SAYFA 6& SAYFA 2 LENGİSTiİK BiR SEYAHATİ Güneş - Dil Teorisine göre « Elbistan * adının tetkiki Halk Etimolojisi nedir? Halk etimolojisinin çok zengin ve olan bu. Albistan yesi üzerinde geniş ve başlamadan evel gene halk- et i bakımından tetkikimize de- vam etmek hem faideli, hem de lüzum- Tudur. Halk etimolojisi - yer adlarının tarihini ve yaşadıkları / semantik ha yatı öğrenmek yolunda baş vuracağı mnız önemli — kaynaklardandı : yalnız kelimenin veya isı safhaları öğretmekle kalmaz. Halk re- jiyönalizm'inin yaşadığı psiko-sosyolo. jik dalgaların renkleri ve ışıkları hak- kında da bilgiler ve sezgiler verir. Niçin bir devirde Albistan dediler? geldi ki onda bu memleketin adı Tibistan oldu. Tibis- tin'i hangi içtimai zihniyet bir metatez ile İhbistin yaptı. Ve nihayet neden El- bustan dediler? Tetkiki anlaşılır bir vuzuha erdir- mek için biraz da halk etimolojisinden bahsetmek Tâzımdır. F. de Saussüre halk - etimolojisini — göyle tarif etmiştir: “Şaşırtıcı bir keli. meyi; (malüm bir şeye bağlamak su- zetiyle) takribi izah teşebbüsüdür (1)". Bu âlime göre; halk etimoloji bakışta analoği'den Aayırmak kabil de — ğildir. Halbuki analoji'de esas rasyo- meldir. Ve muhakkak bir kaideye uy- dürmak sadaakti ve bağlılığr vardır. — Halk etimolojisine gelince; o herhan- — gibirilme veya kaideye dayanmayı ha. tırma bile getirmez. Bu büyük fransız lengülisti'nin, yu- — karıya aldığım satırları halk etimolo. — gisinin dayandığı oynak bazı büyük bir katiyetle ifade etmiştir. Filhakika halk etimoloji yaparken ilmi ve maşeri hiçbir esasa istinad etmez. Vereceği i- zzah asla objektif değildir. tâbidir. Ve kelimenin karanacağı yeni hüviyette bu psişizm'i dokuyan faktör- “lerin az çok hepsinin rengi bulunur . Halk psişizmi bir nevi içtimat mayalaşma (fermentation) mahsuiü'ol. duğu için vakit vakit tahavvül — eder. Çok kompicks olan bu varlık içinde e- timoloji bakımından bizi ilgiliyen baş- Jıca tesisler şunlardır; 1) — Halk zihniye 2 — Refjiyonalizm “Bölgecilik” 3) — Hünör 4) — Folklor (folklor), an'ane (t0- cem, tabu dahil) 5) — Astoslation “tedaf' 6) — Ve bunların besleyip idare ettiği analoji, Bu tesislerin izahları ” burada yer tutmaz. Yalnız bunlarla öğreneceğimiz kalde şudur: Halk etimolojisi egoizmi ve keyfi okşayan, ilim ve kaydı düşün- miyen bir analojidir. İki gekli vardır: 1) — Kelimeye morfolojisini de. Biştirmeden manâ uydurmak, 2) — Kelimeye morfolojisini azçok Geğiştirerek manâ uydurmak. Birincinin misalleri şunlardır: Kahramanlığın revaçta olduğu de- 'virde Albistan — Yiğitler yurdu. Yayla hayatının makbul olduğu Gevirde Albistan — Dağ ve tepeler memleketi, İlâncinin misali çoktur. Ben 'mız Kütahya ve Ankara isimlerini Teceğim, Kütahya: Eski / devirlerde Sumer Gininin Anadoluyu da baştan başa hük- ü altında tutan litürjik dilinde gud-ca olmak gerekti. Bunun manası şudur: Gud — Boğa, kuvetli, kahraman, Cesur (2). Mücerret bir Allah tanımı. — yano devirde gud bizim şimdi Kut de- diğimz şeydi. İdikut'ta — gördüğümüz gibi. Ea; Suların, akıl ve ferasetin Tan. rısı idi, Şu halde gudea “ca,, nın kuv. veti, kudreti demek olurdu. Veyahut sadece Kutlu Ea demek idi. İkinci Su mer Devletinin müessisi ve bütün Su. — merin en kahraman ve yüksek simas Gudea ismini taşıyordu. Etiler devri al. (1) P. de Saussure. (Cours de Lin- de bu şehcin adına ne demişlerdi bil- miyorum. Klâsik devrin Kotaion adın- da ana kelime olan Kot'u C. Autran aşağıdaki gibi izah eder. 'Kot bir kahraman adıdır. Lidya . Etrüsk âlemlerine aid müşterek bir ad. tır. Paflagonya, Kabadokya ve Trakya ve Trovalıların yaşadığı her yerde bu adı taşıyan sülâleler hükümran olmuş. tur. Bunun ve Koth yazılan şeklinin iptidal kökü Kut-e Kuth-e'dir, (3). Bu kelimenin azyatik yani Anadollu ol- ması muhakkaktır. Greklere de - aynen geçmiştir. Bu izahtan da anlaşıldığı üzere Tro- 'va ve eski Yunan devirlerinde halk psihizm'i daha fazla kahramanlığa mü- temayil olduğu için Gud Ea adını es. ki manası ile ve pek az bir farkla Su- mer devrinde olduğu gibi yaşatmıştır. Mevlâna Celâlettini Ruminin felse. fesi ve fars dili Kütahya civarında da hükmetmeye başlayınca halk kelimeyi kısalar yurdu manâsına gelmek üzere Kutahiyye yaptılar. Şimdiki Psiko-sos- yoloği onun etimolojisinin aslını bula- caktır. Ankara da bu şeklin dirik mi- tallerindendir. Bu da Sumer Litürjik dilinde ank ve ra'dan terekküp ediyor. du. Ank, EA'nın ikinci ismi idi. Ra ise 'esas ve Rap manâsma geliyordu. An- kra suların Tanrısı ve Konkre manâ: guların tekarrür ettiği yer demek idi. Farslar Ankaraya hâkim oldukları zaman halk psişizm'inde şiir ve şara. bın üstün bir yeri vardı. O zaman En. güri diye bir kelime çıkardılar. Bu; Çok nefis şarap veren Ankara üzümün- 'den mülhem idi ve Ankara adına da çok benzediği için bir müddet tutun- du. Romalıların Embizme'i olan An- €yre (Ankür okunur. Gemi demiri ma- pek benzediği Ankara adı. tutar gibi oldu. Bu suretle halk etimolojisinin mekanizmasını öğ- zenmiş bulunyoruz. Devir devir ve zihniyete göre de. #işen bu manâların hiç biri ebedi de. ğildir. Bunları izahtan maksadım bir kelimenin — veya yer adının ilmi et Molojisini yaparken manaların - geçir- mesi muhtemel değişiklikleri göz önü- 'ne serebilmektir. Gerçekte meselâ An- kara adının etimolojisi ancak şudur: (a) () 6) G) (9 Ankara: ağ t an Hak tar t ağ (1) Ağ: Ana köktür. Su anlamına. dır. (2) An: Manânın bir öbje muhitin- de görünmesini ve - taşmasını ifade e. der. (3) Ak: Su anlamının; mühitinde görünüp taştığı objedir. Ve: Üçü bir arada (ağ & an * ak) ve tabil bir alternansla Çakanak) yapar ki ULUS 8 SONKÂNUN 1937 CUMA iç ERLERİMİZ Tayin edilen orman komiser ve mühendisleri Tnegöl Uludağ orman komiserliğine Bozöyük orman fen memurlarından Ze- ki, Araç orman komiserliğine Göktepe orman mühendisi İzzet, Göktepe orman komiserliğine Karkalmaz ormanı komi Şükrü, Toros orman mühendisliği 'ne Daday orman mühendisi Hakkı, Sa- imbeyli orman mühendisliğine Tortom orman mühendisi Kadri, Akdağ made- 'ni orman mühendisliğine orman mekte- bi mezunlarından Şükrü, Diyarbekir or- man mühendisliğine -orman mektebi mezunlarından Necmi, Seyhan merkez 'orman mühendisliğine Karaisalı mühen. disi Muzaffer, Biğa orman mühendisli. iine orman mektebi mezunlarından Isa, Beypazarı orman mühendisliğine İnegöl Uludağ Fen memuru Kâmil tayin olun- muşlardır. Orta tedrisat şube müdürlüğü Açık bulunan Maarif Bakanlığı orta tedrisat şube müdürlüğüne muallim Bn, 'Tezer Ağaoğlu tayin edilmiştir. Türk - Sovyetler Birliği ticari müzakereleri Sovyetler Birliği ile yeni bir ticaret anlaşması yapıl- Ması için dün müzakerelere - başlanıl. mıştır. nüsı fazla suları akıtan, savan yer ve hark demektir. (4) Ar: Anlamın tekarrürünü ve isimlendiğiz Şu halde Ankara muhitinde sabit 've mukarrer bir su taşkınlığı ve cere- yanı bulunan bir yer demek olur. Ve Ankaranın topogralik yaziyeti ve Pa 1co - jeografisi bize bu çok eski Türk sitesinin bir su şehri olduğunu göster- mektedi Baykal'ın çıktığı (Yenisey) € ka. vuşan nehrin adı da Ankara'dır. Bu su bu adını bitişik bulunduğu toprak par- çasından yani Ankara bölgesinden a. lır, () İleride yine ilmi etimolojiye dön. mek şartiyle şimdi yeniden — Albistan kelimesine ve onun halk etimolojisi ba- kımından tetkikine devam edeceğiz. H. Reşit TANKUT (2)-Deimel. Glossar. (3) C. Autran, (İatroduetion a Ft tude Critige du nom propre Grec, s. 5:48.550 (4) Reclus Coğrafyası. Lise müfredat programlarının tatbiki Maarif Bakanlığı lise direktörlükle- rine yaptığı bir. tamimde, — müfredat programının tatbikinde muallimler ta- rafından yavaşlık gösterilmesi veya programdaki ders sırasının ” bözülması yüzünden yıl sonunda bazı bahislerin talebelere gösterilmeden kaldığı bildi. rilmiş ve programın, muayyen zaman i- çinde, sırasiyle ve tamamen - tal bütün muallimlerin itina göstermesi istenmiştir. Orman çiftliğinde Büyük bir bwre fabrika: kuruluyor Orman çiftliği idaresi, bira malt ve ekstrakt malt imal edecek büyük bir fabe rika yaptırmaktadır. Fabrikanın inşasını Skoda müessesesi üstüne almış ve bu hu- #ustaki mukavele imza edilmiştir Mevcud fabrikanın on beş misli bü- yüklükte yapılacak olan yeni tesisat 1937 yılı sonuna kadar bitirilmiş olacak- 'tır. Bunun için inşaat mevsiminin gel- mesi beklenmektedir. Bu fabrika ile bütün yurdun ihtiyaç- Tarını temin ettikten başka komşu mem- leketlere ihracat da yapılabilecektir. İcra daireleri ve sulh hukuk mahkemeleri ADLİYE VEKÂLETİ BİNASINA| 'TAŞINACAK Adliye vekâletinin Yenişehirdeki tem- yiz mahkemesi binasına taşınması dole yasiyle adliye sarayında boş kalan daire- lere şimdi hükümet caddesindeki eski hukük mektebi - yatakhanesi binasında bulunan Ankara icra reisliği ile beş ic- 'Ta memurluğu ve birinci, ikinci ve üçün- cü sulh hukuk mahkemelerinin nakline karar verilmiştir. Taşırıma ayın on beşi- 'ne kadar ikmal edilmiş olacaktır. ARICILIK KANUNU PROJESİ Bir Arıcılık kanunu projesi hazır- Tandığı hakkında İstanbul gazetelerin- Gen birinde çıkan haber salâhiyettar makam tarafından tekzib edilmektedir. Kamutay Çağrıları Millt Müdafaa encümeni — 8-1-1937 cuma günü heyeti umumiyeden sonra toplanacaktır. aa Yavrıkıtıav Tn S — İki taraf da birer düstur üze- rinde anlaşsalar, bu münakaşalar ya- rıyarıya — hafifler ve hiç olmazsa düşmancalıktan çıkar. Mu- hafazakârlar şu düsturu: ane iyi olmadığı gibi, her yenilik de fena değildir”” Ve terakkiciler şa düsturu: “Her yenilik iyi” olmadığı &ibi, her anane de fena değildir!,, Büyük analarımızın takunyalarını etnoçrafya müzesinde - gülerek sey- rediyoruz: fakat hamam nalınlarını salonlara, vitrinlere koyuyoruz! “Her an- Bülstigve gönerale) S. 238 Düğün.. Bugün (7 ikincikânun) bütün r: yolar, bize,Hollanda kıraliçesinin kı- postası, dini törenin cereyan ettiği ki- lise civarına kurulmuş olacak ki yeni evlileri — taşıyan / gerdünenin - beyaz olduklarını öğrendiğimiz - atlarının mal tıkırtılarna kadar. bütün sesleri işittik: yüzlerce aristokrat ismi, alkış tutan binlerce elin şakırtısı, hurralar, mızıka, çanlar, ve, kilisede koro