Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
y j B'n l t m €n v 'Aay İ : Ce Khi yet e Hte İstanb X SÖON POSTA Sayfa 13 İttihad ve Terakkide on s —— OÖnuncu kısım o ARBİN Yazan : İKTISADİ Eski Tanin Başmuh ene No. 17 VAZİYETİ arriri Muhittin Birgen — — Vazım, iade edeceği buğdayların İ Yeti ç ü hika e. Mail H ıkal3"'—'16:ırdc=:n vaz » Msulü ç ld aşanın bu * biz ihda bir fiki —. hika,, Penim elim:ie: .“—. iîini ' a?eyi anîatacağım. © bini ha A eden heyet pek â Ylet pek ulun ih- " 1 ?ıd : n dı tutmak için " ihtiyaç yaşti. Günün bi Yaz yaç h İ un l- k irdenbire arttığı * Ü ç Ka İ ua)'y ; ugday istedi. hlııtanm ett l_)ır Miktar « şirr:- rit Tühim :î atırlıyamıyo - g ugdüy Olarak a]a_ : _İicaret' usü- ğ Vazın:: d Uğumuz için Evretti u H“lerpq ettik. İa - Er birer şada buğday e .te.e"üme baş - ânaliz usulü- ü buğ z . analizde ısrar > bu]unduğllm bu € kırka kadar SN iıım' bııe ; Bizden buğ. T to baZı vagonlarda Prak iade ödüyor: | lı:ı&ıy llad du. E__ht k“e. ver- ugdüy alama İ Mi ” Ması nc?. Yın İiatım de - te birrecefie bu buğ— Ve k n uyandır e endisine mahe Hamdi baba v * n Yapılıyo Foj A Y. Bunla- Üt G..p hlllm h Un te Rcek GSabımı g T İ Thiza * bunl l H“kik% Yıkılacakl) — U topraklı saplarını te « IÇine 0/0 40 toprak “Yor, bunları millet deftere he gelecek, bunlar hep başımıza yıkı demekti. | bin Hra kadardır. O zamanın 50—50_ bin Öremüm-ne demekolduğunu tekdir. &* dersiniz| Vakfa terkedilen para «Neşriyatınızın bir noktasına da bir ilâve yapacağım. Heyeti hesabiyenin kazandığı ve İttihat ve Terakki kongre- sinin kâsiblerine bırakıp da kâsibleri tarafından vakfa terkedilen para sizin zikrettiğiniz mikdardan fazladır. Bu kâsibler ve vakıflar arasında ben de HASAN Acı Badem Kremi Acı badem kremi cilde yarar. Cilde hayat, düzgünlük ve tara- vet verir. Cildin kirlerini, zehirle- rini, fena yağlarını temizler. Bu- ruşukluklarını, lekelerini, çilleri- ni, ergenliklerini, sivilcelerini iza le eder. Çirkin çehreyi güzelleş- tirir ve ihtiyarlığı gençleştirir. Fakat acı badem kremini herkes yapamaz ve bu kremi mutlaka acı badem yağile yapmak lâzımdır. Bu hem müşkül ve külfetli, hem pahalı bir iş olduğundan biraz acı badem. esansile vazelin yağını ka- rıştırarak yapılan kremleri kulla- is N nan bayanlar cildlerini bozuyor- lar.. Halis acı bademden pek büyük fedakârlıklarla istihsal edilen ha- kiki acı badem yağını krem haline getirmiş olan kolonyasile ve müs- tahzaratile meşhur eczacı Hasan- dır : İtriyatı nefis ve caziptir. Hasan acı badem yağı kremile, Hasan yağsız kar kremini ve Ha- san yarım yağlı gece kremini ba- yanlar seve seve kullanmakta ve | Gezacı Hasanı tebrik etmektedir- ler. Sabun, kolonya, losyon, lâvanta, briyantin, saç suları, sürme, pud- ra, tıraş bıçağı, diş fırçaları, diş su ları, diş macunları ve her türlü 1ıt- riyat ve müstahzaratta mutlaka | Hasan markasını isteyiniz ve ara- yınız. Hasan deposu: Ankara, İs- tanbul, Beyoğlu, Beşiktaş, Eskişe- hir. (atını da 8-10 kuruştan karıştırmıştı Oren ve kendisine mahsus bir görüş sahibi olan Hamdi baba merhum: rkadaşhrl Bütün bu fenalıklar bizim namımıza, p bizim hesabımıza kaydediyor. lacak. ,, demişti. İttihat ve Terakki Gün Büyük harp bu binadan idare edilmişti vardım. Sizin zikrettiğiniz mikdar ilk zamana aiddir. Sonradan bu mevkuf paralardan da bir takım kârlar hasıl ol- muş ve bu kârlar da hep vakfedilmek suretile - bugünkü devlet sermayesi gibi - bir nevi millet sermayesi vücu- da getirilip bununla Türklerin iktısadi kalkınmalarına yardım gayesi güdül- müştür. Bu vakıflar muhtelif zaman - larda ve tedricen, yeni kârlar hâsıl ol- dukca yapıldı. Kantariye şirketinin kârı «Kantariye şirketinin kârına gelin - ce, hâsıl olan kâr, konulan sermayeye nisbet edildiği zaman bunun büyük olduğu görülür. Her halde bu işe fer- den sermaye koymuş olanlar neticede sermayelerini kaybetmiş oldukları hal- de bile zararlı çıkmış olmıyacak dere- cede kâr hissesi almışlardır. Ancak, bu kâr, kantariye şirketinin ihtikâr yap - mış olmasından değil, pek büyük bir ciro yap keti, meşgul olduğu maddeler üzerinde hiç bir zaman yüzde üç ve nihayet yüz- de beşten fazla bir kazanç hesab etme-| miştir. Fakat, yaptığı ciro o kadar bü- yüktü ki bunların mütemadi devri ne- ticesinde bu yüzde üçlerin ve beşlerin topladığı yekün sermaye diye karşıla- şınca bir zaman büyük bir nisbet mey- dana getiriyordu. «Hatırıma gelmîŞken daha anlatayım : - ; Milli mahsulât şirketi «Kantariye şirketinin yanı başında bir de milli mahsulât şirketi vardı. Bu sirket, yalnız ihracat işleri ile ve bu a- P da bilhassa tiftik, yapağı ve tütünle meşgul oldu. Harb scînelerinde yapağı fiatını 7-8 kuruştan 60-70 ve tiftik fi- 90-100 kuruşa kadar çıkaran bü şirkettir.. Almanya ile Türkiye arasındaki yollar açılıp da bir dereceye kadar muntazam nakliyat başladığı zaman gerek yapağı, gerek tiftik arzettiğim fiatlar!a satılıyordu. İstanbulda Almanya için iptidaf mad- de tedariki ile meşgul müessesenin ge- rek levazım Ve gerek önun adamları vasıtasile ,bu malları toplamakta ol - duğu görülünce milli mahsulât şirketi dahildeki mübayaa teşkilâtına- derhal fiatlara zam ederek mütemadiyen mü- bayaa ve mütşmadiyen zam emri ver- miş ve bu suretle fiatları yükselterek anlar köylünün hayalin- size bir şey piyasayı o zama”” den bile geçmemiş derecelere kadar götürmüştü. Eğer milli mahsulâtın bu müdahalesi olmasaydı, meselâ, Karaso ve emsali pek çok parâ kazanacaklar ve memlekete de Almanyadan '0 kadar Pa YA F * a Si D y v err mış olmasından ileri geldiğini İ tasrih etmek lâzımdır. Kantariye şir- ü L Hikâye BABA.. Henri, usta ve kurnaz bir hırsızdı. Şimdiye kadar kat'iyyen izini belli et- memiş ve yakayı bir defacık bile ele