m — “ee. eği O ge a” K ON SER Süa |İYazan: — Geçen haftadan devam — gıl kendi içtimai bünyelerinden, kendi mubitlerinden, kendi ma- halli renkierini çizebilmişler. Ve öz ve asıl olan kendi seslerini kuy- vetle ifade edebilmişler verebilmiş- lerse.. bizde onlar gibi beşeri olan ve doğru olan şeyi yapmalıyız. Dünya kültür ve fikrinin muksilidi olmadan onu hazmetmek, kavrs- mış olmak tam mânasile onun bü- tün hususiyetlerine vakıf olarak yaratıcı olmak lâzımdır. Tabii bü- tün bunlar bir zaman meselesidir. Lâkin resim san'atında ve şiir de edebiyatta da yapılması icab eden ayni şeyler musikide de ya- pılmalıdır. Mnsiki san'atı da bü- tün san'atlarla Oberaber yürü- meli. At başı gitmelidir. Müvazi bir ilerleyişle bütün san'atlar mo- nolok söylemekten kurtulup bir- birleri üzerinde müessir olabilmeli ve içtimat bir problem olarak höâ- dise yaratmalıdırlar, Meselâ Avrupa- da Geothe'nin favustunu opera hgli- ne koyan müzisyenler ve edebiyatçı- lar arasında ruhi bir anlaşma dola- yısile içtimai bir kaynaşma ve kül- tür birliği olduğunu birçok misai- ler görmek mümkündür. Neden bizde de ayni şeylerin yapılma- sına çalışmamalıyız.. Musiki kültür ve terbiyesi umumi kültür meselesi olarak Türk inkıl&bının dâvaların- dan en mühim olanını teşkil et- melidir. Unntmamalı ki musiki ruh demek, Ruh değişmeyince, sevkler ilerlemeyince kafanın te- kâmülü yarım ve kısır kalır, iler- liyemez. S0 — Servetifümn — 2417 vi KOÇER)| Musiki terbiyesi umumi kültür meselesi olarak ele alınmalıdır. Umumi mahellerde hafif alafranga musiki parçaları halka dinletilmeli ve çalınmalıdır. Musiki kültürünü ve musik zevkını halka yaymak anlat- mak ve neşir vagıtalarından azamı derece istifade ederek musiki hak- kında küçük bröşurlar neşir et- mek faidelidir. Bu işin bu mühim davanın imkânlarını yaratmelıyıt., Türk inkilâbının doğduğu gün- denberi bu sahada atılan ilk adımlardan sonra esaslı bir surette bu mesele ele alınmalı ve kökün- den hsi oluumalıdır. Musiki Ko- lektif bir heyecanın ifadesidir. ancak onu ibtidai şeklindedir. Ba- sitlikten kurtarıp mükemmele gö- türecek olan büyük san'atkör ve müzisiyenlerdir. Bunun tahskkuku içinde mu- zisiyenlerimiz halk musikisi ve hal- kın ruhunu anlamıs ve ayni Z8- manda garp Teknik, metot ve u&- Jubuna vakıf olmaları şarttır, Halk melodileri halkın bağrından fışkıran bir sesdir. Büyük san'atkâr bunu üynthese haline koyar ebedileşdi- rir ve kilağikleştirir, Büyük san'a1- kâr insan sesini tabiatın derin musikisile tabiat seslerinde. İn- sanın gesile birleştirerek yoguran ve bu hamurdan bize mükemmeli bir musiki gıdası veren yaratıcı san'atkâr olan adamdır. İnsani mühitının renki ve sesi içinde âD- lata bilmelidir. Teknik kaide ve ölçüler. Ancak bir vasıtadan iba- ret kalır. Mesele insandan ve insanın $e- sinden, şarkısından, iztirabından melodisinden doğan hakiki realite- yi pür olarak yakalaya bilmektedir. Teknik bir kalıbdır. Halbu ki mes- ele ruhi kalıbın dar çerçevesi için de hapsetmek onu kalibe ve ölçüye esir etmek demek değildir. Yaratıcı olmak ve yaratmak lâzımdır. Kalıbı ve ölçüyü ruhun hacmi iztiabigine göre kullanmalı, san'at şekilden ve taklitden daha büyük bir mesele olarak insanı alakadar etmelidir. Bu terz aulayış ve kavrayışın aksi İnsanı taklide götürür, tehli- kelidir. Muzik kültüri kulak ve ruh terbiyesi demektir, Alafıranga muzik parçaları ve havaları ses halinde radyo vasıtasile daha sık olarak daha bol ve geniş bir pro- gram içinde neşir olunmali yayıl- malı ve ayni zamanda yerli par- çalarda köyden çehire ve şehrin sesini köye köyün melodisini 46- hirliye tanıtmalı, anlatmalı.. Bü- tün ba kaynaşmalardan doğacak olan milli ruh milli ve musikisi- nin tekâmül ederek beğeri bir kıy- meti haiz olacağı devreyi yara- tabileceği zaman ancak böyle müs- pet bir yol takip edildiği takdirde mümkün olabilecektir. Musiki ha- reketleri med ve cegir dalğa sahi- linde gesleri götürüp getirmelidir. Bu geslar içimizde akmalı ve her yerde dalgalanmliaı kulakları sarmglıdır. Alaturka musikinin u- yuşturucu ham maddeler gibi in- sanı bedbinliğe sürükliyen hüzünlü ve ağır bavalarından gençleri yeni yetişen neslimizi korumamız el. * zem olan bir şeydir. Alaturka mu- sikinin statik ve şarkkârı Arsp, Acem ve Bizans düzmesi melodi ve seslerinden, saz semailerinden ve gazellerinden kurtulmek 28- manı çoktan gelip geçmiştir. Bi- zim milli rah ve duygumuza ve Anadolu halk melodi. Motif ve şar- kılarına daima yabancı kalmış ve bizim hakiki öz varlığımızla ilişiği olmayan bu musikiden kulakları- mızı ve ruhlarımızı temizlemek lâzımdır. Bunu, bu meseleyi, bu mühim davayı esasından anlamea- mış, kavramamış olarak yapılacak olan şeyler, kolektif, sosyal ve ayni zamanda :beşeri olmaktan çıkar. Menfi de müçerret ve mahdnd bir ibaret kalır. San'at ve musiki dâa- vamız halulunmaz, eser yaratılamaz. — Devanı 59 inci sayıfada —