— 454 SERVETİFÜNUN No.1077—412 Tedhik: Bütün dünya edebiyatı gibi Fransız edebiyatı da nazımla başlar. Şimalde Truver, cenupta Trubador diye isimlenen Epope şairleri ilk Fransız destanları- xı ortaya koydular. En büyük destanlerı Rölân adlı Fransız kahramanının Şaslmana karşı muzafferiyetin- den bahseden «Şanson dö Rölan» isimli Epopeleridir. Onikinci asırda Epopeler yüksek halka kâfi zevki vermedi ve muazzam kiymetini yavaş yavaş ayi meye başladı. Ruhlar, üzerinde durulacak eserler ii” tedi. Ve roman cereyanı ortaya çıktı, O zamanın ii tün isteklerini benliğinde toplıyan «Okasun ve Niko- let» isminde iki büyük eser tam şöhretini yaptı. Tarih roman tarzına elzem bir mevzu membm halini aldıktan gonra tarihçiler kuvvetli kalemler kul- lanmağa mecbur kaldılar, İki büyük tarih olan «Har- donel ve Juvarnil» dünya tarihine bağlı iki mühim kol oldu. Zaman geçtikçe Epope, roman ve tarihten ibaret üç janr birleşerek, ayrı ayn hislerle çarpan hür ve kalıpsız edebiyat tiyatroyu doğurdu. İlk tiyatro cereyanları iki nevi mevzu etrafına ayrıldı: A) Ahlâki mevzular. B) Ahlâki ve hatti mevzular. Bu iki branşı tiyatroya ilk olütak «.Ailein faciası ve Maryani» kazandırdı. Onaltıncı asırda «Ekol pleyart»> ismile edebi bir ailenin kurulduğu görülür. Bu yuvayı Dübel, Veransa ile beş arkadaşı teşkil ediyorlardı, Bunlar Lâtin şairi Virjisin tesirinde kalarak Fransız lisanını Lâfin keli- melerile zayıflattılar. «Letr dü Periye» adlı mühim bir eser veren La Brüyer Fransız dilini ıslah etti. Renye, La Brüyer'in tesirinde olmakla beraber La Brüyer ve Renye klâsizmin ilk çerçivesini çizdiler. Henüz başlanılmış klâsizmin hakiki yapıcısı Kor- neyle Rasin ve Molyer olgun varlıklarile tahtlarına oturdular. Korney, Lö Sid, Horas ve diğer ölmez eserlerile trajedinin son merbalesine etiniş ve yerleşmiştir. Rasin; <İfijeni, Andromak, Mitridat» la hâlâ bü- tün kuvvetile yaşıyan şöhretini kurdu. Korney, tiyatrodaki kahramanlara ilâhi bir ruh, ilâhi bir şekil vermiş onları fevkalbeşer bir merha- leye çıkarmıştır. Rasinin eserlerindeki bütün şahıslar hakiki ve ta- bii ruhlu insanlardır. Komedilerinde cemiyetin çirkinliklerini en derin ve erişilmez bit san'atle işliyerek halka gösteren Mol- yer klâsik komedinin yaratıcışıdır. Bünyelerine edebiyat harici ve geçici unsurlar karışmıyan Korneyin, Rasinin, Molyerin eserleri son devre kadar ya şadı ve yaşıyor. r Üz deha Ve Tiyatro Sonra, bütün felsefesi ve canlılığı ile romantik klâsikleri veren İngilizlerin Şekspirini görüyoruz. Şekapir hayatının dörtte dördünü tiyatroya vermiştir. Ve bugünkü dünya tiyatrosu büyüklüğünün “dörtte üçünü Şekspire boreludur. Eserlerindeki bütün kıy- met, teknik ve san'ate tam mânâsile malik olması- dır. Bütün muazzam havesile ve ilk günkü ruhile, hattâ daha büyüklükle bugün sahnede dik duran bu eserler yarın da, öbür gün de ayni gururu, asaleti bütün zenginiiğile muhafaza edecektir.. Kiâsiklerden sonra halka ahlâki ders veren Fabi - hikâye - şairi Lafonteni görürüz... 17 nci asır Fransaya Buvaloyı verdi. Buvalo iyi gören münekkit ve hakikati gösteren veya göstermek istiyen bir şairdir. «Satir» ve «Lar Poetik» galeyan eden varlığıdır. Buvalodan sonra cemiyetletin zayıf taraflarile alay eden La Roşlüko ve onun tesirinde kalan, en mü- him eseri olan «Les Caractörese olan La Brüyer, sonra Fenelon ve mantığa dayanarak «Mektuplar» adlı mühim bir eser ve bu tarzda yazılar veren Madam dö Sivinyeyi görüyoruz. On sekizinci asırda başta romantiğiu asıl kurucusu Jan Jak Rusoyu; Konfçyusu, Emil, Kontramoayal ile, Monteşkıyoyu da Letr dö Parş ve «İtalyanın azemet ve hezimeti» ile buluruz. Ön dokuzuncu asırda Madam do Stal ve Şatob- riyan romantizmi kuvvetleştirdiler. Ve sonlara doğru Fransada, iki cereyan görüldü: GIâp mecmuası etra- tında toplananlar ki, bunlar A) tandans objektif- leri teşkil ediyorlardı. BR) La müa Fransez etrafında toplananlardır ki, bunlar tandana Sübjektiflerdir. Glöp etrafında birleşenler hakikatle uğraşan file- zof âlim Benjamen, Standal, Barkoni felsefi ve ilmi eserle vücude getirmişlerdir. La müsü teşkil edenler Göte ve Şillerin tesirindedirler, En büyükleri Alfret dö Müe, Alfons dö Lamartin ve Viktor Hügodur. Viktor Hügo dahi bir şair olmakla beraber haki- ki bir edip ve edebiyatçıdır. Her janr üzerinde uzun uzun emek vermiş, uğraşmışdır. Hügonun asırndan taşan şöhretin mühim kısmını tiyatroya sarfettiği hal- de eski, boş ve köhne görünen yalnız tiyatro tara- fıdır. Fakat, Hügonun Marion Delorme, Hernani ve Ruy Blas adlı üç manzum tiyatro eseri zamanının «Şiir tiyatrosunu» teşkil eder. Hiç şüphe yok ki, bu eserler kıymetli bir Pitoresk ve şiir taşırlar. Garp edebiyat ve tiyatro edebiyatının bu büyük kurucu ve yapıcıları dünya san'atinin başlıca sahip- leridir... Cahid Saffet