yz Şey. TEA 348 SERVETİFÜNUN No. 2174 e Güzel esrarengiz ve vahşi: DOROTY LAMOUR Johor sultanı genç yıldızla evlenmekten artık ümidi kesti. Böylece Holivud da kırk gün, kırk gece sürecek bir düğünden mahrum kal- mış oldu. Güzel, esrarengiz ve vahşi : Doroty Lamour! Onu büyle tarif ediyorlar. Stüdyo direktörlerinin keşfettiği bu harikulâde küçük, sun'i bir &alon gü- zelliğinin çok üstünde, başka ve daha manâlı bir cazibenin hususiyetlerili taşıyor. Doroty Lamour için, birçokları «tabiatin zaferi» diyorlar. Çünkü onun bakışında, gülüşünde, biraz güneş yanığı vü- Doroty Lamour cudünde, bu vücudün bol ve kıvrak hareketlerinde tecelli eden şuhluk ve güzellik, suni bir başkalık değil, fakat tabiatin vahşi ve baş döndürücü yhen- gidir. Bu âhenk meşhur Johor sultanının başını dön- dürmek içinde kâfi geldi. Beyaz perde üzerinde genç Doroty'ye aşık olan sultan, bir anda bu aşkın surhoşluğu ile o kadar şaşkına döndü ki, hiç düşünmeden ırlandalı karısını boşayıverdi. Koynunda artist resimleriyle uyuyan ilk mekteb çocukları gibi, muhteşem Johor sultanı da, geceleri rüyasında Doroty Lamour'u sayıklamağa başladı. Nihayet, kararını verdi. Doroty'le evlenmek kararını. Faket, ovakit egefle öğrendi ki, genç yıldır evlidir ve hatta mewuttur da. Johor sultanı, velhasıl Holivudun bu sehhar Kraliçesinden ümidini kesmiye mecbur oldu. Böylece, Holivud;da kırk gün, kırk gece sürecek bir düğünden mahrum kalmış oldu. Johor sultanı, küçük Doroty'nin hayranlarından biri. Fakat, düşünelim ki, yeryüzünde daha onun gibi, nekadar ümidsiz aşık vardır. Doroty'nin hay- ranları... Bunların İiepsi bir Johor sultanı değildir ama. gene kendi #üplürleritii. sultanıdırlar, Fakat, ne yapalım ki: Her horoz kendi çöplüğünde öter derler. Doroty Lamour “Fırtına, filminde