No, 219$—508 bir kadın beklemekte olduğunu anlatıyordu. Genç kız başını iğince, evlenmeği düşünüp düşünmediğini soruyor; öteki, gülerek, kendisile eğlenmenin çok fena bir şey oldu- ğunu söylüyordu. Genç adam: «Fa- kat hayır, yemin ederim'» diyerek sol kolunu onun beline geçiriyor, ağırlaşıyorlardı. Ruzgâr befitleşiyor, yıldızlar parıldayor; iri saman ara- bası önlerinde sallana sallana gi- diyor ve ayaklarını sürüyen dört tane at yerden toz keldırıyordu. Sonra gayrı iradi sağa dönmüşler; erkek onu bir kerre daha kucakla- mış ve genç kız karanlıklar içinde kaybolmuştu. Ertesi hafta, Teodar, randevüler alıyordu. Bağçelerde, bir duvarın. arka. sında, mücerred bir ağacın altında biri birlerile karşılaşıyorlar, bulu- şuyorlardı. Hayvanlar ona her şeyi öğrettiği, onu yetiştirdiği için, ar- tık o, madmazeller gibi o masum sayılmazdı: fakat aklı, muhakemesi ve namus düşüncesi onu bata iş- lemekten menediyordu. Bu muka- vemet Teodor'un aşkını gazaba ge- tiriyor ve ihtimal ki pek zaif bir istekle, bu aşkı teskin için kendi- sile evlenmesini ona teklif ediyor- du. Genç kız ona inanmak husu- sunda tereddüt gösteriyor; öteki iae büyük yeminlerle temin edi- yordu. Felisite ona inanıyor; geceleyin kaçarak vaktinde ravdevuya yeti- şiyor; Teodor, endişe ve israrlarile ona eza ediyordu. Nihayet, gelecek pazar, saat on birle gece yarısı arasında buluşa- caklarını bildiriyordu. Vakıt gelince, Felisite sevgili- sine doğru koşmuş, onun yerine arkadaşlarından birini bulmuştu. Bu adamdan, Teodor'un artık ken- disini göremiyeceğini öğrenminsti. Çünkü, Teodor, Tuk'tan Madam Löhusse isminde zengin bir ihtiyar kadınla evlenmişti. Bu haber Felisitenin çok acı bir keder hissetmesine sebeb olmuş- tu. Genç kız kendini yere atmış, haykırmış, Allaha yalvarmış ve gün doğucaya kadar kırda yalniz başına inlemişti. Sonra çitiliğe dön- müş, gitmek niyetinde olduğunu bildirmiş ne ay sonunda, alacakla- rını alıp hesaplarını gördükten ve ondan — Devamı var — UYANIŞ — 223ünü sayıfadan "devam — Niçin iddiamız yok ? mıf.. Bazı Yücel, Varlık filân gibi genç imzalara yer veren mecmuâ- larda, antolojilere geçmiş şairlerin muharrirlerin yazılarına rash yorum. Hayretten küçük dilimi değil, kü- çük dilim beni yutacak kadar şaşırıyorum. Siz şayet birer birer değil de bütün bir genç netli toplu olarak iddiasızlıkla ittiham etmek istiyor- sanız gene yahlış bir yol tutmuş sayılırsınız. Zira teker teker topla- nan hasılı cem bir netice bir kemmiyet ve bilâherede bir key- İiyet ifade eder. Gençleri birer bi- rer toplıyarak ortaya çıkardığnızı (genç nesil) bugün inkâra uğrayor. Genç nesil Velsin (görünmeyen a- dam) ı gibi. Halâ otoriteler genç nesli arıyorlar, Binaenaleyh toplu bir iddianın mihrabı önünde el bağlıyacak nesil şimdiki halde Kaf dağının arkasındadır. Bu diyecek- siniz ki, eskilere göre böyle. On- ların hakları var mı? hakları var mı, yok mu bilmiyorum. Yalnız onlar ne kadar varsa bizde o ka- dar olmağa çalışıyoruz. Onlar ne kadar yoksa biz onların yokluğu nisbetinde var olmağa mecburuz. Şimdilik iddiamız bundan ileriye geçemez. Nusret Safa Ibrahim Hoyi diyor Ki: Bir yazı ırgadı olmak itibarile iddiam yok, fakat idealim var.. İdealim; iyiye, güzele ulaşmak, ve bunun için de çalışmak, edebi- yatta, san'atta bu motiflerle yük- selmektir. «İddia» boş kafaların, haris, kavruk ruhların, mukavva- dar varlıklarına geçirdikleri bir zirhdan başka bir şey değil... İna- nışımca kemale inanan bunun için de çalışması iâzım geldiğini bilen san'atkâr «iddia» nın yaldızlı şama- iasına dudak büker. Gayesinin, ça- kıllı, baldıranlı yolunda &68siz fakat emin adımlarile ilerler. İbrahim Hoyi Şişli Femin ap. Bayan M. Okçu'a — İltifatınıza teşekkür edeşim. Uyanış yan ailesinin, hal terolimö- lerini, öserlorini ve Türk matbualım daki mevkilerini yakında bir eşi makale halinde vereceğiz. Yalnız gir rassm kaydedeyim ki, , neşriyat direktörlüğünü yapan Heli Fahri Ozansoy, bildiğiniz Türü sö biyaımın lanınmış şairlerindendir. Baykuş esminde üç perdelik bir fa olası vardır, Diğer eserleri örasnda, Paravan, Nedim, Söndn bazı teroime romanlarım rim. Sonposla gazetesinde de «Büllra giden köprü isminde telif sp mu- vaffak bir romanı çıkmıştır. Oğlu Gavsi Halid Ozansoy dü babuşına iyi bir halef alacağa bensijor. Kadıköy BR. A.'p air host Kemal Çağlar, İnkaldb m genç ve giogli gairlerindendir. Hatırlıyasağınaı giği Oümhuriyet marşını, Faruk Nafisle birlikte yazmıştır. Şimdi, Halkevişi mülfettişlerindendir, Londrağz Mei lunmuştur. Gayet volut bir muhar- rir olduğu kadar, o heyecanlı, hasas Dir gatrğir, rinde vatanseverlik, millatoilik yanları başta gelir. Bu gata her ay başlarında çıka & iğiği aylık san'at meomuyam Pafili arada sırada Kurunga his İstanbul erkek ifzesi talelieiinr den K. 0.'a — Hikdyelerımizi gönderinle fesi, iştidalla mahsus bir sayıfamış dır. Meomuamısın mesleğine fk olduğu takdirde memn neşrederiz. Enis Bülend Yedek OKUYUCULARIMIZA Müşküllerinizi bizden yortunuz; Enis Bülent Yedek vii tafaiji edecek cevaplar vesecekdiy;