lü SERVETİFÜNUN Yazan: Henrik İbsen Çeviren : Mahmud Şerif ALLMERS Sahi mi f FARELİ KADIN Evet, karşıda, adalardaydım, ( tuhaf bir sesle gü- lerek ) Beni oraya bunun için yollsmadılar mı $ Ama kendilerine pahalıya maloldu, Ne yapalım başka çe- re yoktu, Hapı yuttular. (başımı sallıyarak Eyolfe bakar ) vet, hapı ynttular, EYOLF ( Biraz mahçup ve sanki gayri ihtiyari bir tarzda ) Neden * FARELİ KADIN Nasıl neden * EYOLF Evet, neden öyle oldut PARELİ KADIN © yaparsınız? GSıçanların yüzünden yiyecek ieieri kalmamıştı ki. RİTA Of, zavallı adamlar! Okadar çok mu fare vardı f FARELİ KADIN Ne diyorsunuz. Her tarafta kaynaşıyordu. ( deruni bir hazla gülerek ) Bütün gece tıkırtıları işitiliyordu. Süt kaplarına dalıyorlar, sağda, solda her tarafta ne bulurlarsa kemiriyorlar, sofalarda koşuşuyorlardı. EYOLF ( Yavşça Astaya ) Hala, bir daha hiç o tarafa gitmiyeceğim. FARELİ KADIN Bunun üzerine biz gittik, Ben ve birisi daha, Ve onların hepsini yakaladık. Zavallı küçükler! Bakınız ikimiz hepsinin hakkından geldik. (Bir çığlık kopararak ) Baba! Bak, bak! RİTA Eyoli, ne oluyorsun? ALLMERS Ne vart EYOLF ( Parmağile yöstererek ) Çantada birşey var. Kımıldanıyor. RİTA Aman Ailahım, ne iğrenç şey! Çıkar şunu Alfred. FARELİ KADIN ( Gülümstyerek ) Sevgili Madamcığım, neye korkuyorsunuz! Bu da Allahın yarattığı küçük bir mahlük. ALLMERS Nedir oradaki * FARELİ KADIN Ratanneau bu âcanım! ( çanlay: açar ) Haydi be- nim küçük sevgilim. Çık karanlıktan bakayım, ( Bir küçük siyah köpek başını çıkarır. Fareli kadın başını #alıyarak Eyolfe işaret eder. ) Gelin, gelin korkmayın. Benim yaralı askerim, ısırmaz. Gelin. Gelin canım. EYOLF p ( Hep Aslanın eteğini tutmakladır ). Hayır, cesaret edemiyorum. FARELİ KADIN Bakın; bakın ne tatlı, sevimli hali var değil mif EYOLF ( İnanmamış gibi, elile göstererek ) Bunun mu sevimli hali ver? FARELİ KADIN Tabii ya! EYOLF (Gözlerini köpekten ayırmadan, yavaş sesle ) Hiç bu kadar korkunç şey görmemiştim. FARELİ KADIN ( Çanliayı kapatarak ) Eh, alışırsınız, slaşırsınız, EYOLF ( Gayri öhtiyari yaklaşır ve elini çanlanın üzerinde dolaşlırır ) Ama ne de olsa güzel birşey, güzel.. FARELİ KADIN ( İhiiyatla ) Fakat okadar yorgun, bitap ki ( Âllmeree bakarak Yı bu oyun bizi yorgunluktan harap ediyor, ALLMERS Hangi oyun ! FARELİ KADIN Fareleri çekmek, ALLMERS Yani köpeğiniz fareleri kendine çekmek san'atini mi biliyor * FARELİ KADIN (Tastik makamında başın sallıyarak ) Tamamile. Bu işde es ile ben beraber çalışıyoruz. Her şey tıkırında gidiyor. Ah! Bir gör- seniz! Evvelâ tasmasına bir ip takıyorum ve davul çalarak üç defa evin etrafını dolaştırıyorum. Fareler bunu duyunca dayanamıyorlar, deliklerden çıkıyor- lar, Ambarlardan fırlıyorlar, Allahın bu sevgili küçük mahlükları her taraftan koşuşuyorlar. EYOLF O vakit köpek onları boğazlıyor mu! FARELİ KADIN Amma da yaptınız ha! Ne münasibet. Biz onunla birlikte kayığa biniyoruz ve ötekiler küçüklü büyüklü bizi takip ediyorlar. EYOLF Peki sonra? FARELİ KADIN Sonra, biz sahilden uzaklaşıyoruz, Ben hem kürek çekiyor, hem davul çalıyorum. Ra€&nnea3u kayığın arkasından yüzüyor. ( gözleri parlar) Ve bütün bu kemirici mahlüklar daima uzaklara, çok uzaklara, guyun derinliklerine doğru bizi takip ediyorlar. Ne yapsınlar, gelmeğe mecburlar.