192 Karalı Nine — Apak Nine — 187inci sayfanın devamı — hoca kıyafetine sokarak nikâh kıymağa getirmiştim. Bak! is- tersen gene burada kal ama artık yalancı karımı filân değil- sin, Geldiğin gibi bir uşaksın anladın mı? — Anladım! dedim. Ne diyebilirdim gayri. Yerim, yur- dum, tanıdığım yokduki.. O- nun alacağı kadına uşaklık et- meğe boyun eğdim. Hem ona geçmişden hiç bir şey demeye- cektim, Aldığı kadınla iki sene ya- şaddı. Ve iki çocuk bıraktıktan sonra öldü. Benimle onun geç- mişteki yakınlığını ne karısı, nede çocukları bilirdi. O, beni karısının ve çocuklarının yanın- da gene eski sanımla, köyde çağrıldığım gibi «Karalı Emi- nel» diye çağırıyordu. Yıllar gençliğimi alıp götürdükten son- ra bana «Karalı nine» demeğe başladılar. Artık adım tnutul- Yakalanan bir kaçakçı Gümrük muhafaza kuv- vetleri, Antep - Nezip hava- lisinde tanınmış bir kaçakcı şebekesini yakalamak mavaf- fakiyetini göstermişlerdir. Bu kaçakcılarla birlikte üç tüfek, dört at ve dokuz denkde İ- pekli kumaş ve çakmak taşı elegeçirilmiştir. Huduttan içeriye girer girmez Boyno civarında yakalanan kaçak- cılar Mıstık, Malazgirtli Kürt Çopur Arifle, başka bir ar- kadaşları ve muhtelif arkacı- ları hakkında tahkikat ve takibat yapılıyor. UYANIŞ Taislan : 2-0013 UYANIŞ Yedi günde bir SERYETIFUNUN yerina çıkar Türk gazetesi KURULUŞU : 1891 Abonesi : Türkiyede; yıllığı 1000, altı aylığı 600 kuruştur. Yabancı ülkelerde 36 İsviçre frangıdır. Sasatemisa ilin yerseekler, İstanbulda Ankara Caddesinde Hlerg$amanon ve Huli İlân Şirketine gitmelidir. No. 2060—375 Telgraf : İstanbul Uyanış muştu. Bana «Karalı nine» di- yen o hain adamin çoluğu ço- cuğu sanımdaki «Kara> yı sade- ce bir lâğap zannediyorlardı. Kocamı öldüren, hayatımı söndüren bu adam öldükten sonra bıraktığı çocuklarını ken- di yavrularımmış gibi sevmeğe başladım. Bu sevmek isteği içi- min en derin yerlerinden geli- yordu. Çünkü ocani ruhlu ada- mın evlâdlarının kendisine ben- zememesini istiyordum. (O ma- sum yavrulara elden gelen her iyiliği yapmak, iyi bir örnek olmak lâzımdı. Onlar babaları- nin kötülüklerini bilmedikleri, görmedikleri için iyiliğe kolay- ca götürülürlerdi. Ninenin sesi gittikçe İafif- liyor, gözleri daha donuklaşı- yor ve küçüldükçe küçülüyordu. Çenesi de titremeğ başlamıştı. Ona yalvardım: — Nine, ne olur bu hain adamın çocuklarını bana göster | Gayet hafif ve yavaş yavaş sönen bir sesle; — İşte biri karşımda !. de- di ve gözlerini kapadı. Keşki nine ölmeseydi ve bunları bana söylemeseydi de kendisini hatırlıyamadığım ba- bamın kafamdaki hayali uçup gitmeseydi. Fakat ölüm ne ka- dar tabii ise ninenin itirafı da o derece tabiiydi. Babamın ruhiyle pençeleş- mek istiyen bir isyan arzusu ile yerimden fırladım : — Nine! Nineciğim!i Be- nim apak ninem.. diye hıçkır- mağa başladım. Biraz evvel konuşurken tit- riyen mor dudakları şimdi oka- dar beyazlaşmıştı ki.. Karalı nineyi toprağa gö- merlerken benim de kalbime bir «apak nine? gömülüyordu.. Çamlıca 5 - 1-936 Enver Naci kafilesi Yakalananlar, kendilerini yakalıyanlarla birarada AHMED İHSAN Matbaası Ltd.