23 Nisan 1942 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3

23 Nisan 1942 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SER V Sahibi ve müesalai A. İksan Tokgöz Neşriyat Müdürü : HU. Fahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. ETİIFUNUN UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ —İLMİ—SOSYAL— HAFTALIK GAZETE © Kuraluşu 1891 yu 59 — cin 9 1 Telgraf : Servatilünun İstanbul Telefon t 21013 23 Nisan 1942 Perşembe Hafta Hasbıhali: Zavallı insanlık — Yalancı medeniyet — İğreti dünyada azgınlık! Yazan: Bahar geldi, hava güzelleşti. Ağaçlar çicek açtı, dallar taze ye- gil yapraklar veriyor. Tabiatin yaşayişi tazeleşiyor. Bizim meşhur Hıdirelleze şunda az gün kaldı, yâni tam manasile yaza giriyoruz. Gözümün önüne çok yıllar evvel- ki Haydarpaşa yahud Veli Efendi çayırlarında Hızır günü hayatı ge- iyor. Kıyamet gibi kalabalık, 8- teş üzerinde çevrilen kuzular; ev- den getirilmiş südlâçlar, yeşil sala» talar, taze yaprakla yapılmış ya- lancı dolmalar.. Çocukların gülerek oynayişi, gençlerin koşuşu, adım atlayişi, yahud saklambac oyna- ması, Bu gün de kendisine göre baharın ve yazin kaynaşmaları başladı. Fakat Avrupa medeniyeti denilen yangın ve ölüm ve yıkım kundağı, kimseye istediği gibi ke- yif verdirmiyor ve göz açtırmı- yor ki | Radyo dinliyorsunuz. Bom- ba yağmuru; yıkılmış evler ve gön- dürülmüş âile ocaklarını söylüyor! Yüzlerce asırdır kendi asude haya- tını yaşamış olan Tokyolu Japon ailelerinin başına kaç bin metre yüksekliğinden bomba yağıyor! Bahar geldi dişe dünya milletleri paçaları sıvamışlar; ama tarla sür- mek ve mahsul yetiştirmek için değil ! başkalarının canına kıymak için paçalar sıvanıyor!! Malüm ya, bizim köşlü dilinde: «Haydi ba- kalım davranalım, paçaları sıva- yalım» derler. Bu söz silâha dav- ranmak için değildir, tarla girmek, tohum ekmek, kışlık yiyecek bâa- zırlamak içindir. Bugün ise kışa kadar muharebe sürerse diye ada- mın âklıne bir ihtimal gelince in- gânın tüyleri ürperiyor! Evet Biz muharebede değiliz, ateşin dı- şındayız, fakat yuvarlak dünyayı başdan başa saran bu âteşin du- manı ve buğusu, iktisad yollariyle bizim bütün rahatımızı kaçırdı Atalarımız ne doğru söylemişler, «Her işin başı sağlık!» demişler. gdonra bu hakikat daha incelmiş; bir Türk hükümdari ağzından: «Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi> denilmiştir, Almanla- rın da güzel ata sözü vardır: «En âğır yükün altına girip çalışmak en hafif hastalıktan alâdır» derler, Bütün bu yüksek hakikatler orta: da iken bir tek adamın sihhati değil, cihanın sihhati ve rahatı altüst edildi, Yine kimsenin umu:- runda değil. Onun için baharın gelmesinden ürküyoruz, Birişi mu- harebe daha üç yıl sürecek diye bağrıyor! Diğeri zaferi elde etme- den muharebeden vazgeçmeyiz di- Şor. Fransızlar uğradıkları müthiş belâ ve felâketlerden, sonra selâmeti tam Avrupalı olmak ve Avrupayı ye niden kurmakta buluyorlar. Alman- larla birleşmek tarafına geçiyorlar, fakat en büyük kurtuluş yolu bü- tün milletlerin rahatlık ve mer- hamet yolunda birleşmesi ile te- min olunacaktır. Bu hayırlı yola ne zaman girilecek? Sabrın sonu selâmettir diyelim, Muharebenin yıkımlarından gi- ze Uzak şarktan bir ufak misal vereyim : Gazetelerde Birmanya deyip geçiyoruz ya; bakınız. Yanan yi- kılan Birmanya muharebeden ön- ce neydi: Ahmed İhsan TOKGÖZ İstanbul - 22 Nisan - 1942 Birmanyada beş buçuk milyon hektar pirinç tarlası vardı, mah- sul alıyordu, Mabsulün yüzde alt- mışı yabancı diyara taşınırdı. Bir- manya'da petrol koyuları vardır. Yılda bir buçuk milyon tonilâta - petrol çıkardı. Şimdi yandı! Dün- yanın en zengin nikel madenleri Birmanyadadır. Bundan başka lâs- tik ve pamuk ve tütün mahsulü de çoktu. Hep durdu! Bu sade Birmanyada ! Alınız size bir misal daha: 112 milyon koyun Avustralya- da mahacerete çıkmış! Sahillerden içeri sürülüyormuş «ma içeriki dağlara varmak için geçilecek yol- larda sudan eser yok! 113 milyon koyun deve değil ki çöl susuzlu- guna dayansın! Haklki kaynaklardan gelen bu haberleri okudukça ilkbahara na- sıl güler yüzle bakalım? Ama ba- har yine bahatdır. Yurdumuz Al- laha şükür kendisini aç bırakmaz bir yerdir; kanaate sarılıp çalışs-. lım. Masrif Vekili, kızlar mekte- binden süs ve lüksü kaldırmak emri vermiş. Bu emir o kadar ye- rindedir ki tarif olunamaz, Yeni yetişen genç bir kız başındaki kas- ketin ayağındaki potin ile sirtiu- dakinin yenilenmesi için babasına kaça mal olacaktır ve babası ne kazanıyor bunu iyi öğrenmelidir. Ama üç beş kişi veyahut birkaş bin kişi memlekette bol para har- cediyormuş! Onlar myampikalşınma, dünya çok karanlık ole iik- bale gidiyor. Son derece 4 ve tasarrufon ve bakımcı olalım ki gelecek günlerden korkmayalım.

Bu sayıdan diğer sayfalar: