AFT YT 14 Dayfa UN FPUĞLA Ankara Yolunda Görülenler.. - Bir Kompartıman Hikâyesi-Eskişehirin — Ölen San'atı-Koparılan Parçalarla Ya- pılmış Bir. Mahalle: er'iğ -| Bir kompartımanda, toğuk- kanlı bir Ingilizle, sulu bir Fran- sız karşı karşıya seyahat ediyor- larmış. İngilizin valizleri, Fransızın başı üstüne gelen rafta duruyor- muş. İngiliz, kalın dudaklarile pipo- sunu emiyor; ve gerilere koşan ovaları kırları, dağları, dereleri seyrediyormuş. Bir aralık, Ingilk zin valizlerinden, Fransızın ba- şına, mahiyeti meçhul bir mayi damlamıya... Ve Fransız başını kaldırarak, bu damlalara ağzını uydurup yut- kunmaya başlamış. Az sonra, Ingilizin donuk göz- lerile, Fransızın yılışkan bakışları karşılaşmış. Fransız sırıtmış ve: — Valizinizdeki viski şişesinin kapağı açılmış olacakl. demiş. İngiliz, istifini kıl kadar bor- madan cevap vermiş: — Hayır... Valizimdeki, — bir viski şişesi değil, bir buldog kö- peğidir. Bu hoş hikâyenin en güzel tarafı bitmesinden sonra başladı. Hikâyeyi —anlatan arkadaş, yerinden, bir yerine iğne batırıl- mışçasına fırladı: Zira, zavallının çırçıplak başı- na da meçhul bir mayl akmıya başlamıştı! O, göğsünden telâşla çektiği fpekli mendille kafasının yaşını giderirken, —başının — Üstündeki eşyaların sahibine baktı. Eşyaların sahibi yüreği Haymana ovası kadar gentş bir adam.. O, iİstifini, hikâyedeki İngiliz kadar olsun bozmadı ; — Mürekkep şişesi vardı da.. Açılmış olacak ! Beriki, — kıpkırmızı — kesilen mendilini cebine yerleştirirken, müjde almış kadar rahat bir göğüs geçirdi: — Razıyım.. Tek — Buldoğ olmasın da! * Eskişebirden geçerken, derhal göze çarpan şeylerden - birisi, meşhbur Eskişehir Işçiliğinin can çekişişl. Sahlepçi Üçüncü göğümünü, simitçi beşinci değneğini, gazozcu | bilmem kaçıncı kasasını boşalttı. Ve teşbihçiler, — gerdanlıkçılar, ağızlıkcılar bu hayırlı ve kârlı Hicareti, acı bir gıpta İle seyretti- ler: Zira koca trende, semtlerine uğrayan tek meraklı çıkmadı. Eskişehirden sonra, tirenin ya- tak bulamıyan ve alamıyan yolcu- ları uykularile adeta boğuşmıya başladılar. Ve hepsi, daracık yerlerinde sancılı hastalar gibi kıvrana kıv- rana, kestirebilmeye en müsait biçimi aramıya koyuldular, Rüyalı bir dalgınlıktan koyu bir uykuya dalabilmeme bir so- lek kalmıştı ki dürtülerek sıçra- dım. Kurumdan ve — uykusuzlule tav yan yana açılan gözlerim kimi görse beyenirsiniz? Hani şu, bizim ikramcı kumpartıman ar- kadaşını, ağzındaki koca bir lek- mayı yutarken; elime kaskatı bir BU B | Karaoğlan Eskişehir — istasyonu şey tutuşturdu! — Kurabiye efendim... Sizsiz boğazımdan geçmedide... Bizim refikanın marifetidir... Ve halis tereyağiledir. O bu vaziyette; bir elimde kuru tahtaya dönmüş kurabiye ile... ve dilimin ucuna gelen sevap olmuş sözleri çıkarmamak için yutkunarak ona bakışımi gözleri- nizin önüne — getirebilseniz, bir araba nükte dinlemiş kadar güle- bilirsiniz ! » En bol feragat ve sabır İstl- yen mesleklerden birisi de, — hiç şüphe yok kl istasyon memurluğu, Allahın bol ve İnsanın kıt ovala- rımın ortasında istasyon binaları, Sibiryada kaybolmuş karakol ku- lübeleri gibi kalıyor. Onların içinde, “tecridt mut- lak,, cezasına çarpılmış gibl yaşı- yan memurların yalnızlığını düşü- nünce İnsan İstanbulda yeşamanın bütün dertlerini unutabiliyor ! * Ankara; kuvvetli makyaj ya- pan bir san'atkâr yüzü gibi mi- Karsoğlan çurşısı temadiyen — değişiyor. — Bundan evvelki seferlerde — olduğu gibi bu sefer de Ankarayı bir yeni biçime girmiş buldum, Ankarada yerleşen'erden birisi; — Ankarayı ikiye — ayırmak lâzım ! Diyor. Birisi muayyen bir plân