Saracoğlu kabinesi programında neler var ? Her millete karşı dürüst ve iyi niyet İaşenin tanzimi, serbest ticaret, ihtikârla şiddetli müca- dele, gıda stokları, - € . Başvekilimiz Şükrü Saracoğlu Ankara, 4 Ağustos — Bu- gün saat 15 de toplanacak olan Büyük Millet Meclisinde Baş- vekil Şükrü Saracoğlu hüküme- tin proğramını okuyacaktır. Tahmin edildiğine göre, bu programda yurdun iaşe işleri birinci oplânda gelmektedir. Şahsi teşebbüslere, milli serve- tin gelişmesine ön ayak olacak her nevi hareketlere müzahir bulunacağını, ticaretin tamamen serbest bırakılacağını ilân et- mekle beraber tüccardan kendi aralarına #okulmuş ve sokulma- si muhtemel bulunan muhtekir- leri, vurguncuları, gayri meşru bir surette millet nafakasına göz dikenleri bertaraf etmek için tam bir işbirliği istiyecek- tir. Memleketin her nevi piya- sası namuslu tüccarlara açık bulundurulduğu fakat dolam- ziraat seferberliği baçlı yollara sapmak istiyenlere asla müsamaha edilmiyeceği i- lân olunacaktır. Hükümet dün- ya vaziyetinin müsaadesi nisbe- tinde yabancı (memleketlerle olan ticari münasebetlerimizi kabil olduğu kadar aksatmama- ğa, memleketteki her nevi gi- da ve diğer maddelere ait stoku çoğaltmağa çalışacağını ve bu yolda yabancı firmalarla başla- | mış olan temaslarını bildirecek- tir, Gelecek seneki ziraat sefer- berliğinin tam ve mükemmel olabilmesi için alınmak istenen tedbirlere temas edilecektir. Harici siyasetimizin temellerini mükemmel ve kudretli bir ordu ile şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da her millete karşı olan iyi niyetimizin teş- kil ettiği millet vekillerine ve bütün dünyaya anlatılacaktır. Meclisin bugünkü toplantı- sında ayrıca Van mebusu İbra- him Arvas'ın meni ihtikâr hak- kında teklif ettiği kanun Jâyi- hası da görüşülecektir. İbrahim Arvaş hazırladığı bu kanun 14. yihasında, muhtekirin ve ihti- kâra alet olmak maksadile 1000 liradan fazla rüşvet alan me- murların idamını istemektedir. Meclisin bugünkü celsesinin çok heyecanlı geçeceği sanıl- | maktadır. | Yeni Berlin B. Elçimiz | B. Saffet ARIKAN © Merhum Haydar AKTAY lığından rahatsızım. Derime karşı lâsımgelen en adi pomata ilâçla- tını bulamıyorum. Bulursam bile pomatlar hep hileli yapılmış ve karışık yağlardır. İnsanlar hile- kârlığa fena halde saptı; bunun “tek çaresi vardır; sattığı mahsulün ve malın içine hile karıştıranların canını şiddetle yakmalıdır, Yazının tam burasına geldiğim zaman, Değirmenderenin arka dağlarındaki yüksek köylerden bi- 134 — Servetifünun — 2396 rinden gelen eski bir dost satıcı göründü. Hemen sordum: — Aman, tereyağı getirdin mi! — Hayır, fakat artık korkma- yınız ! Köylüler kendi mallarına el koymak usulünün kalktığını duyuyorlar, daha inanmıyorlar; haftaya doğru inanırlar, ben de yine size yağ bulur getiririm. İşte haller böyle gidiyor; Rus- ya Karadenizin şimal sahilinden mahtum kalıyor. Alman orduları durmadan ilerliyor, Kafkasya on- ların oluyor. Diğer taraftan müt- hiş bombalarla Almanların meşhur Duseldorf şehrini yıkıyorlar. Ko- lonyadan sonra nöbet Duseldorfe geldi. Duseldorfte zavallı çocukları Polonya köylerine taşıyorlarmış | Peki ama, bu gidişu donu ne olacak ! İşte burada aklımda ka- gm duruyor. Zavallı insan- ık Ahmed İhsan TOKGÖZ