Ta gidişini beğendiği ikinci müdür Recayi Efendiyi mektebin be gına musallat etti ve programına “bir çok başka dersler ilâve ettirdi... “ Bütün bunları cahiller alkışladılar. Fakat nafileydi; tohum atılmış. tı. Yenl müdürün tazyiklerine r3ğ- men Mülkiye mektebi mezunları “ilk acılan yoldan ayrılmadılar, Ab- “gülhamidin sukutuna kadar Mül- kiye mektebi memlekete çok kıy- metli münevverler yetiştirdi. Mek- tepte uğraşan yeni müdür, üç dört i uzaklaştırılmaslle iş İİ çizilen hattı benimsemişlerdi; kim- de kimseye bir şey demeden, oto- matik halde ilk yoldan gidiyordu. Hariçte dahi il. aydınlığına doğru bir kaynama vardı. Ve bu İl tarılan Recai zade Ekrem Bey tu- üyordu. Recni zade Pkrem, Mizan ga- yasi inkilâbını hazırlardı. Görülüyor ki 1882 de mahsul Babıâli prece alâkadar olmuştum. Cadde- de « Beat efendi kütüpbanesi» di- ye tek bir Türk dükkânı vardı. Esat Bfendi Kütüphanesinden başka kitapçılar, ermeni idi. Hep Mİkerdeş olan Kayseriyeli « Kaspar» «Ohanes» ve «Kirkor» un üç ükkâniyle kitapçı «Aleksan» ve Şitapçi « Arakel> bunların en meş- kuru idi. Arakel mubarrir ve mü- İsrcimlerden eser alır ve tâbilik Miapardı. Sonraları diğerleri de yap- ilar, Mahut «Sabah» çı « Mihran İ Şemset- i merhumun kâmusu, 0 aman İransızen okuyanların ve İülkiyelilerin cankurtaranı olmuş Mayalar e piri ae Np biyE ayn. A ve 7 i Are las “>. Aya pe 3» >:ki A 5. Fa Were i eşin DO 3p 2 ç3, De eye 2 ağa a “E çe YAR YY vk, Si Pi mila Dİ vw, <> Pis, e ve aa *y A # ei , in .2U ..1po Halil Etkem merhumun Başmuharririmiz Ahmed İhsan'a gönderdiği meklup Mülkiyeden çıkarken ve çıktıktan sonra 1881-1301 yılında idik. O ta- rihte Mülkiye mektebi beş sınıf- tan mürekkepti. Bunun üç yılı idadi ve ikisi yüksek sayılır idi. Mülkiye mektebinin beşinci #1- nıfına geçmiştik; diploma almak için artik bir senemiz kalmıştı. Mektebe girdiğimiz zaman yüz elliye yakın olan ami erkadaşla” rın sayısı beş senede yirmiye in- mişti. Bunlann içinde Sultani Mektebini ( şimdiki Galatasaray Lisesi ) bitirip te yüksek gınıfta bizim aramıza karışan üç arkadaş da vardı ve bunların ikisi musevi idi. Arkadaşlar mektepte küme küme toplandıkça istikbalimizden, igine atılacağımız hayatta yapaca- gımız şeylerden bahsediyorduk. Çünkü önümüzdeki aylar geçince asıl diploma imtihanları gelecekti. Bu da bizim yüreğimizi pek çarp- tırıyordu. Ben tahsili bitirmiştim. Depte- beli bir mükâfat tevzii meraaimi yapıldı. Mülkiye mektebinin Sul- tan Mahmut türbesi bahçesine ka- dar giden kısmına çadırlar kurul- du, hanımlar da davet olundu, Kg- dınlar için ayrı çadırlar vardı. Sa- ray mızıka geldi. Baş mabeyinci Osman hediyeler getirdi, batırası ölünceye kadar yüreğimde saklı- yacagım Abdürrahman Şeref mer- hum 1302 — 1888 de şehadetname alanların isimlerini okudu; benim ismim de bu srada idi. Birer bi- rer çağrıldık. Maarif nezaretinin dağıttığı kitaplar güzel ciltlenmiş — Lütfen sayıfayı çevirinir — 3 — Servetifünun — 2309