mizden kahkahalarla gülmüştük 1 Ani bir sarsıntının kafama üşür- düğü fikirler, bu sahnedeki dev adamın oyun yaptığı zehabiydi. Bunda müthiş ve harikulâde birşey göremiyordum, (#örmek istemiyor» dum, Sanki bu kalın nasırlı elin tuttuğu küçük âlet bir mantar ta- baâncasından, uyuncaktan farksızdı. Şuuruma intikal etmiyen bu ser- semlik anı geçtikten sonradır ki kadının ilk çığlığı, vaziyeti olanca fecaatiyle kavramak sebeb oldu. Erkek melun bir inatla ve şikârini ezmek, bitirmek ihtiyaciyle yana- rak mütemadiyen ateş ediyordu. kadın. ikinci feryattan sonra elle- riyle sıkıca mermer maşaya yapı- şarak kalkmay için bir teşebbüs yaptı. Bir iki defn başını yukarı kaldırarak cellâdına baktı. Yeşil gözleri korku ve dehşetle büyü- müştü. Ve sonra bu gözler birden söndüler. O, binbir itina ile yapıl- mış güzel kıvırcık saçlarla örtülü baş boş bir sepet gibi mermere nüştü. Tabaklar, bardaklar şıngır- dıyarak yerde dağıldılar. İlk uyu- şukluk ve şaşkınlık hali geçtikten sonra şuurum bir hamlede dağılır, harici âlemle alâkasını keşer, Yaj- nız hâdiseyi objektif bir görüşle seyrederim, O derecede garih, pü- rüzsüz bir soğukkanlılıkla bakıyor- dum ki, gözlerim sinema perdesin- deki heyali figürleri takib eden seyircinin uykulu dünyasına gö- mülmüş gibiydi. Etraf beni hiç te meşgul etmiyor. Ilik güneş hara- retiyle yıkanan çimenlere semiz vücudünü yayarak geniş pizajı sey- reden bir sığırın boş ve çapaklı gözlerile yalnız (onlara) bakıyor- dum. Beni burada aiakoyan neydi 1, İnsani ve mistik birruh haleti mi 1.. Hayır, bir kelime ile şaşkınlığım, ve hâlâ bu sshnenin bir tiyatro oyu- nu ve şaka olmasına inanmamdan mı ileri geliyordu 1. İradem oyuş- muş, âsabım kotılaşmıştı. Ne ha- reket ediyor, ne de bu işin haki- kat olduğuna, burada korkunç bir cinayet işlendiğine kendimi alıştı- rabiliyordum, Sersemliğim o kadar büyümüştü. Mermer masa üzerin- de hafif bir duman yükseliyordu. Kadının zarif vücndü bir iki defa titredi. Başınını tekrar kaldırmak istedi. Yüzü masaya yapıştı. Sonra beyaz eldivenli kolu birden aşağı sarktı. Erkek ayakta durmuş, vahşi bir pars soluyuşıyla onun son ha- reketini tetkik ediyor, öldüğüne ” ( N DELİORMAN CAYİT YAMAÇ'IN YENİ BİR HİKÂYE SERİSİDİR. *ŞEHİRLER., “BALA. PA- ZAR YERİ, MUHARRİRİ- NİN BU YENİ HİKÂYE SERİSİ YEPYENİ BİR HA- VA GETİRMEKTEDİR. DELIORMAN YENİ HİKÂYECİLİGİ- MİZİN MÜHİM BİR SE. RİSİ OLACAKTIR, İLE HİKÂYE GELECEK SAYIMIZDA İl inanmak istiyordu. Kadının siyah saçlarına sarılı beyaz şarpten kızıl bir leke tedricen büyüyor, masa- nın mermer sathına kayıyordu. Cellâd bu sıcak lekeye &on defa baktı. Hareket eden yalnız kandı. Vücut donmuştu. Katilin yüzünde tatmin edilmiş sürur, meşum bir memnuniyet ifadesi vardı.Vak'anın neticesini herkes tahmin edebilir, Bunlatı biz yumuşak koltuğumuza gömülerek, uyku sersemliğiyle du- manlapan başımızı harekete geçir- mek için gazetelerde hemen her zaman okur, dinleriz. Evet yarım saat, tamam yarım saat evvel ha- faretile beklediğim, yanımdaki ka- dın çoktan kaçmış. Garsonlar ma- ee altlarına saklanmışlar, Ve kapı önündeki tezgâdar para çekmesi- nin altındaki dolabın içine sokul- muş. Katil de yaralanmıştı. Fakat nasıl olduğunu göremedim. Masa- ya yaslanmış vaziyette bir kahra- man mücahid gibi mağrurane du- ruyordu. Köşede oturan gençler merdivene atılarak sıvışmış lardı. Polisler gelinviye kadar ben; tek beşıma sessiz ve sedasız durdum, Bu müthiş vak'anın en inçe tefer- ruatını vihayetine kadar seyretmiş, garip bir ruh haletinin mukavemet- siz tesiriyle biraz sonra korkmuş, fakat kaçmamıştım. Bugün, kadının mütebeasüm yü- zü hâlâ gözümün önünde. Hâdise- yi bütün vuzuhile tekrar yaşıyd- rum. Onu bher”zaman yatağıma Cirlt Atan Bir Genç Hız uzandığım, muhayyilemi; geniş u- fuklara dağıttığım anlarda düşü- nürüm, Taşavvur ediniz bir kere, tabancanın ilk kurşunile ve ker- kunç gürültüyle irileşen .gözler beş dakika evvel rahat ve yumuşak parıltılarla yanıyordu 9. Demin be- yaz ve sıcak cildi üzerinde topla- nan o müstesna ten kokusu yerine şimdi kan bulaşığı var. Ve muat- tar cildi artık katılaştı. Birçok he- yecanlar ve zevklerle çarpan kalbi ufak âlet karşısında kim bilir ns- sıl bir korkoyla yerinden oynamış- tır * Küçücük siyah namlu ona n6- ler düşündürdü ?, Muhakkekki be- nim gibi o da ilk önce buna inan- mamış, kurtulmak ümidini kaybet- memişti. Binbir itins ile kesilmiş ve boyanmış tırnaklarla süslü be- yaz eller başından sızan kan dem- lalarının sıcaklığını hissederek ani bir kurtuluş hamlesiyle mermer masaya nasıl sarıldı $. Beş dakika evvel ihtirasla yanan ve tatlı aşk masallarile açılan kıvrık dudak- ların kenarında şimdi kızıl tükrük kabarcığı vsr. Beyaz ellerin İri iri adamın hayvanlaşan yüzünü "okşadığı zamanları düşündüm. Bu hayâl beni bir inanışa götürdü. Uçları sivri kızıl tarnaklar kaç mes- ut saçın arasında dolaşarak zevk ürpermeleri yaratmıştır dedim. Bir Dakikanın onda biri kadar kısa zaman içinde zarif ipek elbisesi ne çabuk kızıl renge boyanmıştı. — Devamı 21 inci sayfada — “17 — Servetifünun — 2388