OKTAY AKBALIN “DİOJEN KENDİNİ ARIYOR, & *Hisya herşeyden önce kendini tanı.. Fakat hiçbir zaman olduğun gibi kendini tanıtma, gösterme.. Hisya, kolayca ve kısa bir za manda her şeyleri anlaşılan ve ol- dukları gibi tanınan insanlardan hoşlanmam. Bu insanlar bana çabuk halle- dilen çocuk bilmecelerini hatırlatır. İnsanlar çabuk anlaşılmamalı- dırlar. Kendimizi oldugumuz gibi takdim etmemeli, göstermemeliyiz. İnsan üzerinde düşünülecek ve düşündürecek bir varlıktır. Hisya kendini çabuk keşfettir- me, daima gizlen, meydsna çıkma.. Beni kimse olduğun gibi bilme- sin, tsnımasın.. Bekle günün birin- de seni anlayan ve seni olduğun gibi keğfedecek insan belirecektir. Fakat o zamana kadar, kendini kendine sakla, Hisya, bilmiyorum, beni anla- yabiliyormusun ? Şu köhne yer yüzünü kaplıyan sayısız insanların arasında en zor anlaşılacak, tanınabilecek olanlar- dan biri de -muhakkak ki- benim. Hisya beni şimdiye kadar kim- se anlayamadı, tanıyamadı, bileme- di. Ne dostlarım, ne arkadaşlarım, ne de başkaları. Hepsi beni yanlış tanıdılar. Herkes için başka bir insan olarak göründüm ve herkes beni başka bir insan olarak gördü. Beni kimse tanıyamadı. Onlar bende, benden başkalarını buldu- lar, beni değil... OKTAY AK BAL Ben daima gizli kaldım, Deği- şik ve bana gitmeyen rolleri ha- yat sahnesinde oynadım. Her zamanda, her yerde ve herkes için başka bir insandım. Ayrı ayrı kalıplara girdim ve çıktım. O, öteki, beriki, bu, şu beni olduğumdan başka şekilde tanıdı, Ben hiçbir zaman kendimi gö&- terdim. İnsanlar kendi görüşlerine gö- re bana isim, not, ve değer verdi- ler. Kimi beni deli diye isimlen- dirdi; kimi kaçık, kimi serteri, ki- mi kendini beğenmiş... Bunları biliyordum, fakat aldırmadım. Bâzılarıda iyi bir şair, istikbal. li bir sanatkâr olduğumu söyledi- ler. Bunlarıda duydum, fakat yine aldırmadım. Bence bütün bunların hepsi yalan ve baştan aşağı yanlıştı. Çünkü Hizya.. Bende kendimi dum. Hisya yıllardan beri kendimi aradım. Kendimi olduğum gibi tanıma- ya, anlamaya çalıştım. Düşüncelerimi tahlil ettim, his- lerime bir istikamet verdim, duy- gularımı elekten geçirdim, görüş- lerimi kaydettim, hatıralarımı zi- yan etmedim, sevgilerimi ve s6v- diklerimi unutmadım. Bütün bunlardan sonra kendi- mi meydana çıkaracağımı sanmış- tım. Fakat Hisya neticede ben yine ortada yoktum. Ortaya çıkan birçok iusanlar vardı, fakat ben onların arasında bulunmuyordum. Hisya beni ancak, sen anlaya- bilir, tanıyabilirdin. Bende böyle düşünmüştüm. Fa- tanıyamıyor- Meselâ seni günlerden beri ara- ADLI E 5 ROMANINDAN PARÇA A ,dığım ve görmek istediğim halde seni bir sokakta görünce neden görmemiş gibi davranıyorum 9 Kalabalık arasında gözlerimiz ayni uoktads düğümlendiği zaman bile seni bir yabancı imişsin gibi tanımamazlıkdan geliyorum. Bunları ve sebeblerini hiç dü- şündünmü” Ru acayip ve garip hereketleri, düşünceleri sen-yalnız sen- anlaya- bilirsin. Çünkü Hisya bütün hareketle- rim ve düşüncelerim senin içindir. Nasıl ki Hisya, bende hergün biraz daha seni anlayor ve tanı- yorum. Senelerden beri senin bütün varlığını bulup çıkarmak için ça- İıştım. Senin anlarını, düşüncelerini, duyuşlarını, iyi veya kötü hare- ketlerini, bütün karakterlerini, bir şems halinde çizdim. Sen bana böylece biraz daha yaklaştın, Ve birgün senin en giz- li taraflarınıda keşfedip sana, seni göstereceğim. Fakat sen de bana yardım et ki kendimi bulayım. Olduğum gibi meydana çıkınca başarmak istediğim arzularım var ve bu hırs beni bir alev dili gibi yakıyor. Beni çabuk keşlet.. Hisya bana, beni tanıt,,, » Canım Gsikılıyordu. Yazdığım mektuba birkaç satır daha ilâve etmek istedim, düşündüm fakat başka birşey aklıma gelmedi. Ne selâm ne de başka bir ke- lime yazmadan öylece mektubu katladım, zarfın içine yerleştirdim, Şimdi zarfın üzerine adresi d» yazdım. — Devamı il de — 5 — Servetifünun — 2473