vermemişti. Onun prensibii şuydu: (Tek başına çalışmak). Zira biliyordu ki iki kişi arasındaki bir sırrı mutlaka bir üçüncüsü, bir dördüncüsü.. ilh. öğ- renir.. Gireceği evleri haftalarca tetkik e- der, ev sahiplerinin bütün itiyatlarını öğrenirdi ve tam zamanında işini be - cerirdi. * Bir haftadır Louvre sokağındaki bü- yük apartımanın üçüncü katını taras - sut ediyordu. Bu apartımanın sahiple- ri, zengin kılıklı, kapılarında şık bir o- tomobil duran bir karı kocaydı. Onla- rın evde bulunmadığı bir gece, Henri âletlerini, maymuncuklarını alarak so- luğu apartımanın güçüncü katında aldı. Fakat içeri girince bütün ümitleri su- Çeviren: Faik Bercmen lırdı. Öyleyken şerserilik hayatına a - tıldı. Ve gitgide hırsızlığa kadar düş- tü. Eski temiz, ve müreffeh hayatını dü- şününce irkildi. Bir an acı bir pişman- lık duydu.. Başını öbür yana çevirince bir kadın resmi nazarına çarptı. Bu da annesinindi. Delikanlı her iki fotoğrafı yanyana önüne koydu; ve güzel çocuk- luğunu düşünmeğe başladı. Şimdi ne yapmalıydı? Babasını bekleyip avakla- rına mı kapanmalıydı? Geçmişleri u - nutmasını ve kendisini affetmesini mi istemeli idi? Yeniden, temiz bir haya- ta atılmak fikri aklından geçti.. Evet bunüu yapsa ne iyi olacaktı!. Fakat, on yedi yıllık kirli mazivi u- sıl unutacaktı? Ne cürümler işleme - mişti ki. Fenalığın mikrobu kanına ka- rışmıştı. Artık başka bir çatı altında te- miz bir hava teneffüs edemezdi.. Aile yuvası onu boğardı.. Hem bundan baş- ka, babası onu bu halde görünce koğ - ya düştü. Ev mo- dern bir şekilde döşenmişti.. Öy - le gümüş takınr ları ve sair anti * ka eşyadan eser yoktu. — Yaptığı bu — enayilikten Yarınki nushamızda : Kıskançlık Yazan: Romains Coolus Çeviren: Nurullah Ataç maz mıydı? Henri bir müd- det böyle dü « şünceli bir halde kaldı. Sonra aya- fa kalkarak aldı- Bı eşyaları yer - lerine koydu. Ya- iyice sinirlenmiş bir halde kapıdan çıktı.. İkinci katın kapısına yaklaşınca gay- ri ihtiyari durdu. Boş dönmek istemi - yordu. Kapının ziline bastı. Birisi çı * karsa yanlış gelmiş olduğunu söyliye- rek özür diliyecekti. Talih ona yardu_n etti. Kapının ziline bir kaç defa bastığl halde gelen olmamıştı. Tam fırsattı.. Hemen maymuncukla kapıyı açıp içeri daldı. Burada umduğunu bulmuştu. Yatak odasında şişkin bir cüzdan ve bir altın saat ele geçirmişti. Yemek 0- dasından da gümüş takımlarını cebine yerleştirdi; sonra daha başka şeyler a- ramak üzere ikinci odaya geçti. Ara - nırken duvarda bir resim gözüne İiliş- ti. Bu her halde ev sahibinin fotoğrafı olmalıydı. Tecessüs saikasile Tesme yaklaşınca hayretten ağzı açıldı. Resim babes.na ditti.. * Henri, elinde babasının resmi olduğu halde kendini bir sandalyeye bırak - mıştı.. Eski günler, bir sinema şeridi gibi gözünün önünden geçmeğe başla- dı: On yedi yıl evvel baba ocağını bı - rakarak kaçmıştı. O