© No. 2180—495 — Madamt. Böyle bir gesede nzak bir mesafeden buraya kadar niçin geldiniz 9,. — Bunu derhal anlamanız lâzım gelir Mösyö Hübert!.. — ABlıyorum.. fakat... — Fakat filân dinliyeyem artık. İşte üç ay temam gialı bir haftayı geçti.. Hâlâ ne piyanonun, ne de 0 danın kirasını vermediniz... — Elimde olsa bir gün tehir etmiyeceğimi bi- lirsiniz... — Ben artık hiç bir şey bildaiyorum.. Yarın evim- den çıkacaksınız. — Bunu söylemek kolay... Biraz merhamete geliniz. — Merhametimi suiistimal ettiniz... Ben de muh- taç bir kadınım... Hüber Gran, omuzlarını silkti, Kıvrık dudakları biraz daha bügüldü. Cebinden küçük bir kese çika- rarak mukteviyatını avucuna boğalttı : — İşte Madam, dedi. Bu sabah son eserimi sat- tığım kitsbeıdan şu cüzi parayı aldım. Size onu ve- recek olursam ne ile ekmek bulurum ?.. Kadın şiddetle başını şalladı ; — Dileniniz.. ne yaparsanız yapınız... kımı almadan şuradan şuraya gitmem... Fakir delikanlının başı önüne düşmüştü, Bir müd- det düşündükten sonra birdenbire dedi ki! — Pekâlâ! Bu paranın hepsini alınız.. Onun bana yarından sonra lüzumu olmıyacağını zannediyo- rum... Borcumun bir kısmı da ödenmiş olur... Kadının çatık kaşları düzeldi. Dudaklarında mem- nun bir tebessüm belirdi. Paruyı avucuna larak : — Gene fena bir adam değilsiniz Mösyö Hüber, dedi. Ve sür'atle hesaplamıya başladı. Hüber Gran dalgındı. Sanki şa işler olalı pek çok zaman geçmiş gibi bambaşka bir &leme dalmıştı. Kadın hesabı bitirdikten sonra tereddütle dedi ki: — Bu paranın mecmuu iki aylık ev üç aylık piyano kirasını ödüyor... Geriye kalan bir aylık ev kirasını ne yapacağız 1.. — Sonraya kalsın Madam... — Biraz gayret ediniz... Bu cüzi para benim bir işime yaramaz... — Sizi temin ederim ki, yeni bir eser hazırlayıp satıncıya kadar açlığa mahkümum... Üzerimde bir santim bile mevcut değli... Kadın biraz düşündü; boynunn büktü : — Peki?. Son defaya mahsus olarak gene biraz müsamaha ediyorum... Hoşça kalın delikanlı... Kadın çıkıp gitti. Artık sabah oluyor, ufuklar ağa- rıyordu. Tipi dinmiş, rüzgâr hafiflemişti, Hüber Gran, masasının başına geçerek derin bir düşünceye daldı. Dudakları arasından şu sözleri mı- rıldanmaktaydı : — İşte sabah!.. Saat yedi.. İki buçuk saate ka- dar orada buiunmalıyım... Evet.. bu iş olacak... Fakat nasıl $.. Ya ölmezsem!.. (gözlerini bir noktaya dikip yumruklarını çenesi altında sıkarak) Aç kalacağım.. Ya borelarım!. Bu akşam zelim Jorj elbiseleri, ya- hut birlkmiş kiraları almağa gelecek... Ne yapacağım Yarabbi 1.. Bir müddet sonra etraf iyice aydınlandı. Genç Ben hak» UYANIŞ 121 bestekâr msunın Üzerinde tkiriyersk yanan mümu diliyip üvüğü kalktı. Gene könili keniiine : — Bir İliş İzem, diyordu, ünü dü Jaisin duty Flip temin #ğebilie. . Şapkasını başına geçirdi; yakasını kaldırdı “e b lübeden çıktı, Yarım saat ümmü bir #wrnti kalfası olan eski maşktelı arkadaşının evindeydi. Flip, büyük iii” asabiyet içinde bulunan ve rengi kireç gibi beyazlanmış olan Hüber (runı görünce hayret etmişti: — Nen var Hüber”.. diye sordu. — İliçi, Sana hir rirsayu geldim; bana bir kılıç bulabilir misin 9. — Kılıç mı?. Düello mu edeceksin ?.. — Evet!,, — Ciddi mi söylüyorsun İlüber *., — Evet, ben!. Öyle icabritl;, — Eimlet., — Macar Kontesinin dostu Marki Dö İmeko ile... — Ne diyorsun ?.. Ne münasebette bu mesele zu- hura geldi... — Sonra anlatırım . Hem de bir kişi daha bularak bana şahid olabilir misin * — Hayha; !. cidden müteessir oldum... FKp, bu muhavereden soura derhal evden gı- karak, beş dakikg sonra yanında bir adam ve elinde bir kılıçla döndü. Saat tam dokuzdu. Hüber Gran, pek uzak olmı- yan (F.) mevkiine yaya olarak bir çeyrek saatte va- sıl olacaklarını arkadaşlarına söyledi. Yola koyuldular. Hüber (iran, bastığı yerleri âdeta görmüyordu, Arkadaşı pek çok sual sorduysada siy#tu ve «hayır» dan başka cevab alamadı. Nihayet düellonun tekarriir ettiği noktaya geldi- ler. Daha Marki meydanlarda yoktu. Fakat çok geç» meğen bir “rü sesi duyuldu. Vw Würki Dö Lesko iki şahidile birlik!” gildi. Sayı sayıldı. İşarel verildi. Kınlarınden çekilen iki kılıç havada pırıltılı daireler çizerek sokerdamağı başladı. Marki, gene «eabiydi “wt hamlelerle hücumler yapıyor, Hüber Gren iü, müdafaadan ileri gitmiyen hareketlerle kılıcını kullanıyordu. Çarpışma on dakika sürdü. Birdenbire acı bir fer. yabtan sonra Hüber Gran, #w:w yuvarlandı. Derhal koştular. Genç adamın omuzundan sizan kanlar beyas kar üzerinde kızıl renkler çiziyordu. Fazla ıstırabtan derhal bayılmıştı. Marki, işini yarım yapmış adamlar #ibi nevmid; kaşları çülik, hırsından dudaklarını kemiriyor, dişleri arasından ılık gibi bazı anlaşılmiiz sözlei #irfediyordu, Sen ha. Onbeş dakika sonra Hüber Gran odasında, yata- ğındaydı. Hafif bir nöbet ©“iiriyor, bazan dalıp, ba- bazan açılırordu Dostu Flip bışucundaydı. İki #iirt böyle geçtikten sonrü iris kendine güle: bildi. Hayli kan küvbetiifi İvin riugi büsbütün solgun göpünüyordu. Arkadaşile “lçak seda ile konuşmağa başladı; düellonun w»bebinj izah etti, * — Devamı var —