş » maliz usulü- *termedil, bu ler, idaydır. Biz sizden y treceğiz!» analizde ısrar oldular. Ana - "'""Ğn Yüzdi lunduğum bu B vardı, Bizee badar ü L bize b.'nBlzden buğ- l'ür toprak ' vagonlarda e) iade ediyor: ü 'v.z e , ı_ dAv. 'uı:: b'?'m aramız- kadar £ Çit kere, ver- 'İnkk:':nbuğduy albükl A yn, aldığımız İı.d! Ğ demekti, y İ Hamdi baba A,:'“d'!'uı! Bütün Amımıza, İttihat Büyük harp bu binadan idare edilmişti bin Hira kadardır. O zamanın 50-60 bin Rirasının ne demekolduğunu takdir & dersiniz! Vakfa terkedilen para «Neşriyatınızın bir noktasına da biz ilâve yapacağım. Heyeti hesabiyenin kazandığı ve İttihat ve Terakki kongre- sinin kâsiblerine bırakıp da - kâsibleri tarafından vakfa terkedilen para sizin zikrettiğiniz mikdardan fazladır. Bu kâsibler ve vakıflar arasında ben de HASAN Acı Badem Kremi Acı badem kremi cilde yarar. Cilde hayat, düzgünlük — ve tara- vet verir. Cildin kirlerini, zehirle- rini, fena yağlarını temizler. Bu- ruşukluklarını, lekelerini, çilleri- ni, ergenliklerini, sivilcelerini iza le eder. Çirkin çehreyi güzelleş- tirir ve ihtiyarlığı gençleştirir. Fakat acı badem kremini herkes yapamaz ve bu kremi mutlaka acı badem yağile yapmak âzundır. Bu hem müşkül ve külfetli, hem pahalı bir iş olduğundan biraz acı badem. esansile vazelin yağını ka- rıştırarak yapılan kremleri kulla- nan bayanlar cildlerini -bozuyor- lar.. Halis acı bademden pek büyük tedakârlıklarla istihsal edilen ha- kiki acı badem yağını krem haline getirmiş olan kolonyasile ve müs- tahzaratile meşhur cczacı Hasan- dır ; İtriyatı nefis ve caziptir. Hasan acı badem yağı kremile, Hasan yağsız kar kremini ve Ha- san yarım yağlı gece kremini ba- yanlar seve seve kullanmakta ve cezacı Hasanı tebrik etmektedir- ler. Sabun, kolonya, losyon, lüvanta, briyantin, saç suları, sürme, pud- ra, tıraş bıçağı, diş fırçaları, diş su ları, diş macunları ve her türlü ıt- riyat ve müstahzaratta mutlaka Hasan markasını isteyiniz ve ara- yınız. Hasan deposu: Ankara, İs- tanbul, Beyoğlu, Beşiktaş, Eskişe- hir. vardım, Sizin zikrettiğiniz mikdar ilk zamana aiddir. Sonradan bu mevkuf paralardan da bir takım kârlar hasıl ol- muş ve bu kârlar da hep vakfedilmek suretile - bugünkü devlet sermayesi iıgıbi - bir nevi millet sermayesi vücı |da getirilip bununla Türklerin iktısadi |kalkınmalarına yardım gayesi güd müştür. Bu vakıflar muhtelif zaman - larda ve tedricen, yeni kârlar hâsıl ol- dukca yapıldı. Kantariye şirketinin kârı «Kantariye şirketinin kârına gelin - İce, hâsıl olan kâr, konulan sermayeye İnisbet edildizi zaman bunun büyük olduğu görülür. Her halde bu işe fer- den sermaye koymuş olanlar neticede sermayelerini kaybetmiş oldukları hal- de bile zararlı çıkmış olmıyacak dere- cede kâr hissesi almışlardır. Ancak, bu | |kâr, kantariye şirketinin ihtikâr yap » mış olmasından değil, pek büyük bir ciro yapmış olmasından ileri geldiğini tasrih etmek İâzımdır. Kantariye şir- |keti, meşgul olduğu maddeler üzerinde hiç bir zaman yüzde Üç ve nihayet yüz- İde beşten fazla bir kazanç hesab etme- miv!îr.. Fakat, yaptığı ciro o kadar bü- yüktü ki bunların mütemadi devri ne- İnicesinde bu yüzde üçlerin ve beşlerin topladığı yekün sermaye diye karşıla- şınca bir zaman büyük bir nisbet mey- dana getiriyordu. «Hatırıma gelmişken daha anlatayım: ğ b Milli mahsulât şirketi «Kantariye şirketinin yanı başında bir de milli mahsulât şirketi vardı. Bu şirket, yalnız ihracat işleri ile ve bu a- ıı'ada bilhassa tiftik, yapağı ve tütünle meşgüul oldu. Harb r'nc.l'cıindc yapağı Ratını 7-8 kuruştan 60-70 ve tiftik fi- da 8-10 kuruştan 90-100 kuruşa (kadar çıksran bu şirkettir. - Almanya ile Türkiye arasındaki yollar açılıp da bir dereceye kadar muntazam nakliyat başladığı zaman gerek yapağı, gerek tiftik arzettiğim Hatlarla — satılıyordu. İstanbulda Almanya için iptidaf made de tedariki ile meşgül müessesenin ge- rek levazım ve gerek onun adamları vasıtasile bu malları toplamakta ol - duğu görülünce milli mahsulât şirketi ( dahildeki mübayaa teşkilâtına derhal | zam ederek mütemadiyen mü- mütçmadiyen zam emri ver- suretle fiatları yükselterek piyasayı o zamanlar köylünün hayalin- den bile geçmemiş derecelere kadar |götürmüştü. Eğer millt mahsulâtın bu |müdahalesi olmasaydı, meselâ, Karaso emsali pek çok para kazanacaklar '« memlekete de Almanyadan o kadar i (Arkası var) | size bir şey İstinı | Batlara |bayaa ve |miş ve bu bu — enayilikten İyice sinirlenmiş bir halde kapıdan çıktı.. İkinci katın kapısına yaklaşınca gay” ri ihtiyari durdu. Boş dönmek Sstemi - yordu. Kapının ziline bastı. Bıx!