26 Kasım 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 8

Okul DPOT Beden eğitiminin bir kolu olan sporun, okulda, hele ilk ve orta okullarda yeri yoktur, Spor, en a2 onsekiz yaşını bitirmiş olan ve vücudlerini bu türlü çalışmıya hazırlamış bulunanların atılacakları iştir. Spor yapacak kimse: evvelâ beden eğitiminin ilk iki kolu bulunan oyun ve cimnastikle vücudünü bu gibi faaliyetlere karşı duracak şekle sokmak, kal ve boi- gerlerini kazanmak, bundan sonra sper denilen mücade- leci beden hareketlerine başlamak mecburiyetlndedir. Temelsiz olarak spor yapıcıya kalkan kimse, bir, iki adımdan sonra duraklar. Bu da pek tabidir. Çünkü ne adaleleri, ne kalbi, ne ciğerleri velhasıl hiç bir şeyi bu çetin bşreketlere ve birdenbire zorluklar arzeden vücud çalışmalarına alışmamıştır. Alışılmadığı için taap derecesine varan çalışma vücudde aksülümellerin husulüne sebeb olacaktır. Bu ise, ilk hızla birçok şöhret kazanan genç sporcu- nun adını bir iki anmadan sonra, bir köşeye etip, silecek ve unutturacaktır. Bunun İyindir kl, üzerinde durulan ve daimi #ü- rette yazılan, söylenen beğen eğitiminin üç İiasamar- Bından evvelâ bir, sonra Iki va nihayet ürçlincii basi mağına yükselmek lâzımdır. Bu yükseliş #ümüli bir çıkıştır. Bu çıkışta dönmek yek, ilerlemek vardır. Bu ilerleme son hadde kadar uzayıp gider. Bu gidiş, sahibine birçok muvafiakiyetlerle birlikte vücud gü- zelliği, sıhhat, neş'e kazandırır. Kazanmük istiyen ve daima buna koşan gençler, evvelâ beden eğitiminin iki kolunda çalışarak, sağlam bir yapı kaşsanmalı, sonya spor faslına geçmeli ve esaslı 6 z SERVETİFÜNUN a Ma. uyg —dl6 Dalgalar Yosun tutmuş taşlarda bu kırılan dalgalar Bir serinlik serpiyor yanan solgun yüzüme, Yıllardır kalbim gibi bu hıçkıran dalgalar Sarışın hayalini doldurur gündüzüme... * Bembeyaz köpükleri anne sözleri gibi: Bütün bir tesellidir yamk duygulanma. Sevgilimin o süzgün yeşil gözleri gibi Bir çılgınlık getirir sönük arzularıma. Ruşeni Unan Gün Batışı Korular, ormanlar, sular tutuştu; Vadiler, ovalar dağlat yanıyor. Köy.. vadi içinde çırpınan kuştu, Kanadı kırılmış gönlü kanıyor... Bir kral tahtından, işte, iniyor, Başında son kalan tacı alındı. Korkudan ormana, işte, siniyor: Bir kral tahtından şimdi iniyor... Rıza Vural bir sporcn olmalı, bütün ruhi diğer vasıflarını da vücudüne benzetmeli, aportmeu dediğimiz kimsenin tam kendisi olmalıdır. Bugün bizde olduğu gibi, bütün diğer uluslarda da beden eğitimi esaslı olarak ele alınan ve üzerinde durulan işler sırasındadır. Çelikleşmek istiyen uluslar, bütün dikkatlerini bu yöne vermişlerdir. İşte Rusya, İtalya, Almanya... Burada beden terbiyesi yemek, içmek kadar İtalik ondan çok, daha çok kıymettedir. Gençler övüelâ güzel bir vücud, sağlam bir bünye, bununla beraber karakter dediğimiz kelimenin tam kendisini kazan- mıya ve bu varlığile ulusuna destek olmıya çalışıyorlar. Bütün bunların tahakkuku, bu işlerin çocukla be- raber ilerlemesile kabil olduğunu ileri süren ve bn iddiada yürüyen uluslar, bu işlerle çocuklarını do- ğumdan itibaren meşgul ediyorlar, ta lise dediğimiz okul hayatının sonuna kadar, — bu zamanda çocuk onsekiz yaşına gelmiştir. — Bundan sonra, yüksek tahsil çağına giren çocuk heriçteki klüblerden birine veya kendi klüblerine girme gücünü kendinde bulu- yor ki, bu zamaudan itibaren sporun asıl kendisini yapmıya başlıyor ve sporcu oluyor. Bu şekilde hasırlanan bir vücnd, yapacağı &porlar- dan müteessir değil, müstefid olur. Ve bu istifade, çalıştığı sahadaki muvsffakiyetini arttırır. Ru muvaf- takiyet ise, aid olduğu klübün de yükselmesine sebeb olur. Bunun içindir ki: meme çağındaki çocuklardan itibaren, ta lise dediğimiz okulun son sınıfına kadar gocuklarımızı beden eğitimi ile slı, bu- nunla onlara istenilen vasıfları kesumdırmalı, bundan sonra gençlerimizi, bu faaliyetleri tamamlayıcı çalışma ocağı olan klüblerin eline bırakmalıdır. Klüb, şu veya bu ihtirasın peşinde koşan yer de- gil, kendine bağlı olanların her yönden yükselmesine çalışan cak olmalı, bu ocakta her şey Ââzalar ve on- ların #rlileşileri ve yükselmeleri için olmalıdır. Fuad Pura