Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
| a Matbuatında EORDUI(I.[PINİZ Londrada Bir | Zabıta Muharrir- | leri Kulübü İngilterede Romanlarının mev- Karın deşen| zularını zabıta Pa bas vak'alarından alan » BAS- | huharrirler ken- - kan dilerine — mahsus bir kulüp kurmuşlardır. Burkulüp bütün diğerleri gibi, yekdiğerini nıyan insanların birleşip konuş- tukları bir yerdir, fakat buna Tağmen verdiği şölenlerin garip- İlği ile göze çarpmaktadır. Meselâ Şölenlerin sonuncusu bir vakitler iBigiliz gazetelerinde “Kara Delen,, kabı ile anılmış olan meşhur sa- ikalı “Cek,, İn onuruna verilmiş- tir, Yalnız çoktan asılmış olan bu aydutun şölene başkanlık etmesi abil olmadığı için kulüp bu sa- ikalının Tisso müzesinde bulunan İmumudan yapılmış heykelini Ünç almış ve ziyafet masasının aşkanlık yerine oturtmuştur. * imdiye kadar evlenme süjesi - | üzerinde — dünya- ::' ;cr:’ıs:’:':a:t nın bütün bilgin- : y leri — tarafından | #sanç veri- | binlerce — kitap ci şey | yazılmış, faydasi hakkında çeşit çeşit mütalâalar Yürütülmüş, propagandalar yapıl- Mıştır. Fakat : Evlenme nasıl şeydir ? Sualine hiç kimse on yedi yaşında bir kız çocuğunun verdiği şekilde garip bir cevap verememiştir. Bu kız çocuğu Avustralyanın Ka- Yut şehrinde bir lise talebesidir. ompozisyon İmtihanında kendi- Sİne verilen bir ödevi yazarken; Evlenmek hıristiyanlığın bir şartını yerine getirmek de- Mektir, yani nihayet usanç verici a İr iştir, demiştir. Bremen Hâdisesi Vaşington, 2 ( A.A ) — Dış İşleri ılknn'lığftMIıtııırı Philipps, * Bre- Mön hâdisesli hakkındakl — Alman Protestosuna resmen cevap verörek erikan hükümetinin — hâdiseden d“!duğu teessüfleri bildir&n bir notayı Alman Maslahatgüzarına tevdi etmiş- * Bu notada, hâdinelerin, bütün tedbirleri almış olan Amerikan hükü- Böt makamlarının lâkayıtlığı yüzün- R.n çıkmamış olduğu ehemmiyetle üydedilmektedir. --—— -— Edabi T Tefrika ) No: 46 3/8/ 85 Gözlerimin Içine baktı: — Benim sevincim senin saa- detini görmektir Gülseven, Nerede Ve nasıl olursa olsun hayatımdan Jikâyet etmem, Yeter ki sen es'ut ol. Biliyorum kl onun bütün zevki düşüncesi benim. Yola çıkarken arkadaşlarına &hbaplarına hareket gününü ha- vermemesini Ali Sami Beyden Hca etmiştim. İstemiyordum ki Adanın o tevmediğim, iğrendiğim çehreleri ton defa karşıma çıkıp dizilme- Sinler, Ali Sami B. maksadımı anla- ı için dediğiml kabul etti. hun — İçin — “bizi' — İstasyonda baba dostu Sadi Ziya Beyle Ali ami Beyin kâtibinden başka 8eçiren olmadı. Yabancı birkaç Yolcu ile bir akşamlizeri Sirkeci- den hareket ettik. İçimde Istanbuldan, hele Ada- dan uzaklaştığım için kuvvetli bir *vinç var. Kim bilir Yat kulüpte neler yleniyor! Artık bizim vak'alar Üzerine a malümat vermek gayreti Komünist Partisinin Kongresinde Moskova, 2 ( A.A ) — Komünlet partlal merkez komitesi ve Sovyet hükümeti erkânı 30 temmuzda Krem- lin sarayında şimendifer işçileri kon- faransının (400) delegesini kabul et- mişlerdir. Kaganoviç, şimendifer işçilerinin nakliyatı memleket, endületri, müda- | fan ve milli ekonomisini tatmin ede- cek bir seviyeye çıkarmak — İçin üstlerine