22 Temmuz İstanbul Ordumuz_un Boğazlara girişini candan kutluladı Şehitlikte Çanafkk.alî:—şehîtleı;ıinİlfahralarl anıldı, Beyazıttaki mitingde on binlerce kiş_ı bulundu, yapılan fener alayı emsalsiz oldu Dünkü tezabürattan bir inlibat Boğazların tekrar şanlı ordumuz ta fidan işgali ve tahkimi het yerde ve milletin kalbinde büyük ve sonsuz bir Tevinç uyandırmıştır. Her yerde — patlak Tezahürat yapılmaktadır. Dün de şehrimizde gündüz ve gece ga- Y& parlak tezahürat yapılmış. bütün bi - Balar, nakil vasıtaları gündüz bayraklarla, Rece de elektriklerle süslenmiştir. Tram - Yaylar ve otöbüsler sabahlara kadar işle- Mis, halk sabahlara kadar eğlenmiş, her Yer sabahlara kadar açık kalmıştır. Dünkü Tezahüratın proğramlı safhası şehitlikteki tilalle başlamıştır. Şehitlikte ihtifal Saat daha on İkiden itibaren kalabalık Ve muazzam bir halk kütlesi Edirnekapı Yolunu kaplamış bulunuyordu. Bir çok resmi ve hususi teşekküllerin bazırladıkları büyük çelenkler otomobil- a çehitliğe ürülüyordu. 14,30 da Yakak kalık değil, şekirliğe ziden yollar Va kesif bir halk kütlesi ile dolmuştu. Tam lena Yukta Meliha Avni tarafından söy « enilen çok ıı'ıl—ım —,.ı , Meliha Avniden sonra Sırtı Enver de Bütük söylemiş, nutkunun — sonunda vevi Pülunanları aziz gehitleri saygı ve ee Hle anmak üzere bir dakika süküta da- . Niştir. Bundan sonra İstanbul müf - y hi bir dua okuyarak Atatürkün Milletinin riyasetinden eksik olma - _:i“"h dilemiş ve aziz şehitlerin ruhlarına Bun , *kuyarak yuhlarını taziz — etmiştir. ydan sonra Âbideye çelenkler kon - * Ve toplantıya son verilmiştir. — Üniversitede konferans Edimekapı şehitliğinde toplanan mu - M halk kütlesi ihtifalden sonra doğ - Beyazıda Ünivemite konferans salo- A gitmiştir. Proğrama göre burada ya- tk GF toplantı saatine daha haylice va « dop, Pasına rağmen salon baştan aşağıya Müştu. Saat tam dörtte vali ve beledi- Wçç M Muhiddin Üstündağ üniversite rek- ha , Gnil Bilsel, üniversite erkânı ve da- 'AZI tanınmış zevat hep birlikte salo- Stldiler, Hai ! fam 16 da bandonun çaldığı İs - Tebeğ, Pörsiyle tören başlamış, üniversite tan, 9 kürsüye gelerek Boğazlar konfe - €a u Oale, Hferinin hukukt kiymetini berkesin Vacağı bir lisanla anlatınıştır. & 5; ndan sonra Etem Menemencioğlu hç ” Tutuk söylemiş, ve pek çok alkış raştır, î_;,ı “Du Mmüteakip mrasile Doçent Enver Vuz * Pükuktan bir kız talebe, Doçent Ya h. "* talebeden Hikmet özlü sözler söy- 'm,ı lerdir. RapıetiYersitede konferane bittikten sonra U, *" Cemil ayağa kalkarak dinleyicileri *& <i örlikte meydanda yapılacak mitinge a *tmiş ve bandonun çaldığı — |0un- Marşiyle mitinğe başlanmak — üzere kılmıştır. B. Beyazıttaki Miting M-& Yezıt meydanında mahşeri bir kala- Hang, di Bütün esnaf teşekkülleri mey- K XeT almış bulunuyorlardı. - Beyazıt m'“'m önüne yüksekçe bir kürsü ko- bi Şitta. Meydan kalabalıktan geçilmez ı_'nı_. eydi. Üniversite salonundan ç- aç *A bu kalabalığa iltihak. ettiler. Mi- €donun çaldığı — İstiklâl marşiyle heyecanlı bir nutukla törene | gece Beyazıttaki miting başlamış, sonra ilk olarak Şehir Meclisi a- zasından Refik Ahmet kürsüye gelerek beyecanlı bir nutuk söylemiştir. Bunu bir Pçok nutuklar takip etmi hatipler bu büyük anlatmış- lardır. Miting