6 — Sayfa Ziraat Bahisleri: Tohum hastalıklarınamani olmak için basit ilâçlar var x Misafir bulunduğum köyde sürme verastık hastalığından şikâyet eden köylülere şu tavsiyede bulündum. “ İki fıçıya altışar teneke su koyunuz sonra birine iki SON POSTA « * kilo kireç katarak eritiniz... , Yeni yılın ekim mevsimine girdiği- miz gündenberi kırların her yanı, sa- bana koşulmuş gayretli öküzlerin pa- noramasile süslendi. Çiftçiler, yarı bu- lutlu havalar altında mütemadiyen to- hum saçıyorlar. Yarınlarını bugünden hazırlamıya savaşan bu bahtiyar in - sanlar, göze ne derin bir zevk su- anuyorlar? Kaç zamandır, onları yakın- dan görmek, aralarında bir gün geçir- mek ateşile yanıyordum. Nihayet üç yün evvel bu arzuma, bir köyde ko - nuklamak saadetine erişebildim. Her zaman olduğu gibi, gene köy zahvesinde toplanılmıştı. Herkesin ko- nuştuğu tek mevzu, sürüp ekmek lâfı olduğu için, bana da bu işi sormak ya- kışırdı: — Nasıl? dedim. Bu yıl ekincilik iyi zidiyor mu? — Çok şükür! Havalar pek elverişli, toprakta da iyi tav var, dediler, — Oh.. Siz de çok çok ekersiniz. — Ekmek bir şey değil.. Almak ümi- li çoğalsa.. — Neden? — Yıl olur, kurak gider, yıl olur kör yapar. Bir türlü alacağına güvene - mezsin! — Tabiatla başa çıkmak sahiden zor- lur amma.. Büsbütün imkânsız da de- Tildir. Sizin kör dediğiniz ve mahsu - lünüzün çok bir kısmını yok eden şey, şaresi bulunmadık bir dert değil ki? Eğer isterseniz ufak bir gayretle bu kayıbınızı tamamen kazanabilirsiniz. — Nasıl? — Tohumlarınızı ilâçlamakla.. İlâç- lanan tohumların yarın verecekleri ba- şaklarda körelmiş tek tane görülmez. Hem bol, hem temiz bir mahsul alır - sınız. Yeter ki ilâçlamayı hep elbirli - file tutasınız ve kusursuz başarasınız. — İlâçlamanın faydasını işitmedik leğil! Lâkin görenek olup yapamıyo - ruz işte. — Onun kolayı var. Yarın gün doğar zen, Çınar altında toplanıp bu göre - neği icat ederiz. e Geceyi merakla geçirenler ertesi sa- bah erkenden damlamıştılar Meydana iki büyük fıçı yerlestirerek her birine altışar teneke su koyduk. Sonra birine iki kilo göztaşı, ötekine altı kilo kireç katarak erittik. — Hepsi bu kadar mı? dediler. — Evet bu kadar. Her köylü o gün ekeceği tohumluğu çuvalile getirerek sıra ile göztaşına ba- tırmağa başladı. Kenardaki bir saate bakarak her çiftçi tohumlufunu tam bes dakika tutuyor, sonra çikarıp sü- zerek bir defa da kireç fıçısına dal - dırıyordu. Çuvallar bu ikinci banyoda |" bekletilmeden çıkarılıp doğru arabaya ve tarlaya gidiyordu. Böylece bütün köyün çiftçileri, o gün buğday, yu- laf, çavdar ve her çeşit tohumluklarını otomatik bir halde ilâçladılar. Orada hepsine ayrıca anlattım ki: Sürme ve rastık hastalığının mikrop- ları ancak yüzde iki göztaşı mahlülü- nün içinde beş dakika durmakla ölür- ler. Karar belirsiz bir göz taşında has- talığı körlemek imkânı olmadığı gibi, tohumluğu yakmak tehlikesi de vardır, Onun için mutlaka bu tertipte ha - zırlamalı ve mutlaka beş dakika tut - malıdır. Dört dakika faydasız, altı da- kika zararlıdır. Şunu da hatırlayınız ki ilâçlanmış tohumluğu yeni baştan eski çuvala veya ekme heybesine koy- mak hastalığı gene bulaştırır. Onları da fıçı da güzelce ilâçlamak gerektir. Köylülerden biri dedi ki: — Ya o gün ilâçlanan tohumluğun hepsini ekemezsek? — O zaman artan tohumluğu iyice serip kurutmak lâzımdır. Kireç ban - yosu, zaten göztaşının hızını almak için yapılır. Sonra gene anlattım: Fıçılarda su eksildikçe birer teneke eklemelidir. Göztaşı fıçısına bir teneke suü ile birlikte (335) gram göztaşı kat- malıdır. Kireç fıçısına da bir teneke su için bir kilo kireç katmalıdır. Böylece ekim mevsiminin nihayetine kadar fı- çılar meydanda durarak