düşen vazifeyi yapacaklarını temin etmiş ve söz alan Stalin: — “Elde ettiğiniz ilerlemeler Üşl- kârdır. Bunları gizlemek niyetinde değilir. Bu hamuleyi günde 56 bim vagondan 78 bine çıkardımız, Bu, ar değildir. Fakat memleketin ihtiyacı noktainazarından kâfi değildir. Günde 75 - S0 bin vagon yüklemeğe gayret etmek İâzımdır,, demiştir. Amerikada Müthiş Sıcaklar 125 Kişinin Ölümüne Sebep Oldu Nevyork 2 (A.A.) — Birleşik Ame- rika'da hüküm süren sıcak dalgası, şimdiye kadar 125 kIşinin ölümüne bep olmuştur. T 3':.0;:31:;. Long-İsland üzerin- den geçen büyük bir tayfun, agaç- ları gıgirmlı ve bunlar yolları tıka- mıştır. .20 Balıkçı gemisi, siklonun tesirile devrilmiş ve 100 kadar sandal da batma tehlikesi geçirmiştir. Bir Gemi Kazası İtalyada Bir Vapur Parçalandı Milano, 2 (A. A.) — Orta gölünde işleyen bir gemide ansızın yangın çıkmıştır. Göl civarındaki — halk, yangını görmüş ve sandallara binerek geminin yardımına koşmuştur. Yol« cular, kurtarılmıştır. Bundan sonra bir patlama olmuş ve gemi tamamile parçalanmıştır. Brezilyada Bir Gazometre Patladı Buenos Aires, 2 (A. A.) — Riva- navla şehri yanında bulunan bir petrol alanında ehemmiyetli bir gıı:oııtr patlaması olmuştur. 10 işçi lmüştür. Kurbanlar arasında iki Alman İşçisi bulunmaktadır. Rumen Kabinesinde Bir Değişiklik Bükreş, 2 ( A. A.) — Tecim ve Endüstrl Bakamı Manoltsko Strungeln yerine vekil olarak Doktor Kostinesko —_gtnsmaü_## » içimde — ifade balonlar kim bilir ortaya ne doğuruyor. Hareketlmizden üç gün önce biz köşkte hazırlıkla uğraşırken kulüp ahpaplarından birkaç kadın gelmişlerdi. Evde — olmadığımı söylettim. Bunlar suyu kaynağın- | dan İçmek, Adayı dolduran de- dikoduları — yerinden öğrenmek için gelmişlerdi. Annem de anlamıştı: — Şimdi büsbütün alev al- dır. Dedi. m'li:tol:ı on:lın goönra da bİr Ba- bah ilk vapurla, kimseye görün- ın.ıdın lıta':ıbulı indik. Bir daba dönmedik. lıİl.i Sami Bey de böyle yap- mıîllı'ıl buçuk ay adanın bu iğrenç ve gülünç âlemlerinde nasıl yaşa: dığıma şimdi şimdi hayret edi- yorum. Oradan, oranın yapmacıklı, iğreti, sonradan görme insanla- rından öyle tiksinmişim ki Istan- bulda baba dostumuzun evinde kaldığım üç gün ©o kadar İşe, güce göre âdeta başımı dinledim. Şimdi tren akşamın alaca ka- ranlığına doğru saplanır giderken | HARİCİ TELGRAFLAR Ingiliz Ve Fransızlarla Te- cim Anlaşmalarımız Sış.rfı : İngilizlerle Anlaşmamızdan İstanbul İn- giliz Ticaret Odası Londra 2 (A.A.) — Runsiman, avam kamarasında bir suale cevap vererek demiştirkir İstanbuldaki İngiliz Tecim odasının son Türk-İngillz tecim anlaşmasından memnun olmadığını, çünkü yaptığı bazı tavsiyelerin kabul edilmediğini biliyorum. Fakat bu tavsiyelerin tamamen nazarı dikkate alındığını 'temin ede- rim. Ancak bunların kabili tatbik ole madığı İneelenirse anlaşılır. Bakan sözlerini bitirirkenı “ Anlaşğmanın İngiliz tecimi için faydalı olacağını haklı olarak ümlit ederim, Şimdik! ahval içinde dn iyl şerait elde ettiğimizi — sanıyorum,,, Demiştir. Paris, 2 (A. A.) — Türk - Franaz tecim ve klering anlaşmaları parafe edilmiştir. Akideler hemen bütün mevat için