No. 3348—3563 UYANIŞ 215 Avrupada harb var. Harb, bu kelimenin büyük tesiri bil- hassa kadınlar üzerinde hisse- dilir. Sırasına göre ana, hem- Şire, maşüka olan kadına, harb bütün duygulardan ve düşüh- celerden evvel, dehşet verir. Çünkü bu kelimede onu oğ- lundan, kardeşinden, sevdiği adamdan ayrılabilecek kadar büyük, önüne geçilmez ve ik- tidarının fevkinde bir kudret vardır. Şimdi Avrupanın dört Harb ve kadın büyük memleketinde yaşıyan kadınlar başları cama dayalı yahut bir yastığa düşmüş, baş- yan bn mücadelenin biran ev- vel bitmesine intizardalar. Vakıa onlar oğullatını, kar- deşlerini ve kocalarını cebheye uğurlarken gülümseyerek, on- ları metin sözlerle teşci etmiş- lerdir. Fakat, bu gülümsemele- rinde ağlıyamamanın azâbı, bu metanetlerinde derinden bir sar- sılış, bir eriyiş gizlidir. Onlar kederlerini gene ken- dilerine saklamışlar, çünkü er- keklerinin lâzım olan manevi- yat kudretini kadınların irade- siyle takviye edebileceklerini hatırlamışlardır. İşte, yukarıdaki resimde bel» ki nişanlısının, belki kardeşi- nin dönüşüne intizar eden yor- gun bir kadın başını görüyor- sunuz.