No. 2261—576 UYANIŞ 77 e kademilerin, ber zaman, A devrin en üniversel değerle- rini sinelerinde topladıkları- ua inanmak gülünç olur. Devrine tesir etmekle kalmayıp, kendisin- den sonra gelenlere de hocalık etmiş birçok ediplerin ve sanatkör- ların akademilere kabul edilmedik- leri görülmüştür. Başka mühim bir nokta da politik zaruretlerin ve hâkim idare tarzının çok defa skademiler üze- rinde tek taraflı bir tesir yapmış olmasıdır. Meselâ Romain Rolland, Andr& Gide ve Andr6 Malraux gibi muhar- rirlerin Fransız Akademisi dışında bırakılması ve bunların yanında artistik veya sosyal pek az değer taşıyan Claude Farröre, Pierre Benoit gibilerin sırmalı Akademi elbiseleri içinde dolaşmaları ancak bununla izah edilebilir, Ayni şekilde bugün, edebi mükâfatların, bilhassa Nobel mü- kâfatının şü son otuz kirk yıllık mâzisine bir göz âtacak olursak ekseriya günlük zarüretlerin tesiri altında kalındığını görürüz. Bugün #debi mükâfatlar yavaş yavaş üni- versel kıymet veya beynelmilel göhret sınırlarından çıkıyor, sırf günlük politika çerçevesinde ehem- miyet kazanan memleketlere veri- diyor. Sivrilen oşöhretlere değil de kıyıda köşede kalmış olea bile- hakiki değerlere mükâfat vermek kaygusu ile hareket edildiği ileri sürülebilir. Böyle bir bareket noktasına kimsenin itiraz etmesi ihtimali yoktur. Avcak işin meçhul tarafı, İsveç- teki jüri heyetinin birinciyi seçer- ken hangi sanat ölçüsüne göre hareket ettiğidir. Hâdiseler bugün için, mukarrer bir hareket noktası ve bir sanat ölçüsü mevcud olma- dığını gösteriyor. Hâdiseler seçimin sistematik bir tarzda değil, günlük NOBEL Mükdfatları o Yazan: Hüsamettin Bozok o - politikanın ehemmiyetine göre ge- iişi güzel bir şekilde neticelendiril- diğini gösteriyor. Esasi Hukuk Bilgileri Emekli Ankara defterden Ba- ha Ersoyun, büyük bır dikkat ve itina sarfile hazırladığı bu isim- deki eserin birinci cildi kitap ha- linde neşredilmiştir. «Esasi Hukuk Bilgileri» Ce- miyet içinde ferde varlığını ve benliğini bildiren; Devlet, Hükü- met Cumhuriyet, Hürriyet müsa- vat, Adalet, millet hakimiyeti mefhumlarını bütün eşasat ve 1e- forruatiyle anlatan bu kitap hal- ka mahsus olmak ve umumi kül- türe hizmel etmek üzere oya- gılmıştır, İçindeki yazılar hangi meslekte olursa olsun bilâ istisna her sınıf halkı alâkadar eder. Bu sebeple herkes tarafından mutlaka okunulması için edinilmesini v6 okunmasını kolaylaştırmak mak- sadiyle dört kıstmdan ve altiyüz sahifeden mürekkep olan eserin beher kısmı ayrı bir cüz halinde neşredilmektedir. Bu kısımların birbirine kuvvetli bir #rtibalı bu- lunmakla beraber ayrı ayrı oku- nabtlecek müslakil birer kitap ha- lindedirler. Tevzi Omahalleri Ankarada Akba, İstanbulda muallim A. Ha- Ht, Aydında Süleyman Gezer ve Osman Sezginer kitap evleridir. Diğer vtiâyetlerden toptan müba- yaa etmek istiyenler Aydın Cumhu- riyet Halk Partisi Bastmevine müracaat elmelidirler. Bir başka mübim noktada da, İsveç'teki jürinin, nam£etlerin eser- lerini hangi dilden tetkik ettiği meselesidir. Bu jüri heyetinin bü- tün medeni dilleri bilmesi istene- mez; esasen bu, mümkün değidir. Eğer sırf İsveç diline çevrilenler üzerinde konuğuluyorsu bu da yan- hş bir hereket noktasıdır. Bir Maurice de Kobra, bir Val&ry'den daha çok yabancı dillere çevrilmiş ve beynelmilel bir şöhret sahibi olmuştur. Nobel mükâfatını kazan mak için bütün eserlerini bir plân dahilinde İsveç diline teroüme ettiren bir Fransız mubearririnin, en nihayet mükâfatı kazandığım söylemişlerdi... Şimdiye kadar Nobel müküfa- tınıp Romsin Rolland, Anatole i France, Thomas Mann, Bernard Shaw, Sinelsir Lewis gibi yarına intikal edeöeklerinden şüphe etme diğimiz muherrirlere verildiği gibi, ikinci üçüncü derecede muharrir. lere verildiği de görülmüştür. Bugün üniversei kıymet taşıma endişesinin ikinci plâna geçtiğine, ve aktüel ehemmiyet kazanmış ol. ma keyfiyetinin birinci plâna alın- dığına şahit oluyoruz. Bu yıl mt. kâfatı Frans Bemil Sillanpâ4 adın- da bir Fin edibinin kazanması da aynı şekilde olmuştur. Sillanpâ& memleketimizde ol duğu gibi Avrupanın muhtelif yer- lerinde de tanınmamış bir muhar- rirdir. Dünyanın en zengin terci- me kütüphanelerinden birine sahip olan Fransz dilinde encak iki cild (1) ve Alman dilinde de ancak bir cild f(2jilh... Eseri bulunmakta» dır. Hüsamelltin BOZOK İL) Sainte Misöre, çeviren: J. Perre, neşreden : Rieder (1928), Paris. Prds du Sol, çeviren : Maurice de Cop- pet, meşreden : Söderström (1928). Helsinki. - (21 Sifa die Magd.