köylü tohum- luğunu ilâçlar. — Fıçıda ilâçlı su artarsa ertesi güne kadar bozulmaz mi? — Hayır.. Ayni su ile ilâçlamıya de- vam olunabilir. Yalnız ekinlerin to - zundan toprağından tortulandıkça bu suyu döküp yeni baştan tazelemeli - dir. İlâç yeniden yapılırken gene altı teneke hesabile kurulur, ve sonra ek- lenirken birer teneke hesabı yapılır. Köylülerden biri azıcık duraklamış - tu — Göztaşı masrafını mı düşünüyor- sBun, dedim. — Evet, dedi.. — İşi bu tertipte tutarsanız, onu da baş vuracağınız ziraat dajreleri para - sız verirler, * Köylüler bu işe pek sevindiler, asıl sevinci harman mevsimi duyacaklar - dır. Kısmet olursa neticeyi size de ya- zarım, Şimdiden öğütlerim: Tohumla- rınızı ilâçlamayı ihmal etmeyiniz. Çiftçi Zirai müşküllerinizi bize ya - zınız, size cevap verelim! Çiftçi GÖNÜL İSLERİ (£ Bir aile Geçimsizliği Etrafında Bandırmadan «eHatice» imzası ile mektup yazan bir okuyucum diyor ki: — «Evleneli dört yıl oldu. İlk za- manlarda kocam bana karşı müşfik- ti, muhabbet gösteriyordu, sonraları değişti, beni dövmiye başladı. Hattâ geçenlerde defolup gidersem mem - nun olacağını da söyledi. Ağladım. Amma ağlamakla da iş bitmiyor, şimdi hakikaten evimi barkımı bı - rakarak gitmeyi düşünüyorum, Ân- nem var, nihayet zar zor geçinebi - Kriz de. Ne dersiniz?» * Bu okuyucumun mektubunda son satırlara doğru kullandığı «evimi barkımı» kelimelerine dikkat etti - niz mi? meselenin bütün ruhu bu - radadır. Kadın kocasından fena mu- tmele görüyor, davyak yiyor, hattâ defol git» cümlesini işitiyor, buna - disine hak veririm. İcabında anne - rağmen içinde bulundugu muhite «evim» diyor, «barkım» diyor. Ken- sinin evine iltica edebileceğini dü - şünmektle bir teselli noktası bula - bilir, fakat yuvası kocasının kur - duğu yerdir. Kocası bugün ken - disini hırpalıyabilir, dövebilir, ko - vabilir, fakat nihayet kocasıdır, ta- nıdığı ilk erkektir. Bundan sonra da bütün bu muameleler karısını sev - mediğini de göstenmez. İhtimal bu dakikada dışarı işleri yolunda de - gildir, ihtimal canı sıkılmaktadır, ihtimal sıkıntı neticesi nörasteniye tutulmuştur, fena karakter, fakat maalesef mevcuttur, bazı erkekler diş hayatlarını iç hayatları ile karış- tırırlar, belki mevzuu bahsolan bu zat ta ayni haldedir. Tavsiyem şu: Evinizi bırakıp gitmeyi hatırımızdan çıkarınız, eski zamanlara nazaran daha uysal, daha tatlı, daha müte - bessim olunuz, ümit ederim yakın bir zamanda kocanızın da değişti - ğini görürsünüz. TEYZE Elbiselerde sadelik göze çarpıyor. Birinciteşrin 31 Son mevsimin: Bu sonbahar elbiselerde daha ziya- de sadelik göze çarpmaktadır. Karışık ve güç biçimlerila modası tamamen geçmiş bulunuyor. Omuzlar gene geniş ve bufon kollar çok modadır. Fakat geçen seneki ka- dar mübalâğalı değil. Kollar, yerine hafıfçe büzülerek takılıyor fazia ka- Örgü tünik Bu çok şık ve orijinal örgünün ya - pılması pek kolaydır. 3 numara iki şiş, 10 numara bir kro- şe, (600) gram buklet veya yün alıp hemen başlayınız. Vereceğimiz iza - hatla biçim sizi yormadan kendiliğin- den meydana çıkacaktır. Örgü — İlk sıra: Bir tane yüz iğne, sonra bir tane arttırınız. Ve iki tane- yi bir arada örünüz. Sıranın sonuna kadar hep ayni şey. İkinci, üçüncü ve bütün sıralar da tıpkı ilk sıra gibi: Bir tane yüz örgü, bir arttırma, sonra iki taneyi bir arada örme. Sentür, epoletler — Epoletler ve ya- ka, keoşe ile sık iğne örülmüştür. Biçim — Ön: 180 ilmik ile başlayı - nız. Her sırada iki yandan eksilterek örünüz. Boyu (47) santimetre olduğu zaman, şişin üzerinde (60) ilmik kal - miş olmalıdır. O zaman her sırada iki yandan arttırmaya başlayınız. ZÜ san- tim daha örünce şişin üzerinde (110) ilmik bulunmalıdır. Kol