Şabah Beklediğimiz gün, uyanan yaprak, Yağmurlu bulutlar seyreden çocuk. Ve kuşlarda bu iklime yolculuk, Gözleri bağlıyan verimli toprak. Yalnızlığa yol vermiyen düşünce. İçime doluyar bütün bir şehir. Artık bana doğru akıyor nehir, Bende toplanıyor denizden önce, Ve sabah âlemde havanın ânı, Şeytanı bağlayan aydınlık tuzak, Kalmasın, kalmasın Insondan uzak. Pek çabuk geçecek hasad zamanı. Emin ÜLGENER şehir Dağı taşı eze eze Tiren gelir haber yüklü” Annemin yemenisinden Kuşlor gelir mevsim yüklü. Yanık sobahlara karşı Kabuğu sayulur şehrin: Şoirler yıldız avında Rüya tabiriyle maşgul. Her şey insanlara mahsus, Yollar, camiler, bayraklar Gemilerle mezar toşlorı, Ezan, şarkılar ve oyun... Ahmet M. YUVA Kader Ben en güzel maceralarda uyanıkken, Bir vedâ sayıklamasında söylenecek odımız.. Varsın bir ömür vakıt kalsın sabaha: Soğuk membalarda geçen vaktımız. Tekin olmıyan çınarlar gibidir. Çılgın ayaklariyle içimde rakseder, Mübarek ölülerdir, Ki turnalar gibi dönmediler bir daha. Halit ASIM Süküt ve İnsanlar — F. H. Duğlarca'ye — Bir gün kuşlar şarkı söylemiyecek, Ve susacak mevsim böcekleri dallarda. Şarkısız kuşlar kadar munis, ninniler dinliyecegiz masallarda. Çıngırak sesleri kulağıma âşina, Zengin mallarile yüklü kervanlar, — Gözlerimin önünden geçtiler birer birer kuşlar ağaçlar, bulutlar ve insanlar! Kenan HARUN Topacım Yıkılmış ihtiyar dut ğacı Mahalle kör bir süküt, Yabancı. Nerde kafes, mavi dam, Ev kuşlar Arkadoşlarım adam Olmuşlar. Koşmıya, bu aralık Muhtacım, Anne!l dönmüyor artık opacım. Faik BAYSAL 55 — Servetifünun — 2339