en ziyade mtüsaadeye mazhar millet esasını muhafaza etmektedirler. Anlaşmaların bir kaç gün İçinde imzalanması bekleniyor. Tecim anlaş- masının hükümlerine göre Fransızlar Türkiyeden yüzde 35 nlsbetinde fazla mal alacaklardır. Bunun İiçin anlaşmaya gereken kayıtlar konmuştur. Fransız Tecim Bakanı Bonnet İn- formatlon gazetesine — anlaşmaların bu günlerde İmzalanacağını Ümit etti« ğini söylemiştir. Türkiye Büyük Elçisi Suad, müza- kerelerin sonunda hakim olan anlaş- Memnun Olmamış İngiliz tecim bakanı Runciman ma ruhundan dolayı memnuniyetiniğ bildirmiş ye anlaşğmanın iki memle- ketin genel siyasası üzerindeki Öne mini kaydeylemletir. Amerikada Buğday Buhranı Vardır Vaşington, 2 (A. A.) — Amerika tarım bakanlığı memurlarının verdik« leri haberlere göre, birleşik Amerika hükümetleri bu sene dışarı buğday çıkaramıyacak ve hattâ şarbon haz- talığının buğdaylara — verdiği zarar artarsa, buğday — ithali zorunda kalacaklardır. İlkbahar buğdayları, sanıldığından çok fazla zarar görmüştür. —— Fransada Gösterişler Yapıldı Paris, 2 (A.A) — Hükümetin kararnamelerini protesto etmek Üzere, perşembe günü bütün Fransa'da yeni gösteriler yapılmıştır. Peştede Yapı İşçileri Grevil Budapeşte, 2 (A.A) — Tuğla ocak- larında çalışan 600 işçi, 7 kişiyi bir araya toplıyan yapı İşçileri gre- vine katılmışlardır. tlık, bir sevinç vardı. “h;mnom ve ben bir kompartil- mandayız. Ali Sami Bey hemen ımızda.. ymBıı, benim İlk Avrupa seyaha- tim.. Alışmadığımız veyahut gör- mediğimiz şeyler karşısında ser- semlememek için gözümü dört rum .çlyı:di Sami Beye #ordum: — Kaçıncı seyahatiniz ? Güldü: , — Bilmem kil AÂvrupa seya- hati benim için adeta İstanbuldan Kadıköyüne geçmek gibi birşey oldu. Bazı aylar oldu ki, ikl defa dip geldim. zi 'Şogdıdlil doğru.. Hiç yadır- gamıyor. Vagon memurları tanı- dıkları olduğu için âdetlerinl de | öğrenmişler. Biri yemekten önce kompartimana buz, meyva — ve peynir getirdi ve sordu: — Küçük valizde değil mi? — Evet, Bakıyordum. Memur alışkın ellerile onun küçük valizini fileden indirdi, sormadan açtı ve içinden ortaboy bir şişe rakı çıkar O zaman İşi anladım, z — Bunlar sizin itiyatlarınızı öğrenmişler. Güldü : — Vagon Li memurları çok zekidirler. Sık sık yolculuk eden- lerin bütün — âdetlerine dikkat ederler. Yemek vagonuna onunla yal- nız geçtik. Annem, baba dostu- nun getirdiği geker ve pasta- edilamiy;:î bir lardan yediği için İştahı kesilmiş... Yemek vagonu oldukça kalabalık. " Birkaç da kadın var. Ali Sami Bey yanındaki kadına karşı çok nazik. Eğer hep böyle İse iyi, - Yemekte bana şarap İçirdi. Bu âlem büsbütün başka âlem, herkes kendi kendine meşğul. Yatkulüpteki gibi başka masalar dakilerin yemek yiyişlerine, gülüş- lerine, giyinişlerine bakmıyorlar. Ben de böyle yaşamayı sevl- yorum. Geç vakit kompartımana gel- diğim zaman annem hâlâ beni bekliyordu. Zavallı kadın.. Benim rahattım için nelere katlanmıyor. Ali Sami Bey iyi ki şarap içir- miş. Yoksa bu uzun tren yolcu- luğunun gürültüsü benl uyutmi- yacaktı. Gözlerimi açtığım zaman Bul- gar hududundan çıkıyorduk. ÂAnnem Ali Sami Beyin bir iki kere gelip