yeri açmak içinm iki yandan evvelâ (10) ar tane, sonra (5) defa (1) er tane kesiniz ve arttırıp eksiltmeden dümdüz (20) san- tim daha örünüz. Yaka yerine gelmiş olacaksınız. Yaka için tam (15) tane kesiniz. Ve omuzlar yapıldı- ği müddetçe - her sırada iki yandan (1) er tane kesmekte devam ediniz. Omuzlar her defasında (5) er tane ke- . silerek yapılır. Bütün omuz (30) il - miktir. ortadan | bartılık yapilmıyor. Beller umumiyet- le çok sıkı, vücüude tamamile yapışık.. Yalnız ince değilse üzülmeyiniz, kolayı var. Omuzları geniş, kalçalara doğru hafifçe bol bir elbise - meselâ: bufon kollu ve etekleri hafifçe kloş bir tünik- belinizi incecik gösterebilir. Esasen bu sene tünik çok modadır. Gündüz için yünlü, gece için ipekli tünik kullanıl- mak'tadır. Gündüz tüniği daima dar ve düz bir etek üzerinde giyilmektedir. Bu hususta size faydalı bir noktayı ha- tırlatmak isteriz : Tünik fazla rağbet görmekte hakikaten çok güzel bir kı- yafet, Fakat belki zamanla çok bolla- şır, yıkarsınız. Bunun için tüniğinizi elbisenizden ayrı bir parça olarak yap- tırınız. Çoğalırsa tüniği kullanmaz, yal- LA elbisenizi giyersiniz. Üç parçadan ibaret (etek, bluz, man- to) dan mürekkep takımlar bu sene şu şekillerde yapılıyor: Etek hafifçe kloş, manto kruvaze, iki sıra düğme ile ka- panıyor. Yahut manto eteği örtecek kadar uzun ve yalmnız bir sıra düğme ile veya beldeki tek düğme ile kapalı. Böyle bir takımla yakası kapalı bir bluz pek iyi gider, Bilhassa açık renk fantezi bir kumaştan yapılacak bir bluz takımı çok şık gösterir. Mantolarda bu sene kloş yeniden Çizgili kumaştan Tayyör Çizgili kumaştan tayyör. hafif kabarık kol- larla biraz geniş letilmiş. Bel - bu sonbahar modelle rinin hemen hep- sinde rastlayaca - gımız şekilde - sı kıdır. Tayyörün arkası iki dikişli- dir. Eteğin yalnız önünde ve solda devrin bir plika- şe var. Kumaşın çizgileri kollarda ve etekte uzunlu- ğuna, tayyörde e- nine konulmuş - tur. Çizgilerin bu | şekilde konulmuş olması tayyöre o- rijinal bir güzel- lik vermiştir. Bu tayyörle çizgile - 'yin rensinde dik iyakalı bluz giyilirse iyi görünür. Omuzlar, Son modası görülmeye başladı. Maamafih düz olami ları da var. Kloş bazan yalnız önde, yahut yalnız yanlarda yapılıyor. Ba- zan da bütün etek kloş oluyor. Bu tar- zın en güzeli kazak elbiselerine ben- zeyenlerdir. İnce bir bel, çok bol etek- ler. Ü tuvaleti Göz Yazın, açık hava ve güneş yüzün, bilhassa göze yakın kısımlarında ufak çizgiler yapar, parlak güneş gözleri yorar ve göz altlarındaki derinin kuru» laşıp sararmasma sebep olur. Sonbahar bütün bu küçük kusurla- 'rın tedavi ve telâfi zamanıdır. | — Gözlerinizin kenarında hâsıl 0- ları belli belirsiz çizgileri gidermek için akşamları yağlı bir kremden biraz göz altlarına sürünüz. Fakat sakın bastır- mayınız. 2 — Yazın yorulmuş olan gözleri - nizi dinlendirmek için gece uykusu kâ- fi değildir. Sonbaharın hiç olmazsa ilk iki ayında her gün bir kaç defa şu şe- kilde gözlerinizi dinlendiriniz: Avuçlarınızı çukurlaştırıp gözleri - nizin üzerine koyunuz ve gözlerinizi açınız. Zifiri bir karanlık göreceksiniz. İşte bu karanlık, gözleri fevkalâde dinlendirir. Bir kaç dakika bu halde “durunuz. Sonra akşamları ılık bir çay suyile gözlerinize banyo yapıniz. 3 — Göz altlarındaki derinin sarı “ '_hğmı gizlemek için tuvaletinizi yapar- ken sürdüğünüz kırmızıdan hafifçe göz altlarına da dokundurunuz. Bunu yapmazsanız yanaklarınızla gözleri « niz arasında kalacak sarılık hem göz- lerinizi, hem yüzünüzü Çirkinleştirir. Tabii bu itina muvakkattır. Sonba * harla beraber yavaş yavaş göz altla - rının sarılığı da geçer. Bu külfetten kurtulursunuz. v aat üt — DAİA l ö 'bal z İi ae