162 Boğazlar Munhedesinin İmzası Vesilesile: — mama YENİ Büyük zaferden beri medeniyet dünyasında her gün dev adımlerile yürüyen yurdumuzda yüksek bir re- jimin gönülleri sevinç, sevgi ve dev- rime iman dolu yurtdaşları için ne büyük gün! Artık evimizde tam bir Bilhassa bu cihettendir ki, yarın herhangi emniyetle yaşıyabileceğiz . bir tehlike zamanında düşman ge- mileri için açık bir kapı olan Ça- nakkaleyi kapamakla bu mes'ut ne- ticeyi elde ettiğimize nekadar sevin- sek yeri var. Fakat diğer cihetten şunu da iftiharla kaydedelim: Mon- treux de kazanılan bu zaferle hakiki sulhun da temelini atmış oluyoruz. SERVETİFÜNUN Çünkü bu suretle Balkanlar muhte- mel bir harbin ateş sahası olmak- tan kurtulduğu gibi Avrupada da böyle bir felâketin vukuuna yüzde seksen bir set çekilmiş demektir. Boğazları kapamakla milli toprakla. nda her türlü taarruzdan uzak ya- şamak vasıtasını yüzde yüz tahak- kuk ettiren Türk milleti için bundan böyle dünya sulhuna doğrudan doğ- ruya hizmet edebilmek imkânı da elde edilmiş oluyor ki bu da, tam manasile bizim için büyük bir zevk ve şeref teşkil edecektir. Şimdi büyük harp yıllarında Çanakkalede vatan için canlarını Kamutay, Montrö Muahedesini Jtifakla Task EL Kamutay, 31 Temmuz Cuma günü saat 14de Abdülhalık Rendanın başkanlığı altında açılan 2 inci fevkalâde toplantı celsesinde, Montrö muahedesini ittifakla tasdik etmiştir. Bu celsede, ilk olarak Montrö muahedesinin tasdikine dair olsu kanun projesi okunmuş, sonra dış işleri Bakanı Dr, Tevfik Rüştü Aras izahat vermiştir. Bu aradaki sözlerinden bir parçası, orta sahifelerdeki reğmin kenarındadır. Tevfik Rüştü Arastan sonra, saylavlardan sirasıyle Mazhar Müfit Kansu, Ziya Gevher Etili, Refik İnce, İbrahim Demiralay, Rasih Kap- lan ve Nâzım Poroy, Hüsnü Kitapçı, Muhittin Baha Pars, Berç Türker, Aka Gündüz, Şeref Aykut, Benal Ar man, Cavit Ural, general Şefik 'Türgan, Nakiye Elgün, Turgut a Yahya Galip Kargı, Mehmeğ Emin Yurdakul söz söylemişlerdir Başbakan İsmet İnönü de bir söylev vererek, ezetimle şöyle demiştir: — Arkadaşlar, yeni Boğazlar mukavelesi, Türkiyenin emaüiyetini ve hâkimiyetini milletler arasında teyit eden güzel bir vesikadır. Dr, Aras, bu vesika ile yalnız Türkiyenin emniyeti için güzel bir hizmet ifa et mekle kalmadı, beynelmilel ve davasının da yorulmaz bir yolcusu olduğunu bir kere daha isbat Arkadaşlar, yeni Boğazlar ilkeli ile memnun olduğumuz diğer bir cihet de Türkiyeye, Türkiye siyasetine, milletler arasında gösterilen yüksek itimattır u fevkalâde toplantıda, Kamutay başkanlığının reisliğinde bir heyetin, Boğazlar mes'elesinin iyi şekilde hallinden dolayı Atatürke Kamutayın minnet ve şükranlarını bildirmesi, 7 kişilik başka bir hey- etin de Ankara, İstanbul ve Çanakkale çehlitliklerine, Sakarya ırmağına, İnönü ve Dumlupınar anıtlarına çelenk koyması, Boğazlar mukavele- namesinin ktasdiki dolayısile yurdun oruyucusu kahraman orduya Kamutayıu derin sevgi ve selâmlarımın sunulması, Boğezlar hakkında geçen müzakerelerin birer broşür halinde bastırılarak köylere varıncıya kadar dağıtılması kararlaştırılmıştır. No. 2085—400 Büyükada, 21-V11-9036 m ZAFERİMİZ feda eden ulu kahramanların ruhları kim bilir ne derin bir sevinç içinde- dir. Bomboş tabyaların üstünde esen rüzgârlar artık ağlamasın! Türk askeri gene o kıyılara sahip oldu. Türk topları gene ufuktan görüne- cek en küçük bir düşman gölgesine karşı ağızlarını dikmiştir. Bir taraftan yapılacak yeni istihkâmlar da Çanak- kaleyi pek yakında dünyanın en çetin bir kalesi haline koyacaktır. Vaktile beş büyük harp yılı zarfında teslim olmıyan Çanakkaleyi bundan sonra da hiç bir kuvvet düşüremi- yeceği gibi hiç bir muhtemel düş- man da böyle bir tasavvur besliye- miyecektir. İşte güzel yurdumuzda bugün O ciğerlerimize (Odoya doya içirdiğimiz sulh havası bu geniş emniyetten doğuyor. Ne mutlu bize! Bütün zaferlerimiz gibi bu son yüce zaler de Türkün büyük kurtarıcısının yarattığı parlak tarih güneşlerinden biridir. “Çanakkale kahramanı gene ulusuna o hediyeyi sunuyor. Kalbi- miz şükranla ve gözlerimiz sevinç yaşlarile dolu olarak önun yüksek var- lığı önünde iğilirken bütün dünyaya Türklüğün ne yekpare, ne yıkılmaz bir kale olduğunu bir daha göster: miş oluyoruz. Atatürk sevgisi bütün yurttan taşıyor ve Çanakkalede Ya tana bekçi olan Türk askerleri uzak- tan hep onun sesini duyuyor ve güzel başını görüyorlar. Artık yolumuz her tehlikeden sıyrılmış, evimiz emniyet altına girmiştir. Bize yalnız büyük şefin irşadile medeniyet yolunda attığımız tekâmül adımlarını gittikçe sıklaştırmak ve çalışmak düşüyor. O yola da çoktan girmiş bu- lanuyoruz | Halid Fahri Ozansoy