a Ar A SERVETİFÜNÜUN Fo. r174— 430 Da A Z I 5 I Kimyager Hakkı Halid merhum İki ay evvel çok eski bir arkadaş daha kaybettim. O da Darbhanede önce kirmyagerlik ve sonra müdürlük etmiş olan Hakkı Haliddir. Hakkı Halid, baba dostum maliye veznedarı mere hum Halidin oğluydu. Hakkı o tarihte belki on sekiz yaşlarındaydı. Bir başka baba dostum daha vardı, o da Darbhane müdürü merhum Kâmil Efendiydi. Yaz- ları İstanbulun muhtelif köylerinde geçiren bu üç arkadaş kış olunca İstanbuldaki evlerine taşınırlar, birbirlerine daha yakın Komşu olurlardı. Bizim yazlık evimiz, Vaniköyünde akıotı üstünde bir yalıydı; veznedar Halid merhum Erenköyünde Kozyatağında 0- tururdu. Kâmil Efendi Cihangir- liydi ama bizim kışlık mahalle- miz olan Şehzadebaşında Ko- gacılardaki evimizi sık ziyaret ederdi; veznedar Halid dahi bize çok yakın komşuydu. Bir gece bizim evde baba dostlarım top- lanmışlardı. Darbhane müdürü Kâmil Efendi veznedar Halid'e söylüyordu : — Gel senin oğlanı Parise kimya tahsiline gönderelim, Ora- da iki sene kalsın, madeni kim- yayı öğrensin ve gelsin. Darbha- nede konturatosu bitmek üzere olan Darbhane kimyageri İran- sızın yanına mug&vin koyalım ve İransız gidince oğlunu onun ye- rine geçirelim. Dediğim tarihte Avrupaya git- mek ve gönderilmek hatıra en az ve zor gelen işlerdendi. Kâmil Efendi israr eyliyordu; ben de yardım ediyordum. Çünkü 1309 - 1893 senesine tasadüf eden o görüşmede ben Mektebi Mülkiyeden çıkalı yedi yıl olmuştu. 1890 da matbaayı kurmuş ve 1891 de Servetifünunu çıkar- mıştım. Hele 1891 de ilk Avrupa seyahati yapıp «Avrupada ne gördüm» adlı ve resimli seyahatna- memi çıkarmış olduğum için, Avfupaya yolculuk işle- rinde mütehassıs sayılıyordum. Onun için üç eski dost, yani babam, Divanı muhasabat âzasından Mehmed Halid, Hakkı merhumun babası Maliye veznedarı Halid, Darbhane müdürü Kâmi! Efendi istişarelerine beni de almışlardı. Nihayet karar verildi, Hakkı Paw rise gönderildi. O tarihte Pariste Böl gümrükçülerden İzmirli Agâh da vard, Ağâh Şervelifünun'un Paris muhabiriydi, Üç yıl sonra Hakkı kimyager olarak Paristen geldi. 1898 idi. Darbhaneye yerleşti, Bay Hakkı Halid merhum Yali şefkatli Ankara 15 Nisan fransız kimyagere muavin oldu, ve biraz sonra Darb- hane müdrü Kâmil Efendinin dediği gibi oraya baş kimyager tayla edildi, fransız gitti. 1898 de Kozyatar ğında bir yazlık köşk tuttuk; babam arkadaşı veznedar Halid'e, ben de Hakkıya komşu oldum. Ayni yazın 80- nunda sıhhi sebeblerden ve ava merakımdan dolayı bizim Koğacılardaki kışlık eve babamla beraber git- medim; Yeşilköyde kiraladığım bir ufak eve yerleş- tim, Hakkı Yeşilköyde yi Ayastefanos) u çok beğen- . Benim kiraladığım yere biti- gik bir evi tuttu, o da babasından ayrılıp geldi. Hakkıoın Yeğil- köye gelişi böylece kırk yıl ey- vel 1898 de olmuş ve bir ilüiliik oradan ayrılmamıştır. Sonra ben arsa aldım, o da arsa aldı. İki miz de köşkler yaptık ve wski Ayastetanosu dolduran İ“yütiten ecnebiler arasında yedi #ökir Türk arkadaş toplaştık. Bunlar- dan Maarif nazırı Gelenbevi Saidin geçen sene öbür dünye- ya göç edişini derin teessürle yazmıştım, bugün de sevgili Hakkının ebedi gaybubetini yaz- mak elim ve hazin vazifesi gene bana düştü. Bir Alman profe. sörünün sözünü gene tekrarlı- yacağını: «Çok yaşamak, hafıza yerinde olmak şartile tatlı şeydir, fakat arkadaşları birer birer kay- bedip dünyada yalnız kalmak, işin çok felâketli tarafıdır» Alman profesörünün bu sözünü her acı karşısında tekrarlarım. Hakkı Pariade iken garb mo- dernliğini çok güzel almış ve memlekete getirmişti; İyi bir kimyager olmuştu; sonra idareciliğini de Darbhane- de gösterdi. Yeşilköyün ileri gelen avcılarından ââ- yılırdı; sporları severdi; arkadaşlarına (bağlılığı samimiydi. Herkes onu özlerdi, genç yaşda Darbha- vede müdürü umumi olması ve muvaffakiyetler göstermesi de ayrıca kendisine itibar veriyordu. 1908 inkilâbında, hele 1909 yılı 31 Mart ir miütea- kib Ayastefanosun askeri ve siyaai hâdismisr« #a olması dolayısile, Hakkı Halid dahi İlepimizlü be- raber heyecan içinde yaşamıştı. Fakat sonra itti- hatçılaffa uzlaşamadı, Darbhaneden ayrıldı ve Hak- kı Halid, ölünciye kadar devlet işine girmedi. Bir refikasının İzmir civarındaki çift liğirie çekildi, orada çalıştı, sonra tekrar İştanbula Ayastefanosa döndü. Ticari ve sınai teşebbüsler için-