> Her hakkı mahfuzdur. OSMANLI SALTANATI GÖCERK ( Mütareke devrinin tarihi) Yazan: Ziya Şakir EN No. 38 20/85 Bir Amerikalı, Başmabeyincile, Ermeni Mezalimi Etrafında Görüşmüştü.. Padişah bu ikinei fırsattan İstifade oedemediğine müteessir iken tali bu mahrumiyeti başka bir suretle telâfi etmiş, fakat bu hâdise hükümetin haysiyet ve | *#ikbaline pek büyük bir darbe indirmişti... Hâdisenin ne suretle cereyan ettiğine gelince; Maarif Nazırı Riza Tevfik Bey, Hariciye Nezaretine gitmiş, eski dostların- dan, vaktile Amerika Sefareti b Müsteşarlığında bulunan ve uzun , müddet İstanbulda oturduğu için halis bir Türk dostu olan ( Mister Bravn ) isminde bir zatın zatışa- hane ile görüşmek istediğini ve Su mülâkatın Hükümeti Osmaniye lehine pek büyük fayda temin edeceğini Harisiye Nazım Reşit Paşaya söylemişti. Reşit Paşa da bu meseleyi &ynen Padişaha i arzetmişti, Bu kabil maruzata derhal cevap vermeyerek fayda ve mazarratlarını inceden İnceye tahlil etmek âdeti olan Padişah, : bu mülâkata da birdenbire cevap vermemiş; (Mister Brava) hakkında tahkikata girişmişti. Lâkin bu tehkikat henüz hitam bulmadan i bu garip Amerikalı, doğruca saraya (gelmiş; ( Başmabeyinei ) Lotfi Beyle görüşmek istemiş ve : maksadını şöylece izah eylemişti: — Ermeni mezaliminden dolayı Amerikada efkârinmumiye son “İprece aleyhinizdedir. Siz, yapılan mezalimi, birkaç kişinin üstüne atmakla bu işi kapatmak İstiyor- sunuz. Fakat, bu, mümkün ola- maz. Evvelâ yapılan mezalimi, balisane bir surette itiraf etmek, sonra da, zalimlerin cezasını ve- rerek gerek avrupa ve gerek Amerika efkârumumiyesini tes- kin etmek lâzım. Zatışahane, bu umumi nefretin önünü almak ister- derse, evvelâ bitaraf devlet ve milletlerden bir heyet getirterek bu Ermeni meselesini (onlara | tahkik ve tetkik — ettirmeli. i Sonra da, bizim eümhur reisi i ( Mister Vison )a bir mek- tup yazarak Türkiyede bir daha ; böyle çirkin bir hâdisenin te- kerrür etmiyeceğine teminat ver- melli.. Ve, hükümetin idare usul- lerini tanzim ve ıslah için kendi- sinden mütehassıslar istemelidir. Ben, birkaç güne kadar avdet edeceğimden, zatışahanenin böyle bir mektubunu Mister Vilsona bizzat takdimi deruhte ederim. Demişti. Lütfi Bey, Mister Bravnın bu sözlerini, derhal Padişaha arzet- mişti. Fakat Mister Bravnın, se bırsızık ederek Lâtfi Beye mü- racaat etmesi ve bu sözleri söy- İemesi, Vahdettinin hiç de hoşuna gitmemişti. Maamafih, derhal ken- disini toplamış: — Pekâlâ. Sizin delâletinizle huzura gelsin. Siz tercümanlık edersiniz. Diye mukabele etmişti. Fakat sonra bu fikrinden caymış, bükü- metin istiklâl ve haysiyetini sıfır mertebesine indirecek derecede ard ve iğfalkâir bir teklifte an ( Mister Bravun)ı, Rıza Tevfik Beyin delâletile huzuruna kabule karar vermişti. İ o. | Fakat; bütün bu riya ve te- S . nee kal imei İĞ ülke Gez ğe basbuslar beyhude idi, Itilâf ordu kumandanları, tarafından göste- rilen tazyik ve şiddet ( hergün biraz daha artı- yor, memleketi çepeçevre kuşa- tan çember git- vap a Ğİ giy 9 613» pp agar Rİ tikçe daralıyordu. e... #5 şb Grp ie, yale eded İKİ ee OAB Zİ Zİ ii . yer daki, DE Bİ Suriye ve Irak İngiliz orduları baş kumandanı Çözüme çöz ğa ö“ (Ceneral Allenbi), mütarekena me ahkâmına ilk bü- ye, pek açık bir suratla emir ver- mekte idi. Pek ağır şeralti ihti- va eden lik ta- lepnamesi, Ooşu maddelerden mü- rekkepti: I — Altinci ordu kumandanı Ali Ihsan paşanın memuriyetine hitam verilecektir. 2 — Altıncı ordu, o kâmilen silâhlarını teslim edecek, top, mit- ralyöz vesair silâhlarım muayyen bir noktada tarafıma verecektir. 3 — Tarafımdan emir veril Ve e me Ye, | Vİ TİMİ EĞİ, 5 4 0'İ sağ “Gg ak al pe —rhimam Pi ie pk, Ziy: (öv ezme (diğinde, ahalinin elinde bulunan silâblar toplatılacaktır. 