nihayete erdikten sonra miling hey'eti tarafından Atatürke ve bu zaleri bütün in ehemmiyetini kazananlara sevgi ve saygı tel yazıları çe- kilmiştir. Cumhuriyet Âbidesi Önünde Tezahürat Kafile bundan sonra Divanyolu, Babı- âli, Köprü yolile Taksime çıkmış, ve saat 19 da Taksimde Cumhuriyet âbidesi önü- ve varmıştır. Burada da Meliha —Avni ile Hasene İlgaz tarafından nutuklar söylen- miş ve âbideye çelenk konulmuştur. Ve bu suretle gündüzün programlı tezahüratı so- na ermiştir. Halkın Coşkunluğu P yapılan — bu tezahürattan başka şehrin kenar yerlerinde, mülhakatta da büyük tezahürat yapılmıştır. Şehir hal- kının mühim bir kısmı vapurlarla Boğaziçi iskelelerine giderek bir gece evvelki işgal >gramla meşgul — olan ve onları SizeBirüaii "tardpanlamakla şanlı askerlerimizi seyretmişler alkışlamışlardır. Halk «yaşasın kahraman lar» âvazeleri ile askerlerimizi teşci etmiş- lerdir. Geceki Tezahürat Ve Fener Alayları Gece de sabaha kadar büyük tezahürat yapılmıştır. Saat 9 dan itibaren — İstanbul, Kadıköy, Bakırköy, Şehremini, Beyoğlu İ|ve Şişli Halkevlerinde toplantılar — yapıl- mış ve konferanslar verilmiştir. Saat 9,5 de de Beyazıttan başlamak ve Taksimde nihayete ermek üzere muazzam mühtelif esnaf teşekkülleri, leyli mektep- ler ve daha bazı resmi teşekküller iştirak etmişlerdir. |Mareşal Fevzi (Baştarafı 1 inci sayfada) Mareşal Ankayadan hususi bir va- gonla gelmiş, ve istasyonlarda biriken balk tarafından büyük tezahürlerle karşılanmıştır. Eskişehirde biriken halk mareşale karşı sevgisini pek büyük samimi te - zahürlerle bildirmiştir. Çanakkaleden aldığımız malümata göre Mareşal Fevzi Çakmak cumartesi günü oraya gidecek teftiş ve tetkikler- de bulunacaktır. Mareşalı istikbai için ha tadır. Bu münasebetle bü resmi yapılacaktır. Mareşalin ordu namına teşekkürü Ankara, 21 (A. — Genel Kur- may Başkanlığından: C jiyetin mühim bir başarıcı - s1 olan Bağazlardaki hâkimiyetimizin memleketin her tara- arlanılmak- ik bir geçit İiadesi vesilesiyle n hN fından ordumuz hakkındaki güven ve sevgileri ifade eden tel yazıları alın - uştar. B Bu güzel duygulardan dolayı teşek kürlerinin gecikmemesi l _CC_"CI Kurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çak- karşılık yerine bu teşek- Ajansını için mak ayrı ayrı kürü göndermeğe Anadolu tavsit etmiştir. SON POSTA Karadeniz Boğazının İşgali (Baştarafı 1 inci sayfada). telere oturan askerleri görüyorur. Askerler hep bir ağızdan okuyor - lar : d— Çıktık açık almla.r Ve seslerinin ahengi gecenin içinde Ve sesleri, gecenin içinde erkek bir ahenkle ötüyor: Sahilde bütün yalılar ışık içinde, her pencerede bir kafa... Kadın, erkek, ço- luk, çocuk hep bir ağızdan bağrışı * yorlar: — Yaşa ordu! — Var ol asker! Ve el şakırtıları... Vapurdaki askerler şimdi topçu marşını okumağa başla * dılar.. Her yalıda ve sırtların üzerindeki her evde bir sürü genç kız başı. Genç kız kolları kocaman eşarplar sallıyor. Askerlerimiz bu muhabbet ve sevinç tezahüratı karşısında daha coşuyorlar. Onların pek müthiş olan yorgunluk - larına rağmen pek zinde ve pek neş'e- li olduklarını görüyoruz. Şarkı söylüyor, şakalaşıyorlar.. Subaylarda da coşkun bir sevinç var, Askerlerimiz bu gece askeri bir iş- gale giren bir ordunun efradına