29 Mayıs 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

29 Mayıs 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AFT YT 14 Dayfa UN FPUĞLA Ankara Yolunda Görülenler.. - Bir Kompartıman Hikâyesi-Eskişehirin — Ölen San'atı-Koparılan Parçalarla Ya- pılmış Bir. Mahalle: er'iğ -| Bir kompartımanda, toğuk- kanlı bir Ingilizle, sulu bir Fran- sız karşı karşıya seyahat ediyor- larmış. İngilizin valizleri, Fransızın başı üstüne gelen rafta duruyor- muş. İngiliz, kalın dudaklarile pipo- sunu emiyor; ve gerilere koşan ovaları kırları, dağları, dereleri seyrediyormuş. Bir aralık, Ingilk zin valizlerinden, Fransızın ba- şına, mahiyeti meçhul bir mayi damlamıya... Ve Fransız başını kaldırarak, bu damlalara ağzını uydurup yut- kunmaya başlamış. Az sonra, Ingilizin donuk göz- lerile, Fransızın yılışkan bakışları karşılaşmış. Fransız sırıtmış ve: — Valizinizdeki viski şişesinin kapağı açılmış olacakl. demiş. İngiliz, istifini kıl kadar bor- madan cevap vermiş: — Hayır... Valizimdeki, — bir viski şişesi değil, bir buldog kö- peğidir. Bu hoş hikâyenin en güzel tarafı bitmesinden sonra başladı. Hikâyeyi —anlatan arkadaş, yerinden, bir yerine iğne batırıl- mışçasına fırladı: Zira, zavallının çırçıplak başı- na da meçhul bir mayl akmıya başlamıştı! O, göğsünden telâşla çektiği fpekli mendille kafasının yaşını giderirken, —başının — Üstündeki eşyaların sahibine baktı. Eşyaların sahibi yüreği Haymana ovası kadar gentş bir adam.. O, iİstifini, hikâyedeki İngiliz kadar olsun bozmadı ; — Mürekkep şişesi vardı da.. Açılmış olacak ! Beriki, — kıpkırmızı — kesilen mendilini cebine yerleştirirken, müjde almış kadar rahat bir göğüs geçirdi: — Razıyım.. Tek — Buldoğ olmasın da! * Eskişebirden geçerken, derhal göze çarpan şeylerden - birisi, meşhbur Eskişehir Işçiliğinin can çekişişl. Sahlepçi Üçüncü göğümünü, simitçi beşinci değneğini, gazozcu | bilmem kaçıncı kasasını boşalttı. Ve teşbihçiler, — gerdanlıkçılar, ağızlıkcılar bu hayırlı ve kârlı Hicareti, acı bir gıpta İle seyretti- ler: Zira koca trende, semtlerine uğrayan tek meraklı çıkmadı. Eskişehirden sonra, tirenin ya- tak bulamıyan ve alamıyan yolcu- ları uykularile adeta boğuşmıya başladılar. Ve hepsi, daracık yerlerinde sancılı hastalar gibi kıvrana kıv- rana, kestirebilmeye en müsait biçimi aramıya koyuldular, Rüyalı bir dalgınlıktan koyu bir uykuya dalabilmeme bir so- lek kalmıştı ki dürtülerek sıçra- dım. Kurumdan ve — uykusuzlule tav yan yana açılan gözlerim kimi görse beyenirsiniz? Hani şu, bizim ikramcı kumpartıman ar- kadaşını, ağzındaki koca bir lek- mayı yutarken; elime kaskatı bir BU B | Karaoğlan Eskişehir — istasyonu şey tutuşturdu! — Kurabiye efendim... Sizsiz boğazımdan geçmedide... Bizim refikanın marifetidir... Ve halis tereyağiledir. O bu vaziyette; bir elimde kuru tahtaya dönmüş kurabiye ile... ve dilimin ucuna gelen sevap olmuş sözleri çıkarmamak için yutkunarak ona bakışımi gözleri- nizin önüne — getirebilseniz, bir araba nükte dinlemiş kadar güle- bilirsiniz ! » En bol feragat ve sabır İstl- yen mesleklerden birisi de, — hiç şüphe yok kl istasyon memurluğu, Allahın bol ve İnsanın kıt ovala- rımın ortasında istasyon binaları, Sibiryada kaybolmuş karakol ku- lübeleri gibi kalıyor. Onların içinde, “tecridt mut- lak,, cezasına çarpılmış gibl yaşı- yan memurların yalnızlığını düşü- nünce İnsan İstanbulda yeşamanın bütün dertlerini unutabiliyor ! * Ankara; kuvvetli makyaj ya- pan bir san'atkâr yüzü gibi mi- Karsoğlan çurşısı temadiyen — değişiyor. — Bundan evvelki seferlerde — olduğu gibi bu sefer de Ankarayı bir yeni biçime girmiş buldum, Ankarada yerleşen'erden