4 — Benim mmtakam dahi Binde ihtiyacım olmiyan Türk jan- darması, silâhlarımı teslim edecek ve emrim mucibince terhis edile- cektir. (Arkası var) — m a Müfils Trikotajcı Filip Nikolayldisin Sıra Cetveli $.No. Alacaklılar | İstediği K. olunan K. olunduğu Rât olunan Mülâhazat para para “ra para 1 Avukat Danyel 9254 85 1302 10 5 0952 75 Kismen para Behar farkı ve kısmen 2 Cemal 000 25900 4 e 3 Cönap Derviş (o 4118 4118 6 4 Arman Rabonoviç 47 00 O 4700 4 5 Yuvan Mw 47159 4 6 İhsan Ahmet o 3500 8500 6 7 Mot Bassut mah- 514 09 614 08 6 dumlari V, Avu- kat Papo 8 H. veŞtolveŞm. 786 20 783 10 6 Madfaiz ve pro- V. Avukat Dan- testo yel Behar 9 Avram Kınacı oğlu 7000 7000 6 10 Yorgi Kanela 700 7000 6 11 Hortman V. Avu- 889 40 427 00 6 112,02 aradaki kut İsmall Halkı fark para farkı olup Fazla istön- miştir. 19 Hasan Faiz 560 00 » 560 00 İbraz edilen ve- sik o İstenilen paranın halen ve- rilmesilâzımygel. diği göstermedi- inden davada mümtaz olmak Üzere reddine, 13 Anna Nikolayidis 7000 00 0 7000 00 Kararındaki taf- silâta göre red- K.K. dine 14 Ferit Ressam (25928 85 2050F.F.tw- 6 23878 85 Ciro (o muvafık tarı 170 15 F.F. olmadığından Türk Hrası zeddine İstanbul İkinci İflâs Memurluğundan ı Mütflis Yeşildirekte Trikotajcı Filip Nikolayidisin borçlarına ait bakılma Işi bitmiş ve yapılan sıra defteri yukarıda görüldüğü Üzere delreye bıra: kalmıştır. Müflisin ikinel toplanması için olacakları kabul olunan alacaklı ların 20 Haziran 935 Perşembe günü saat 15 de dairede hazır bulunmaları ve ulacağı ret olunanların dahi tarihi ilândan bilâltibar beş gün zarfında Wiâs kararını verön mahkemede dava açabilecekleri bilinmek zere in olunur. (11687) 29 Mayıs ÇARŞAMBA | İstanbul Beşinci Icra Me- saat 16 de tatbikatı k vebu çekilerek, bir ELEKTRİK ALETİ Hediye Edilecektir. Bu ders bayanlara mahsustur. “Herkes girebilir) murluğundan: Mahcuz ve paraya çevrilmesi (o mükerrer Kasımpaşada Bahriye onddesinde Bahriye kıraatha- nosinde, sandaliye, ve masa gazino eşyası 8-6-035 tarihine müsadif Pa- zartesi günü saat 4 ten İtibaren satıla- cağından taliplerin yevmi mezkürda Basın ( Baştarafı 1 inel yüzde ) ke bu tarafına göremeden *vvel de, yazımı acaklardan haklı iki dileğim — Evvelâ, Matbuat (kongresi, fikir hürriyetine. genişlik... Daha doğrusu geniş bir istikamet ver- mek gayesile toplandı. Fikir hür riyetini ( genişletmek (o maksadile toplanan bir kongrenin dedikodu- sunu yaparken, kalemin hürriyetini kasmamak gerektir. Bu itibarla yazacağım satırların kısmen şaka gözlüğile okunmasını, ve niha- yet kısmende yanlış tefsirlere uğratılmamasını İsterim, bei dileğim de; (o yazıma girecek lâtifelerden soğuklarının mazur görülmesidir. Zira, Ankaranın sıcağı öyle baskın ki, insen nüktenin bile Gl serinini oarıyor ve YOR... * Saat ona geliyor. Kurultayın son toplantısını yapacağı salonun önündeki koridor, bir aşağı, bir yukarı kol kola veya (yalnızca inen mümessilerle dolu. Top- an gruplarda hararetli müna- kaşalar oluyor. Fakat münakaşa mevzularile bu toplantı arasında benim fikirlerimle, meselâ Meh- met Âsım Usun düşünceleri ara- sındaki Okadar bile münasebet yok. Anlaşılan murahhaslar, ce- İallanmış © kafalarını yormamak için havadan sudan konuşmayı tercih ediyorlar... Nihayet, Şükrü Kayanın baş- mi altında toplantı başlıya- Evvelâ; » galiba işe başlar başlamaz rüğürtlediği için olacak - kongrenin eski hesaplarını karış tırdılar. Bu iki günlük hesabın küçük yekünunu çıkarmak bittabi uzun sürmedi. Bir aralık kalkan birkaç elden, bu yekünun muvafık bulunduğu- Bu anladım. Ondan sonra ayağa kalkan Refik Ahmet, iş birliği komlisyo- nunun vE la dan doğan neticeyi müjdei Komisyon, Kurulacak olan yeni bir matbuat teşekkülünün istifade