dahilinde genişleyen, diğeri muayyen bir plân dışında geniş- leyen Ankara... Ankaranın güzelliğini bozan da, şehrin bu ikinci kısmıdır. Halbuki gelip gidenler bura- sını, dillerinin. döndüğü kadar (Trenin hareketinden sonra bomboş| göklere çıkarıyorlar. Bence, bir- şeyin tamamile kusursuzluğunu iddin etmek, ve sade güzel taraf- larını görmek, birşeyin sade fena taraflarını görmekten daha az doğru bir samimiyetsizliktir. Ben, ayni samimiyetsizliği gös- termiyeceğim. Ve Ankaranın dış görünüşü, bir objektif sadakatile ve birkaç satırla tersime çalışa- cağım: Ankarada, zevkle, ve geniş maddi fedakârlıklarla kurulmuş muazzam binaların sayısı, sevinç verebi'ecek kadar dolğundur: Bu muhakkak. Fakat/ bu tatlı muhakkakın yanında, acı bir muhakkak da var: O da, inşaatın tam bir inti- zam içine tamamen sokulmasıdır. Meselâ Istanbulun, Beyoğlun- dan, Şişlisladen, Karaköyünden ve Sirkecisinden birer parça kopa- rın, ve kopardığımız parçaları; bir mahalle halinde birleştirin: Karaoğlan çarşısı meydana çıkar! Zira yüz karış yerin içinde barla banka yanyana düşmüş, matbaayla meybane koyun koyu- na girmiş | Şimdi, bu kabil aykırılıkların önüne geçmek yolunda, göze bu aykırılıklardan fazla batan bir faaliyet var. Bu faaliyete bakınca İnsan, birkaç sene sonra Ankarada bir kusur — bulmanın, Istanbulda iş bulmak kadar güçleşeceğine derhal inamıyor ! Ankaranın en büyük dertlerin- den birisl de toz. — İngilterede ameliyat olmuş bir bankerin ciğerinde Iki parmak pipo zifiri bulunmuş. Falih Rıfkı: — Bu ameliyat bir Ankaralıya yapılırsa, çiğerinde dört parmak toz çıkacaktır! demiş. Ankaralılardan birisi de: Otelcilerin, hariçten gelenlere yaptıkları muamelenin uyandırdığı fena tesirlerden müşteki : — Bunların önüne — geçmek için bir “ Ankarayı — sevdirme cemiyeti,, kurulmalıdır! diyor! Bence; evvelâ, Ankarayı böyle bir cemiyete yazılacak azaların yüzlerini hiç karartmıyacak mü- kemmeliyete kavuşturmak gerek- tir. Ve bu mükemmeliyete kavnşa- cağı gün de, böyle cemiyetlere lüzum bırakmıyacak kadar yakın- dır. Nacl Sadullah Biz Zannediyoruz mayıs <UW Bütün Ki Dünya Bizi Tanıyor ( Baştarafı 1 inci yüzde ) propagandaların henüz — arkası alınmış değildir. Amerikalılar da bu propagandalara büyük — bir safiyetle inanıyorlar. Amerikadaki Ermeniler tara- fından son zamanlarda bir kitap çıkarıldı. Bu .kitabın mahiyeti, Işgal senelerinden önce Türkiyede Ermenilere güya mezalim yapık dığım! propaganda ederek Ame- rikalıları Türkiye aleyhine düşün- meye sevkeder bir şekildedir. Metro Goldven sinema şirketi bu kitabı satın almış ve bir film nvirmoyo başlamıştır. - Filmde ş rolü Klark Gable kabul et- miştir. Amerikalılar bizi henüz tanı- madıkları için bu fena propagan- dalara alet oluyorlar. Kadınlara sıyasal hakların — verildiği gün Amerika gazeteleri Türkiye ve Türk kadınları hakkında en ufak bir. malümat ve resim elde etmek için çok büyük paralar sar- fetmişlerdir.Bu vaziyet gösteriyorki Amerikalılar bu İşte hüsnüniyetle hareket etmek istiyorlar. Fakat bizi “tanıyacak malzemeleri ve vesileleri elde edemiyorlar. * Amerikada “gazete, manasını tamamen değiştirmiş ve yeni bir yola girmiştir. Amerika halkı son zamanlarda kitap okumuya rağbet göstermiyorlar. — Sebebi çok aydındır: Çünkü kitap okur yacak vakıtları yoktur. Dünya havadislerini 15, dakika için: de radyolardan temin ediyorlar. Karolinada radyosuz ev bulmak imkânsızddır. ulüplerde, üçer, dörder radyo vardır. Halk, hava- dis ihtiyaçlarını radyodan temin etmektedir. Üç, beş yıl içinde halkın de- ğgişen bu hâletiruhiyesi gazeteleri azete patronlarını düşünmeğe