birisi; — Ankarayı ikiye — ayırmak lâzım ! Diyor. Birisi muayyen bir plân dahilinde genişleyen, diğeri muayyen bir plân dışında geniş- leyen Ankara... Ankaranın güzelliğini bozan da, şehrin bu ikinci kısmıdır. Halbuki gelip gidenler bura- sını, dillerinin. döndüğü kadar (Trenin hareketinden sonra bomboş| göklere çıkarıyorlar. Bence, bir- şeyin tamamile kusursuzluğunu iddin etmek, ve sade güzel taraf- larını görmek, birşeyin sade fena taraflarını görmekten daha az doğru bir samimiyetsizliktir. Ben, ayni samimiyetsizliği gös- termiyeceğim. Ve Ankaranın dış görünüşü, bir objektif sadakatile ve birkaç satırla tersime çalışa- cağım: Ankarada, zevkle, ve geniş maddi fedakârlıklarla kurulmuş muazzam binaların sayısı, sevinç verebi'ecek kadar dolğundur: Bu muhakkak. Fakat/ bu tatlı muhakkakın yanında, acı bir muhakkak da var: O da, inşaatın tam bir inti- zam içine tamamen sokulmasıdır. Meselâ Istanbulun, Beyoğlun- dan, Şişlisladen, Karaköyünden ve Sirkecisinden birer parça kopa- rın, ve kopardığımız parçaları; bir mahalle halinde birleştirin: Karaoğlan çarşısı meydana çıkar! Zira yüz karış yerin içinde barla banka yanyana düşmüş, matbaayla meybane koyun koyu- na girmiş | Şimdi, bu kabil aykırılıkların önüne geçmek yolunda, göze bu aykırılıklardan fazla batan bir faaliyet var. Bu faaliyete bakınca İnsan, birkaç sene sonra Ankarada bir kusur — bulmanın, Istanbulda iş bulmak kadar güçleşeceğine derhal inamıyor ! Ankaranın en büyük dertlerin- den birisl de toz. — İngilterede ameliyat olmuş bir bankerin ciğerinde Iki parmak pipo zifiri bulunmuş. Falih Rıfkı: — Bu ameliyat bir Ankaralıya yapılırsa, çiğerinde dört parmak toz çıkacaktır! demiş. Ankaralılardan birisi de: Otelcilerin, hariçten gelenlere yaptıkları muamelenin uyandırdığı fena tesirlerden müşteki : — Bunların önüne — geçmek için bir “ Ankarayı — sevdirme cemiyeti,, kurulmalıdır! diyor! Bence; evvelâ, Ankarayı böyle bir cemiyete yazılacak azaların yüzlerini hiç karartmıyacak mü- kemmeliyete kavuşturmak gerek- tir. Ve bu mükemmeliyete kavnşa- cağı gün de, böyle cemiyetlere lüzum bırakmıyacak kadar yakın- dır. Nacl Sadullah Biz Zannediyoruz mayıs <UW Bütün Ki Dünya Bizi Tanıyor ( Baştarafı 1 inci yüzde ) propagandaların henüz — arkası alınmış değildir. Amerikalılar da bu propagandalara büyük — bir safiyetle inanıyorlar. Amerikadaki Ermeniler tara- fından son zamanlarda bir kitap çıkarıldı. Bu .kitabın mahiyeti, Işgal senelerinden önce Türkiyede Ermenilere güya mezalim yapık dığım! propaganda ederek Ame- rikalıları Türkiye aleyhine düşün- meye sevkeder bir şekildedir. Metro Goldven sinema şirketi bu kitabı satın almış ve bir film nvirmoyo başlamıştır. - Filmde ş rolü Klark Gable kabul et- miştir. Amerikalılar bizi henüz tanı- madıkları için bu fena propagan- dalara alet oluyorlar. Kadınlara sıyasal hakların — verildiği gün Amerika gazeteleri Türkiye ve Türk kadınları hakkında en ufak bir. malümat ve resim elde etmek için çok büyük paralar sar- fetmişlerdir.Bu vaziyet gösteriyorki Amerikalılar bu İşte hüsnüniyetle hareket etmek istiyorlar. Fakat bizi “tanıyacak malzemeleri ve vesileleri elde edemiyorlar. * Amerikada “gazete, manasını tamamen değiştirmiş ve yeni bir yola girmiştir. Amerika halkı son zamanlarda kitap okumuya rağbet göstermiyorlar. — Sebebi çok aydındır: Çünkü kitap okur yacak vakıtları yoktur. Dünya havadislerini 15, dakika için: de radyolardan temin ediyorlar. Karolinada radyosuz ev bulmak imkânsızddır. ulüplerde, üçer, dörder radyo vardır. Halk, hava- dis ihtiyaçlarını radyodan temin etmektedir. Üç, beş yıl içinde halkın de- ğgişen bu hâletiruhiyesi gazeteleri