edebileceği bazı faydalı noktaları tesbit eylemiş. Şimdi, bu yeni kurulacak te- şekkül, bu tesbit olunmuş nokta- ları da nazarı itibara alarak bir kanun lâyihası hazırlıyacak. Bu lâyiha gelecek yıl âzalara göste- rildikten sonra Millet Meclisine verilecek, oradan da geçirildikten sonra tatbikine başlanacak. Ve, onun tatbikinden sonra- dır ki, matbuat mensupları, is- teklerinden bazılarına kavuşacak- lar ve dertlerinden bazılarından kurtulabilecekler, İnsana gayrlihtiyari Nasrattin Hocanm ulacaklısına ce vabı hatırlatan bu sözleri dinliyen bir dostum: — Bizim bildiğimiz, dedi, iyi Kere Bu, onuda S Süldüml — Demek ki bu “fevkalâde iyil,.. O da güldü: — Aman birader, vazgeç... Bence, çabuk gelecek fenalık pi yes gelecek iyilikten . ha- Zira şimdi: “Geç olsunda güç olma sınl, deği, “Güç olsun da geç kalmasın!,, Devrindeyiz! Bu teşekkülün ka- olan İstanbul Matbuat Cemiyeti- nin kasasındaki paraları ne ya sordu: me Necip Ali: — Oda mı mesele! dedi, Mat- buat cemiyeti o paraları ister merkeze devreder, İsterse azaları arasında taksim eder. Yabut ister İM Kurultayı Sona Ererken bina yapar, istemezse... Yanımdaki dost fısıldadı: — Deve yapar! Necip Ali sözüne devam ettk — İstemezse bir başka hayır yolunda sarfeder) i Bu bahsin de kapanmasından sonra ortaya çıkan Ziya Gevher, Gazeteciliğin © yükseltilmesinden bahsetti; a — Birçok kimselerde, dedi, çok haksız bir kanaat kökleşmiş i tecilerin cahil olduklarım en kendi hesabıma z& man zaman kulağıma gelen bu ittihamı üzerime alınmadım. Fakat maalesef, bilhassa genç meslek- taşlar arasında, bu itihamlara “ müstahak sayılabilecek talisizler yok değildir. Fakat ben, buna | rağmen müttehimleri haklı bula miyorum. Meselâ darilfünundan diploma aldıktan sonra, yirmi yıl, yirmi satır kitap okumamış kimseler vardır ve onları cehaletle ittiham etmek kimsenin aklından bile geçmez. Bana mukabil, tam yirmi yıl, ber gün cilt cilt eser okuyan, bâdisatın içinde yuvarlanan, dü- günen düşündüren, yazan, çizen. arkadaşlarımız, sade bir diplo- maya sahip olmadıkları için, cahil yaftasından kurtulamazlar. Bu itibarla, mademki keramet diplomada görülüyor, bizle de birer allâme vesikası ediniverelim! 4 Ziya Gevherin bu imalı, ve nükteli sözleri, neşeli alkışlarla karşılandı. ğ Bir aralık, ihtiyarlıyan yazıcı larm, âhir O ömürlerini o rahat çirmeleri için o bir yer; aha türkçesi bir odarlilaceze açılmasından bahsolunuyorda, Arkamdaki mümessillerden birisi yanındakine fısıldadı; ğ — Desene birader, rahat yüzü görmek için ihtiyarlamaktan baş" — Ne münasebet? ha — Bir şey mi teklif edeceksin? — Ne münasebet? i Merakla sordum: — O halde neye indirmiyor- sun elini? 4 — Belki yeni bir karar ve lirken odalgınlığıma gelir de el kaldırmayı unuturum. o Onun için kaldırmışken, ileride verilecek kararlara mahsuben fazla tutu- yorum! Na olur, ne olmaz! va Nihayet verilmiş kararların sona erişinden sonra, Şükrü Kaya, özlü. nutkunu söyledi; kendi salâhiyeti içindeki meselelerde azami yar“ dımı vâdettikten sonra: k — Ve, dedi, bunun haricinde de dileklerinize candan bir avukat kalmayı vâdederim! 2 Şükrü Kaya'nın kürsüden inişin den ve mümesslilerin dağılışındaı epey sonra kongre salonuna w radığım zaman gözlerim ha açıldı. Zira, kürsüde, kongre masında söz söylemiye fırsat bu lamamış hatiplerden birisi vard Ben evvelâ onun boş sandalye! bitap ettiğini sandım. Fakat biraz dikkat edince yanıldığımı anladım; Mümessillerden birisi salonu hâli terketmemişti ve, meraklı söylevini alâkayla dinliyor, b arada bir, - itiyatla olacak » kararı tasdik eder gibi elini dırıyordu. biçarenin gin , kattı. (9) veo, etrafını göremediği için, a devamından, kongrenin hâlâ devam ettiğini sanıyordu... Naci Sadullah (0) Kitapçı Naci