Siyaset Âlemi İstikbali Karartan Yeni Bir Mesele İtalya hükümeti, bir müddetten beri manda ile idare edebileceği arazi istiyor. Hakikatte İtalyanın bu arzusu yeni değildir. Umumi harpten sonra taksime uğrıyan müstemlekelerden İtalyanın hissesine fazla bir şey isabet etme- miştir. Fransa ile İnagilterenin Filise tin, Suriye ve lrak gibi büyük arazi parçalarını manda — suretile ellerine almalarına, eski Alman müstemleke- isabet etmemiştir. rilerinde ehemmiyetsiz bir hudut tas- hibi ile Nabeş hududuna civar So- mali ararisinden verilen, işe yaramaz bir miktar toprak, İtalyanın bütün müstemleke kazancını teşkil etmek- tedir. Diğerlerinin aslan payını ken- dilerine ayırmaları ve üzerine olur- maları — karşısında şimdi İtalyanın iddiası şudur: “ Manda demek, muvakkat bir zaman için Cemiyeti Akvam namına birarazi parçasının idaresi demektir. Mahiyet itibarile bu hizmetin mu«s vakkat olduğu kendiliğinden anlı hyor. Şu halde, manda ile idare et- tiğiniz yerleri biraz da başkalarına bırakınız. Bir parça da onlar İş yap- mıya çalışcınlar. » Fakat İtalya, bu makul arzuyu İleri sürerken buna, göyle bir kayıt ta ilâve ediyor: * Aldığımız — vazifenin muvakkat mahiyetini İakâr — ederaeniz — bile harpte beraber silâh arkadaşlığı etti- giniz bir milletin uğradığı gadıı ta- mir etmek noktasından bir hesap tesviyesine — yanaşmalısınız. Adalet tanır milletler olduğunuzu bu suretle dspat etmiş olursunuz. , İngiltere, bu talebe karşı, Fran- #sanın Fransa ise bir taraftan vurdum duy- mazlığa vuruyor, bir taraftan da bu Arzunun — filf tezahürlerine karşı te- darikli bulunmıya gayret ediyor. latikbalin korkulacak — muadelele- rinden biri de işte bu mütekabil vaziyettir. — Süreyya Japon Meclisi Bu gün Açılıyor Tokyo 22 — Meclis bugün açılacaktır. Küşat nutku mutat olduğu üzere kıral tarafından söylenecektir. Muhaliflere iltihak eden M. Şeyukanın ekseriyet partisinin himayesini temin etme- sine rağmen bu içtimadaki bü- yük hâdiseler olmıyacaktır. Baş- vekil, Maliye ve Hariciye nazır- ları hükümetin siyasetini izah eden nutuklar söyliyeceklerdir. Zirıı;, Bcımd.uhıı;ııyi ile meşgul - felâketze a lınkqgu muavenetler hakkında Bi- yet Meclisi kararlar alacaktır. Büyük Bir Heykeltıraş Öldü Madrit, 22 — Büyük İspanyol heykeltıraşı Loranzo Kulo Valera vefat etmiştir. aa ü TEFRIKA NUMARASI:45 ÇOCUK müstemlekelerini gösteriyor. | Kuvvetli Cenevre 23 (Hususi) — Bir- çok yerlerde, ve bilhassa Alman- ya, Romanya, Lebistan gibi mem- leketlerde, Yahudilere karşı ya- pılan fena muamelelerden dolayı Cenevrede toplanan Yahudi kon- gresi, mühim bir karar vermiştir. Kongrenin müzakerelerine — ve vardığı neticelere göre, büyük bir dünya Musevi kongresi toplamak lâzım gelmektedir. Bu kongrenin maksadı, bütün dünya Musevileri arasında esaslı bir anlaşma te- min etmek ve cemaatin menfaat- lerini her yerde müdafaa etmek- tir. Böyle bir kongrenin toplan- masına lüzum hâsıl olduğu zaman, Filistin — murahhaslarından Teb- kat sözleri söylemiştir: *“Yahudi düşmanlığına karşı bulabileceğimiz yegâne ilâç, kuv- vetlir. Biz zayıf oldukça her önü- ne gelen bizi ezecektir. Şu halde derhal teşkilât yapıp birleşelim. O zaman hiç kimse bize el kaldır- mıya cesaret edemiyecektir. Al- | man milleti ile diğer milletler de anlarlar ki tek bir Yahudinin kılına dokunmak - ile 15 milyon Yahudi ayağa kalkabilir!,, Kongre azası intihabı için her reşit Yahudi rey verebilecek ve bu içtima nihayet 934 senesine kadar yapılmış olacaktır. Ottava Konferansında Alınan Kararlar Ot&tava 22 — Ottava konfe- ransında alınan kararların mü- himleri şunlardır: Avustralya ile İngiltere ara- sında et ithâlâtının tanzimi için itilâflar uktedilmiştir. Avustra- ya ile muhtelif eşya ve mevaddın tâbi bulunduğu rüchan haklarını arttıracaktır. Yeni Zelânt munzam ı resimlerden İngiltereyi muaf — tu- tacak ve bazı rüchan haklarını arttıracaktır. Cenubi Amerika, madeni ve sınai — makineler tüzerindeki rüchan hakkını fazlalaştıracak, ec- nebi mensucatını resme tâbi tu- tacak, birçok mamul eşya üze- rine yeni rüchan hakları koyacaktır. LUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat romanı ” Türkçeye Çeviren: — Muvaffak — Siz demek hâlâ Varvaranın çeyiz parasını yutmak istiyorsu- nuz ! İşte. ancak bu kadar ala- bilirsiniz ! — Yumruğunu — sıkmış, burnunun altında tutuyordu. Yakof amıca gücenmiş bir tavırla: “Benim bu işle ne alâ- kam var?,, diye mukabele' etti. Ninem susuyor, kapları do- laba yerleştiriyordu. — Ben sizi müdafaa etmek için geldim ! Büyük Babam: “Ay, hele ba- şuna !, diye müstehziyane bağırdı. * Sana teşekkür ederim oğlum | Valde, şu tilkinin eline ateş küreği, ütü demiri.. bir şey ver . Kardeşin geldiği vakit Yakof Vassiliçi onunla beraber benim kafamı yararsınız ! Amcam ellerini ceplerine sok- tu; homurdanarak bir köşeye çekildi. — Bana inanmak - istemiyor- sunuz |.. Büyükbabam: “Sana inanmak mı ? , diye bağırdı. Ayakları ile yere vuruyordu. “Hayırl.. Köpeğe, Aviv Belediye reisi şu şayanı dik- | sayra » Olmıya be | ni yııılıği malfmata nazaran cüm Jürjğo'nun İdamını talep edecek'ir. Bu istenecektir, Resmimiz kıyam bareketinin ilk g Madrit 22 — Kırallık taraftar- TJarının son kiyam — ve ihtilâllerin- de alâkadar olarak tevkif edilen maznunların mubakeme - tarzları tesbit — edilmiştir. Jeneral San Jürjo, mahkemede kırallık — dev- rinde Nazırlık yapan bir avukat Tayyar;ci Molli- son Amerikada Sen Jan 22 — Atlasş Okya- nusu seferini yapan tayyareci Mollison, saferinin son merhalesi olan — Nevyorka gitmek üzere dün 11,22 de havalanmıştır. X4 Nevyork 22 — Tayyareci Mollison, Ruzvelt Fiyeld'de kara- | veveresnenLenAnen Heeseera ae sesencue Terenöne gelecek sene için bazı rüchan hakları - bahşedecektir, Cenubi Rodezyanın rüchan hakla- rında bir değişiklik yoktur. kediye, her hayvana inanırım. Fakat sana asla! İmanım gibi eminim ki, sen onu sarhoş ettia | ve buraya gelmesi için teşvik ettin! Şimdi ise öldürmek - için seçebilmek —imkânı da elinde: Ya onu, ya beni.. , Ninem — yavaşça — kulağıma fısıldadı : — Yukarıya çık, pencerenin | deliğinden bak, Mihaylo amca sokakta görününce çabuk buraya gel, haber ver! Hadi çabuk git! Amcamın tehdidinden biraz korku hissederek — fakat aynı zamanda böyle bir vazife almak- | tan mağrur, pencerenin önünde j Soîık duruyor ve sokağı gözlüyordum. Sokak kalın bir toz tabakası ile örtülmüştü. Kaldırım taşları tozlar altında ancak görünebiliyorlardı. Dünya Musevileri Birleşiyor Cenevre Kongresi, Her Şeyden Evvel Karar Verdi Şilağ Tt i sapanyada iki hafta evvel kırallığın İadesi için yapılan ihtilâl ve myam harekoeti baatırıldı. Cümburiyot hükümeti bu hareketin mes'ul! ve elebaşıları- nı tevkif etti. Maznunlar bugünlerde muhakeme edilmek Üzer kıyamcıların başında bulunan ve ihtilâl bareketini idare ede; damı Janeral San Jürjo'nun muhakemesi bitmek üzeredir. Ajans telgraflarıe Bilhassa kuman huriyet müddeiumumlsi, Joneral San arada difer dört Jeneralın da idamı ünlerinde İspanyaya hâkim olan Jono- tal San Jürjo'nun gehri teftiş ettiğini göstamektadir. ea İspanya Kıyamcı Ve İhti- lâlcilerinin Muhakemesi Dört ];ierali;ı_ İdamı İstendi tarafından müdafaa edilecektir. Cümhuriyet —Müddeiumumisi, başlıca dört mazmun hakkında idam cezası istiyecektir. Bunların arasında Jeneral San Jürjo da var- dır. Maznunlardan bazıları hususl bir muhakeme tarzile