tmiştir. Bulunan çare budur: — Halkı yormıyacak, fazla vaktini almıyacak şekilde meşgul etmek.. Gazetelerde uzun yazılara yer verilmiyor. Yazılar çok kısa- dır. Ancak yazı başlıkları büyük puotulu harflerledir. Halk on da- kika içinde yazıları başlıklarımı okumak suretile kayrıyor. Esasen kitapların temin ede- ceği her malümatı gazetelerde bulmak mümkündür. Halk bir kk tabı. okuyacağına, gazetelerde kitap hakkında çıkan tetkik yazılarını okuyarak kitabın muh- teviyatını anlıyor. Mecmuacılık da ayni şekilde tamamen değiş- miştir. Hâdisteler yazı lisanile de- ğü, fotoğrafla anlatılıyor. Halk ayni şeyleri görmekten va oku- maktan usandığı İçin yeni mev- zular arıyor. Son zamanlarda Balkanlar ve Balkan memleketleri, şark mem- leketleri hakkında Amerika ga- zetelerinde ve — mecmualarında uzun uzadıya malümat ve foto- ve sevi Korth Karelinada fahsilini yapan Nihat Ferit graflar çıkıyor. Ancak nedene se — bunlar arasında Türkiye» ye ve Türkiye havadislerine pek ender rastlanıyor. Bu noksan propaganda vasıtalarımız eksikli ginden ileri geliyor. * Kadınlara sıyasal haklar ve- rildiği zaman Karolina Üniversi- tesinde bir Türk talebe bulundu- ğunu haber alan gazeteciler et- rafımı sardılar. Beni dersten ade- ta zorla çıkardılar. Amerikada gazeteci, hlikümet kuvvetlerinden üstün ve daha nü- fuzlu bir mücssesenin mümessili sayılıyor. Bütün fertler, gazeteci- nin isteğini kolaylaştırmak ve yar- dım etmek için adeta müsabakaya girlşiyorlar. Buna hayret ettim. Üniversitenin nöbetçi doktoru ders sırasında bir nazırı bile Üni- versiteye kabul etmezken beni bizzat sınıftan çağırmağa geldi ve gazetecilere tanıttı. For Hills gazetesile The Ka- roline Finyon mecmiı Türe kiye ve Türk lcap eden malümatı verdim. Amerikalılarıa ne kadar meç- hul olduğumuzu For Hille gaze- tesinin reportajcı muharriri sual- lerile bana anlatmış oldu. Bu zatın ilk sorgusu gçu İdi: — Haremleri anlatır. mısınız ? Türkiyede “Harem,, diye bir- şey olmadığını söylediğim zaman biraz mahcup oldu. — Babanızın kaç kanısı var ? Bu suretle anladım ki dünyanın dört köşesinden havadis yetişti- ren bu gazoteciler Türkiye hak- kında yalnız haritadaki Türkiye lamini biliyorlar. Halbukt biz de bir ilkmektep talebesinet — Ruzvelt kimdir? Deseniz, size aşağı yukarı bir malümat — verel , Eğer mümkün olursa Amerikada Türk sefarethanesine bağlı bir “Tür- kiyeyi tanıtma yurdu,, tesle et- mek çok faydalı olur, sanırım. Aksi takdirde aradan asırlar bile geçse yeni dünya bizl tanıma- yacaktır. Nihat Ferit Nafıa Bakanlığından: Fevzipaşa - Diyarbekir hattının 435-4-600 - 507--000 arasındakl kısmın ferşiyatı kapalı zarf usulile ve aşağıdaki şartlarla eksiltmeye konulmuştur. 1 — Bu işin muhammen bedeli 126,000 liradır. 2 — Muvakkat teminatı 7,550 liradır. 3 — Eksiltmesi; 6-6-935 Perşembe günü saat onbeşte Bakanlık binasında demiryollar inşaat dairesinde, inşaat arttırma ve eksiltme ve Ihale komisyonunda yapılacaktır. 4 — Bu eksiltmeye girmek istiyenler, teklif mektuplarını ve eksiltme şartnamesinde yazılı diğer evrak ve vesikaları eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkür daireye vermiş olmalıdırlar, numaralı makbuz mukabilinde 5 — Bu işe girmek istiyenlerin münakasa gününden en az bir hafta evvel islida ile bakanlığa müracaat ederek alacakları fenni ehliyet vesikasını teklif mektuplarına koymaları lâzımdır. 6 — Talipler bu ferşiyat işi için hazırlanan eksiltme şartname- sile mukavele projesi ve teferruatından mürekkep bir takım müna- kasa evrakını 630 kuruş mukabilinde demiryolları inşaat dairesinden tedarik edebilirler. “2725,,