Beyaz perdde ülen aşk sahneleri samimi midir? 'Meşhur kadın ve erkek san'atkârlar Aşkı tehlike adde dersek sinema yıl « gızları bu tehlike - ye en çok maruz ©- Jan insanlardır. Her filimde cinsinin en mükemme! nümune si olan bir erkek ve ya kadınla karşıla- Şşırlar, onu sever gö- rünürler, onunla ö « püşürler. Bu buseler sami- mi midirler? Aşka müncer o - hur mu? Bu sualin cevap- larını salâhiyyettar ağızlardan — işitmek arzusunda bulunan bir muharrir en meş İhur sinema san'at- kârtarına müracaat etmiştir. Geri Kuper'in cevabı: Bazı kurnaz ak - törler partönerleri ni sıkı sıkı öpüyor- lar hissini vermek- tedirler Halbuki du dakları kadının du- daklarına ancak te mas - eylemektedir. Ben iböyle yapa « mam. Buselerim ha kikt olmalıdır. Hat- tâ gençlik zaman - larımda — âöpt yıldızlara delice â - Şik olurdum - bile Bereket versin ar - ftık uslandım!... Rişar Arlen'in — Molivutta geçen birincikânun ayında kadin yıldızlar 'arâsında bir “ en güzel sırt ve-omuzlar , müsabakası yapılmış, müsabakayı Simone cevabı — Ben partöne - rimi öperken hiçbir şey hissetmem!... çok daha zevkli bir ket... Buna alışmak lâzımdir esasen, Aksi N e takdirde hayat bir işkence olur Bi - der,.. Çester Moris'in cevabı: arasında yapılan bir anketin neticesi En güzel gözlü yıldiz olarak gösterilen Raşel Hüdson Simson — Ben daima partönerime fişık o -| hid önünde yapılmalıdır. lurum, Fakat karım bunu bilir ve İster sahihten; — ister n_ı! icabı olsun, kolları arasında güzel | şartile ciddı bir kadını sıkmak herhalde zevkli bir kavga etmey şeydir. Dik Povel'in cevabı: - İşlerin bilâhare çatallaşmaması en çok hoş bir şeydir!. Cek la Rue'nün cevabı: n ü — Aşk sahneleri yaşanmakta oldu- Fa-ıîatı,_ Buna rağmen bir erkağin | ğu gibi çevrilmelidir. Diamond Lil fit- sevdiği kadını - yani karısını « öpmesi İminde Mac Test'le gevirmiş olduğum Taren Tilyams'ın cevabı: — Ben partönerlerimi öpmek iste - Frim! Hatta kocaları huzurunda bile... ,Fakat bu senaryoda olmalı ve bir şa - sahneler hakikate o J| derece uygun idi ki filmi — seyredenler halecanlı anlar ge - çirmekte — idiler... Varın siz May Vest hakkındaki fikirle « rimi anlayın.... Klodet Kolber'e göre: — Aşk sahneleri diğer — sahnelerden neler iyi veya fena olabilir... Elverirki dajma iyi yapmağa uğraşmalı, Karol Lombar'ın cevabı: — Aşk sahneleri hissiyat karıştırı! - madan oynanmalı... Çünkü sahneye ken di hissiyatınızı ka - tacak olursanız, ya- şatacak — olduğunuz şahsiyeti doğru bir surette temsil ede- mezsiniz... Aşk sah neleri beni hiç a - lâkadar €&imez... Tamamile hissiz ka- lırım... Moris Şövalye'nin cevabı: — Aşk sahnele . ri mi?... Bunları tıpkı diğer sahneler gibi çevirmekte ya- hud — oynamakta - yım... Bu sahnele- rin iyisi de vardır kötüsü de... cadın san'atkâr . Tarının dudaklarına gelince! Bunlar 4 kadar - boyalıdırlar ki öperken bir maskeyi yahud. balmu- mudan bir bebeği öpüyorum zanne - diyorum.... Fransız yıldızı Klod May'ın cevabı: — İnsanın bulunduğu âni unutması pek mümkün birşeydir. Yaşanan mu- hit buna pek müsaiddir. İnsan çok ke- îhî bir rol yapmakta olduğunu unutur le.... Fransız yıldızı Mari Glori'nin fikri: — Bir aşk sahnesi çevirirken hiç bir şey hissetmem. Ben stüdyoya girince yerime adeta başka bir şahsiyet kaim farksızdır. Bu sah -| Abdülhamidin cambazaşı Hayatını Anlatıyor Jimnastik _ya_sağı be yüzümden kaldırıldı Kızlar ağası beni görünce güldü. Mindere uzanmış, maiyet erkânından birine dizlerini u yordu: “ Gel bakalım, oyuncu ,, diye sözde ilti “ Sen ne haltlar karıştıriıyor muşsun?. , Bir de ne göreyim, mektep müdürü kolağasi Habip Efendi, dahiliye zabiti| —» K ——i Hakkı ve jimnastik mualtimimiz Sa * ği dık Beyler değil mi? Ne yalan söyliyeyim, önce çok kork-| , tum, Yaptığım iş büyük bir kabahat| | v sayılmaz #mma, arada padişah ferma-| ; nı var, Müdür Habip Efendi sordu: — Adın ne, hangi sınıftasın? Söyüledim. Munis bir sesle: — Korkma yavrum, dedi, yarın se - İ ni fekrar çağıracağım, sakın korkma, K | marifetişi beğendim. Ertesi günü birinci dersten sonra idarenin sınıf başçavuşlarını çağıran borusu öttü. ) Ben de sınıfımın başçavuşu idim. ümü ilikleyip idareye gittim. Mü; diğer başçavuşları savdıktan sonra * ni