No, 2180—495 — Evet dostum... Yirmi beş yıllık sırrımı anlatayım size... İster misiniz!. Çünkü, bu akşam.. eski çocuk günlerimin saadeti öyle canlı olarak karşımdaki !. Yirmibeş yıl, kendi benliğinizden uzak ya- şamaniın acısını anlatacağım size |. — Oh Prenses.. alay ediyorsunuz benimle | — Değil dostum, yüzüme bakın |. Rengi bu kadar solgun, gözleri bu kadar ıslak olan bir insan şaka yapacak kuvveti bulür mü kendisinde !.. : Annem bir Çerkes cariyeydi. Babam bir bü- yük mabeyinciymiş !. Ben doğduktan birkaç haf- ia sonra, anlaşılmıyan bir ölümle kapamış gözlerini !, Bizi, babamın emektar ve sadik adamların- dan biri, aksaraydaki küçük evine kaçırarak aaklamış!.. * Annem, çok güzel bir kadındı !. Babamı öyle severdi ki, çocuk günlerimi hatırlamak için, gözlerimi kapadığım zaman.. annemin seccadesi üzerinde, başında beyaz başörtüsü, elinde büyük tesbihi ile,” gözyaşları içinde babamın ruhuna okuduğu dualar canlanırdı!. Halbuki, daha çok gençti.. Çocukluğumu, arap dadı ile, gençliğini seççade üzerinde harcıyan bedbaht bir anne ara- sında geçirdim!. Her akşam, Aksarayın, gürültüsüne hâkim olan ezan seslerini dinlerken benimde gözlerim ıslantr... Annem: « Dua et yavrum.. » derdi. Sen günahsız bir çocuksun !. Senin duaların ke- bul olur. Babacığına dua et, Ve ben, boynum bükülü, başımı, kafeslere da- yıyarak gözlerimden yaşlar sızarak dua ederdim. Ama, dudaklarımla değil.. dudaklarım sadece kımıldanırlardı... Onların, birgün bir şey söy- lediğini hatırlamıyorum. İçimse, karmakarışık duygularla coşar, ta- . şardı... İçimin sesile: Yarabbi, derdim. Babama dua et.. ben günahsızmışım.. Bana acıda ha- bama dua eti.. Yalnız, bu dua öyle çocuk bir kafa öyle te- miz bir içle yapılırdı ki, kendim ne söyliyece- gimi bilmediğim için, küçüktenberi, benliğime hâkim olan Tanrıdan, babam için dua etmesini isterdim... Annen, on yaşında iken öldü. Son gününü hiç unutmam.. beni yatağının başına çağırmıştı. Zayıt kollarile kucakladı.. gözlerini ıslatacak yaş kalmamıştı artık! UYANIŞ . grtadan yoketmeğe çalışmak için uğ Onlar kuru, kızıl bir şeiirapiğ yanıyo — Yavrucuğum deği.. Perihancğısı « acısın sana.. Etrafında öyle inaşnlar dolağıyoğ ki, ben gidince kiminle kalaç bilmetmy.. Dadım.. onu teselli ediyor ki yaşları göstermemeğe çetışartğ.$ söylüyordu. Annemi, o akşam kaybettim.. Bir ği da, ansızın dadım yok oldu.. Çarşıya almağa gitmişti.. Saatlece bekleğim.. sonra kapı vuruldu. Koştum. Kapımızın önünde o güne Hilar Bim muhteşem bir araba duruytdu. hiç tanımadığım gerç bir kağın gal ğ Beni görünce kollarını açtı, Perihnacılğı? i sücuğum diye beni kaçaklağı. Hemen çırpındım. Bu kadın Hanı öyle çirkin bir mahlük olark g Sonradan öğrendim. Bu belli; sıymış |. ç Babam, Bütün parasını batış Şımmış |, Çünkü, ben olmadığım samsun bütü kendisine kalacakmış !. © Beni muhteşem bir konağa götütdüllş. gene, bu konakta, dadılar, hocalar, lalallar büyüdüm !. Ön beş yaşınde, annemin bütün güzeli üstünde toplamış, okuduğu kitaplara, i diği lisanlarla mükemmel bir genç kız giy «Safinaz» -kadının ismiydi.- Beni çök gözüküyor, halbuki bakışlarından anlıyağiki beni bir kaşık sude boğmak için fırsat «fiğdfdi Bu kadının çok iyi #hbabg olan gir yardı... Binbir dalavere ile, beni bu papaya yi Evlendik |.. Ve hemen Avrupaya yittik,.. N ayımızı geçireceğimiz bir cennet git: ların tabiri ile! - Bir sene kaldık Venedikte.. Bir âğ şanın ölüsünü getirdiler... Kalb sektesi da ölmüştü!.. Yalnız, ben paşayı hiç sora dik'e geldiğimizin haftasında, paşa i da geziyorduk... Yanımızdan muhteşem İ dol geçti! İçinde, sırma elbiselerile güzelleşen Benç bir adam & Bize okadar yakından