No. 2948 —3503 TEKERRÜR YOK TEKÂMÜL VARI “Tarih tekerrürnden ibarettir |, Son günlerin beklenmedik hâdise» lerine mutlaka ve acele bir teşhis koymak istiyenler, bu izah şeklini, yukardaki ata sözünde buldular. Kafaları dört bir tarafdan hudutlar- la çevrili olanlar, o hâdiseleri de mutlaka bir hudud, değişmez bir formül içerisinde görmek isterler. Hayatlarında edinebildikleri bütün bilgi, işte bu biraçk eski “kıhşe, yi, şu veya bu vakaya tadbik ede- bilmek sanatinden ibaret kalır. Tekerrür mü? Ben geçen bir günümdeki, 24 saatimin bile birbiri ardınca “be- nim tekâmülüm, ü tamamladığım görerek, ürküyorum. Hayatımda hangi hâdise, hayatınızda hangi sevdiğiniz veya sıkıldığınız saat, bana yahut size geri dönebildi? Tekerrür İnsan hayatında olmıyan bu şey, cemiyet hayatında da yoktur. Eğer olsaydı, vay hâlimize... Biz, 939 yılının 9 uncu ayında yaşıyan in- sanlar, daha İsanın doğuşunu bile idrak edememiştik (*). Hayır, hayır! Tarihde tekerrür yok, tekâmül vardır. İnsanlar "uzun aşırlar ayni gayeleri taşıyamadıkları, milletler ayni hedeflere koşamadık- ları, cemiyet ayni şartların hudu- dunda kalamadığı için. Olamaz demiyorum. Bugün karşi- laştığınız bir hâdise, falan asırdaki hâdiseyi hatırlatabilir. Hattâ, bu- günkü hâdiseyi yaratan, sırtındaki üniforma berikinden farklı da olsâ, falân devirdeki ayni tip hâdiseyi idare edenle hedefde müşterek bulunabilir. Fakat bu, tarih tekerrür ediyor, demek değildir. Tarihte bir irtica, bir “geriye dönüş, hareketi yapıl- mak isteniyor, demektir. Tekâmüle, mutlak bir tekâmüle inananlarsa böyle bir hayal karşısın- da sadece bir omuz silkerler Okadar. Gavsi Halid Ozansoy 8) İsanın doğuşu medeni asırların başlangıc: sayıldığına göre, bu ifadeyi kul- landım, UYANIŞ 271 e HARB HALİNDEKİ AVRUPADAN SAHNELER Yukarıda Londrada sokaklarda siper hazırlıkları. Aşağıda Londrada evvelki muharebede bulunmuş askerler şimdi gönüllü yazılıyorlar, Parisli kadınlar muharebenin devam eylediği müddetçe hasta bakıcı ve yardımcı olarak fabri hizmet kabul eyliyorlar.