muhakeme edileceklerdir. Almanyanın Dahili Vaziyeti Berlin, 22 — Fon Papen hü- kümeti, verilen ademi itimat tak- rirlerinin Rayhiştag tarafından ka- bul edilmesini temine uğraşacak- tır. Meclis açılır açılmaz, mecli- sin takip edeceği siyaset hakkım- da husus! müzakereler yapılcak- | taır. İcabında hühümet Rayhiştag meclisini feshedecektir, hüküme- tin, Rayhiştag — içtimalarımı uzun müddet talik etmesi de muhte- meldir. yor ve hapishane meydanına vasıl oluyordu. Orada külli bir zemin üzerinde, köşelerinde birer kulesi olan, kara yüzlü, geniş ve muh- kem eski hapishane binası yükse- liyordu. Bu eski binada mutlak bir ciddiyet, bir elem vardı. Sağımızda üç ev ilerde Otpazari uzanıyordu. Bu pazarın nihaye- tinde hapishane jandarma bölü- günün — sarı kışlası ve kurşunl renkte itfaiye tarassut — kulesi teakup ediyordu. Kulenin üstünde gözcünün zincire bağlı bir köpek gibi kesik adımlarla hareket ettiği görünüyordu. Cesim meydan birtakım çu- kurluklarla kaplı idi. Şurada yeşil renkli b:ı bataklık, daha uzakta sağda Çukov gölcüğü ki ninemin ıııııuıŞı gibi xl'!kl am- 'Karilerimin Suallerine Cevaplarım Kâmuran Hanıma: Kızım doğrusunu - söyliyeyim mi, ben annenin fikrindeyim, Annen sana şiddetle muhalefei edemiyor. Çünkü sevdiğini görü- yor. Nihayet annedir, kızını fazla kırmak istemiyor. Fakat mütaleası doğrudur. Bir muallime, seviyece dinden aşağı ve nihayet çirkin bir adamı sevebilir, Fakat onunla yaşıyamaz. Sevmek başka, evlen- mek, hayatınızı birleştirmek başka bir şeydir. Zaten erkeğin aldığı yaziyet sizi rencide etmiyor mu? Onun bu yüksekten atışı sizi kırmıyor mu? Ben sizin yeriniz de olsaydım; sizin dediğiniz gibi: * Artık yüzünüzden uğrader wl; d;)ğru uı;ıp gidiir' ğgım hakaretlere daha fFarla ta- hammül — edemiyeceğim. Sizde sevininiz, İişte ayrılıyorum.,, der, hayatımın bu sayfasını kaparım, * Ankarada 'T. 'T. 'T. Beyo Sizin işiniz pek karışık. Bu işe benim aklım ermediği için, size verecek fikrim de olamaz. * * Bir sene evvel bir kızla ta- nıştım — ve seviştim. Hattâ bir müddet evlenmeğe karar verdik, Sonra birtakım manlalar sebe- bile ayrıldık. Ben başkasiyle ev- lendim, O da başka bir diyara gitti. Bu suretle bu macera ka- pandı zannediyordum, Halbuki bu kız son zamanda tekrar - şehri- mize döndü. Benim evlendiğimi haber alın- ca beni takibe başladı. Her ne- rede görse önüme çıkıyor, evime mektup bırakıyor. Ailem nezdin- de de beni terzil ediyor. Şaşır- dim kaldım. Elâziz : Fikri Kıza kat'l ve açık bir lisanla artık eski macerayı maziye göm- düğünüzü bildiriniz. Nihayet ısrar ederse polise vereceğinizi, mah- kemeye müracaat edeceğinizi söy- leyiniz. O vakit korkar; yakanızı bırakır. 4 HANIMTEYZE aa -— TAKVİM —— SALI S1 Gün- 23 Ağustos - 932 bısir 110 Arable Rumt 19- Rebiğlahar- 1351 | 10- Ağustos-sa1a- 1M Vaktı JEsan! fvasatt| Vaktı | Ezan! ( vavır Güneş ( 1018|5. 17 Aı,.;lıı. — |18 56 Öğle (3 W8 L17 Ü Yassı (1 :nl 20 38 İkindi (9 06 '15 05) lmsax |& 28 |3 26 ca ile Yaşka, işte babamı bu gö- lün içine fırlatmışlardı. Pencerenin deliği renk renk bir sürü küçük evlerin sıralandığı bir. yansokağın karşısında — idi, Sokağın nihayetinde geniş ve ba- sık (üç aziz keşişler ) kilisesi bulunuyordu. Yukardan bakılınca evlerin damları böyle bahçelerin ortasında tersine dönmüş mav- nalara benziyorlardı. Uzun kışın fırtımalarından ve sonbaharın ni- hayetsiz yağmurlarından şiddetle mütecessir olan evler şimdi kalın bir toz tabakası ile pudralan- mışlardı. Evler kilise kapısındaki dileneller gibi biribirlerine sokul- muşlardı.. Pencereler her şeyden şüphe eden iri gözler gibi, benimle beraber birisini bekliyorlar ve sokağa bakıyorlar gibi idi. (Arkası var)