“Ne. gağı—5Tö ta kalın, şimdi ise sanki yer altın- ,dan çıkıyordu. Süna Tokgözün yaşı elli idi. Sünanın Şarmöz ismindeki ke- disine gelince, kötü bir huyu oldu- gunu itiraf ediyorum; Pencereden komşu tekkeye at- lar, esrar çekenlerin yanına oturur duman koklaya koklaya dalgaya düşerdi. Müşteriler Şarmöze bir nefes 'üflemekte, payını vermekte kusur etmezler, Hatta bol şekerli çayı tabağa dökerler, Şarmözün keyfini cilâla- mağa dikkat ederlerdi. Hepiniz çektiniz bilirsiniz, son giren ikram eder, masrafını öder, bir fasıl meclisi memnun ederdi. Âdet böyledir. Şarmözün parası yoktu, Şarmöz- den mâda Koço ve mübarek dayı da para vermezdi. Mübarek dayının gençliğini bilen yoktur. Marangoz Ali 60 yaşını geçkin olduğu halde mübarek dayıdan şöyle bahseder. — Hesap meydanda; dayı dün- ya kurulalı kıpırdamamış. Ben 9 yaşımda ilk nefesi çektim, hadi 10 diyelim, 60 a varmak için 50 sene ister. En aşağı 50 seneden beri Dayı yerinden kalkmamış demektir. Dayı iskemlesinde yemek yer iskemlesinde uyurdu. Üçüncü kabak dolaştıktan sonra müşterileri düşündüren bir mes'ele vardı; Dayı abdes bozmak için ne ya- par, yoksa sırttan iskemlelimi doğ- muştu Bilinmez | Tokgözün göğsüne nezle indik- SN 25 zi UYANIŞ 69 BEŞİK Gene uyumak .beşiğimde, Ayaklarım uzun gelir, Kollarım fazla. Kollarımı kesmeğe razıyım.. Çami avlularında Kursağı dua dolu güvercinleri Seyretmek . Tıngır mıngır sallanarak Güvercinli rüyalar görmek.. Gene beşiğimde uyumak, Penceremdeki kargama bakarak, Gene boşlukta sallanırken büyümek Güvercinli rüyalar görmek.. Mümtaz Zeki çe, (sık inerdi) iş arası tekkeye uğ- rar ferahlardı. Koço, tekkenin ocakçılık vazife- sine terfi etmişti. Koço malı tazeler, kabağı su doldurur i.k okkalı duman gelin- ceye kadar nefes alır verirdi. Koçonun yaşı 15 ti. Dayı Koço için; — Yetişiyor demişti, Mübarek dayının saygısını kazan- mak mes'eledir. Koçonun gözleri tabak kadar bü- yüktü, saçları arpadan sarı, yanakla- rı çukurdu. Koçonun elleri cam vari şeffaftı Koço yeni duman neslinin me- ziyetlerini temsil ediyordu. Kim bilir Dayı öldüğü takdirde iskemlesi Koçoya miras mı kalacak- tiği? Koço eroini meze diye kullanır , dirhem kokaini bulunca dille süpü- rür yalardı, afyonu leblebiden fazla yutar, binlik rakıyı haram saymazdı. Koço istidatlı idi. Koçonun anası tekke babası tek- ke idi Koço Türkçeyi, Rumcayı Erme- niceyi esrarla karıştırmış yeni ter- kip bir lisan icat etmişti. Koçonım lisanında eroin buzla- rının keskinliği katılığı esrarın ga- rip akışı vardı. Koçonun lisanında kelimeler ayrı bir manâ taşırdı, gününe havasına göre değişirler. Koço sizden bizden daha şairdi. Koço gazel okurken sokak ve ev kedileri tekkenin etrafını sarar, hıç- kıra hıçkıra ağlardı. Az sonra mutlaka göklerden yağmur yağar, cıvar bostanlar be- reketten istifade ederdi. Böylece şehrin, yedi tepenin seb- zesi çoğalır, bahçıvanları sevinir. Tokgöz kapıda parola verip iki- dir uğraşmıştı, Tokgöz meclisten çıkarken ha- zır olanlara döndü, kervan saray kapısı gıcırdar gibi; — Evleniyoruz dedi. Tokgözün sesi gök gürlemesi ol- sa bile yine nâfile. Esrarkeşler balıklama bulut ol- muş uçmuş; kötü nazardan üstünü- ze âliyet ölmuşlardı. Yalnız ve yalnız mübarek dayı; — Hayırlısı dedi. Süna son sözünü söyledi; — Mardine gidiş. Mübarek dayıya göre hepsi bir- — Devamı 7l inci sayıda — Resim > 4bidin Dina