6 Ağustos 1936 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 18

great No. 2085—400 Kurabilirdi. Mamafih, Kingsley iri, yuvarlak gözlerini açınca tekrar sükünet ve itidalini bul- muş; Culya Sanderininin sesile alâkadar oluyor- muş gibi görünmüştü. Oyun bittiği vakit, 'Tatyana, güzel geçen suvareden dolayı Htel Kingsleye hararetle teşek- kür ediyordu. vi İzahat çok kısa olmuş; Pedr, inkâr etmişti. “Tatyana ile arasında vukuu muhtemel olan bir kavga ona gayri mümkün gibi görünüyor; bir çapkın tavırla gülüyordu : Meş'um ayna!.. Bir tiyatro locasında böyle bir tuzağa hiç ihtimal verilir mi? Eğer Tatyananın nazarlari bu kadar nafiz ol- mamış olsaydi, bunun hakikaten bir hata, bir kabahat olduğunu kabul etmek lâzım gelemezdi. Esasen Kingsleyin hiç bir şeyden haberi ve şüp- hesi yoktu. Genç kadın, kocasını temin etmiş ve bunun üzerine Pedr, biraz sükünet bulmuştu. — Kusura bakma yavrum... onu güzel bulmuştum, diyordu. 'Tatyana, gülüyordu: — Ya ben? Kendisinden bu mesele hakkında izahat alın- masını pek gayri tabii gibi gören Pedr, şaş- kınlamıştı. Ne tatyana ve nede bir başkası o- nun hürriyetini tahdit için kendisinde hiç bir hak göremezdi. O, genç kadını arzu etmiş; ö- teki de onu takip etmişti. Binaenaleyh bundan daha tabii ne olabilirdi? Etel Kingsley ile ara- sında olan münasibet kendisini alâkadar etmezdi. Zira okadar ehemmiyetli işleri vardı ki, bu gibi şeylerle uğraşacak, meşgul olacak zamanı yoktu. Fakat birkaç gün evvel karısı bü Golosçekotun yolu üzerinde niçin bulunmuştu ? Kocasını ayna- dan gözetlemişti? Karısına hiddet göstermeden tenbihatta bu: lunduktan sonra, cebinden saatini çekmiş ve ken- disini beklediklerini söylemişti. Akşamleyin avdette, 'Tatyananın gözyaşlarını teskin için boynuna bir inci gerdanlık takınıştı, Çok neşeli olduğundan mütemadiyen konuşuyor gelecek bir davetlisi olmadığı için dansa biran evvel yetişmek maksadile yemeği çabuk bitirmek istiyor; Tatyanaya, meydana getirdiği eserlerden, muvaffakiyetlerinden bahsediyordu. Genç kadın, Pedr Glanorun artık kendisini sevmediği kanaatindeydi. Hattâ bütün varlığın- da aşklarına ait biriz dahi bulunmuyordu. Kıs- Ne yapayım, UYANIŞ 175 kanç değildi; bu gibi hallere karşıda kendisin” de bir infial duymuyordu. Onu niçin takip et- mişti? Niçin onun herdediğine boyun iğmişti? Şimdi kendisini büyük bir tehdit karşısında gö- rüyor tehlikenin pek belli olduğunu ve kendi- sini olduğu gibi Pedre terketmenin tabiata karşı büyük bir cürüm teşkil ettiğini zannediyordu. Bununla beraber, vicdanını tamamen temiz ve sakin gösteren arkadaşının hissizliğine mukabil rolünde oynamağa devam edecekti. Acaba Pedr, bu korkünç Golosçekof veyahut Kleagl tarafın- dan gelen emirlere itsat edecek midi? Herkese mücrim olduğunu itiraf eden Halef Beyle bir anlaşması var mıydı? Bütün esrar, ilk günde olduğu gibi, gene gizli ve nüfuz edilmez bir halde kalmıştı. EHtelden Tatyanaya gelen davetler günden güne fazlalaşmaktaydı. Madam Kingsley, çok malâmatlı ve nadir sayılan kadınlardandı, bedii şeylere karşı heyecanı ve alâkası hudutşuzdu. Amerika edebiyat ve san'ati için, her yıl, ken- di reisliği altında mükâfat dağıttırırdı. Avrupa dan Nevyorka gelen bütün musikişinaslar Kin- gsleylerin villâsının büyük salonunda kendile- rini bekliyen ve alkışlıyan meraklı bir halk ta- bakası bulurlardı. Etelin ailesi kocasına nisbetle çok eski ve çok yüksekti. EHdvar C. Parker isminde yüksek bir adam olan büyük babası, zamanında Jon Bloir ve E. Docla beraber Pansilvanya ile Ni- ya - Jerseyden geçen Varen demiryolunu yapmış ve az bir zaman zarlında büyük bir kâr temin ettikten sonra bu hattı Delamar - Sakavna - Ves- tern kumpanyasına terketmişti. Babası ise, ha- yatının ekseri zamanlarını İngilterenin bir köşe. sinde geçirirdi; Metropoliten “Öperadaki locada Parkerlerin bir mirasıydı. Bununla beraber Hte- lin sürdüğü hayat için ihtiyacı olduğu para ko- cası Harold Kingsley tarafından temin olunu- yordu. Çüttkü Parkerlerden kalan mirası birçok varisler tarafından paylaşmışlardı. Harold Kingsleyin Nevyorktaki vaziyeti çok garipti. Çünkü kimse onun meşguliyetini anlı- yamaz, bütün işleri hakkında kat'i malümat edi- nemezdi. Meselâ bazan, bir gurup içinde, bazan başka bir gurupta, bazanda hiç umulmadık bir yerde bulunur; kazançlı olduğu zaman onun pek aceleci olduğu görülürdü. Son zamanlarda birçok gürültülere sebep olan Glanorla beraber çalış- ması herkesin ağzında dolaşıyor ve bilhassa et- rafı esrarla dolu olan bu yeni adamla çalışması Wall Streeti bir haylı endişeye düşürüyordu. — Bitmedi — d