8 Ocak 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

8 SONKÂNUN 1937 CUMA Son haberleririıiz üçüncü sayfadadır E%_ — —— ON YEDİNCİ YIL. NO: 5549 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURLİŞ Atatürk dün gece Konyadan Ulukışla ve Kayseri yoluyla Ankaraya hareket ettiler Cumhur reisimiz, Konyada halk arasında yarım saat kaldıktan sonra Niğde üzerinden şehrimize doğru yollarına devam ettiler Konya, T (A.A.) — Konya'ya trenle 20 dakika uzakta olan Prı- narbaşı istasyonunda yedi saat istirahat buyuran Atatürk, saat 15 de Konya garına geldi. Vagonlarından inip istasyon meydanındaki halk arasında yaya olarak tümen karargâhı önüne kadar gittikten; gene halk arasından geri dönüp yarım saat kaldıktan sonra halkın coşkun tezahürleri arasında Ulukışlaya doğru yollarına devam etmişlerdir. Atatürk'üne kavuştuğu için sevinen konyalılar kısa bir zamanda ay- rilmalarına üzülmektedirler. —x Ulukışla, 7 (A.A.) — Hususi muhabirimiz bildiriyor : Atatürk Eskişehirde hükümet ricali ile görüştükten sonra Konya istikametinde harekete devam buyurmuşlardır. Konyada bulunan i- kinci ordu müfettişi Orgeneral İzzettin gece saat 24 de kendilerine Akşehirde mülâki oldular. Atatürk Konyadan bir evvelki Pınarbaşı istasyonunda saat l14 e kadar bekledikten sonra Konyaya kendilerine muntazır bulunan kon yalılarla yarım saat ayaküstü konu- teşrif buyurdular. Ve istasyonda şarak cenuba hareket ettiler. Seyahat Niğde üzerinden, Orgeneral İzzettinle beraber Ankaraya devam etmektedir. Başbetke GENE HATAY Falih Rıfkı ATAY Fransız propaganda kaynakların- dan her tarâfa akseden rivayetler, Fransa'nm, Sancak meselesini uzat- makta menfaati ne olduğunu bize şimdi daha iyi anlatmaktadır. Okur- larımız, bugünkü nüshamızda San- cak hududundaki tahşid haberinin ma- nalı bir tekzibini göreceklerdir. Bu, her gün, misaline tesadüf edegeldi- gimiz tahriklerden biridir. Fakat da- hası var: aynı propaganda kaynak- ları, bazı ingiliz gazetelerine, San- cak meselesinin, daha büyük bir türk davasıma mukaddime olduğu- nu neşrettirmeğe muvaffak olmuş- lardır. Biz osmanlı imparatorluğu- nu yeniden kurmak istiyormuşuz! Sıra, yarm, İrak'a gelebilir. Hattâ Sancak meselesi, belki de Suriye is- tilâsımın başlangıcıdır. Aynı propa- ganda kaynakları, bizim Cenevre'ye gitmekte acele edişimizin sebebi, İ- talya'nın henüz oraya dönmemiş ol- ması fırsatından istifade etmek ol- duğunu yaymaktadırlar. Alman po- Titikasının. içine katıldığımızı - söyli- yerek, dost Savyetleri şüphelendir- mek gayretini de bunlara ilâve et- mek lâzımgelir. Hulâsa, bütün dünya, Sancak me- selesinin hakikatini bir tarafa brraka- rak, Türkiye aleyhine, fransız safm- da toplanmalıdır. Bizim, sadece, meseleyi yıprat- mak kasdi gördüğümüz zaman ka- zanmak oyununda Fransa'nın da- ha esaslı menfaatler tasavvur ettiği artık şüphe götürmez. Fakat biz, Sancak'taki türk varlı- gimm emniyetini temin edecek bir hal tarzı dava ediyoruz. Meselemizin Mmab'yeti, hududu, şümulü, ehemi- yeti, her şeyi bundan ibarettir. Suri- ye - Fransa muahedesinin, - Suriye vahdeti ba!(ımmdan kıymetini mü- nakaşa ettik.mi? Teklif ettiğimiz Lübnan - Suriye - Sancak konfede- rasyonları ile, fransız kombinezonu arasındaki farkı, Suriyenin vahdet davasına göre mukayese ettik mi? İrak istiklâli ile Suriye istiklâlini, bu iki memleketle İngiltere ve Fransa arasmdaki alâkaların mahiyetini, veya, İngiltereli Irak ile Türkiye, fransalı Suriye ile Türkiye arasında- ki uzun seneler süren komşuluk mü- (Sonu 6. ıncr sayfada) NAAAAAAAAARAAAAZ İstanbuldan şehrimize avdet buyurmakta VAAAAAASAJ' Konya ve Ulukışla yoliyle bugün olan Ulu Önderimiz SANCAKTA HEYECAN LÖ TAN'IN ANTAKYA'DAN Kilis, 7 (A.A.) — Dün Antakyada memleketin istiklâli lehinde büyük bir nümayiş yapılmak istenmişse de zabıta kuvvetleri müdahale ederek ahaliyi dipcikle dağıtmıştır. —Halk, en meşru ir maksad-uğrunda seslerinin yüksel- rî&m:'îlîâî olunmasından ve bu u- ğurda cebir yapılmasından dolayı he- yecan içindedir. Lö Tan'ın bir haberi Paris, 7 (A.A.) — Anadolu Ajansı- nın hususi muhabiri bildiriyor: Lö Tan gazetesi bugün bir Antak- Sancak hududundaki tahşid haberlerinin tekzibi Fransız gazetelerinin neşriyatı, şehrimizde, ingiltere efkârını karıştırmak ve fransız kamoyunu taarruzi maksatlariçin * hazırlamak istenilmekte bulunmasına atfolunmaktadır Paris, 7 (A.A.) — Atatürk tarafın« dan bakalılar heyetinin Eskişehirde fev- kalâde içtimaa çağırılması hakkında tef- sirlerde bulunan gazeteler, Türkiyenin İskenderun sancağına karşı askeri hare- kette bulunmağı tasavvur edip etmedi- ğini merak ediyorlar. 1 Övr gazetesi diplomatik muhabirinin haber aldığına göre, Türkiye « Suriye hududunda askeri hareketler müşahede edilmektedir. Hududun yanıbaşında iki türk fırkası bulunmaktadır. Fransanın ise, biri Antakyadaki garnizon taburu olmak üzere yalnız üç taburu vardır. Jur gazetesi de, Türkiyenin Sancak anlaşmazlığını kuvvete başvurarak mı halletmek istediğini soruyor ve Fransa- nın her hangi bir darbeye mani olmak i- çin bütün tedbirleri enerji ile ittihaz ede- ceğini bildiriyor. Pöti Parizyen gazetesi, türk matbua- tşnın Fransaya karşı kullandığı şiddetli lisanı kaydederek diyor ki: “Milletler cemiyeti komisyonnunun İskenderuna muvasalatı münasebetiyle tertib edilen tezahürat, sürprizlerden iç- tinab için fevkalâde müteyakkiz bulun- mak icab ettiğini göstermektedir.” Jurnal gazetesi, Sen - Bris imzasiyle neşrettiği yazıda, Fransanın tehdid ma- nevraları önünde baş eğmemeğe karar vermiş olduğundan mutlak surette gös- terilmesi icabettiğini bildiriyor. Ajansın Notu : Suriye hududunda asker tah- OBT GT TCT AD ERARAAI BUGĞGÜN İKİNCİ SYFA'DA : İç haberler — Yankılar ÜÇÜNCÜ SAYFA'DA : Dış icmal — Dış haberler — Ba- sın Özetleri — Son dakika DÖRDÜNCÜ SAYFA'DA : Yabancı gazetelerde okudukları- mız — Radyo — Edebiyat bahis- leri BEŞİNCİ VE ALTINCI SAYFALAR- DA MUHTELİF HABERLER şit edildiğine dair olan havadis ka- tiyen asılsızdır. Montrö konferan- sı esnasında boğazlar üzerinde tah- şidat haberi bu günkü gibi gene fransız menbalarından çıkmıştı. Ankarada bu havadisin men- şei iki sebebe atfolunuyor : 1 — Türkiyenin maksatları hak- kında İngiltere efkârını tağlit et- mek, 2 — Fransa kamoyunu taarruzi maksatlar için hazırlamağa başla- mak. Royter'in bir haberi Londra, 7 (A.A.) — Royter Ajansı- nm haber aldığına göre, İskenderun meselesi hakkında ingiliz ve fransız hükümetleri arasında görüşmeler vuku bulmamıştır, Prenses Juliana dün evlendi Prens Bernhard'a Hollanda Prensi unvanı verildi Lahey, 7 (A.A.) — Veliahd prenses Juliana ile prens Bernhard zür Hippe « Biesterfeld'in dini ve medeni evlenme töreni bu sabah büyük bir kalabalığın hu- zurunda yapılmıştır. Düğün alayı mü- kellef bir tarzda donatılmış olan sokak- lardan ağır ağır geçmiştir. Resmi tören bitmiştir. Sarayda ailevi mahiyette bir kabul resmi yapılacaktır. Prenses ile zevci bugün öğleden sonra balayı yol- culuğuna çıkacaklar ve kış sporları ya- pılan bir şehre gideceklerdir. (Sonu 3. üncü sayfada) Dün evlenme törenleri yaprlan Prenses Juliana ve Prens Bernhard Şeker istihlâk kanunu projesi büdçe .. . kd d encümenine verildi Şeker istihlâki kanununda değişik- likler yapılmasına ve bu kanuna bazı hükümler ilâvesine dair olan lâyiha ik- tisad ve maliye encümenlerinde müza- kere ve kabul edilmiştir, Bu