* Mustafa Niyazi'nin yeni romanından bir parça: CÖMERTZADELERİN 24 ŞAATI insanlar dünyasından Orta halli Bu geniş svlulu evi bilen bü- tün çocuklarda, - bu eve dair müşterek bir tahasüs vardı. Bilmem neden, bu büyük bah- çeli eve ait hâtıralarında bile, ballı, yapışkan incir kokularıyle dolu, insanı sürükliyen fesad bir çeşni bulunuyordu 1. İçerdekiler, dışarda ballı, ya- pığkan kokularla dolu ılık bir gecesini, - geniş bir incir yaprağı gibi - ağır ağır kımılda- maktadır, sanırlardı Bofadaki çalar dıvar anatinin sesi, kapıların hiç alışık olmadık- ları gicırtaları, misafirlere, yabancı- lıklarını hatırlatır ve onlara silik na temam yadırgama hazları ver- mekde bulunurdu. Cömerd zadelere, oturmağa ge- len kapı karşı komşular bile, de- niz aşırı ülkelere gitmişçesine bir yabancılık, bir rahatsızlık duymak. la beraber bilinmez niçin, kendi- lerini fesad bir hâleti ruhiye için. de bulmaktaydılar 91, Ortanca kızının rahatını; «yani bizim Mürşidenin evine balıklar diri diri girer» kılıklı sözlerle rek- lam eden İffet hanıma,mahalI ede “Cömertzadelerin parasız tellâlı, denilmektedir. O, herkezce “çok öğünür biri, olarak tanındığı halde, yine “ hoş sobbet ,, bilinir. Ve başka evlerde ardı sıra alay edenler, o söz söy- lerken, kendisini hayranlığa ben- zer titiz bir dikkatle dinlerler. Düğün yapacaklar usulü, erkânı İffet hanımdan #orar, akıl dani- gırlardı, Yılın yarısını taşradaki müra- kıb güveysi veya mal müdürü oğ- lu yanında geçirmesine rağmen, O, bu evde hep var gibidir, Sv- fada çıpıtık terliklerinin sesi gezi- nir, odalar cömerd kahkahalarınıu aksilö çınlar, dururdu. Balıkesirden ayrılırken yufka, peynir tenekeleriyle giden mezbu- 270 — Servetifünun — 2383 . re, dağarcığı götürdüklerinden çok farklı tefahür mevzuları dolu ola- rak dönmede ve bunları, makbul hediyeler gibi ziyaretçilere ikram etmekteydi. Bu ev, sabahın erken saatle- rinden başlıyarak, gece geç va kitlere kadar uyumaz. Sabah na- mazına kalkan Cömertzade, Şâir Eşref hayranı büyük güveysinden nöbet teslim alır. Biraz sonra da ev halki teker teker uyanmağa başlarlardı. Artık sokak kapısına bitişik helâya, takunye şakırdatarak da- mâd ve torunların gidib gelme zamanıdır. Yakın bakkal dükkânı demir kepenklerinin gürültüsiyle beraber Müjgân ud meşkine koyulur, hep syni havayi, Hafız Cemilin ağır aksak uşak şarkısını çalardı : “Na ömidi aşka doktor var mı tıbbın çeresi,, “Neyle öram eyler uşşakın dili Biçaresi,, Bu, bir rüya gibi, yalnız bu evin mahrumiyetinde cereyan et- tiği bailde mahalle yine farkında- dır. Delikanlılar: — Gümüşkamçı Müjgân ud ça- lıyor!. derler. Yaz günleri, sabah kahvesini incir ağacı altında içmeği seven Râsih, hasır sandalyede sallana Çıkıyor : KOYUN CAMLARI — Şiirler — İHSAN BORAN sallana tempo tutarak, yavaş ya- vaş bu şarkıyı mırıldanırdı : “Hançerimden çek cehennem taşını beyhudedir, “Hançeri ebruyu dildarın ciğerde yaresi,, Mutfaktan kahvaltı tepsisiyle görünen İkbal, Rasihin kıllı bir yüz gibi süründüğü yeri gıdıklıyan hoyrat bakışlarından huylana huy- lana ve daha fazla kırıtarak eve çıkan taş merdivenlerde kaybolur, giderdi. Rasih, her zaman, “hizmetçi, cinsinin en dişi mahlüğu,, diye dü- şünmüş ve bıyıklarını gevelemiğtir. Bu sırada mutfakta Nöbeti O©- lan seslenir: — Kız, delikli kepçe nerede?, — Pamuğa dalak gelmedi mi 1. Et arabası hani geçeli.. vur şuna, ayaklarıma dolaşıp duruyor. -— Yeni zenginlerden balık ta- vasını iste!. — Efendi babama söyle, arıla- rı kızdırmasın. Hepsi mutfağa ü- şüştüler !. Kovan tamir etmek veya bal çıkarmakla meşgul Cömerdzade, muhakkak söze karışmalıdır : — Mutfak kapısını örtüversinler. Berinde bal çıkmazsa, sıcakta ko- vana mı yaklaşılır bi9. Daire vakti yaklaştığından, Ra- * sih yerinde doğrulmuştur. Karısı, onu sokak kapısına kadar geçir- meğe gelir ve muhakkak bir şey- ler söyler — Bugün sokağa çıkacağız. Va- kit kalırsa Hanım annene de uğ- rarız. Bilmem ki gece kalır mıyız? — Bana öğleye iğtiiokumu ge- tir. Ama geçenki gibi yine bademli olsun. — Hanım annem «Mürşide ha- nıma mektup yazmağı unutmasın» diyor. Haydi güle güle, Rasih Bey. Kapı örtülür. Daha doğrusu ka- pı birçok defalar açılır, kapanır. Şimdiye kadar akin gelen veya gelmiyen hiçbir şey bu evin hayat temposunu değiştirmemiğştir.