_sı g- karsa yanlış gelmiş olduğunu söyliye- rek özür diliyecekti. Talih ona ynrdıı_n etti. Kapının ziline bir kaç defa bastığı halde gelen olmamıştı. Tam fırsattı.. Hemen maymuncukla kapıyı açıp içeri daldı. Burada umduğunu bulmuştu. Yatak odasında şişkin bir cüzdan ve bir altın saat ele geçirmişti. Yemek o- dasın da gümüş takımlarını cebine yerleş ; sonra daha başka şeyler a- ramak üzere ikinci odaya g nırken duvarda bir resim gözüne iliş- ti. Bu her halde ev sahibinin fotoğrafı olmalıydı. Tecessüs saikasile rTesme yaklaşınca hayretten ağzı açıldı. Resim babes.na ditti.. * Henri, elinde babasının resmi olduğu halde kendini bir sandalyeye bırak - mıştı.. Eski günler, bir sinema şeridi | gibi gözünün önünden geçmeğe başla- |dı: On yedi yıl evvel baba ocağını bi - rakarak kaçmıştı. O vakit çocuk si ——— lerine koydu. Ya- nına yalnız gnnes sile babasının resmini alarak çıktı.. * Henrinin babası eve gelince, bazı de- gişiklikler gözüne iİlişti. Yaba eşyalara dokunmuştu. Bu olsa olsa hırsızdı!. Hemen telâşla cüzdanına koştu. Cüz- dan duruyordu amma başka bir cebe konmuştu. Saat te, gümüş takımlar da yer değiştirmişlerdi.. Ne olursa olsun, buraya bir hırsızın gindiği muhakkak- tı. Fakat ne tuhaf bir hırsız! Bir şey a- şırmadan gitmişti.. İhtiyar baba dolaşırken, ikinci oda * nin duvarındaki - portrelerin rinde olmadığını gördü.. O vakit onu bir düşünce sardı. Aklında bir sürü şeyleri zincirliyerek hakikate ulaştı.. Buraya gelen serseri oğluydu. Bununla beraber ihtiyar, bit müd - det dalgın kaldıktan sonra gayrı ihti - yari şu sözler ağrından döküldü: — Henri oğlum, her şeye rağmen keşki bu odada kalsaydın da bir defa- cik olsun seni hasretle bağrıma bas - saydım!.. bir € bir Zonguldakta Ereğli Havzai Fahmiyesi Müdürlüğünden: 1 — Kozlu ve Kilimli şimendiferleri için açık eksiltme ile 100 - takım araba tekerleği ile demiryolu rayi, makası ve vagon tamponu satın alma. caktır. Bütün şerait şartnamesinde ya: zılıdır. 2 — İhale; 1/2/1937 pazartesi günü saat 15 de Zonguldakta Maden Müdüriyetindeki komisyonda yapılacaktır. 3 — Bu işe ait şartname ve malzemenin cinsi, Maden Müdüriyetinden ve fen raporu miktarını bavi liste ve İstanbulda — İstanbul mıntakası Maden İrtibat Memurluğundan parasız verilir. 4 — 100 takım tekerleğin muhammen bedeli 4849 lira 5 kuruştur. 5 — Demiryolu rayı, makası ve vagon tamponunun muhammen bedeli de 2661 lira G1 kuruştur. 6 — Muvakkat teminat bu bedellerin 90 7,5 uğudur. 7—-Mııımdaivevvrılubqkıhqlııolınbııikiduillmeniıı ihalesi aynı günde yapılacaktır. Her ikisine birden veya ayrı ayrı talip olanların Havzai Fahmiye Müdürlüğüne müracaatları. (326) İnhisarlar U. Müdürlüğünden: 1 — İdaremizin Uzunköprü Yaprak tütün deposunda şartnamesi mu- cibince yaptırılacağı 6212 lira 21 kuruş seyyar döşeme ve muhafaza duvarlarının konulmuştur. keşif bedelli su sarnıcı, inşaatı açık eksiltmeye Eksiltme 26/1/937 tarihine rastlıyan Salı günü saat 15 de Ka- bataşda Levazım ve mübayaat şubesindeki altm komisyonunda yapılacaktır. Muvakkat teminat 465 lira 91 kuruştur. İhale evrakı 31 kuruş mukabilinde İnhisarlar Levazım ve mü- bayaat Şubesinden ve Uzunköprü Müdürlüğünden almabilir. İsteklilerin ihaleden en z iki gün evvel Mimar, Mühendis ve yahut bir Mimar veya Mühendisle Noterlikçe musaddak ortak- hk vesikası ve resmi dairelerde yapmış oldukları işlere aid ve- sikalarla birlikte İnhisarlar İnşaat Şubesine müracaat ederey alacakları ehliyet vesikası: kanunen kendilerinden aranılan ve- saik ile yukarıda yazılı vesikalar ve * 7,5. güvenme parala- rile birlikde adı geçen Alım Komisyonuna gelmeleri ilân olunur. (26)