lâyiha büd- ce encümeninden de geçerek önümüzde- ki günlerde umumi heyete verilecektir. Lâyiha esaslarına göre, dahildeki fab- rikaların senelik istihlâk mikdarı 65 bin tondan aşağı olduğu takdirde şekerin beher kilosuna konan beş kuruşluk is- tihlâk resmi nisbeti beher yüz ton için 0,0195 kuruş tenzil edilmek ve fazla ol- duğu takdirde beher yüz ton için 0,01 kuruş ilâve olunmak suretiyle tayin O« lunacaktır. Şeker fabrikaları şirketin her sene kampanyasına devredeceği şeker isto« kunu hükümet tayin edecektir, Hazine şirkete bu istokun 15 bin tondan fazla- sının faizini tediye edecek — ve yahud bunun kıymeti kadar faizsiz avans vere- cektir, Aynı lâyihaya göre, dahildeki fab- rikalarda istihsal edilecek glikozun ki- losundan 5 kuruş istihlâk resmi alına- caktır. Şeker endüstrimizi korumak ve Uucuz şeker davasının muvaffakiyetle devamı- nı temin etmek maksadiyle çıkacak olan bu kanun bu günkü şeker fiatlarını de- ğiştirmiyecektir, Antakyada istiklâliçin nümayiş yapmak isteyen halkı dipçikle dağıttılar ALARAK NEŞRETTİĞİ BİR TELGRAF, GÖRMENLERE —EVELCE HAZIRLANMIŞ SAH- NELER GÖSTERİLMEKTE OLDUĞUNU ANLATMAKTADIR ya telgrafı neşretmektedir. Bu telgraf görmenlerin İskenderun'da nasıl kan- dırıldığını göstermektedir. Bu telgra- fa göre, onbeş bin nüfuslu İskenderun- da on türk ailesi varmış, köylerden 150 türk taraftarı gelerek nümayiş yapmış, arablar yüzlerce kişilik bir nümayişle buna mukabele etmiş, komisyonun ka- bul ettiği şahıslar müttefikan Fransa himayesi altında biribirleriyle hos ge- çinmeyi temin etmişierdir. ' Anadolu Ajansının notu: Muhabirimizden gelen telgrafı ay- nen neşrediyoruz. Baştanbaşa türkler- le meskün olan İskenderun şehrinde bi- le yalnız on türk ailesinin mevcud bu- lunduğuna dair iddia fransız gazetele- rinin efkârı karıştırmak — ve türklerin “arab kütlesi içinde bir azınlık” teşkil ettiklerini isbat etmek için kullandık- ları propaganda yollarının çok garib bir şekildir. Komisyona evelden hazırlan- mış sahneler gösterilmekte olduğu a- çıkça anlaşılmaktadır. MA Pr. H. R. TANKUT'UN ELBİSTAN adı hakkındaki tetkik yazısı- nı ikinci sayfamızda okuyu- nuz. Fıkra: — Yeni bir kitab Ulus ingilizce mütercimi Nureddin Artam, bana Cengel kitabr'nın tercüme- sini getirdi. Müellifin ve eserin kıy« * metini bilmiyenlerin pek az olduğunu zannederim, Bu sütunlar edebi tenkit. lerin yeri olmadığı için, kitabtan ve ter« cümesinden ayrıca bahsolunacaktır, Üç sene kadar var. Ulusta bütün ga« zetelermize bir tavsiyede bulumuştum: madem ki, tefrikalar neşrediyoruz. Sa« tırlarını bir az geniş tutalrm ve bu su- retle, sadece kağıt bahasına, türk kütüp« hanesine her yıl birkaç cild hediye e« delim. a Tavsiyeyi yalnız biz tuttuk. Ve üç senede Cengel kitabı ile birlikte millt kütüphaneye tam 12 cild kazandırdık. Hepsi ilmi ve edebi, yüksek değerde e« serler! 6 Nurullah Ataç'ın Tan gazetesinde neşrettiği edebi bir romanı, kitab ola- rak bastırmak imkânını bulamadığı bir hâdise olarak gazetelerde münakaşa e- dilmiştir. Bernard Şaw, Anatol Frans, Radyard Kipling, Pr. Pitar Andre Mo- ruva, Andre Malro, Aksel Munt, Glı Ludendorf, Çemberleyn, Fon Pişof, Jak Şardon hepsi, Ulus'ta — kolaylıkla basılmış ve yayılmıştır. Sebebi nedir bilir misiniz Tefrikayı gazete — satırı yerine kitab satıriyle dizmek! Eğer türk gazeteleri üç sene evvel tavsiyemizi dinlemiş olsaydılar, eser« sizliğinden ve bilhassa, garb edebiyatt tercümelerinden ne kadar mahrum oldite ğunu bildiğimiz milli kütüphane yüz- | den fazla cild kazanırdı! Her kese akıl öğretmekte yarışa çı- z kan bizler, en basit, ve makül bir usu. lü tatbik etmekte ne kadar hasislik gös< teriyoruz! — FATAY