değil, bir düğün alayına giden tasasız deli - kanlılara benziyor. Her gazinoda her evde selâm - ver « mek için ışıkları yakıp söndürüyorlar. Kuzguncuk, Beylerbeyi, Çengel- köy yalılarının pencerelerini, cumba- larını ve gazino ve rıhtımlarını doldu- bir fener alayı yapılmıştır. Fener alayına |. Karadeniz Bağazını işgal eden kurvet- lerin kumandanına halk tarafından verilen buket ran halk durmadan donanmış mizi alkışlıyorlar. — Yaşasın Atatürk! Şimdi Rumeli sahiline döndük. Arnavutköy, Bebek ve bilhassa Hisar yallarından alkışlar ve çok yaşa sadalari- le karşılasan askerlerimizin neş'esi halkın Bilhassa Beykoz halkı saatin ilerlemiş olmasına Tağmen v« i bekliyor. serin bir rüzgâr gemi - coşkunluğu ile artmakta yumamış, askerin geçm Şimdi sabahın ikisi gitgide arlıyor, genç subaylarımız halimize acıdılar, bize birer kaput verdiler. Kalın kaputlara bürünmüş oturuyor, gene misa- firi olduğumuz subayların Bize de ikram ettikleri peynir ekmek ve karpuzları yiyo- ruz. Bu sırada bir yüzbaşı şunları söylüyor: — Buzi emri aldık. saat dörtte ansızın — hareket Toplarımızın çaplarının büyük- ne ve nakil ve sevklerinin müşkülâtına yağmen umulmaz bir gayretle, ve bir şevk- le garnizon vaziyetinden seferi — vaziyete geçtik ve saat on ikide toplarımızı gemile- re yükletmiş bulunuyorduk. Bunda hem mizin zevki de görülmüştür. Biz irkâp ve indirme hareketinin müşkül olacağını zannediyor- duk. Halbuki siz de bu ameliyenin ne ka dar muntazam ve kolay yapıldığım gördü- büyüklerimizin, hem era! çevki ve Büz. Taburumuz büyük bir sevinç içinde. Bu şerefli ve tarihi vazilenin bizim taburumu- za düşmesini biz höpimiz en büyük bir ta- lih eseri olarak telâkki ediyoruz ve göğsü- müz iftiharla doludur. Başka bir yüzbaşı da: (Devamı 8 inci sayfada) Şehre giren Kumandan “Ömrümde bukadar _heyec_an duymadım,, diy Or B a * Çanakkale topraklarında nöbet bekle meğe başlayan Türk askeri (Baştarafı 1 inci sayfada) Ordu şehre girer girmez generalin atının ayakları dibinde bir dana kesil di. — Şehrin muhtelif yerlerinde halk tarafından kurban edilen danaların yısı 160 1 geçiyor. Ak sakallı ihtiyarlar, belleri bükülmüş şehit anaları generalin atının ü « sa- zengilerini öpüyorlar, ağlıyorlardı. Se- vinçten coşan Çanakkaleliler, süvari- leri serpantine, konfetiye, çiçeğe ve buseye boğmak için atlar ve top buları altında özilmekten bile yılmıyorlardı. Ordu ile beraber yürüyen halkın ve orduya selâm duran eski Çanakkale mühariplerinin gözleri yaş içindeydi. Yolda Musevi vatandaşlar namına Ra- şel adında bir çocuk kumandana bir buket verdi. Elli yaşlarında bir kolu kesik ve bir ayağı sakat bir Çanakkale - gazisi kendisini generalin ayaklarının altına attı ve kumandanın süvarilikteki yük sek mahareti sayesinde muhakkak bir ölümden kurtuldu. Ordunun - toplandığı Cümhuriyet meydanında iğne düşecek yer yok * tu. Yer bulamıyanlar meydanın kenarındaki evlerin damlarına, hattâ ba- calarına yerleşmişlerdi . İzmirden ve Eskişehirden gelen harp - tayyareleri meydanın üstünde uçarken halk bando ile birlikte marşlar okuyordu. Asker- lere buzlu gezoz ve sigaraler ikram olnuyordu. Merasime iştirak eden deniz harp filosu kumandanı Tyâbav Fahri Mont: röden gelmişti. Gelibolu da çılgın bir sevinç