178 UYANIŞ r Büyük Bir Zıya: No, 2060—375 Müderris Doktor Raşid Tahsinin Zıyal Hocalarımın ho- cagı, hocam ve yedi yıllık çalışma şetim, Raşid Tahsinin şu dakikada yokluğu- rNu bir türlü kavrı- yamıyorum., Darül- fünun ilga edildik- ten sonra Bostancı- nın Marmarsyı ku- saklıyan tepesinde sakin bir yuvaya çekilmiş, kitapları ve yalnızlığiyle baş- başakalmıştı, Ener- ji kaynağı olan be- yni gene memleket ve bilgi için işliyor. dü, Hele memleke h mi. 2 Kaybettiğimiz değerli tıp üs- heyecandan hali de- tadı Raşid Tahsin merhum gil' belki, onlar için çarpıyordu Birbirimizin artık şef ve muavini gibi değildik. Uzun süren müşterek çalışma hayatında bir saniye bile iki taraf birbirini incitmemiştir. Ben onu man&- vi bir baba telekki ediyor, o bana bir baba şefkati gösteriyor oğlum, diyordu. İki haftada bir, birbirimizi görmediğimiz vakit acı duyuyorduk. Onun temiz ve lekesiz hayatı bütün memleket evlâdları için bir ör- nek olmağa lâyıktır. 1309 da Askeri Tıbbiyeden çıkan ve Almanyaya gidip orada son talebesi olduğum Kraepeli'nin dahs- kâr derslerinden feyzalan üstad 1312 de memlekete dönmüş, Gülhaneyi kuran iki ecnebi hoca yabında yegâne Türk hoca olarak bulunmuş, ermrazı asabiye ve akliye seririyatını da tesis etmişti. Modern ve ilmi esaslara dayanan ginir ve ruh hekimliğini Türkiyede o kurmuştur. Tıb Fakültesinde 1326 da ilk seririyatı o tesis etmiştir. Çalışması yalnız memleket hududla- rına inhisar etmemiş, Almanya ve diğer memleket- lerde de adına şerefli bir şöhret temin etmiştir. 5 Şu- bat ta gözünü yuman üstad son günlerini Gureba Haştahanesinde anjin puvatrin akseleriyle muztarip olarak geçirmiştir. Bu sıralarda gene memleketini, talebesini, mesle- ğini, arkadaşlarını düşünmüş ve sevilmiştir. Cenazesi gerefine lâyık bir surette merasimle kaldırılmıştır. Bağlık ve Sosyal Yardım bakanı Dr. Refik Saydam Guraba Haatanesi baş hekimi Dr. Ömer Lütfiye bir telgeaf çekerek kendisini temsii ve aileye taziyet et- mesini bildirmiştir, Profesörler, mutahaşsıslar, he- kimler, talebeler (cenazede hazır bulunmuştur. Profesör Mazhar Osman, bir söz söyliyerek merhumun hayatını, meziyetlerini nakletmiş, Türkiyede Emrasi asabiye ve akliye şubesine tesiş ettiğini söyliyerek hatırasından hürmetle bahsetmiştir. Ben de onun 88- yısız hocalık ve insanlık meziyetlerinden bir kısımla- rını göyledim. Muallim Behcet ve iki talebe de hatı- rTasına hürmet etmişlerdir. Cenazesinde Sihhat vekilinin, Üniversite, Tıb fa- kültesi, Tıbbiyei askeriye, Gülhane ile Emrazı asabiye ve akliye Hastahanesi, Guraba Hastahanesi, Tıb ta- lebe cemiyeti ve Akıl hıfzıasihhası cemiyetinin çelenk- leri vardır. Aziz hocanın ailesine taziyetler ederken büyük hatırasını saygı ile anarım. Dr. Fahreddin Kerim Gökay Altmışaltı yaşında hayata gözlerini kapıyan Raşid Tahsin, kırküç yıl doktorluk ve otuz dokuz yıl müder- rislik etmiştir. Almanca ve Fransızcası gayet kuvvetliydi. Çok natuktu. Raşid Tahsin kalb rahatsızlığından muztaripti. Bu rahatsızlığını doktor eskidenberi biliyordu, Ve birçok yıllardanberi de kendi kalbi üzerinde tıbbi tetkikler yaptırdı. Ölümünden iki gün önce Raşid Tahsin tale- belerini yatağı etrafına topladı ve onlara kendi kalbi- nin grafiklerini gösterdi. Talebeleri kendisine çok ko- nuşmanın ve meşgul olmanın bu hastalık için zararlı olacağını hatırlatınca : — Ben öleceğim dakikayı biliyorum! Cevabını vermiştir. Ve bu arada da şöyle demiştir: — Ben ölünce kalbimi çıkarınız! Talebelerim kal- bimin üzerinde tetkikat yapsınlar. lümünden sonra doktorun kalbi çıkarılmış ve ta- lebeleri o kalb üzerinde tıbbi tetkiklerde bulunmuşlardır. Altı Şubat perşembe günü öğle zamarı Guraba Hastahanesinden kaldırılan ve Eyube götürülerek namazı orada kılınan merhum, Edirnekapıya getirilerek, oradaki mezarlığa gömülmüştür. Merhum bıraktığı vasiyetname ile servetinin mühim bir kısmını hayır cemiyetlerine ve hayır işlerine bırak mıştır. Aynca bıraktığı 2.000 lira ile de 'Fıb Fakül tesi mezunlarından bir gencin Avrupada sinir ve akıl hastalıkları ihtisası yapmasını vasiyet etmiştir. Uyanış, ölene rahmet diler ve ailesi mensuplarına içten taziyetini bildirir.