Sahibi ve müessisi A. İhsan Tokgöz Neşriyat Müdürü : H. Kahri Ozansoy Fiyatı 15 Krş. UYANIŞ SİYASİ — EDEBİ—İLMİ —SOSYAL— HAFTALIK GAZETE © Kuruluşa 1891 VE TIFUÜNUN ya 5) — cu 90 No. 2339 Yelgraf : Servetifünun İstanbul Telefon: 21013 19 Haziran 1941 Perşembe HAFTA HA S B Iİ HALİ Hazıra dağlar dayanmaz! — Bir daha söyliyelim: İsraftan kaç — Harp zamanında tasarrufa ve ihtiyata çok riayet et! — Avrupa harbinin yakma sına, yıkmasına ve batırmasına yalnız böyle karşı gelinebilir ! Yazan : Arka arka şgyralanmış üç beş eşek; bazıları çok yüklü, bazıları- nin üzerinde kırmızılı, sarılı renkte fistanlar giymiş kucakları çocuklü köylü kadınları var, Ellerinde dey- nek, erkekler arkadan geliyor, iç- lerinden yaşlı bir adam söylüyor: — Yavrularım, bhazira dağlar dayanmaz. Hele bu yıl, bir yandan muharebe tikisı, bir yandan yazın kurutuculuğu varken cömertlik ya- sak |, Beyar saçlı, beyag sakallı fakat çok dinç yürüyüşlü ihtiyar köy- lüye yürekten sevgi ile baktım, Bşeğin üstündeki genç kadının birisi cevap verdi: — Dede! sen hiç üzülme, he: pimiz bu yıl her vakitten daha çok Eçalışacağız ve daha ziyade sıkı tutacağız. Onlar benim bu sözleri işitti- ğimin farkında değildiler; bir ta- nesi anlatıyordu : — Kış gelmeden odunu yığdık kışlık sobayı da yeniledik ya, sen ona bak! Bu adam güzel bir köy manisi tuttutmuştu; bir başka ka- dın ilâve eyliyordu: — Ben iplikleri yaptım. Baba- mın kışlık çoraplarını öreceğim. Köylü grupu benden uzaklaş- mış idi; bu sözlerden duyduğum Ahmed İhsan zevki mümkün değil tarif edemem. İşte bizim bütün kuvvetimizin kaynağı köylülerimizin bu çok &a- de tasarruf hayatıdır; çalışkanlı- ğıdır. Onların bu itiyadı Avrupayı yakan, yıkan, batıran müthiş mu- harebe zamanında eskisine göre belki on kai kıymet kazandı, işki israfa, lükse ve süse alışanlarımız bundan ibret ala. Fakat ne söylesek nefiledir; lükse ve süse alışanlar içki düş- künlerine benzer, Fena olduğunu bilirler ama vaz geçmek ellerinden gelmez ! bunun misalini de otö- büsde gördüm. Çok süslü, saçlar ondüle, tırnakları parlak koyu kırmızı, eller iş görmemek için son derece itina görmüş iki genç kadının konuşmasına kulak verdim Eşeklerine binip köylerine dö- nen köylü kadınlarla taban tabana olan sözler duyuyordum. İnsaf yahu! büyüklerimizin tecrübesi, dirayeti ve fedakârlığı bizi korudu; Avrupanın steşinden şimdiye kadar masun kaldık. Fa- kat Avrupa harbinin müthiş sar- fiyatı ve istihlâkleri çaresiz olarak iktisadi buhranlar ve m&brumiyet- ler doğuracaktır ve doğuruyor. Bu- na karşı biricik çare köylümüzün dediğidir: « hazıra dağlar dayan- TOKGÖZ Ankara 17 - Hasiyan - 1941 maz! » istiheale bakalım, tasarru- fa koşalım. Başka çaremiz yoktur, Amma bu sözü çok defa yaşdık diye okuyaniardan duğak bükenler olacakmış? Ben onu biliyorum; fakat yine söylüyorum, Avrupanın yıkıcı umumi harbi büyük ihtilâl demektir. Hatıra gelmeyen daha başka mahrumiyetler doğacaktır, Bu darlıklar ve mahrumiyetlerle karşı karşıya kalmadan ihtiyatlı olalım, israftan kaçalım; Türk köylüsünün kafasındaki tecrtibeden doğma iktisad düsturlarını benim- siyelim, Yılın en sıcak günlerini görü- yoruz; hem vaktinden önces gelen ve gölgede 31 dereceye çıkan bu- naltıcı &ıcak ! 1941 yılı yeni herp usullerinde olduğu gibi yaz mev- siminide birdenbire getirdi! Arkası kesilmeden lodor eşiyor, Acaba Avrupa Oherbinin &on sahneleri Akdenize, Suriyeye, Mısıra ve Iraka geçtiği için mi böyle oldu * Muharebe havadisi veren muhtelif memleket radyolarını dinlerseniz, geçen defada yazdığım gibi insa nın ruhuna, bunaltıcı sam lodoşu kabilindan sıkıntı basıyor. Kendi mevki ve menfaatlerine göre ve — Lütfen sayyayı çeviriniz — 49 — Servetifünun — 2339