ço- cuklarmın mersiyeleri, mezar ötesin. den geliyormuşcasına boğuk bir ihti- yarın okuduğu evlenme duası ve ni- 'ne demek oldu- Gunu - bilirsiniz. Belki de bunlardan bir çoğu ezberi- nizdedir. Fakat gelecek nesillerin e- debiyatında bir Atatürk sözü faslı o- lacaktır. Metinlerden ve nakillerden 'onun yazmış ve söylemiş oldukların. dan birçokları vecize olarak topla nacaktır. Böyle bir vazifeyi yapmak istiyenlere, şimdi hatırımıza gelen birini hediye edelim: “Tehlike in- sandan kaçar!” — hayet hollandalıların genç evlilere u- zun, tamtıraklı, katolik mistiği ile mo- dern tekniğin acayib bir. balitası olan saadet hitabesi. İSTANBUL TELEFONLARI İstanbulda güzel bir edebiyat gecesi yapıldı İstanbul, 7 — İstanbul üniversitesi edebiyat faküiltesi talebe ve muallimle Finin birlikte tertibetmiş oldukları eder biyat gecesi, Pransız Tiyatrosunda, ta mamiyle dolu bir salonda, çok muvaffa kiyetle yapılmıştır. Hep bir ağızdan söylenen - Tetiklâl Marşından sonra Profesör Fuat Köp- rülü türk mülletinin, mazisinde her sar hada olduğu gibi edebiyat sahasında da büyük ve canlr bir kudret göstermiş oldu. #unu anlatmış ve türk gençliğinin mil- Ji edebiyatı aynı” ihtişamla / yaşatması ve yükseltmesi lâzım geldiğini söylemiş- Sadettin Nüzhet' de umumi edebiya- tımız içinde ayrı bir hususiyetin sahibi olan zengin halk edebiyatımızı. anlat. mıştır, Profesör Ahmed Hamdi ve Do- çent Ali Nihat Tarlan ve konservatuar muallimlerinden Adnan da edebiyat ve musiki mevruları üzerinde birer konfe- rans vermişlerdir. Konferanslar arasın- da üniversiteli gençler, devirlerinin de- koru içinde başlıca şairlerimizi — kendi kılıklariyle temsil etmişlerdir. Gençlik tarafından Atatüirk'e derin bağlılık ifade eden bir telgraf çekilmiş- tir. ESKİ DARÜLFÜNUNA DEVAM EDENLER Istanbul, 7 — Üniversite rektörlüğü tahsillerine eski darülfünunda başlayıp üniversite sömestirlerini bitirmelerin. den itibaren iki sene içinde mezuniyet imtihanlarını vermeye mecbur oldukla.- rını tamim etmiştir. İmtihanını veremi- yenler talebelik haklarını kaybedecek- derdir. ÜNİVERSİTENİN ÇIKARACAĞI MECMUA İstanbul, 7 — Üniversite lâtin 've edebiyatları şubesi romanoloj ilmi mesaiyi ihtiva etmek üzere bir mec« mua çıkaracaktır. Mecmua bastırılmak üzere dün Maarif Vekâletine verilmiş- tir. YABANCI DİL MEKTEBİNDE İMTİHAN fstanbul, 7 — Üniversite yabancı dil mektebinin muhtelif kurlarına devam e- 'den talebenin üçüncü muafiyet imtihan- Jarına şubatın haftasında - başlanacak- tır. 1$ ikinci kânundan itibaren ünivere sitede sömestir tatilleri başlıyacaktır. ALPLERDEKİ BİR İTALYAN ÇANI, TÜRK ŞEHİDLERİ İÇİN ÇALACAK İstanbul, 7 — İtalyan Alplerinin yüksek bir noktasında bulunan Roverto Admdaki Çan bu ayın dokuzuncu günü büyük harbe girmiş olan türk şehidleri için çalacaktır. Bu çan, yılbaşındanberi Alplerde ve Alplere yakın mıntakalarda ölen bütün milletlerin şehidleri için fasılalarla ça liyor, BASTIRILAN POSTA KARTLARI Tstanbul, 7 — Posta umum müdürlü. Hü darphane damğa matbaasına iki mil- yon posta kartı ismarlamıştır. Yakında cevablı kart postallarla kart letrler de bastırılacaktır. TARAÇ MALLARIMIZ SATILOR Tstanbul, 7 — Son on beş gün içinde ihraç mallarımızın satışında büyük bir. hararet vardır. Stoklar durmadan azal- maktadır. Yunan ve italyan gemileri çok ehemiyetli miktarda balık yüklemekte. dirler.