BSON POSTA Holivutta bir kehanet Klerkın san'at hayatına bir dın suikast yapacakmış H'Oüvutfq Sinema san'atkârları ara- Tlada falcılık merakı türemiş ve hayli klıp vermiştir... Bütün san'atkârlar bu tîk)ııım tatmin ile uğraşmaktadır- ita en ziyade şöhret kazanan | :';L" Mabel Smith namındaki kadın- .:u faleıya göre sinema san'atkârları .hî'ı' zayiçeleri şunları göstermekte Key Fransis: Sandete ancak aşkta ka :::ıcak Fakat muhakkak büyük bir liğa tutulacak... * Gebi: Kendisini kadınlarden h.““lulı. Bir kadın onun san'at haya- suikastte bulunacak. kallay Vest: Genç erkekleri baştan çı- 'Maktan vazgeçmeli. Bu yüzden bir l “İîı'n hayale uğrayacak... (Bu yıldız falcıya şu cevabı vermiş: ,;. «Ben erkekleri baştan çıkarmıyo Fakat erkekler beni rahat bırak- h'!""hr ki.. Önüm ardım sıra dola kı.hr hep biribirinden yakışıklı deli- Nı]ul!du'_ Bunlara yüz vermek gü- | —:4)1' Ben ise iyiliği sever bir kadı- h:?:"' Sidney: Bir kazaya uğraya- Ülncer Rocer's: Sevgisinde büyük bir tan ile karşılaşacaktır. .—hıs Benet: Boyuna seyahat ey- ek sevdasından vazgeçmeli.. 5;—’. Kegney: Yalnızca tayyare et- telidir. Atisi pek hoş olmasa gerek. Ğlrğp Hcpbyrn: San'ate ecaşktan» — l'!ıışkı'm -» İstikbali parlaktır. . Sinema yıldızının kocası ne Bihi meziyetlere malik olmalı... hçit sinema yıldızınn koca Y şeylerden değildir. « İtre> sahip olmak iktiza © iş Çür Fransız muharrirlerinden Mo- obraya göre bu «hususi mezi- ü t sekiz imiş. i* Habersizce gelmemek,.. Geldi- Mutlaka evvelden haber vermek. — Sijdyoya gidip karısını sayret- ısına gelen mektupları kat- — Karısı konuştuğu v Mk. Mütevekkilâne bir sun i, hizmetçileri İle görüş- yip çekilip gitmek!, , cası yüzde beş yüz kılıbık ol- “ fir vesselâm... ASinema en iyi muallimdir Fransa Himayei Etfal dairîs—iîüsteşan Madam Süzan Lakorun sözleri Madam (Süzan Lakor) Fransa Hi-|sinemada esinema>» nın bildiğimiz şek mayeletfal dairesi müsteşarıdır. 50 ya-|linin ve tarzının değişmesi elzemdir. Sayfa 7 Tarihten yapraklar : Timur, Yıldırımdan öç almıya muvaffak olmuştu Aksak Timur, Yıldırım Boyazıdın kendisine yazdığı mektubu bir tür- Kü unutamıyordu. Yıldırım ona: «Kudurmuş köpek, senin karşına çık - maktan korkarsam benim karılarım talâkı selâse ile boş olsunlar! Eğer sen de benim karşıma çıkmazsan senin de karıların boş olsunlar!» Yazan: Turan Can Çubukovada o gün bir kıyamet ve| yanlıştır. Yalnız aon zamanlarda Yıl » tufan manzarası vardı: Türk topları| dırım Beyazıt Timurun elinden kaç - gürlüyor, Türk süvarileri yalım kıhç| mak istemiş, fakat tam zamanında bu düşmana saldırıyor; Aksak Timurun|iş anlaşılınca başına bekçiler kon- öne koyduğu filler birer çığ gibi Türk|muştur. şına gelmiş olan bu kadın gençliğinden beri bep hocalık etmiştir. Fransanın en büyük terbiyecilerinden biri olan Ma- Sinema yardımı ile yapılacak ders- lerde ifrata kaçmamalı, Çünikü perde- de resimlerin biribirini takip eylemesi ordusunun orlasında etrafı allak bullak ediyorlardı. O gün yüz yirmi bin kişilik Osman- Muhakkak olan bir şey varsa, Ti - murun yerinde başka birisi olaydı Yıl dırım Beyazıta daha kötü muamele &- dam Lakor geçenlerde vermiş olduğu | çocukların zihinlerini karmakarışık e- bir konferansta sinemanın öğretmek |der ve ne belliyeceklerini şaşırırlar. bahsindeki hizmetinden bahsetmiştir. | Meselâ coğrafya dersi verilecek de- — «Fransa mekteplerinde s—.ncrr.a-'ğıl mi? İlkönce perdede harita cazip ya bayli yer verilmiştir. Bence sinema- |bir surette gösterilmeli ve bu projek- h ordusile yedi yüz bin kişilik Timur|derdi. Timur bile Yıldırımdan başka, ordusu çarpışıyordu. Yıldırım Beyazıt 'eline geçen hükümdar ve beylere karşı gururunun cezasını çekiyordu. Düş -|bu kadar müsamaha etmemiştir mana ehemmiyet vermiyerek üç gün| Lâkin Timurun affedemediği bir tek üç gece ava çıktığı için yorgun olan|şey vardı. O da vaktile Yıldırım Beya- olan askerlerinin, umduğu kadar kuv- zıdın yazdığı bir mektuptaki şu satır- ya mekteplerde daha fazla yer verilme lidir bile... Sinema kadar ehemmiyetli bir «muallim» yoktur sanırım. Çok tec rübe etiim ve şu neticeye vardım ki ça- cuklar, hele küçük yaşta iken hâdise- leri hâfizalarından fazla gözlerile zap- tetmektedirler. En düzgün yazılmış, ö- zenilerek tertip edilmiş mektep kitap- ları çocuklara istenilen gıdayı temin edemez. Halbuki sinema perdesinde gördükleri hâdiseleri zihinlerine pek büyük bir kolaylıkla nakşedebilirler. Fakat bu yeni terbiye usulünde pek büyük bir dikkat ile iş görmelidir. Si- nema vasıtasile verilecek derslerin mü fit olabilmesi için çocuklardaki aksülâ- meli yakından takip etmek lâzımdır. Şunu demek istiyorum ki; öğretici siyon biraz uzun sürmeli ki çocuklar haritanın çizgilerini zihinlerine dercey liyebilsinler... Ancak bundan sonra ta- rifata başlanılmalı... Bu derslerde eğlenceli kısma pek büyük bir yer ayrılmalıdır. Çocuk gül- mekten zevk duyar ve zevk ile öğren diği şeyi hiç unutmaz. Bir milletin tarihi sinema ile çocuk lara daha pratik bir surette öğretilir. Hele milli tarihlerin canlandırılmasın- da sinema eşsiz kıymeti haiz bir vası- tadır. Irkm, medeniyetin seyri sine- ma vasıtasile daha mükemmel bir su- rette takip edilebilir.. Ben sinemadan azami surette istifade edileceğine ka- nilm. Bu yolda da çalışacağım.» 0. Fox filmin tanınmış yıldızı Astrid Elvin yazı odaşında vet ve kabiliyet gösteremediğine acı a- cı şâhid oluyordu. Buna rağmen harb meydanını bı - rakmamış; kayın biraderi ve Sırb kra- h Etyen'in tekliflerine de kulak as - mamıştı. Bunun neticesi olarak Timurun eli- ne esir düşmüştü. * Aksak Timur bu mağrur hükümdara hakaret etmedi. Ona çadırında ve ya- nında yer verdi. Hattâ rivayete göre: — Aldırma, talih dediğin şeye gü - venilmez. Bir hükümdarın hayatında galip gelmek de, mağlüb olmak da var- dır. Zaten bu dünya senin gibi körle benim gibi topala mı kalacak ? Diyerek padişaha teselli vermiştir. Timur topaldı. Fakat Yıldırımın kör olup olmadığını kat'iyetle öğrenemi- yoruz. Bununla beraber Aksak Timu- tun bu sözlerle, anun ileriyi qörmcmışî ve vaziyeti peşinden kavramamış ol - masına işaret ettiği de söylenir. Bazı tarihciler Aksak Timurun Yıl-| dırım Beyazıtı bir demir kafese koy - durduğunu da yazarlar, Fokat bu da — Boğaziçinde oturan Ecnebi ve akalliyet Mektebi hocalari Bir okuyucumuz yazıyor: Yekünu ve maaşı az olan bu gi lardı: — Ey kudurmuş köpek, senin karş- na çıkmaktan korkarsam benim karıla- rım talâkı selâse ile boş olsunlar! Eğer sen de benim karşıma çıkmazsan senin de karıların talâkı selâse ile boş olsun- |larl... Mogollarda bir adamın, başkasının karısından değil de kızından bahset - mesi bile en büyük hakaretti. O kadar ki bir Mogolun kız çocuğu olsa: — Bir kızım doğdu. Demez ve bunu meselâ; — Bir ev bekcisi dünyaya geldi Derdi. * Aksak Timur Akşehirde ordugâh kurmuştu. Oğullarını ve - torunlarını Anadolunun ber tarafına - saldırtmış, Antalya ve Muğla sahillerini yağma ettiriyordu. Bu arada İzmir şehri de kuşatılmış, korkunç bir zulüm ve iş « kenceye sahne olmuştu. Oğullarından birisi de otuz bin kişi- Lk bir kuvvetle Bursaya doğru ilerle - mişti. Yıldırımın en büyük oğlu Sü - (Devamı 12 incl sayfada) bilerin de şirketin tenzilâtlı karne- lerinden — istifade ettirili n, şirkelin ve maarif —müdür! nazarı dikkatini celbederim.» * Okuyucularımızın sorgularına cevaplar dan Emin Boraya: ibi genç u değil ş kanallarına