vakit çocuk sayı- nına yalnız anne- sile babasının resmini alarak çıkti.. * Henrinin babası eve gelince, bazı de- ğişiklikler gözüne ilişti. Yabancı bir el eşyalara dokunmüuştü. Bu olsa olsa bir hırsızdı!. Hemen telâşla cüzdanına koştu. Cüz- dan duruyordu amma başka bir cebe konmuştu. Saat te, gümüş takımlar da yer değiştirmişlerdi.. Ne olursa olsun, buraya bir hırsızın girdiği muheakkak- tı. Fakat ne tuhaf bir hırsız! Bir şey a- şırmadan gitmişti.. İhtiyar baba dolaşirken, ikinci oda « niın duvarındaki portrelerin yerinde olmadığını gördü.. O vakit onu ağır bir düşünce sardı. Aklında bir sürü şeyleri zincirliyerek hakikate ulaştı.. Buraya gelen serseri oğluydu. Bununla beraber ihtiyar, bir müd - det dalgin kaldıktan sonra gayrı ihti - yari şu sözler ağzından döküldü: — Henri oğlum, her şeye Tağmen keşki bu odada kalsaydın da bir defa- cık olsun seni hasretle bağrıma bas - saydım!.. PZmıguldakta Ereğli Havzai Fahmiyesi Müdürlüğünden: 1 — Kozlu ve Kilimli şimendiferleri için açık eksiltme ile 100 - takım araba tekerleği ile demiryolu rayi, makası ve vagon tamponu satın alına- caktır. Bütün şerait şartnamesinde yazılıdır. 2 — İhale; 1/2/1937 pazartesi günü saat 15 de Zonguldakta Maden Müdüriyetindeki komisyonda yapılacaktır. 3 — Bu işe ait şartname ve malzemenin cinsi, miktarını havi liste ve fen raporu Zonguldakta Maden Müdüriyetinden ve İstanbulda İstanbul mıntakası Maden İrtibat Memurluğundan parasız verilir. '4 — 100 takım tekerleğin muhammen bedeli 4849 lira 5 kuruştur. &5 — Demiryolu rayı, makası ve vagon tamponunun muhammen bedeli de 2661 lira 61 kuruştur. 6 — Muvakkat teminat bu bedellerin 9o 7,5 uğudur. 7 — Muamelesi ve evrakı başka başka olan bu iki eksiltmenin — ihalesi aynı günde yapılacaktır. Her ikisine birden veya ayrı ayrı talip olanların Havzai Fahmiye Müdürlüğüne müracaatları. (326) ——— Ehisarlar U. Müdürlüğüı;âen: ı 1 — İdaremizin Uzunköprü Yaprak tütün deposunda şartnamesi mu- cibince yaptırılacağı 6212 lira 21 kuruş keşif bedelli su sarnıcı, seyyar döşeme ve muhafaza duvarlarının inşaatı açık eksiltmeye konulmuştur. Eksiltme 26/1/937 tarihine rastlıyan Salı günü saat 15 de Ka- bataşda Levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. Muvakkat teminat 465 lira 91 kuruştur. İhale evrakı 31 kuruş mukabilinde İnhisarlar Levazım ve mü- bayaat Şubesinden ve Uzunköprü Müdürlüğünden alınabilir. İsteklilerin ihaleden en âz iki gün evvel Mimar, Mühendis ve yahut bir Mimar veya Mühendisle Noterlikçe musaddak ortak- hk vesikası ve resmi dairelerde yapmış oldukları işlere aid ve- sikalarla birlikte İnhisarlar İnşaat Şubesine müracaat ederey “alacakları ehliyet vesikası: kanunen kendilerinden aranılan ve- saik ile yukarıda yazılı vesikalar ve *0 7,5. güvenme parala- rile birlikde adı geçen Alım Komisyonuna gelmeleri ilân olunur. (26) K b ” .A )