odasına aldı. Sadık Beyle, Hakkı Bey de oradaydılar. Müdür: — Aşkolsun sana evlüt, dedi, aklını sade zıplamağa vermemişsin, akran - Jarının arasında okumak - itibarile de Gsivvrilmişsin. . D ça Bay Ali Rızanın cawıb sahnelerinden biri mnastik hocamız Sadık Bey bu| elle çarkediyordum. Dündüm, ” 1 sözler üzerine lâfa karıştı. Jimnasti -| kendimi birdenbire boşluğa ğin sade yazaları değil, ayni zamanda | Bu defa havada iki perende & kafaları da iyi işletti beni misal| re bastım. ——— At göstererek uzun uzadıya anlaltı. Geçmiş gün aklımda kalm Kimse benim işe kundakta başlıyan | kaç numara daha yaptım. P bir anadan doğma jimnastikçi olduğur | tımı srvazladılar. Golç Paşa mu bilmiyordu. Yaptığım hareketler | memnun olduğunu saklamadı. hakikaten bir mektep talebesinin be -| ler. d cereceği marifetlerden değildi. Jimnastik yasağının kıîd: O gün gizli jimnastiklerimin nasıl nasıl âmil nl_ılumv keşfedilmiş olduğunu da öğrendim. Perşembe günü Beşiktaştâ 'Yakalandığımdan üç dört gece evvel| dan inince gazinoda bubaml hırsızlama bahçeye çıkışım dahiliye | Beni işaretle yanına çağırdı. zabitimiz Hakkı Beyin nazarı dikka -| ni öptüm. Babam zamanın büş tini celbetmiş. Arkamdan gelmiş. Ne|çok iyi dosttu. Hali vakti yerğn yaplığımı görmüş. Ertesi sabah gene tıkırında uif adam oldugun ) takip etmiş. Sonunda müşahedesini | seden hiç bir menfaat bekle! ' müdüre ve jimnastik hocasına anlat -| Seye yük o'.ımıı._ bgnun için mış. Üçü birden bana sezdirmeden yo- | tarafından sevilirdi. lamu beklemişler, neler yaptığımı gür- Bana o gün ilk söz olarak: müşler. — Doğru mabeyne git, di Beni üçü de ayrı ayrı tebrik ve tak- | ağası Hafız Behram Ağayı göle dir ettikten sonra meseleyi mektepler | sâna bir gey veıycek. nazırı Zeki Paşaya açmağı kararlaştır-| Mabeyne gittim. Kızlarağasi dılar. resine girdim. Ağa hazretleri Jimnastikten ilk imtihan upuzun uzanmıştı. Sarayın büğ” Bir gün sabah sabah mektebi allak | beli maiyet erkânından biri bullak eden bir emir çıktı. retlerinin dizlerini ovmakla 1M — Kendine güvenen jimnastikçiler | dü. jimnastik elbiselerini giysinler, hazır «| Buna siz şimdi hayret ede! lansınlar, Mektepler nazırı Zeki Paşa | ma, zamanın kızlarağasını V€ ile mektebi Harbiyede mütehassıs $ı-| nüfuzunu bilseydiniz- hiç şaşıf fatile bulunan Alman generâlı Fonder| —Ağa hazretleri beni görünc€ Golç Paşa teftişe geliyorlar. — Gel bakalım, oyuncu, divÜN Kırk, elli delikanlı hazırlandık. O| iltifat etti, sen bu kılığımla n€ zamanki jimnastik elbiseleri uzun ke-| ikarıştındın, ipe tırmanmış, © ten pantalon, dar keten ceket ve bir| atlamışsın! Golç Paşa efendimii de kolan kemerinden ibaretti. zetmiş. Mahzuz oldular, Sanâ Bahçeye sıralandık. Zeki Paşa ile| şahanede bulundular. j Golç Paşa önce bizi teftiş ettiler. Son-| — Ben şaşırmıştım. Dünyayâ ra muallimimizin kumandasına İsveç | etmiyen babamın terbiyesile j Jimnastiği yaptık. müştüm. Ne onun, ne de benifi ğ Nihayet beni ortaya çağırdılar. Mü -| ma bir an bile saraya intisap $ dür bana önce: gelmemişti. Teşrifatın tamanı”t — Aman Rıza, az olsun, temiz ol -| idim. Teşekkür makamında 4f? sun, sade güvendiğin numaraları yap| rıldanabildim. demişti. Ağa hazretleri bi küçük Önce barfikse çıktım. Bir kaç hare -| den bir küçük atlas kese ket yaptım. İki elimle demirde bir kaç püp başına koyduktan sonra V kere döndükten sönra elimin birini bı- | zattı. Ben de gördüğüm gibi rakarak bir müddet tek elle dönmeğe| Önce öptüm, başıma koydulür devam çttikten sonra havada bir pe -| cebime indirdim. Ağayı seli rende atarak ayaküstü yere düştüm. | dışarı fırladım. Paşaları temenna ile selâmladım. Tek.| Ertesi günü mekteplerde m—rğjrî.iğe_ sıçradım. Bu sfer sade bir| yasağı ikinci bir fermanla 7 a Ben de nefer olarak mızıkaYi $ iy ) olur. Ben sırf oyneyacak olduğum şa- hıs kesilirim. Hiç bir şey hissetmem, | yuna çirağ edilmiş, orada heft Hanri Gara'nın cevabı: edilen çani kısmına zati — Bir aşk sahnesini lâyıkı veçhile| nin canbazbaşısı sıfatile âmir H amak için işin içine muhakkak dilmiştim. K siyat görmelidir. Ben aşk sahnele -| O sıralarda ancak 17-18 yaş' © rinden hoşlanırım!... Çok defa partö- | lanuyordum, nerlerimi cidden delice sevdim!. ) 'Arkasi Ö