14 Aralık 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

14 Aralık 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SÖON POSTA Sımpson Kandan ondraya tel çektirmiş Son günlerde hususi bir tayyare ile üç kişinin Kana gelişi ve hiç kimseye görünmeden köşke girişleri hayli dedikodu uyandırdı - çıkmıyor, divanın üzerinde kitap okumakla vakit Madam Simpson sokağa geçiriyor - hâdiseler kendisini çok sarsmış Madam Simpsonun villâsı, Sim pcon, Sekizinci Edvardın samimi dostJa rından Lord Seftan'la Londrada Madam Simpso: | nun Löndradan Ka- | na geldiğinden beri, mecburi misafirlik- |© le oturduğu Lon Vi ci villâsı, portakal, ağaçlarının geniş, bah çe içerisindedir. Dı- varları Akdeniz şe- hirlerine hâs pembe badanalı, üç katlı bir binadır. Yeşil pancurlu sayısız pen cereleri ve mütead- dit mermer balkon- larile göz alıcı, şirin bir yuva arzeden vil lâ Akdenize hâkim bir tepededir. * Son günlerde, hu susi bir tâyyare ile üç kişinin Kan'a ge lişi- ve hiç kimseye götünmeden köşke gidişleri, — mühitte dehşetli -bir merak ve alâka uyandır- mış - bulunuyordu. Sayfiyeye gelen gazeteciler, bir şey anlayınca, i mütecessislerden, —uuıl rı öğrenmek iste er bugün € M n 5 un avukatı Mister Goddard gazetecilere beyanatla bulunarak şöyle demiştir: «Seyahatimizde hiç bir gizlilik yok:. tur. Benimle birlikte Kan'a gelenle hüsusi doktorum Dr. Kirkwoodla kâ ye binmem ica na refakat edece; ben recdedeme na sırf benim yani Ka- annıe işim için gelmiş aya, dra ,;_f ; Madam Simpsonun en son resmi tir. Yoksa sanıldığı gibi, Madam Simp- sonu Muayene etmek için değil, Hem -|Madam Simpson hastalanmak şöyle dursun, ufak bir kırgınlık bile geçir- memiştir. Tabiatile, uzun otomobil yol guluğu kendisini biraz sarsmıştır. Son günlerde içinde yaşadığı fevkalâde va- ziyetler kendisini biraz üzmüştür. İşte © kadar, Şimdi ise Madam tamamile normal| vaziyettedir. Madam Simpsonun avukatı olduğu- mu biliyorsunuz. Saon boşanma dava- nı da ben takip etmiştim. Şimdi de bazı diğer meseleler hakkında kendisi- Je görüşmek lâmmgeldi. Ve kendisile icap eden müzakerelerde bulunduk. El bette ki bu meseleler nedir diye sora- caksınız. Bunları ifşa etmekte -mazu- rum...s Filhakika kâtibi, ote ı.!e telefan başında bekle- miş Ve aldığı emirleri açık olan ayrı “İbir hattan Londraya bildirmiştir. 1 muhakkaktır ki, Kanla Lon- nda cereyan eden bu garip ©- yunda teli tır. fon en mühim rolü oynam Madam Simpsona mülâki İ Madam Simpson, bugün 'de birçök defalar Londra ile uzun telefon mükâ lemeleri yapmıştır. Hattın iki defa ke- gilişi yüzünden, Paristen iki mütehas- s1s celbedilerek köşkteki telefon hat- ları muayene ettirilmiş, Londra ile doğ nıdşm doğruya konuşan yeni bir hat ,çekilmiştir. * vukatının teminatı hilâfına Ma- dam Simpson gayet asabidir. Ve yorgun bir haldedir. Bütün varlığında Ve gözlerinde derin fütur alâmetlerini kolayca sezmek ve seçmek mümkün- dür, Madam Simpson bütün gününü sa londa bir divanın üzerinde yarı uz: yaış bir halde geçirmiş, gazeteleri oku- Jmuş, ve yanıbaşında duran telefonla Konuşmuştur. Ancak öğleye doğru, ye- jnek salonuna inmiş ve yalnız ömletten bir parça yemiştir. Sonra bahçeye çık- Mış, çok sevdiği güllerden bir demet toplamıştır. Öğleden sonra da Kanda bulunduğu dört günden beri ilk defa olarak siyah Madam Simpsonun avukat Goddard ve kapalı bir otomobil ile iki saat süren bir gezinti yapmıştır. Ortalıkta dönen şayialara inanılacak Olursa, birkaç gü- ne kadar Kral Edvard buraya gelerek, olacaktır. Her ne kadar Madamın yanında bulun Bayram... Hem de Şeker Bayramı... Yani şekerli, adı üstünde tatlı bir bay- ram... Tuhafiyeciler faaliyetteler. Kundu- racılar faaliyetteler... Şapkacılar, çan- tacılar, kürkçüler, gömlekçiler, hattâ mücevherciler faaliyetteler. Hele şe kerciler arasında, paket sarmaktan, ve gelip gidenlere meram anlatmaktan kollarına, çenelerine felç gelenler var. ( Hülâsa bayram münasebetile bir alış veriştir gidiyor ki sormayın, Neden? Bütün millete piyango mu vurdu? Herkes, çalıştığı daireden, zam mı, ikramiye mi aldı? Ortalıkta, bir daha bulunmaz bir ucuzluk mu var? Hayır, Bunlardan birisi yok. Sadece bayram - var: Ve öyle âdet olmuş