No. 2085—400 Rahatsızlık için. Bir kimsenin rahatsız olup olmadığı nasıl belli olur, rahatsızlığın - bu rahatsızlık, hastalık mânâsına- dır!- evet, rahatsızlığın ârâzı nedir Her hangi bir doktorun tıbbi müsahabesi kılıklı yapılan başlangıçtan, bunun o kabil bir yazı olâcağı sanılabilir; fakat, okumağa devam ederseniz, göre- teksiniz, ki bu öyle bir şey olmaktan başka bir şeydir! Her hangi bir doktorun tıbbi müsahabesi değil; bununla beraber, tıpla alâkası var. Yazan, doktor değilse de, rahatsız olan bir kimse! Her kimse! Farz- &diniz, ki benim! Bahsi az, çok dallandırıp budaklandırmadan, bu- rada şu rahatsızlık bahsi üzerinde durmak yerinde! Bence böyle! Rahatsızlık, ne olabilir ? Neler olmaz ki! Bunların sadece adlarını sıralamak, kim bilir, kaç sütun dolusu ve kaç satır yazı ortaya koyucu neticeye vardırır 1! Bu husuğun mütehassısı geçinerek, şimdi bu yolda adlar sıralamak, vazgeçilebilir bir külfete katlanmaktır, ..... gene bence böyle! Dolayı- gile, asıl bahis mevzuu olarak geçtiğim bir taneşini Rotediyorum : Yaz nezlesi! Bu sütunda evvelki hafta çıkan yazının «< Yaz nezlesi için..» serlâvhasını taşıdığını - tabii o yazıyı okudunuzsa - hatırlıyabilirsiniz. Kısa bir ara verişle syni mevzua dönüşümün sebebini, biraz sonra anlıya- ânksınız; burada yalnız, şu yaz nezlesi denilen şeyin, bence bu güzel mevsimde « müz'iç > sıfatına en çok «hakkazanan » bir şey oldağunu tekrarlıyorum, O sütunda daha etraflı yazdığıma göre, burada bukadar eter! Bir kimse şu yaz nezlesine tutuldu,.. bu nasıl belli olur, ârâzı nedir f. Rahatsızlığa uğrıyanın çek- #iğini, hattâ doktordan ziyade, kendi bilir; ârâzı mü- şahede ve tıp lisanile izah, doktora kalsın. Hasta ve doktor hariç, başkaları, falan veya filan kimsenin böyle bir rahatsızlığa uğradığına nasıl inanabilirler? Onlarca bu nasıl belli olur, onlarca bunun ârâzi ne- dir! Başkaları ? Bahsimde, bunlar hüsnüniyetten mah- Tum ve suitefsire meyyal «birtakım »...... kimseler- dir. Aralarında şöyle fraıldaşırlar: — Rahatsız mı Hastamı1 Yorgan, döşek yatmı- yormuş galiba! Yatmak şöyle dursun, falan ve filan yerde görmüşler kendisini! Fisıltardan sonra homurtular : — Hattâ v.s. Hülâsa, bu gibi kimseler için rahatsız oluşun de- lili, mutlaka şu iki şey altında ve üzetinde yetıştır * I - Yorgan; II - Döşek! Ben, kendi hesabıma, bu kabil kısır düşümüşlüw / Sevmek.. Sevmek... Boş bahçelerde Kurulacak takları. Gözlerimiz hep yerde Arıyor yaprakları. A Ağaçlarda rüzgarlar, Kâh söylenir, kâh durur; Kuşlar durmadan ağlar: Muazzam kalır Fağfur. Cahid Saffet N, # Gelecek Sayılarda: Lilyan Diyts “UYANIŞ, ın İsmini Değiştirdi! İstanbulu Ziyaret Eden Alman Yıldızla Ente- resan Bir Mülâkat Yazısı Yazan : MEHMED SELİM Bundan Başka: Fuad Puranın spora dair bir makalesi - Cahid İrenin Oskar Vaeyldden çevirdiği bir hikâye - Bürhan Arpadın nesirleri - Gavsi Halid Ozansoyun, Enver Nacinin hikâyeleri - Halid Fahri Ozansoyun, Muazzez Kaptanoğlu- nun, Mehmed Selimin, Mehmed Hulüsi Dos. doğrunun, Cahid Saffetin, A. Sırrı Uzellinin şiirleri bulanık duyüşlu mahlüklerın fırsat kollayış yollu dedikodularına, meselâ bir yaz nezleşinden daha az- ehemmiyet veririm. Bu sözü, sözün gelişi böyle söy- lüyorum. Yoksan hiç ehemmiyet vermediğim yolunda göz, aslına daha uygundur.Yahut da... Yahut ân hareket isteğini selbederek tatlı rebavet veren şu sıcaklarda bir sütu- di dolduzmağa yarayıcı bulurum, diyeyim! Neyse, hiçdeğilse böyle bir işe yarıyor işte! ii >”