sorduğunu söyledi. — İsterse vagon — restorana gelsin! Demiş. Yıkandım, giyindim. Annem erken kalkmış. Hatta sofadan geçerken Ali Sami Bey ona Bul- garların kâğıda sarılı küçük ekmeklerinden, sandoviçlerinden almış. — Beni bugln de yemeğe beklemeyin! Diyaor. Anlıyorum ki annem seyahat bitinelye kadar kompartimandan çıkmiyacak, Kırçıl dağlar, boş tarlalar, sarp NŞ Bir Erkek Aradığı Eşini Nasıl Bulabilir? “Evlenmek çağında olan mantıki ve olgun bir kadının — umabileceği maddi ve manevi meziyetlerin çoğuna malik olduğunu zanneden bir genç, aynı şartları taşıyan eşini bulmak için ne yapmalıdır ? “Böyle birisile tanışmak için kendi muhitimi senelerdenberi genişleterek mümkün olduğu kadar çok kadın ve kız tanımıya çalışıyorum. Fakat nafile, bu işten yana bahtım iyi açılmamış gibi görünüyor. Aradığım kadını, beni tamamlayıp kıymetlerime biçim verebilecek “eşimi,, bulmak için, tecrübelerinize müstenit herhalde iyi bir öğüdünüz olmalıdır. Onu nasıl bulayım, o beni nasıl bil- melidir. O kadar kırıldım ki, “hepsinin eanı cehenneme,, diyip alle birliğini kur- mak #sevdasından bile vazgeçeceğim geliyor. M.Â. Bugünlerde buna benzer bir kaç mektup aldım. Bir tane de Cağaloğlundan L A. rumuzile bir genç evlenmek istediğinden — bahsediyor, fakat aradığını bulmanın güçlüğünden şikâyet ediyor. Bir genç eş aradığı zaman ne yapmalıdır ? Artık bu zamanda bir erkeğin bu suali sorması biraz garip gö- rünüyor. Kızlarımız artık kafes arkasında değildir. Onları hergün kher yerde görüyoruz. Görüp be- yendiğlmiz bir kız hakkında tah- kikat yapmak da herhalde güç olmasa gerek. Sonra elbette sizlerin de dost- larınız, tanıdıklarınız, hısım akra- banız vardır. Bunlar vasıtaslile aradığınızı bulamaz mısınız? * Ankarada S. G. Mademki tekrar rast geldiğinlz genci nişanlınızdan daha çok ge- viyorsunuz. O halde bu gence evlenmek teklifinde — bulununuz. Eğer kabul ederse nişanınızı bozup onunla evleniniz. Herhalde daha doğru bir İş görmüş olursunuz. TEYZE toprakları. Pembe, sarı mintanlı başlarI bezlerle sarılı Sırp köylü kadınları. Koridora çıkıyordum, Ali Sami Bey bilmem kaçıncı defa beni sormiİya geliyordu. Nasılsın? Yüzüme, gözlerime baktı. Uyumuşsun! Güldüm: — Memleketin şarabı. Yoksa uyuyamayacaktım, - Göz ucile geyinişime baktığını hissettim. Onun kadın elbisesi, ve kadın terbiyesi Üstünde bilgisi daha doğrusu görgüsü olduğu belli, Okadar iş arasında acele, ikl kat seyahat kostümü yaptırmıştım. Bunda ne kadar isabet ettiğimi anladım. Biraz sonra yemek salo- nuna geçtiğimiz zaman dün ak- şamki kadınların başka elbise İle geldiklerini gördüm. Seyahat çok iyi, Emin Tosun Bey bana bir kış seyahatinden bahseder, dururdu. Bana ©o kanaat geldi ki bizim memlekette zengin olanlar kendi hal'erinde, tabiatin zengin güzel- liğini anlatmak ve tatmak İiçin bağ ve bahçe hayatı yaşasalar, saadetleri kendi hususi hayatla- rında, evlerinin havasında arasa- lar daha rahat edecekler. Çünkü Istanbulda sosyal hayat diye içi- ne girdiğimiz âlem bulaşık karı- şık ve para kuvveti İle fırladığı yeri hazmetmiş İnsanların yarat« tıkları bozuk bir âlem. - ( Arkası var ) el