ki, bu bayram gelince, herkes, gene bir ka- zanır, fakat beş harcar. İtibarı müsa- itse, biraz daha borç alır. Bir aylık na- fakasını bir günde tüketir, kenarda kö şede, ölümlük dirimlik biraz dünya varsa, den çıkar, Yatağını satar, fakat çocuğunu es - borcunu, kapıcının aylığını vermez, fa kat oğlunun harçlığını, kızının hediye- sini yetiştirir. Yemek masasının bom- boş kalmasını göze alır, fakat konuya, komşuya, yarı ağyara tutulacak şeker tepsisinin mükellef olmamasına dava namaz. Bayram bu. Hem de şeker bayramı. Yani şekerli, adı üstünde tatlı bir bay ram! Cümleye, cümlemize mübarek olsun. İşte gene geldi. Ben: Acaba, dedim, bu sefer alış veriş ne âlemde? Ve bu gunun cevabını faltmak niyetile, muhtelif dükkânlara, İbînr birer girip çmm_ı)a koyuldum. Bu kararı verdiğim sırada, Sul! lanhı mamındaydım. Xo rastgele ilk © kapı, manifatura tüccarı Nesim nun mağazasıydı. Mağaza sahib — Foena değil, dedi... Bu seneki aliş veriş geçen senekl yidir. Eşyanın pahı nîrm:ına men, bayram, s: tırdı. — Alıcıların kadınlar teşkil ediş Tağ- dan hiç te memnun değiliz. Çünkü, ka- bi din pazarlığının müthiş birşey olduğu nu anlayabilmeniz için, bu tezgâh ba- şında iki saat çalışmanız kâfidir. İnsan, çelik ciğerli olsa, iki saatte verem nhır Onlara mal beğendirmek bir muci- ze, Yarım metro basma almak için, dük kânin altını Üstüne getirirler. Ondan sonra da, asıl mesele, yani fiyat beğen- dirme meselesi gelir. Buraya, tam akıl- h bir adam getirin. Bır kıuıvı müşteriy. mabeyincis Kralın bi bir niyeti olmadığını söy lemişse de polis Dâzımgı almış, Kan ve Marsilya tayyare mey- danlarında hazırlık yapılmıştır. B “Simpsonun Kanda geçireceğidir. Noel yortusunu onun da altından girip üstün- i vapsız bırakmaz. Ev kirasını, bakkalın | tedbirleri | ilinen bir şey varsa, o da Madam Bayram aFifEsinde çarşıda bir gezinti Saniçi Solamton üeki saniam'ile bügünlüri çöyle mühayese elti; kiden kıymetli bir taş muayene edip te sakın sahte olmasın diye Şüpkalenenlar, bugün sakı kakiki olmasın! diye" endişeye düşü yorlar» «Es Bayramdan bayrama ortaya çıkan seyyar şekerciler ben sermayemi kediye yükletmeye Ti zıyım? Gene Sultanhamamında, Porsermni adlı saatçi mağazasına giriyorum. M ğaza sahibi Salomon D. Levi: — Nerede? diyor, nerede o eski-hür vardalar? Eskiden, hovardanın birisl yanında kadınla beraber içeri girefi Bayanma: Beğen beğendiğini! diye sor Biz, Bayanın beğendiği malı, fiy bile sormadan sardırtan hovardaâ alışa alışa' pazarlık etmesini unuttuk Halbuki o zamanlar, kıymetli bir M[ muayene edip te : — Aman, sakın sahte olmasın! diy? şüphoelenenler, şimdi eherine bi şef werilince * — Amdn,'sakin hakiki olmasın! diş? .d A.uıl * ! endişeleniyorlar! Bu vaziyet dahilinde iş olur mu? E” kidetr işler”boldü da, saat bile satılı * yordu! * : Sultanhamamında kunduracı Galip' — Bereket, diyor, tramvay kazalafi” na! Kazalar çoğalınca,»ahali tramvayf binmeğe korkuyor. Ve bu korku say? sinde, yaya yürüyenler arttıkça, kUlf duralar eskiyor da, biz de müşteri yi zü gar-—hılnuruz' * Sultarhamamında, Halil Ali kardef ler ticarethanesi sahibi : — Şimdi, diyor, kâr pzııkınu de. Zaten her sene böyledir bu. ramdan evvel bizden mal alırlar, şıUJ satarlar! * â Eminönünde Nimet gişesi sahibif Bayan Nimet : — Şimdi, diyor, bayram yüzımd’ bilet satışları da arttı. Herkes eşine tuna bayram hediyesi olarak piva! bı eti veriyor galiba. Dü ki, Y daha şimdiden bi et alanlar; hallerinden bi oluyorlar. Aldıkları biletleri; numâl larına bakmadan zarfa koydumu"w Galiba, kendi ellerile seçip hediye i biletlere büyük bir Akmm:)fg rtulmak için, bi numaralâr g Kapalıçarşıda, oyuncakçı ve itriyit çı Sadrettin Kotay Aykotoğlu: B - Şeker bayramlarında, en (.ıı'" yapabilenler bizlerizdir. Fakat maslf sef, çocuk oyuncakları çok pah: Çünkü memlekette yerli bir t F yuncak fabrikası yok, Herşey AvrüFf, dan geliyor. Bize kalsa da, Avrupsdlp öteberi getirtmesek, çocuklara F” Sultan oyuncakları satacağız. Kuf? düdükten, dümbelekten, kaynana #ij nsmdan Nîxâ satacak oyuncak N” y l ; Ki bile, kız gibi beDf'p kları, topları tercili * D(v ene artık çocuklar bile * A tüfekle oynuyorlar! * Selim Tef

Bu sayıdan diğer sayfalar: