No. 2100—415 ASTA ( Soldaki masanın yakınına oturarak ) Gel buraya Eyolf, sana bir şey anlatacağım. EY (Ona doğru giderek ) Ne var hala” STA Biliyorsun ki ben, «Fareli kadın>ı gördüm. EYOLF Sahi, Fareli kadını gördün mü 1 Yok canım. Şe- ka söylüyorsun. ASTA Hayır, şaka etmiyorum. Onu dün gördüm. LF Nerede gördün ! ASTA Şehirden çıkarken yolda rastladım. ALLMERS Bir kere de ben, yukarıda, dağlarda ona tesadüf ettim. ” RİTA Divanın üzerine oturarak ) Belki biz de görürüz değil mi Eyolt9 EYOLF Ne tuhaf isim hala? Fareli kadın... ASTA Köylüler ona bu ismi takmışlar. Çünkü köyleri dolaşıp fareleri öldürüyormuş. ALLMERS Öyle ise ona Matmazel Garau demeli, EYOLF Garau mu 9 Bu bir kurt ismi değil mi? ALLMERS ( Başına hafifçe vurarak) Bunu da biliyor musun sen” EYOLF ( Düşünceli bir tavırla) Belki geceleri Garau kurdu olur. Ne dersin baba 9 ALLMERS Zannetmem. Haydi sen bahçeye çık ta biraz oyna, YOLF Bir kitap alsam daha iyi olmaz mı ALLMERS Hayır. Artık kitabı bırak. Biraz sahile git te öbür çocuklarla oyna, EYOLF ( Çekingen bir tamrla) Hayır baba. Bugün çocuklarla oynamak istemi- rum. ALLMERİ EYOLF Çünkü, üstümde bu yeni elbiseler var. ALLMERS Yani.. senin elbisenle slay mı ederler Neden * EYOLF (Gene sıkılgan ) Hayır. Alaya cesaret edemezler. Çünkü döverim. ALLMERS Peki, öyleyse 1. UYANIŞ 411 EYOLF Onlar fena çocuklar baba. Sonra bana ; Sen asker olamazsın, diyorlar. ALLMERS ( Hiddetini saptederek ) Niçin böyle söylüyorlar * EYOLF Tabii beni kıskanıyorlar da ondan. O zavallılar, hepsi fakir, yalınayak yürüyorlar. LLMERS ( Mustarip, yavaş sesle ) Of, Rita! Bütün bunlar beni okadar üzüyor ki! RİTA ( Kalkar ve onu teskine çalışır ) Alfred! ALLMERS ( Tehditkâr bir eda ile) Ama bir gün o çocuklara burada kimin hekim olduğunu öğreteceğim. ASTA ( Dışarıya kulak kabartır ) Kapı vuruluyor, EYOLF Her halde Borghelm dir, RİTA Giriniz ! ( Fareli kadın, soldaki kapıdan yavaşça girer. Zayıf ve küçük yapılı, gri saçlı fakat yertet bakışlı bir dAti- yar kadındır. Üstünde oski bir elbise, siyah bir pele- rin vardır. Bir elinde büyük bir kırmızı gemeiyo, öbür elinde de siyah çanta taşımakladır ) EYOLF (Astamın eteğine yapışır, yavaşça ) Hala ! İşte o! FARELİ KADIN ( Kapının eşiğinde iğilerek) Madamlar, Mösyöler. Evinizde şu her tarafı kemi- ren mahlüklardan yok mu acaba? LUMERS Bizde mi? Zannetmem. FARELİ KADIN Yani, eğer varsa, onlardan sizi derhal kurtarmak isterdim. RİTA Evet, evet biliyoruz. Fakat bizim evde fare yok. FARELİ KADIN Yazık. Bir daha buradan kim bilir ne vakit ge- çeceğim, Aman Allahım! Nekadar da yorulmuşum ! ALLMERS b (Bir sandalye göstererek) Evet, öyle gözüküyorsunuz. FARELİ KADIN Doğrusunu isterseniz, herkesin nefret ettiği bu küçük hayvanların imdadına koşmaktan hiç yorni- mamalı. Fakat ne de olsa insan harap oluyor. RİTA Biraz oturup dinlenmek istemez misiniz? FARELİ KADIN Çok Tüyekkiür öderim. Reddetmem (kapı ile divan arasındaki biir eskrmleğe oturur, ) Dün gene bütün ge- ce çalıştım. — Bitene era