içinde Çanakkale ile ayni zamanda Gelibolu da isgal edilmşitir. Gelibosu da ayni sevinç içindedir. Bozcaada ve İmrozun işgali Bozcaada, sabaha karşı Geyiklerden geçirilen kuvvetlerle taratımızdân İşgal edilmiştir. İmroz adası da öğleye doğru işgal olunmuştur. Hamidiye tarafından İmroza götürülen işgal kuvveti orada Türk ve Rum vatandaşlar tarafından büyük bir heyecan la karşılanmıştır. Çanakkaleye ilk giren bir subayın söyledikleri — Haktan ümit ke: mi? Biz Montröden gelen bazı haberleri Çanak-” kale işgalinin gecikeceğine yormak gafletini göstermiştik! Yukarıdaki sözleri bana Çanakkaleye ilk giren taburun tunç yüzlü subay- larından biri söyledi. Ve devam etti: — Beklediğimiz hareket emrinin gecikmesi bu gafilâne tahminlerimizden doğan endişeleri arttırıyordu. Bu itibarladır ki gece saat 22 de ani surette ve rilen hareket emri Kirazlının, Büyükadadakileri kısır bırakan eşsiz çamları a- rasında coşturan bir müjde rüzgâr gibi esti. Mehmetçiklerin oynayıp sıç yamamak için kendilerini güç tuttukları belliydi. — 'Hantâ içlerinden birisl svevinç sarhoşluğu arasında çantasını, silâhını, mintanının üzerine , sırtlamış- tı.p Cumhuriyet meydanındaki tezahüral Şehrin, ordunun girdiği saatlerdeki halini tasvvur için düşman istilâsın « dan kurtulan bir memleketin vaziyetini göz önüne getirebilmek kâfidir. Şe- hir göze görünmiyen müthiş bir düşman istilâsından kurtulmuş gibiydi. Cümhuriyet meydanında kumandan general Hüseyin Hüsnünün, Nizameddinin, amiral Şükrünün, deniz harp filesu kumandanı Fahrinin, bütün zabitlerin, askerlerin, ve yediden yetmişe kadar herkesin gözlerine yaş getiren nutukları en katı yürekleri bile coşturabilecek kadar ateşliydi. Çanakkale Valisinin “Son Posta,, ya beyanatı Nutuk söylenen kürsünün yanında dur ran Vali Nizameddinin yanına sokuluyo- rüm. Bana diyor k — Çanakkale işga nakkale köyleri arar vali Çanakkaleyi az zamanda tanınmaz bir hale getirecektir. Ça- erkekleri en az köyleridir. Çünkü harplerin buraları mu: azzam bir harem dairesi gibi erkeksiz bıraktığı günler uzak değildir. Bu işgalin iç timai, iktisadi sahalarda yaratacağı hayırlı değişiklikler, sayılamavacak kadar çok- tür. General Hüseyinin sözleri Vali Nizameddinden sonra General Hüseyini dinlemek ıstedim. Dedi ki: — Uzun askerlik hayatımda ilk defa bir işgal ordusunun en önünde bulunmak şe- refini kazandım. Ben vaktiyle Erdeğe harben girenler içindeydim. bile bugünkü heyecanı duyabilmiş Fakat o zaman değil dim. İşgalden beş saat sonra yapılan mitinı, Bu merasimden beş saat sonra ayni meydanda bir miting yapıldı. Ve bu mi- tingde Türkün siyasi sahadaki zaferi heyecanla anıldı ve böylece Çanakkale yıllardır özlediği kahraman ordusunun gölgesinde bayramının cuşu huruşuna daldı. Gece Çanakkalede orduya yı yaj tır, muayzambir ziyafet verilmiş ve büyük bir fener ala- Dün geceki fener alayı Çanakkale, 21 (Sureti mahsusada gönderdiğimiz arkadaşımizdan — gece yarısından sonra) — Dün gece bir dakika uyumayan Çanakkale bu gece de uykusuz... Şehir hâlâ ayakta ve hâlâ ilk dakikalardaki sevinç içinde... Şu anda şehrin kaldırımlarından başka hiç bir yerde bir tek konfeti bulmak imkânı yoktur. Mevcut üç ton konfeti tamamen sarfedilmiştir. ve heyecan zt üBKi Üİ vi c a el GÜ ü 5