No, 2127—447 UYANIŞ 3 Acıklı Yıldönümlerinde Anış: Muvahhidle Ahmed Hikmet, Öleli Aradan 10 Yıl Geçti. -£ Biri Tiyatro, Biri Edebiyat Sahasında Birer Kıymet Olan Bu 2 Ta- nınmış San'atkârın Hayat Ve Ölüm Safhalarını Göz Önlne Getiriş.. > Aradan tam 10 sene geçti; 1927 senesi Mayisinin sonuna doğru, biribiri arkası sıra, iki tanınmış san'at- kâr ölmüştü: Ahmed Hikmetle Muvahhid....... Biri edebiyat sahasında, diğeri tiyatro sahasında tanınmış olan bu iki san'atkârdan, önce ölen Mu: vahhiddir. 17 Mayis 1927 Salı gününü takip eden gece, Büyük Adada Nizam caddesinde Seferoğlu köşkü civarındaki evinde gözlerini hayata kapamış ve 19 Mayis Perşenbe günü de öğle vakti namazı Büyük Ada camiinde kılınarak, Ada mezarlığına gömülmüştür. Sabahleyin ailesi mensuplarının, anne- sinin ve zevcesinin feryatları arasında kaldırılan ta-- butu, kalabalık bir çemaatin elleri üstünde, Adanın üst kısmında, Tepeköyündeki mezarlığa çıkarılarak metfenine tevdi edilirken, bu cenaze merasimine adalar polis ve zabitsi belediye merkezleri mürette- batından birer takımla hemen bütün Ada erkân ve memurini gelmişlerdir. Cenaze merasiminde ezcümle Hacı Bekir zade Ali Muhiddin, temaşa müelliflerin- den İbn-ür-Refik Ahmed Nuri, şair Halid Fabri, milli sahne müdürü Şadi, esbak maarif müsteşarı Said, Dülbentei Muhiddin zade Selâhaddin, Darülbedayi kâtibi Şükrü, Adalar kaymakamı Mehmed Ali, bele- diye müdürü Ali .Yaver hazırdılar. O sırada Darülbedayi hey'etl turnedeydi. Hey'etle birlikte İzmirde bulunan Estuğrul Muhsin, çektiği telgrafta «Sevgili Muvahhidin ölümü beni şemşek gibi yaktı. Aramızdan çok iyi bir arkadaş ve tiyat- Tromuzdan pek yüksek bir san'atkâr eksildi. Zaten efradı az olan Türk tiyatro silesinden bir evlât da- ha yokluğa karıştı. Kendi kendimi mi, yoksan ailesi- ni mi taziye edeyim $ Bilmiyorum. Bir uzvunu daha kaybetmiş bir alil gibiyim» demiştir. Ve İzmirde bulunan Darülbedayi san'atkârları, Muvahhidin ölü- müne muttali oldukları günün ekşamı, verilecek temsili icra etmemişler ve bu suretle teessürlerini İz- har etmişlerdir. Onların «Sevgili Muvahhidin ölümü, Türk tiyatro san'atinde kapatılmaz bir boşluk bı- rakmıştır. Darülbedayi ailesi efradından en kıymet lişinin kaybolmasile her kesten ziyade mükedderiz. pe ziyaına olduğu kadar &on dakikasında baş unda bulunamadığımıza da yaniyoruz şeklinde, ösereürlerin! ifade etmişlerdir, Müteverrim olan ve hayli müddet bu hastalığı çeken Muvahhld, bilhassa ölümünden evvelki kış mevsiminde yorgun düşmüş, baharla beraber Büyük Adada istirahate çekilmiş, tedavi altına alınmiştır. Bu sebeple gerek kendisi, gerek zevcesi, «Dartilbedayi» in İzmir tarnesine iştirak edememişlerdir. Muvahhid, meşrutiyetin ilânı sıralarında temaşa hayatına girmiş ve ilk defa «Burhaneddin hey'eti temsiliyesi» arasında Fransız ediblerinden Hanri Bernştaynin <« Hırsız » piyesindeki gene rolünü muvaffakıyetli ve ümid verici bir şekilde oynamıştır. Muvahhid, «Burhaneddin hey'eti temsiliyeşi» nden ayrıldıktan sonra, «Donanma cemiyeti» nin teşkil et- tiği sahnede çalışmış, operatör Cemil Paşanın şehre minliği zamanında « Darülbedayi »fin tesisi üzerine bu dam <inda toplanan san'atkârlar içinde mevki verilmiştir. Ölümü tarihinden 10 seneye yakın bir zaman ev- velindenberi de memleket tiyatro hayatında tanin- mış bir aktör olarak devamlı faaliyet gösteriyordu. Mesleğinin yorucu ve yıpratıcı icaplarına kendisini pek kapıp koyvermiş olan Muvahhidin zayıf bünye- si, uykusuzluğa ve fazla yorgunluğa tahammül ede- memekdeydi. Bu hayat, kendini şifa bulmaz bir su- rette yatağa düşürüp, götürmüştür. Muvahhid, sahneye gerektemsil, gerek Farnazca- dan eser nakli suretlerile hizmet etmiştir. Ayni za- manda sahnenin kadın san'atkârlarından Bedia da temaşu hayatına Muvahhidle evlendikten sonra v6 O- nun delâlet ve ibramile intisab ederek, şöhret ka- zanmıştır. Sina adlı bir çocukları vardır. EB Ondan sonra ölen Ahmed Hikmet, 19 Mayis Perşenbe gününü takip eden gece - Muvahhidin gö- müldüğü günü takip edep gece - saat 24 raddele- rinde, Şişlide Afitab sokağındaki evinde, 8ön nefesi- ni vermiştir. 21 Mayis Cumartesi günüde, lili 10 geçe, tabutu evinden çıkarılarak Afitab sokağı, Şişli tramvay caddesi, Teşvikiye caddesi yolile Teşvikiye camiine getirilmiş, cenaze namazi orada kılınmıj, - Dahiliye vekâletinden alınan müsaadeyle - Maçka- da Şeyhler mezarlığında, - vasiyeti mucibince - kendisinden 4 sene evvel merhüm olan zevcesi Süadın kabri yanında toprağa bırakılmıştır. Tabut, Darülfünun talebesinin elleri üstünde ta- şınmış, Edebiyat fakültesinden, Türk ocağından, İs- tanbul Erkek lisesinden gönderilen çelenkler alayın önünde götürülmüş ve iki tarafında, bahriye, berri- ye, polis, candarma, zabitai belediye müfrezeleri yürümüşlerdir. En büyük şairimiz Abdülhak Hâmid başda olmak üzere, hariciye murahhası Nuaret, mülga âyan reisi — Sonu İ4üncü sayıfada —