azete patronlarını düşünmeğe tmiştir. Bulunan çare budur: — Halkı yormıyacak, fazla vaktini almıyacak şekilde meşgul etmek.. Gazetelerde uzun yazılara yer verilmiyor. Yazılar çok kısa- dır. Ancak yazı başlıkları büyük puotulu harflerledir. Halk on da- kika içinde yazıları başlıklarımı okumak suretile kayrıyor. Esasen kitapların temin ede- ceği her malümatı gazetelerde bulmak mümkündür. Halk bir kk tabı. okuyacağına, gazetelerde kitap hakkında çıkan tetkik yazılarını okuyarak kitabın muh- teviyatını anlıyor. Mecmuacılık da ayni şekilde tamamen değiş- miştir. Hâdisteler yazı lisanile de- ğü, fotoğrafla anlatılıyor. Halk ayni şeyleri görmekten va oku- maktan usandığı İçin yeni mev- zular arıyor. Son zamanlarda Balkanlar ve Balkan memleketleri, şark mem- leketleri hakkında Amerika ga- zetelerinde ve — mecmualarında uzun uzadıya malümat ve foto- ve sevi Korth Karelinada fahsilini yapan Nihat Ferit graflar çıkıyor. Ancak nedene se — bunlar arasında Türkiye» ye ve Türkiye havadislerine pek ender rastlanıyor. Bu noksan propaganda vasıtalarımız eksikli ginden ileri geliyor. * Kadınlara sıyasal haklar ve- rildiği zaman Karolina Üniversi- tesinde bir Türk talebe bulundu- ğunu haber alan gazeteciler et- rafımı sardılar. Beni dersten ade- ta zorla çıkardılar. Amerikada gazeteci, hlikümet kuvvetlerinden üstün ve daha nü- fuzlu bir mücssesenin mümessili sayılıyor. Bütün fertler, gazeteci- nin isteğini kolaylaştırmak ve yar- dım etmek için adeta müsabakaya girlşiyorlar. Buna hayret ettim. Üniversitenin nöbetçi doktoru ders sırasında bir nazırı bile Üni- versiteye kabul etmezken beni bizzat sınıftan çağırmağa geldi ve gazetecilere tanıttı. For Hills gazetesile The Ka- roline Finyon mecmiı Türe kiye ve Türk lcap eden malümatı verdim. Amerikalılarıa ne kadar meç- hul olduğumuzu For Hille gaze- tesinin reportajcı muharriri sual- lerile bana anlatmış oldu. Bu zatın ilk sorgusu gçu İdi: — Haremleri anlatır. mısınız ? Türkiyede “Harem,, diye bir- şey olmadığını söylediğim zaman biraz mahcup oldu. — Babanızın kaç kanısı var ? Bu suretle anladım ki dünyanın dört köşesinden havadis yetişti- ren bu gazoteciler Türkiye hak- kında yalnız haritadaki Türkiye lamini biliyorlar. Halbukt biz de bir ilkmektep talebesinet — Ruzvelt kimdir? Deseniz, size aşağı yukarı bir malümat — verel , Eğer mümkün olursa Amerikada Türk sefarethanesine bağlı bir “Tür- kiyeyi tanıtma yurdu,, tesle et- mek çok faydalı olur, sanırım. Aksi takdirde aradan asırlar bile geçse yeni dünya bizl tanıma- yacaktır. Nihat Ferit Nafıa Bakanlığından: Fevzipaşa - Diyarbekir hattının 435-4-600 - 507--000 arasındakl kısmın ferşiyatı kapalı zarf usulile ve aşağıdaki şartlarla eksiltmeye konulmuştur. 1 — Bu işin muhammen bedeli 126,000 liradır. 2 — Muvakkat teminatı 7,550 liradır. 3 — Eksiltmesi; 6-6-935 Perşembe günü saat onbeşte Bakanlık binasında demiryollar inşaat dairesinde, inşaat arttırma ve eksiltme ve Ihale komisyonunda yapılacaktır. 4 — Bu eksiltmeye girmek istiyenler, teklif mektuplarını ve eksiltme şartnamesinde yazılı diğer evrak ve vesikaları eksiltme saatinden bir saat evveline kadar mezkür daireye vermiş olmalıdırlar, numaralı makbuz mukabilinde 5 — Bu işe girmek istiyenlerin münakasa gününden en az bir hafta evvel islida ile bakanlığa müracaat ederek alacakları fenni ehliyet vesikasını teklif mektuplarına koymaları lâzımdır. 6 — Talipler bu ferşiyat işi için hazırlanan eksiltme şartname- sile mukavele projesi ve teferruatından mürekkep bir takım müna- kasa evrakını 630 kuruş mukabilinde demiryolları inşaat dairesinden tedarik edebilirler. “2725,,

Bu sayıdan diğer sayfalar: